{"title":"在费亚兹·卡亚坎的故事中,母亲的接待","authors":"Şule Çetin","doi":"10.26650/TUDED2018-0006","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Yazi hayatina siirle adim atan fakat Turk Edebiyatinda hikâyeleriyle taninan Feyyaz Kayacan, Fransizca, Ingilizce ve Turkce eserler veren uc dilli bir yazardir. Hayatinin buyuk bir kismini Londra’da gecirmistir. 1940’larda Ingiliz gercekustuculere katilmistir. Ingiltere’de Fransizca eserler yayimlayan bir Turk olmasinin yazarliginin gelismesine katki saglamadigini tam aksine kendini yitirmesine sebep oldugunu fark ederek Turkce yazmaya baslamistir. Ben anlatici kullanarak yazdigi otobiyografik hikâyelerinde sancili gecen cocukluk yillarini hatirlayarak gecmisini yeniden yorumlamayi ve kendini yeniden yaratmayi amaclamaktadir. Bir olay anlatmaktan ziyade genellikle ben anlaticinin hatiralarina ve ic dunyasina yer verilen bu hikâyeler gercekustucu, varoluscu, avangardist ve absurt ogeleri barindirmaktadir. Simgesel anlatimlarla, canli imgelerle ve ozgun metaforlarla bezeli hikâyeleriyle Turk edebiyatina onculuk eden Feyyaz Kayacan, Ikinci Yeni sairleri ve 1950 Kusagi hikâyecilerini etkilemistir. Ayrica postmodernizm anlayisi ilk olarak Feyyaz Kayacan’in eserlerinde kendini gostermistir. Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinin temelinde cocuklugu ve annesinin ruhunda actigi yaralar vardir. Anne travmasini hayati boyunca hisseden Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesi onemli bir yer teskil etmektedir. Bu calismada Carl Gustav Jung’un Anne Arketipi isiginda Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesinin nasil yer aldigi incelenmistir. Annenin, cocuklugunda ve yetiskinligindeki etkilerinin hikâyelere nasil yansidigi iki baslik altinda ele alinmistir.","PeriodicalId":29693,"journal":{"name":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2018-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Feyyaz Kayacan'ın Hikâyelerinde Anne Algısı\",\"authors\":\"Şule Çetin\",\"doi\":\"10.26650/TUDED2018-0006\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Yazi hayatina siirle adim atan fakat Turk Edebiyatinda hikâyeleriyle taninan Feyyaz Kayacan, Fransizca, Ingilizce ve Turkce eserler veren uc dilli bir yazardir. Hayatinin buyuk bir kismini Londra’da gecirmistir. 1940’larda Ingiliz gercekustuculere katilmistir. Ingiltere’de Fransizca eserler yayimlayan bir Turk olmasinin yazarliginin gelismesine katki saglamadigini tam aksine kendini yitirmesine sebep oldugunu fark ederek Turkce yazmaya baslamistir. Ben anlatici kullanarak yazdigi otobiyografik hikâyelerinde sancili gecen cocukluk yillarini hatirlayarak gecmisini yeniden yorumlamayi ve kendini yeniden yaratmayi amaclamaktadir. Bir olay anlatmaktan ziyade genellikle ben anlaticinin hatiralarina ve ic dunyasina yer verilen bu hikâyeler gercekustucu, varoluscu, avangardist ve absurt ogeleri barindirmaktadir. Simgesel anlatimlarla, canli imgelerle ve ozgun metaforlarla bezeli hikâyeleriyle Turk edebiyatina onculuk eden Feyyaz Kayacan, Ikinci Yeni sairleri ve 1950 Kusagi hikâyecilerini etkilemistir. Ayrica postmodernizm anlayisi ilk olarak Feyyaz Kayacan’in eserlerinde kendini gostermistir. Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinin temelinde cocuklugu ve annesinin ruhunda actigi yaralar vardir. Anne travmasini hayati boyunca hisseden Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesi onemli bir yer teskil etmektedir. Bu calismada Carl Gustav Jung’un Anne Arketipi isiginda Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesinin nasil yer aldigi incelenmistir. Annenin, cocuklugunda ve yetiskinligindeki etkilerinin hikâyelere nasil yansidigi iki baslik altinda ele alinmistir.\",\"PeriodicalId\":29693,\"journal\":{\"name\":\"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature\",\"volume\":\" \",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2018-12-26\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.26650/TUDED2018-0006\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"LANGUAGE & LINGUISTICS\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Turk Dili ve Edebiyati Dergisi-Journal of Turkish Language and Literature","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.26650/TUDED2018-0006","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"LANGUAGE & LINGUISTICS","Score":null,"Total":0}
Yazi hayatina siirle adim atan fakat Turk Edebiyatinda hikâyeleriyle taninan Feyyaz Kayacan, Fransizca, Ingilizce ve Turkce eserler veren uc dilli bir yazardir. Hayatinin buyuk bir kismini Londra’da gecirmistir. 1940’larda Ingiliz gercekustuculere katilmistir. Ingiltere’de Fransizca eserler yayimlayan bir Turk olmasinin yazarliginin gelismesine katki saglamadigini tam aksine kendini yitirmesine sebep oldugunu fark ederek Turkce yazmaya baslamistir. Ben anlatici kullanarak yazdigi otobiyografik hikâyelerinde sancili gecen cocukluk yillarini hatirlayarak gecmisini yeniden yorumlamayi ve kendini yeniden yaratmayi amaclamaktadir. Bir olay anlatmaktan ziyade genellikle ben anlaticinin hatiralarina ve ic dunyasina yer verilen bu hikâyeler gercekustucu, varoluscu, avangardist ve absurt ogeleri barindirmaktadir. Simgesel anlatimlarla, canli imgelerle ve ozgun metaforlarla bezeli hikâyeleriyle Turk edebiyatina onculuk eden Feyyaz Kayacan, Ikinci Yeni sairleri ve 1950 Kusagi hikâyecilerini etkilemistir. Ayrica postmodernizm anlayisi ilk olarak Feyyaz Kayacan’in eserlerinde kendini gostermistir. Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinin temelinde cocuklugu ve annesinin ruhunda actigi yaralar vardir. Anne travmasini hayati boyunca hisseden Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesi onemli bir yer teskil etmektedir. Bu calismada Carl Gustav Jung’un Anne Arketipi isiginda Feyyaz Kayacan’in hikâyelerinde anne imgesinin nasil yer aldigi incelenmistir. Annenin, cocuklugunda ve yetiskinligindeki etkilerinin hikâyelere nasil yansidigi iki baslik altinda ele alinmistir.