{"title":"Hastalık, Acı ve Albert Camus’nun Veba’sında Duyguların İnşası","authors":"S. Önen","doi":"10.52613/ujhc.1274829","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hastalık nedeniyle çekilen bedensel acılar duygulara da yansımaktadır. Öznel varsaydığımız duygularımız bir yandan da kolektivite içerisinde oluşmaktadır. Albert Camus’nun 1940’lı yıllarda Cezayir’de geçen Veba adlı romanında salgın hastalık nedeniyle Oran kentinin dış dünyaya kapanması, doktor Rieux ve arkadaşlarının salgın hastalığa karşı mücadeleleri anlatılmaktadır. Romanda yaşanan toplumsal, siyasi ve medikal/tıbbi durumlara yönelik bireylerin tepkilerinde farklılıklar görüldüğü gibi toplumsal olarak öne çıkan bir takım duygusal ortaklıklar da bulunmaktadır. Veba nedeniyle bir felaket yaşanmıştır ve bunun duyguları etkilememesi mümkün değildir. Duygular, düşünce ve mantığın karşıtı pozisyonunda yer almadığı kabulüyle, bedenleri de bir yandan şekillendirmektedir. Romanda ‘başkalarının acısına’ tanık olmak ve hastalığa dair önlemler neticesinde karantinalar, kentin kapanması hatta enfeksiyon bulaşır endişesiyle mektup gönderememek bireylerin kolektif bir takım duygularını tetiklemiştir. Bu duygulardan özellikle özgürlük, sürgün ve nostalji üzerinde durulacaktır. Edebiyatta veba ve hastalık nedeniyle hissedilen acının metinlerarası (intertextuality) bir şekilde ve Bakhtin’in diyoloji kavramı temel alınarak özneler arasında dolaşımına da imkan verdiği tartışılmaktadır. Salgın bir hastalık belirli bir yer ve mekânda oluşsa da bu hastalığın temsille sınırlan(a)mayan acısının edebiyat ve gerçek hayat arasındaki keskin sınırları bozduğu görülmektedir.","PeriodicalId":354858,"journal":{"name":"Universal Journal of History and Culture","volume":"103 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Universal Journal of History and Culture","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.52613/ujhc.1274829","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Hastalık nedeniyle çekilen bedensel acılar duygulara da yansımaktadır. Öznel varsaydığımız duygularımız bir yandan da kolektivite içerisinde oluşmaktadır. Albert Camus’nun 1940’lı yıllarda Cezayir’de geçen Veba adlı romanında salgın hastalık nedeniyle Oran kentinin dış dünyaya kapanması, doktor Rieux ve arkadaşlarının salgın hastalığa karşı mücadeleleri anlatılmaktadır. Romanda yaşanan toplumsal, siyasi ve medikal/tıbbi durumlara yönelik bireylerin tepkilerinde farklılıklar görüldüğü gibi toplumsal olarak öne çıkan bir takım duygusal ortaklıklar da bulunmaktadır. Veba nedeniyle bir felaket yaşanmıştır ve bunun duyguları etkilememesi mümkün değildir. Duygular, düşünce ve mantığın karşıtı pozisyonunda yer almadığı kabulüyle, bedenleri de bir yandan şekillendirmektedir. Romanda ‘başkalarının acısına’ tanık olmak ve hastalığa dair önlemler neticesinde karantinalar, kentin kapanması hatta enfeksiyon bulaşır endişesiyle mektup gönderememek bireylerin kolektif bir takım duygularını tetiklemiştir. Bu duygulardan özellikle özgürlük, sürgün ve nostalji üzerinde durulacaktır. Edebiyatta veba ve hastalık nedeniyle hissedilen acının metinlerarası (intertextuality) bir şekilde ve Bakhtin’in diyoloji kavramı temel alınarak özneler arasında dolaşımına da imkan verdiği tartışılmaktadır. Salgın bir hastalık belirli bir yer ve mekânda oluşsa da bu hastalığın temsille sınırlan(a)mayan acısının edebiyat ve gerçek hayat arasındaki keskin sınırları bozduğu görülmektedir.