{"title":"A rare presentation of anthrax with sepsis: A case report","authors":"M. Dülger, Kenan Murat","doi":"10.25000/acem.457035","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Şarbon, Bacillus anthracis 'in etken oldugu zoonotik bir hastaliktir. Ulkemizde hastaligin insidansi genel olarak azalmakla birlikte belirli bolgelerde halen endemik olarak gorulmektedir. Hastaligin en sik gorulen klinik formu deri sarbonu olup, genellikle selim seyreder, bakteriyemi ve sepsis tablosu nadirdir. Bu calismada, yara ve kan kulturlerinden etkenin izole edildigi sepsis ile seyreden bir deri sarbonu olgusu sunulmustur. Turkiye’nin Dogu Anadolu bolgesinde yer alan Kars’ta yasayan 39 yasindaki bir erkek hasta ates, usume, titreme, sag kolda yara ve kizariklik sikayetleriyle basvurdu. Oykusunde, 3 gun once sag kolunu bir bocek (sinek) isirdigi ve bu isirik sonrasi bir yara gelistigini bildirdi. Ayrica hasta bundan 10 gun once de bir kuzu kestigini ifade etti. Hastanin basvuru aninda sag on kolda 2-3 cm buyuklukte, ortasi nekrotik ve odemli bir lezyon saptandi. Bunun yaninda hastanin sag kolunda ellerden baslayip omuz seviyesine kadar cikan isi artisi, kizariklik ve odem mevcuttu. Deri sarbonu on tanisiyla yatirilan hastaya ampisilin-sulbaktam tedavisi baslandi ancak lezyonlarda kotulesme ve yayilma olmasi uzerine tedavisi piperasilin-tazobaktam ve klindamisin olarak degistirildi. Hastanin lezyonundan gonderilen suruntu orneklerinin Gram boyasinda Gram pozitif sporlu basiller goruldu ve takibinde kan kulturlerinde ureme saptandi. Kan kulturlerinden ve yara suruntulerinden yapilan Gram boyalarla etken patojen olarak B. anthracis tanimlandi ve yapilan antibiyogramda penisiline duyarli bulundu. Genotipleme icin 25 lokuslu MLVA metodu kullanildi ve bizim olgumuzdaki genotipin ana kume A ve alt kume 3'te yer alan GK43 oldugu belirlendi. Hospitalizasyonun onuncu gununde kolundaki genis ve nekrotik lezyonlar nedeniyle hastada kompartman sendromu gelisti; tedavisi amaciyla eskarotomi uygulandi. Uc hafta suren antibiyoterapi ardindan hasta sifa ile hastaneden taburcu edildi. Sonuc olarak, deri sarbonu genel olarak antibiyotik tedavisi ile iyilesen bir hastalik olmasina ragmen nadir de olsa sepsisle karakterize mortal bir tabloya donusebilecegi goz onunde bulundurulmalidir.","PeriodicalId":8220,"journal":{"name":"ARCHIVES OF CLINICAL AND EXPERIMENTAL MEDICINE","volume":"78 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2018-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"ARCHIVES OF CLINICAL AND EXPERIMENTAL MEDICINE","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.25000/acem.457035","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Şarbon, Bacillus anthracis 'in etken oldugu zoonotik bir hastaliktir. Ulkemizde hastaligin insidansi genel olarak azalmakla birlikte belirli bolgelerde halen endemik olarak gorulmektedir. Hastaligin en sik gorulen klinik formu deri sarbonu olup, genellikle selim seyreder, bakteriyemi ve sepsis tablosu nadirdir. Bu calismada, yara ve kan kulturlerinden etkenin izole edildigi sepsis ile seyreden bir deri sarbonu olgusu sunulmustur. Turkiye’nin Dogu Anadolu bolgesinde yer alan Kars’ta yasayan 39 yasindaki bir erkek hasta ates, usume, titreme, sag kolda yara ve kizariklik sikayetleriyle basvurdu. Oykusunde, 3 gun once sag kolunu bir bocek (sinek) isirdigi ve bu isirik sonrasi bir yara gelistigini bildirdi. Ayrica hasta bundan 10 gun once de bir kuzu kestigini ifade etti. Hastanin basvuru aninda sag on kolda 2-3 cm buyuklukte, ortasi nekrotik ve odemli bir lezyon saptandi. Bunun yaninda hastanin sag kolunda ellerden baslayip omuz seviyesine kadar cikan isi artisi, kizariklik ve odem mevcuttu. Deri sarbonu on tanisiyla yatirilan hastaya ampisilin-sulbaktam tedavisi baslandi ancak lezyonlarda kotulesme ve yayilma olmasi uzerine tedavisi piperasilin-tazobaktam ve klindamisin olarak degistirildi. Hastanin lezyonundan gonderilen suruntu orneklerinin Gram boyasinda Gram pozitif sporlu basiller goruldu ve takibinde kan kulturlerinde ureme saptandi. Kan kulturlerinden ve yara suruntulerinden yapilan Gram boyalarla etken patojen olarak B. anthracis tanimlandi ve yapilan antibiyogramda penisiline duyarli bulundu. Genotipleme icin 25 lokuslu MLVA metodu kullanildi ve bizim olgumuzdaki genotipin ana kume A ve alt kume 3'te yer alan GK43 oldugu belirlendi. Hospitalizasyonun onuncu gununde kolundaki genis ve nekrotik lezyonlar nedeniyle hastada kompartman sendromu gelisti; tedavisi amaciyla eskarotomi uygulandi. Uc hafta suren antibiyoterapi ardindan hasta sifa ile hastaneden taburcu edildi. Sonuc olarak, deri sarbonu genel olarak antibiyotik tedavisi ile iyilesen bir hastalik olmasina ragmen nadir de olsa sepsisle karakterize mortal bir tabloya donusebilecegi goz onunde bulundurulmalidir.