[Analysis of pharmaco-economic assessments on anti-hypertension and anti-lipidemia medicines for Turkey].

Güvenç Koçkaya
{"title":"[Analysis of pharmaco-economic assessments on anti-hypertension and anti-lipidemia medicines for Turkey].","authors":"Güvenç Koçkaya","doi":"10.5152/akd.2012.050","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kardiyovasküler hastalıklar gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde her geçen gün daha da önemli olmaktadır. Gerek halk sağlığı üzerine etkisi, gerekse ülkelerin sağlık sistemlerinin bütçeleri üzerine etkisi, artan önemini daha da belirginleştirmektedir. Kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümler tüm ölüm nedenlerinin Avrupa ülkelerinde yaklaşık %49`u, Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık %42`sidir (1). Kardiyovasküler hastalıkların en önemlilerinden biri olan hipertansiyonu ele aldığımızda 2000 yılı itibari ile Dünya nüfusunun %25.6`sının hipertansiyonlu olduğu ve yapılan çalışmalarda 2025 yılında bu oranın %29.2`ye çıkacağı öngörülmektedir (2). Diğer taraftan hiperlipidemiye bağlı gözlenen koroner kalp hastalıklarının da benzer şekilde artış trendinde olduğu söylenebilir. Anti-hipertansiyon ve anti-lipidemik tedavilerin ülkelerin sağlık harcamalarında kapladığı yerin, bu hastalıkların görülme sıklığının artmasıyla beraber arttığı gözlenmiştir. International Marketing Research Health (IMS) Türkiye`nin satış verilerine göre 2000 yılında 276 milyon $ olan kardiyovasküler ilaç pazarı, 2010 yılında yaklaşık 5 kat artarak 1.083 milyon $ olmuştur. Antihipertansifler açısından baktığımızda 2000 yıllarında 200 milyon $ civarında olan toplam antihipertansif ilaç pazarı, 2005 yılında 600 milyon $ olmuştur (3). Benzer şekilde IMS Türkiye`nin satış verilerine göre anti-lipidemik ilaçlardan en fazla bütçe etkisine sahip olan statinlerin 2005 yılında toplam tüketimi 10.812.912 kutu iken, 2010 yılında 14.266.436 kutu olmuştur. Ülkemizde ilaç bütçesinin kontrolü için gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerekse Sağlık Bakanlığı nezdinde birçok çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan en önemlilerini az örnek olmasına rağmen farmakoekonomik analizler oluşturmaktadır. 2008 yılından itibaren ilaçların geri ödeme sistemine dâhil edilmesindeki değerlendirme sürecinde, farmakoekonomik analizlerin zorunlu tutulması ile bu analizlerin önemleri daha da artmıştır. Her ne kadar yapılmış çalışmalar veri yetersizliği, yetişmiş personel yetersizliği gibi nedenlerden dolayı az olsa bile antihipertansiflerden anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB) ve statinler üzerine yapılmış iki ayrı çalışma ülkemizde de bu tarz çalışmaların yapılabileceğini göstermektedir. ARB`nin irdelendiği çalışmada daha öncesinde yayınlanmış bir meta-analiz üzerine, karar ağacı yöntemi ile kurulan bir model ile 2010 yılı maliyet verilerine göre irbesartan, kandesartan, losartan ve valsartan ile bu ilaçların hidroklorotiyazid kombinasyonlarının maliyet-etkililik analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sonucunda losartan ve hidroklorotiyazid kombinasyonunun en uygun tedavi maliyeti sunduğu ve 1 yıllık hasta başına tedavi maliyetinin ortalama 423 TL olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan irbesartan`ın losartan haricinde diğer ARB`lere göre daha maliyet etkili olduğu belirtilmiştir. Geri ödeme önerisi olarak da; ARB tedavilerinde birinci sırada losartan ve kombinasyonlarını, başarısız olunduğunda ve anjiyotensin reseptör blokeri kullanılacak ise irbesartan ve kombinasyonları önerisi getirilmiştir (3). Statinlerin irdelendiği çalışmada daha öncesinde yayınlanmış meta-analiz üzerine, karar ağacı yöntemi ile kurulan model ile 2009 yılı maliyet verilerine göre atorvastatin, fluvastatin, pravastatin, rosuvastatin