İsmail Konyali, M. Koçak, Baran Can Sağlam, Sibel TAZEGÜL-KOCAK
{"title":"NİKEL TİTANYUM EĞELERİN TEKRARLAYAN KÖK KANAL TEDAVİSİ SIRASINDA APİKAL DEBRİS TAŞKINLIĞININ KARŞILAŞTIRILMASI","authors":"İsmail Konyali, M. Koçak, Baran Can Sağlam, Sibel TAZEGÜL-KOCAK","doi":"10.21306/dishekimligi.1239206","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışmanın amacı, 5 farklı eğe sisteminin alt çene azı dişlerinde tekralayan kök kanal tedavisi uygulaması sırasında kök kanallarından taşan doku ve dolgu materyali miktarları üzerindeki etkilerini karşılaştırarak değerlendirilmesidir.\nGereç ve Yöntemler: Çalışmamızda 80 adet çekilmiş alt çene büyükazı dişine ait mezial kökler kullanıldı. Köklerin çalışma uzunluğu belirlenmesinin ardından şekillendirme prosedürü ProTaper Universal F2 nolu eğe ile tamamlandıktan sonra kanallar lateral kondenzasyon ile dolduruldu. Kanal tedavisi yenileme işleminde ProTaper Next, TF Adaptive, Endoart, WaveOne Gold ve ProTaper Universal Retreatment eğeleriyle olacak şekilde rastgele beş gruba ayrılarak kanal sökümü yapıldı. Taşan debris miktarı boş ağırlığı önceden ölçülmüş olan Eppendorf tüplerinde biriktirildi. Taşan debris miktarı tüm işlemler sonrası ölçüldü.\nBulgular: Her deney gruplarının tamamında kök dışına madde çıkışı gözlendi. İstatistiksel analiz sonucunda ProTaper Next ve ProTaper Universal Retreatment anlamlı olarak TF Adaptive daha az taşkınlığa neden olduğu tespit edildi (p<0,05). Diğer gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Tüm gruplar incelendiğinde en fazla materyal taşkınlığı WaveOne Gold grubunda görüldü.\nSonuç: Bu çalışmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, yeni üretilen bu eğe sistemi için, güncel ve yaygın olarak kullanılan eğeler ile elde edilen bulgular ile karşılaştırıldığında umut verici bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu sistemin klinik performansının değerlendirilmesi için çok sayıda farklı araştırmaya ihtiyaç vardır.","PeriodicalId":19450,"journal":{"name":"Odovtos - International Journal of Dental Sciences","volume":"13 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.5000,"publicationDate":"2023-04-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Odovtos - International Journal of Dental Sciences","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.21306/dishekimligi.1239206","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"Q4","JCRName":"DENTISTRY, ORAL SURGERY & MEDICINE","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı, 5 farklı eğe sisteminin alt çene azı dişlerinde tekralayan kök kanal tedavisi uygulaması sırasında kök kanallarından taşan doku ve dolgu materyali miktarları üzerindeki etkilerini karşılaştırarak değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmamızda 80 adet çekilmiş alt çene büyükazı dişine ait mezial kökler kullanıldı. Köklerin çalışma uzunluğu belirlenmesinin ardından şekillendirme prosedürü ProTaper Universal F2 nolu eğe ile tamamlandıktan sonra kanallar lateral kondenzasyon ile dolduruldu. Kanal tedavisi yenileme işleminde ProTaper Next, TF Adaptive, Endoart, WaveOne Gold ve ProTaper Universal Retreatment eğeleriyle olacak şekilde rastgele beş gruba ayrılarak kanal sökümü yapıldı. Taşan debris miktarı boş ağırlığı önceden ölçülmüş olan Eppendorf tüplerinde biriktirildi. Taşan debris miktarı tüm işlemler sonrası ölçüldü.
Bulgular: Her deney gruplarının tamamında kök dışına madde çıkışı gözlendi. İstatistiksel analiz sonucunda ProTaper Next ve ProTaper Universal Retreatment anlamlı olarak TF Adaptive daha az taşkınlığa neden olduğu tespit edildi (p<0,05). Diğer gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Tüm gruplar incelendiğinde en fazla materyal taşkınlığı WaveOne Gold grubunda görüldü.
Sonuç: Bu çalışmada elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, yeni üretilen bu eğe sistemi için, güncel ve yaygın olarak kullanılan eğeler ile elde edilen bulgular ile karşılaştırıldığında umut verici bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Ancak, bu sistemin klinik performansının değerlendirilmesi için çok sayıda farklı araştırmaya ihtiyaç vardır.