{"title":"COVID-19 Kısıt ve Tedbirlerine Dönük Toplumsal Muhalefeti Haritalandırmak","authors":"Funda Çoban","doi":"10.33630/ausbf.1011895","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Toplumsal yaşam, gündelik hayatın süreğenliğine koşullu bir yapıdır. Bu yapının akışı, egemen iktidar yapılarının iktisadi, siyasi, hukuki veya idari uygulamalarıyla kesintiye uğradığında veya askıya alındığında çeşitli muhalefet biçimleri ortaya çıkar. COVID-19 salgınının önlenmesi ve kontrol altına alınması sürecinde devletler tarafından uygulanan kısıtlama ve tedbirler dünyanın farklı yerlerinde eylemliliklerin doğmasına yol açmıştır. Bu açıdan çalışma, devletlerin siyasi ve idari aygıtları harekete geçirerek salgının kontrol alınması için devreye soktuğu tedbir, kısıtlama ve yasaklamaların başlangıcından -Mart 2020- Temmuz 2021 dönemine dek ortaya çıkan eylemlilikleri gerekçeler, aktörler ve eylem repertuvarları açısından incelemekte ve sınıflandırmaktadır. Buna göre, eylemliliklerin gerekçeleri insan hakları ihlalleri, iktisadi sebepler ve salgın sürecinin tutarsız yönetimi; aktörleri sağ-liberteryenler, sol-libertenler ve yüzergezer sıradan insanlar olarak kategorize edilmekte; örgütlenme biçimleri sokak protestoları ve çevrimiçi ağlar olarak tespit edilmekte; eylem repertuvarları ise farklı ülkelerden kompozisyonlar dahilinde temsil edici örneklerle açıklanmaktadır. Çalışma literatür taraması yanında, yeni ve dinamik bir süreci ele aldığı oranda gazete ve internet taramalarına dayanmaktadır. Bu itibarla çalışma, konuyla ilgili bilimsel araştırmaların kısıtlılık ve dağınıklığı söz konusuyken geniş bir veri tabanını bir araya getirerek, toplumsal hareket çalışmalarına katkı sağlamayı amaçlamaktayken, sosyal teori açısından da pandemi koşullarında sokağın içinden türeyen demokratik ve anti-demokratik söylem biçimlerinin gelecekteki siyasalar açısından ortaya koyabileceği fırsat ve riskleri billurlaştırmayı hedeflemektedir.","PeriodicalId":213629,"journal":{"name":"Ankara Üniversitesi SBF Dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-09-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ankara Üniversitesi SBF Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33630/ausbf.1011895","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Toplumsal yaşam, gündelik hayatın süreğenliğine koşullu bir yapıdır. Bu yapının akışı, egemen iktidar yapılarının iktisadi, siyasi, hukuki veya idari uygulamalarıyla kesintiye uğradığında veya askıya alındığında çeşitli muhalefet biçimleri ortaya çıkar. COVID-19 salgınının önlenmesi ve kontrol altına alınması sürecinde devletler tarafından uygulanan kısıtlama ve tedbirler dünyanın farklı yerlerinde eylemliliklerin doğmasına yol açmıştır. Bu açıdan çalışma, devletlerin siyasi ve idari aygıtları harekete geçirerek salgının kontrol alınması için devreye soktuğu tedbir, kısıtlama ve yasaklamaların başlangıcından -Mart 2020- Temmuz 2021 dönemine dek ortaya çıkan eylemlilikleri gerekçeler, aktörler ve eylem repertuvarları açısından incelemekte ve sınıflandırmaktadır. Buna göre, eylemliliklerin gerekçeleri insan hakları ihlalleri, iktisadi sebepler ve salgın sürecinin tutarsız yönetimi; aktörleri sağ-liberteryenler, sol-libertenler ve yüzergezer sıradan insanlar olarak kategorize edilmekte; örgütlenme biçimleri sokak protestoları ve çevrimiçi ağlar olarak tespit edilmekte; eylem repertuvarları ise farklı ülkelerden kompozisyonlar dahilinde temsil edici örneklerle açıklanmaktadır. Çalışma literatür taraması yanında, yeni ve dinamik bir süreci ele aldığı oranda gazete ve internet taramalarına dayanmaktadır. Bu itibarla çalışma, konuyla ilgili bilimsel araştırmaların kısıtlılık ve dağınıklığı söz konusuyken geniş bir veri tabanını bir araya getirerek, toplumsal hareket çalışmalarına katkı sağlamayı amaçlamaktayken, sosyal teori açısından da pandemi koşullarında sokağın içinden türeyen demokratik ve anti-demokratik söylem biçimlerinin gelecekteki siyasalar açısından ortaya koyabileceği fırsat ve riskleri billurlaştırmayı hedeflemektedir.