ve simvastatin ile maliyet-etkililik analizi gerçekleştirilmiştir. Simvastatin sahip olduğu fiyat avantajından dolayı en uygun tedavi maliyetini sunduğu ve 1 yıllık hasta başına tedavi maliyetinin ortalama 249 TL olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan rosuvastatinin, simvastatin haricinde diğer statinlere göre daha maliyet-etkili olduğu belirtilmiştir. Geri ödeme önerisi olarak da; statin tedavilerinde simvastatin ve rosuvastatine öncelik verilmesi önerisi getirilmiştir (4). Her iki çalışma da ülkemiz için bu alanda yapılmış tek örnek çalışmalar olmakla beraber gerçek hayat verisi üzerinden gidilemediği, meta-analizler üzerinde modelleme ile maliyetler hesaplandığı için kısıtlılıklara sahiptirler. Ancak 1`in her zaman için 0`dan daha büyük olduğu düşünülürse, bu tarz çalışmalara başlangıç olması ve karar vericilere fikir vermesi açısından önemli olduğu şüphesizdir. Sonuçta kısıtlı kaynaklar ile yürütülmeye çalışılan sağlık sistemlerinin maliyeti, her ülkenin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle kardiyovasküler hastalıklar gibi hem etkilediği nüfus fazla, hem de her geçen gün prevalansında artış olan hastalıkların önemi sağlık sistemlerinin sürdürülebilir olmasını zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda bu tarz çalışmaların yapılması teşvik edilebilir, karar vericiler tarafından önemlerine haiz olunur ve sonuçları sağlık sistemlerine uygulanabilirse, sistemin sürdürülebilirliğine pozitif bir katkı sağlanabilir.","PeriodicalId":55524,"journal":{"name":"Anadolu Kardiyoloji Dergisi-The Anatolian Journal of Cardiology","volume":" ","pages":"188"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2012-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Anadolu Kardiyoloji Dergisi-The Anatolian Journal of Cardiology","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.5152/akd.2012.050","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"2012/2/7 0:00:00","PubModel":"Epub","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Kardiyovasküler hastalıklar gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde her geçen gün daha da önemli olmaktadır. Gerek halk sağlığı üzerine etkisi, gerekse ülkelerin sağlık sistemlerinin bütçeleri üzerine etkisi, artan önemini daha da belirginleştirmektedir. Kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölümler tüm ölüm nedenlerinin Avrupa ülkelerinde yaklaşık %49`u, Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık %42`sidir (1). Kardiyovasküler hastalıkların en önemlilerinden biri olan hipertansiyonu ele aldığımızda 2000 yılı itibari ile Dünya nüfusunun %25.6`sının hipertansiyonlu olduğu ve yapılan çalışmalarda 2025 yılında bu oranın %29.2`ye çıkacağı öngörülmektedir (2). Diğer taraftan hiperlipidemiye bağlı gözlenen koroner kalp hastalıklarının da benzer şekilde artış trendinde olduğu söylenebilir. Anti-hipertansiyon ve anti-lipidemik tedavilerin ülkelerin sağlık harcamalarında kapladığı yerin, bu hastalıkların görülme sıklığının artmasıyla beraber arttığı gözlenmiştir. International Marketing Research Health (IMS) Türkiye`nin satış verilerine göre 2000 yılında 276 milyon $ olan kardiyovasküler ilaç pazarı, 2010 yılında yaklaşık 5 kat artarak 1.083 milyon $ olmuştur. Antihipertansifler açısından baktığımızda 2000 yıllarında 200 milyon $ civarında olan toplam antihipertansif ilaç pazarı, 2005 yılında 600 milyon $ olmuştur (3). Benzer şekilde IMS Türkiye`nin satış verilerine göre anti-lipidemik ilaçlardan en fazla bütçe etkisine sahip olan statinlerin 2005 yılında toplam tüketimi 10.812.912 kutu iken, 2010 yılında 14.266.436 kutu olmuştur. Ülkemizde ilaç bütçesinin kontrolü için gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerekse Sağlık Bakanlığı nezdinde birçok çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalardan en önemlilerini az örnek olmasına rağmen farmakoekonomik analizler oluşturmaktadır. 