{"title":"巴利凯西的卡雷西奥卢埃米尔贝伊墓","authors":"Sevil Derin","doi":"10.17131/milel.1416206","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Balıkesir 15. yüzyılda Anadolu’daki on bir şehzade sancağından biri ve sonraki dönemlerde önemli tarımsal ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü önemli bir Osmanlı kentidir. 13. yüzyılda Anadolu’ya akın eden Türkmen boyları daha sonraları batıda, Bizans-Selçuklu sınır boylarında bağımsızlığını ilan eden birer uç beyliği halini almıştır. Karesioğulları Beyliği de bunlardan biridir ve Balıkesir, Çanakkale ve Edremit’in çevresini kapsayan bölgeye hakim olmuştur. Ancak beyliğin ömrü çok uzun sürmemiş, daha kuruluş aşamasındaki Osmanlılara tabi olmuş, hanedan üyeleri de uzun yıllar Osmanlılara hizmet etmiştir. \nKaresioğulları’ndan günümüze Karesi Bey’in 20. yüzyıl başında yıkılarak yeniden yapılan türbesi ve Bergama’da bir mescid minaresi dışında başka bir mimari eser ulaşamamıştır. Üstelik bunların Karesioğulları’na ait olduğu konusu da tartışmalıdır. Her ne kadar Osmanlı tabiiyetinde yapılmış da olsa makaleye konu olan ve Karesioğlu ailesine mensup olduğunu anlaşılan Emir Bey’in türbesini bu kapsamda ele almak konunun özgün değerini açığa çıkarmak açısından önemlidir. Tarihi kaynaklar türbenin Karesioğlu Emir Bey’e ait olduğunu ve bir zaviye içinde yer aldığını göstermekte ancak bu kişinin kim olduğu ve ne zaman yaşadığını belirtmemektedir. Türbeden başka bir yapı ya da kalıntıya rastlanamadığı ve herhangi bir kaynakta anlatılmadığı için zaviyenin yapısı da belirsizdir. Şimdilik türbenin bulunduğu yerde yapılacak kazı ve araştırmalar zaviye hakkında bilinmeyenleri açığa çıkaracak yegâne çalışmalar gibi görünmektedir. Bu çalışmada zaviyeden geriye ayakta kalabilen tek yapı olan türbe tanıtılmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":502798,"journal":{"name":"Milel ve Nihal","volume":"28 21","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"BALIKESİR’DE KARESİOĞLU EMİR BEY TÜRBESİ\",\"authors\":\"Sevil Derin\",\"doi\":\"10.17131/milel.1416206\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Balıkesir 15. yüzyılda Anadolu’daki on bir şehzade sancağından biri ve sonraki dönemlerde önemli tarımsal ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü önemli bir Osmanlı kentidir. 13. yüzyılda Anadolu’ya akın eden Türkmen boyları daha sonraları batıda, Bizans-Selçuklu sınır boylarında bağımsızlığını ilan eden birer uç beyliği halini almıştır. Karesioğulları Beyliği de bunlardan biridir ve Balıkesir, Çanakkale ve Edremit’in çevresini kapsayan bölgeye hakim olmuştur. Ancak beyliğin ömrü çok uzun sürmemiş, daha kuruluş aşamasındaki Osmanlılara tabi olmuş, hanedan üyeleri de uzun yıllar Osmanlılara hizmet etmiştir. \\nKaresioğulları’ndan günümüze Karesi Bey’in 20. yüzyıl başında yıkılarak yeniden yapılan türbesi ve Bergama’da bir mescid minaresi dışında başka bir mimari eser ulaşamamıştır. Üstelik bunların Karesioğulları’na ait olduğu konusu da tartışmalıdır. Her ne kadar Osmanlı tabiiyetinde yapılmış da olsa makaleye konu olan ve Karesioğlu ailesine mensup olduğunu anlaşılan Emir Bey’in türbesini bu kapsamda ele almak konunun özgün değerini açığa çıkarmak açısından önemlidir. Tarihi kaynaklar türbenin Karesioğlu Emir Bey’e ait olduğunu ve bir zaviye içinde yer aldığını göstermekte ancak bu kişinin kim olduğu ve ne zaman yaşadığını belirtmemektedir. Türbeden başka bir yapı ya da kalıntıya rastlanamadığı ve herhangi bir kaynakta anlatılmadığı için zaviyenin yapısı da belirsizdir. Şimdilik türbenin bulunduğu yerde yapılacak kazı ve araştırmalar zaviye hakkında bilinmeyenleri açığa çıkaracak yegâne çalışmalar gibi görünmektedir. Bu çalışmada zaviyeden geriye ayakta kalabilen tek yapı olan türbe tanıtılmaya çalışılmıştır.\",\"PeriodicalId\":502798,\"journal\":{\"name\":\"Milel ve Nihal\",\"volume\":\"28 21\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-06-13\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Milel ve Nihal\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.17131/milel.1416206\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Milel ve Nihal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.17131/milel.1416206","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Balıkesir 15. yüzyılda Anadolu’daki on bir şehzade sancağından biri ve sonraki dönemlerde önemli tarımsal ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü önemli bir Osmanlı kentidir. 13. yüzyılda Anadolu’ya akın eden Türkmen boyları daha sonraları batıda, Bizans-Selçuklu sınır boylarında bağımsızlığını ilan eden birer uç beyliği halini almıştır. Karesioğulları Beyliği de bunlardan biridir ve Balıkesir, Çanakkale ve Edremit’in çevresini kapsayan bölgeye hakim olmuştur. Ancak beyliğin ömrü çok uzun sürmemiş, daha kuruluş aşamasındaki Osmanlılara tabi olmuş, hanedan üyeleri de uzun yıllar Osmanlılara hizmet etmiştir.
Karesioğulları’ndan günümüze Karesi Bey’in 20. yüzyıl başında yıkılarak yeniden yapılan türbesi ve Bergama’da bir mescid minaresi dışında başka bir mimari eser ulaşamamıştır. Üstelik bunların Karesioğulları’na ait olduğu konusu da tartışmalıdır. Her ne kadar Osmanlı tabiiyetinde yapılmış da olsa makaleye konu olan ve Karesioğlu ailesine mensup olduğunu anlaşılan Emir Bey’in türbesini bu kapsamda ele almak konunun özgün değerini açığa çıkarmak açısından önemlidir. Tarihi kaynaklar türbenin Karesioğlu Emir Bey’e ait olduğunu ve bir zaviye içinde yer aldığını göstermekte ancak bu kişinin kim olduğu ve ne zaman yaşadığını belirtmemektedir. Türbeden başka bir yapı ya da kalıntıya rastlanamadığı ve herhangi bir kaynakta anlatılmadığı için zaviyenin yapısı da belirsizdir. Şimdilik türbenin bulunduğu yerde yapılacak kazı ve araştırmalar zaviye hakkında bilinmeyenleri açığa çıkaracak yegâne çalışmalar gibi görünmektedir. Bu çalışmada zaviyeden geriye ayakta kalabilen tek yapı olan türbe tanıtılmaya çalışılmıştır.