{"title":"ARİSTOTELES VE COENEN MERKEZLİ ANALOJİ TEORİSİ KAPSAMINDA SAİT FAİK’İN İLK DÖNEM HİKÂYELERİNE GENEL BİR BAKIŞ","authors":"M. Duman","doi":"10.38004/SOBAD.524586","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Analoji teorisi, metaforun temel elementlerinin (tarafeynin ki bunlar musebbeh ve musebbehun bihtir, yani benzeyen ve kendisine benzetilen) bir benzerlik ile birbirine baglanmasi gerekliliginden dolayi en muhim teorilerden biridir. Tesbih esasina gore ilerleyen metaforik yapilarin her birini metafor saymak mumkun olmayacagi ve bu ayrim daha en basta Aristoteles’in tanimi ile sabitlene me digi icin teori ciddi anlamda tadilata ve tamirata ihtiyac duyar. Aristoteles’in Poetika’daki (1457b 6-9) tasnifinin son kismi; yani dorduncu tasima turu “analoji” esaslidir. Lausberg’e gore Aristoteles’in metafor tasnifinin ilk iki turu sonraki terminolojiye gore metafor sayilmaz; bilakis bunlar sinekdokidir. Coenen nazarinda ucuncusu tek haneli benzetmeye dayali metafor ve sonuncusu da iki haneli (tarafli) metafor olarak tasnif edilir. Eggs bunlardan sadece sonuncuyu metafor olarak gecerli gorur. Hans Georg Coenen de onun gibi dusunur. Karl Buhler’e gore ise kelimenin tam anlamiyla metafor sadece analojidir. Bu izahati sirf teori suretinde vermek amaca vasil olmayi zorlastiracagi icin kapsama usta bir hikâyeciyi almayi uygun gorduk. Fakat bu cesit bir tetkikin nihai amaci zaten tahkiyeli metinlerde metaforik yapiyi tetkik oldugu icin arac olan Sait Faik hikâyeleri bir nevi amac haline gelmistir. Yani Saik Faik’in ilk donem hikâyelerini analojik bakimdan incelemek ile hem genel anlamda analoji teorisini hem de Coenen ve Aristoteles’in idrakini hem teker teker hem de mukayese icinde idrak etmek mumkun olacaktir.","PeriodicalId":32495,"journal":{"name":"Adam Akademi Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"14 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-03-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Adam Akademi Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.38004/SOBAD.524586","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Analoji teorisi, metaforun temel elementlerinin (tarafeynin ki bunlar musebbeh ve musebbehun bihtir, yani benzeyen ve kendisine benzetilen) bir benzerlik ile birbirine baglanmasi gerekliliginden dolayi en muhim teorilerden biridir. Tesbih esasina gore ilerleyen metaforik yapilarin her birini metafor saymak mumkun olmayacagi ve bu ayrim daha en basta Aristoteles’in tanimi ile sabitlene me digi icin teori ciddi anlamda tadilata ve tamirata ihtiyac duyar. Aristoteles’in Poetika’daki (1457b 6-9) tasnifinin son kismi; yani dorduncu tasima turu “analoji” esaslidir. Lausberg’e gore Aristoteles’in metafor tasnifinin ilk iki turu sonraki terminolojiye gore metafor sayilmaz; bilakis bunlar sinekdokidir. Coenen nazarinda ucuncusu tek haneli benzetmeye dayali metafor ve sonuncusu da iki haneli (tarafli) metafor olarak tasnif edilir. Eggs bunlardan sadece sonuncuyu metafor olarak gecerli gorur. Hans Georg Coenen de onun gibi dusunur. Karl Buhler’e gore ise kelimenin tam anlamiyla metafor sadece analojidir. Bu izahati sirf teori suretinde vermek amaca vasil olmayi zorlastiracagi icin kapsama usta bir hikâyeciyi almayi uygun gorduk. Fakat bu cesit bir tetkikin nihai amaci zaten tahkiyeli metinlerde metaforik yapiyi tetkik oldugu icin arac olan Sait Faik hikâyeleri bir nevi amac haline gelmistir. Yani Saik Faik’in ilk donem hikâyelerini analojik bakimdan incelemek ile hem genel anlamda analoji teorisini hem de Coenen ve Aristoteles’in idrakini hem teker teker hem de mukayese icinde idrak etmek mumkun olacaktir.