{"title":"Yaşlanmanın Geleceği ve Yapı-Birey İlişkiselliği Çerçevesinde Yaşlılarda Yaşam Politikasının Önemi","authors":"Cansu Taşcı, Aylin GÖRGÜN BARAN","doi":"10.46414/yasad.1263308","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Doğumda beklenen yaşam süresinin artması, ölüm ve doğum oranlarının azalması, teknoloji ve sağlık alanındaki gelişmelerle birlikte yaşlı nüfus küresel ölçekte giderek artmaktadır. Yaşlı nüfusun artması gelecek için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yeni plan ve politikaları gerekli kılmaktadır. Makalenin amacı, geleceğin belirsizliklerine hazırlıksız yakalanmamak için yaşlı bireylerin şimdiden bir yaşam politikası geliştirmelerine ve hükümet-yerel yönetimlerin bu konudaki sorumluluklarının neler olduğuna yönelik tespitlerde bulunmak ve öneriler sunmaktır. Bu çalışmada, aile ve nesiller arası ilişkiler, sosyal çevre ve komşuluk ilişkileri, sağlık alanındaki gelişmeler, çalışma hayatı, fiziki çevre ve konut, dijital teknoloji kullanımı konusunda yaşlıları gelecekte nelerin beklediği sorusundan hareket edilmiştir. Çalışmanın kuramsal çerçevesini yapı-birey ilişkiselliği ve yaşam politikası kavramları oluşturmaktadır. Bu çerçevede ulusal ve uluslararası raporlara ve yayınlara dayalı olarak bir literatür taraması yapılmıştır. Bireysel anlamda yaşlıların refleksif birey olarak kendi yaşamlarını düşünümsel biçimde dönüşüme uğratabilecekleri, yapısal anlamda hükümetlerin bu konuda gerçekleştirebileceği politika ve uygulamalarıyla gelecekte yaşlılara yönelik daha iyi bir yaşamın tasarlanabileceği bu çalışmanın temel vurgusunu oluşturmaktadır. Sonuç olarak yapı ve birey ilişkiselliği çerçevesinde yaşlıların gelecekteki yaşamlarının planlanmasının mümkün olabileceği ifade edilmektedir. Bunun için hem bireysel hem yapısal önlemlerin uygulamaya geçirilmesi gereklidir. Gelecekte daha iyi bir yaşlanma için bir taraftan hükümetler ve yerel yönetimler tarafından sunulacak mali yardım, evden sağlık bakım desteği, ortak paylaşımlı mülkiyet modelleri, nesiller arası dayanışma programları, yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına uygun kent ve konut planlamaları gibi yaşlı bireyleri destekleyici programlar önem arz ederken diğer taraftan hem genç bireylerin hem de yaşlı bireylerin yaşlılık dönemlerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak gerekli yatırımı yapması önerilmektedir.","PeriodicalId":270554,"journal":{"name":"Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.46414/yasad.1263308","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Doğumda beklenen yaşam süresinin artması, ölüm ve doğum oranlarının azalması, teknoloji ve sağlık alanındaki gelişmelerle birlikte yaşlı nüfus küresel ölçekte giderek artmaktadır. Yaşlı nüfusun artması gelecek için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yeni plan ve politikaları gerekli kılmaktadır. Makalenin amacı, geleceğin belirsizliklerine hazırlıksız yakalanmamak için yaşlı bireylerin şimdiden bir yaşam politikası geliştirmelerine ve hükümet-yerel yönetimlerin bu konudaki sorumluluklarının neler olduğuna yönelik tespitlerde bulunmak ve öneriler sunmaktır. Bu çalışmada, aile ve nesiller arası ilişkiler, sosyal çevre ve komşuluk ilişkileri, sağlık alanındaki gelişmeler, çalışma hayatı, fiziki çevre ve konut, dijital teknoloji kullanımı konusunda yaşlıları gelecekte nelerin beklediği sorusundan hareket edilmiştir. Çalışmanın kuramsal çerçevesini yapı-birey ilişkiselliği ve yaşam politikası kavramları oluşturmaktadır. Bu çerçevede ulusal ve uluslararası raporlara ve yayınlara dayalı olarak bir literatür taraması yapılmıştır. Bireysel anlamda yaşlıların refleksif birey olarak kendi yaşamlarını düşünümsel biçimde dönüşüme uğratabilecekleri, yapısal anlamda hükümetlerin bu konuda gerçekleştirebileceği politika ve uygulamalarıyla gelecekte yaşlılara yönelik daha iyi bir yaşamın tasarlanabileceği bu çalışmanın temel vurgusunu oluşturmaktadır. Sonuç olarak yapı ve birey ilişkiselliği çerçevesinde yaşlıların gelecekteki yaşamlarının planlanmasının mümkün olabileceği ifade edilmektedir. Bunun için hem bireysel hem yapısal önlemlerin uygulamaya geçirilmesi gereklidir. Gelecekte daha iyi bir yaşlanma için bir taraftan hükümetler ve yerel yönetimler tarafından sunulacak mali yardım, evden sağlık bakım desteği, ortak paylaşımlı mülkiyet modelleri, nesiller arası dayanışma programları, yaşlı nüfusun ihtiyaçlarına uygun kent ve konut planlamaları gibi yaşlı bireyleri destekleyici programlar önem arz ederken diğer taraftan hem genç bireylerin hem de yaşlı bireylerin yaşlılık dönemlerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak gerekli yatırımı yapması önerilmektedir.