{"title":"Mehmet Kaplan ve Nihad Sâmi Banarlı’da Dil, Edebiyat ve Kültürel Kimlik","authors":"Demet KOÇYİĞİT","doi":"10.17550/akademikincelemeler.1326455","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Mehmet Kaplan ve Nihad Sâmi Banarlı’nın kültürel kimlikle ilgili görüşlerini inceleyen bu çalışma yakın dönem Türk tarihinde kültürel kimlik düşüncesinin değişim sürecinin anlaşılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Bu amaçla 1940’lardan 1980’lere uzanan ve birer seçki niteliği taşıyan, Mehmet Kaplan’ın Kültür ve Dil, Nihad Sâmi Banarlı’nın ise Türkçenin Sırları adlı eserlerine odaklanmaktadır. Çalışmada Türkiye’de kimlik ve kültürle ilgili tartışmalar üzerinde kısaca durulmakta; Kaplan ve Banarlı’nın çalışmalarında kültürün konumundan söz edilmektedir. Ardından literatürden hareketle kültür ve kimlik kavramları ele alınmakta; Kaplan ve Banarlı’nın Türkiye’nin kültürel kimliği algısı tartışılmaktadır. Kaplan ve Banarlı’nın kültürel kimlikte dil ve edebiyata nasıl yer verdikleri dil, edebiyat ve kültür birlikteliği; Türkçe ve diğer diller; dilde tasfiyecilik ile edebî simalar ve Yahya Kemâl başlıkları altında incelenmektedir. Her iki yazarın da dil ve edebiyatı kültüre eşdeğer gördüğü, Türkçenin geleceği için geçmişinin iyi bilinmesi gereğine dikkat çektiği ifade edilmektedir. Kaplan ve Banarlı’nın dilde tasfiyecilikle ilgili görüşleri ise Atatürk’ün dile yaklaşımının süregelen etkileri, dile yönelik yanlış tutumların eleştirisi ve dile yaklaşımda sağlıklı olan yöntemin tespiti bağlamında ele alınmaktadır. Mehmet Kaplan ve Nihad Sâmi Banarlı’nın Türk diline ve Türk edebiyatına sahip çıkarak Türk kültürel kimliğini korumanın mümkün olduğunu düşündükleri gösterilmekte; incelenen eserlerin devlet kurumları, siyasetçiler, toplumun geneli ve özelde gençleri muhatap alarak harekete geçirmeyi hedeflediği iddia edilmektedir.","PeriodicalId":33830,"journal":{"name":"Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu dergisi","volume":"22 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.17550/akademikincelemeler.1326455","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Mehmet Kaplan ve Nihad Sâmi Banarlı’nın kültürel kimlikle ilgili görüşlerini inceleyen bu çalışma yakın dönem Türk tarihinde kültürel kimlik düşüncesinin değişim sürecinin anlaşılmasına katkı sunmayı hedeflemektedir. Bu amaçla 1940’lardan 1980’lere uzanan ve birer seçki niteliği taşıyan, Mehmet Kaplan’ın Kültür ve Dil, Nihad Sâmi Banarlı’nın ise Türkçenin Sırları adlı eserlerine odaklanmaktadır. Çalışmada Türkiye’de kimlik ve kültürle ilgili tartışmalar üzerinde kısaca durulmakta; Kaplan ve Banarlı’nın çalışmalarında kültürün konumundan söz edilmektedir. Ardından literatürden hareketle kültür ve kimlik kavramları ele alınmakta; Kaplan ve Banarlı’nın Türkiye’nin kültürel kimliği algısı tartışılmaktadır. Kaplan ve Banarlı’nın kültürel kimlikte dil ve edebiyata nasıl yer verdikleri dil, edebiyat ve kültür birlikteliği; Türkçe ve diğer diller; dilde tasfiyecilik ile edebî simalar ve Yahya Kemâl başlıkları altında incelenmektedir. Her iki yazarın da dil ve edebiyatı kültüre eşdeğer gördüğü, Türkçenin geleceği için geçmişinin iyi bilinmesi gereğine dikkat çektiği ifade edilmektedir. Kaplan ve Banarlı’nın dilde tasfiyecilikle ilgili görüşleri ise Atatürk’ün dile yaklaşımının süregelen etkileri, dile yönelik yanlış tutumların eleştirisi ve dile yaklaşımda sağlıklı olan yöntemin tespiti bağlamında ele alınmaktadır. Mehmet Kaplan ve Nihad Sâmi Banarlı’nın Türk diline ve Türk edebiyatına sahip çıkarak Türk kültürel kimliğini korumanın mümkün olduğunu düşündükleri gösterilmekte; incelenen eserlerin devlet kurumları, siyasetçiler, toplumun geneli ve özelde gençleri muhatap alarak harekete geçirmeyi hedeflediği iddia edilmektedir.