{"title":"Doğal Ekosistemin Sürdürülebilirliği Açısından Bal Arısı ve Çevre İlişkilerinin Değerlendirilmesi","authors":"Mustapha Ndimballan, Banu Yücel","doi":"10.52460/issc.2021.053","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Belirli bir alandaki canlı ve cansız çevrenin karşılıklı ilişkileri sonucu oluşan ve süreklilik gösteren ekolojik sistemlere “ekosistem” denilmektedir. Ekolojik dengenin korunmasında önemli bir alana sahip olan ve doğadaki en gelişmiş sosyal böceklerden olan bal arıları besin gereksinimlerini karşılamak amacıyla çiçekli bitkiler ve meyve ağaçlarından polen ve nektar toplarken bitkilerin döllenmesine, biyoçeşitliliğe ve ürün artışına katkıda bulunmaktadırlar. Bitkilerin tozlaşması rüzgarla (anemofoli), böceklerle (entomofoli) özellikle de bal arıları ile gerçekleşmektedir. Böylece içinde arı bulunan bahçelerde, tarım arazilerinde ve bitkisel alanlarda döllenme oranı ve tohum tutma çok yüksek olmaktadır. Arılar yoğun uçuşlarıyla rüzgara ve diğer böceklere kıyasla bu döllenmeyi başarıyla gerçekleştirmektedir. Bal arılarının tozlaşmaya katkısı, bitkisel ürünlerin kalite ve kantitesi üzerine olumlu etki yaratmakta, pek çok endemik ve tıbbi bitkinin üretilmesine, toprak erozyonunu önleme, seralarda hormon ve açık tarım arazilerinde insektisit kullanımını azaltmakta, dolayısıyla doğal yaşamın sürdürülebilirliğine ve ülkesel ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Arıların ekolojik dengedeki hassas konumlarını etkileyen birçok faktör vardır. Bunların sebebi genel olarak ne yazık ki insanların yanlış davranışlarının ve teknolojik gelişmelerin sonuçlarıdır. Bal arıları havadaki CO2 seviyesini azaltarak ekolojik dengenin korunmasına yardımcı olmaktadır. Küresel ısınma, iklim değişikliği, çarpık kentleşme, rüzgar enerji santralleri, yaygın mobil ve kablosuz teknolojilerinin kullanımı, elektromanyatik radyasyonun çoğalması çevre koşullarını, bir başka deyişle sürdürülebilir yaşam şartlarını olumsuz etkilediği gibi, yaşamın olmazsa olmaz değeri bal arılarını da büyük ölçüde tehdit etmektedir. Bu konuda ivedi stratejik, ekonomik ve idari tedbirlerin alınması önem taşımaktadır.","PeriodicalId":136262,"journal":{"name":"5th International Students Science Congress","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-08-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"5th International Students Science Congress","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.52460/issc.2021.053","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Belirli bir alandaki canlı ve cansız çevrenin karşılıklı ilişkileri sonucu oluşan ve süreklilik gösteren ekolojik sistemlere “ekosistem” denilmektedir. Ekolojik dengenin korunmasında önemli bir alana sahip olan ve doğadaki en gelişmiş sosyal böceklerden olan bal arıları besin gereksinimlerini karşılamak amacıyla çiçekli bitkiler ve meyve ağaçlarından polen ve nektar toplarken bitkilerin döllenmesine, biyoçeşitliliğe ve ürün artışına katkıda bulunmaktadırlar. Bitkilerin tozlaşması rüzgarla (anemofoli), böceklerle (entomofoli) özellikle de bal arıları ile gerçekleşmektedir. Böylece içinde arı bulunan bahçelerde, tarım arazilerinde ve bitkisel alanlarda döllenme oranı ve tohum tutma çok yüksek olmaktadır. Arılar yoğun uçuşlarıyla rüzgara ve diğer böceklere kıyasla bu döllenmeyi başarıyla gerçekleştirmektedir. Bal arılarının tozlaşmaya katkısı, bitkisel ürünlerin kalite ve kantitesi üzerine olumlu etki yaratmakta, pek çok endemik ve tıbbi bitkinin üretilmesine, toprak erozyonunu önleme, seralarda hormon ve açık tarım arazilerinde insektisit kullanımını azaltmakta, dolayısıyla doğal yaşamın sürdürülebilirliğine ve ülkesel ekonomiye önemli katkı sağlamaktadır. Arıların ekolojik dengedeki hassas konumlarını etkileyen birçok faktör vardır. Bunların sebebi genel olarak ne yazık ki insanların yanlış davranışlarının ve teknolojik gelişmelerin sonuçlarıdır. Bal arıları havadaki CO2 seviyesini azaltarak ekolojik dengenin korunmasına yardımcı olmaktadır. Küresel ısınma, iklim değişikliği, çarpık kentleşme, rüzgar enerji santralleri, yaygın mobil ve kablosuz teknolojilerinin kullanımı, elektromanyatik radyasyonun çoğalması çevre koşullarını, bir başka deyişle sürdürülebilir yaşam şartlarını olumsuz etkilediği gibi, yaşamın olmazsa olmaz değeri bal arılarını da büyük ölçüde tehdit etmektedir. Bu konuda ivedi stratejik, ekonomik ve idari tedbirlerin alınması önem taşımaktadır.