2008 yılından itibaren ilaçların geri ödeme sistemine dâhil edilmesindeki değerlendirme sürecinde, farmakoekonomik analizlerin zorunlu tutulması ile bu analizlerin önemleri daha da artmıştır. Her ne kadar yapılmış çalışmalar veri yetersizliği, yetişmiş personel yetersizliği gibi nedenlerden dolayı az olsa bile antihipertansiflerden anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB) ve statinler üzerine yapılmış iki ayrı çalışma ülkemizde de bu tarz çalışmaların yapılabileceğini göstermektedir. ARB`nin irdelendiği çalışmada daha öncesinde yayınlanmış bir meta-analiz üzerine, karar ağacı yöntemi ile kurulan bir model ile 2010 yılı maliyet verilerine göre irbesartan, kandesartan, losartan ve valsartan ile bu ilaçların hidroklorotiyazid kombinasyonlarının maliyet-etkililik analizi gerçekleştirilmiştir. Bu analiz sonucunda losartan ve hidroklorotiyazid kombinasyonunun en uygun tedavi maliyeti sunduğu ve 1 yıllık hasta başına tedavi maliyetinin ortalama 423 TL olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan irbesartan`ın losartan haricinde diğer ARB`lere göre daha maliyet etkili olduğu belirtilmiştir. Geri ödeme önerisi olarak da; ARB tedavilerinde birinci sırada losartan ve kombinasyonlarını, başarısız olunduğunda ve anjiyotensin reseptör blokeri kullanılacak ise irbesartan ve kombinasyonları önerisi getirilmiştir (3). Statinlerin irdelendiği çalışmada daha öncesinde yayınlanmış meta-analiz üzerine, karar ağacı yöntemi ile kurulan model ile 2009 yılı maliyet verilerine göre atorvastatin, fluvastatin, pravastatin, rosuvastatin ve simvastatin ile maliyet-etkililik analizi gerçekleştirilmiştir. Simvastatin sahip olduğu fiyat avantajından dolayı en uygun tedavi maliyetini sunduğu ve 1 yıllık hasta başına tedavi maliyetinin ortalama 249 TL olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan rosuvastatinin, simvastatin haricinde diğer statinlere göre daha maliyet-etkili olduğu belirtilmiştir. Geri ödeme önerisi olarak da; statin tedavilerinde simvastatin ve rosuvastatine öncelik verilmesi önerisi getirilmiştir (4). Her iki çalışma da ülkemiz için bu alanda yapılmış tek örnek çalışmalar olmakla beraber gerçek hayat verisi üzerinden gidilemediği, meta-analizler üzerinde modelleme ile maliyetler hesaplandığı için kısıtlılıklara sahiptirler. Ancak 1`in her zaman için 0`dan daha büyük olduğu düşünülürse, bu tarz çalışmalara başlangıç olması ve karar vericilere fikir vermesi açısından önemli olduğu şüphesizdir. Sonuçta kısıtlı kaynaklar ile yürütülmeye çalışılan sağlık sistemlerinin maliyeti, her ülkenin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle kardiyovasküler hastalıklar gibi hem etkilediği nüfus fazla, hem de her geçen gün prevalansında artış olan hastalıkların önemi sağlık sistemlerinin sürdürülebilir olmasını zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda bu tarz çalışmaların yapılması teşvik edilebilir, karar vericiler tarafından önemlerine haiz olunur ve sonuçları sağlık sistemlerine uygulanabilirse, sistemin sürdürülebilirliğine pozitif bir katkı sağlanabilir.
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
土耳其抗高血压、降血脂药物的药物经济学评价分析
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
2
审稿时长
3 months
期刊最新文献
Local Meeting of the editorial board of The Anatolian Journal of Cardiology in Ankara, Associate Editors, and our impact factor Perspectives from The European Society of Cardiology Congress 2014 Evaluation of left atrial functions in children with chronic renal failure. Acute beneficial effects of smoking cessation on coronary flow reserve: a pilot study. Vena cava thrombosis in Behçet's disease.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1