YÖNETMEN FERZAN ÖZPETEK’İN İSTANBUL KIRMIZISI FİLMİNİN TÜRKİYE TANITIMI ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ: GÖSTERGEBİLİMSEL BİR İNCELEME

Abstract

Gunumuzde herhangi bir sehir ya da ulke, tipki urunler gibi, cesitli iletisim kanallari ve yontemleriyle hedef kitleleriyle bulusmak uzere sistemli bir sekilde iletisim calismalarinda bulunmaktadir. Şehirlerin ya da ulkelerin ozelliklerinin reklamlari yapilmakta, tanitim amacli Web Siteleri olusturulmakta, turizme dayali pek cok birim onemli ozellikleri on plana cikartan video vb. gorseller yayinlamaktadir. Ulkelerin tanitim ve turizm politikalari cercevesinde soz konusu tanitimlar devletce desteklenmekte ve tanitim icin liderler, onemli kisiler gorev almaktadirlar. Sinema da bir kitle iletisim araci olarak sehir ve ulkelerin tanitiminda onemli roller ustlenmektedir. Sinemanin kendine ozgu anlatim dili, oykulenmesi, sahnelerin ve konularin icsellestirilmesi, tum dunyaya yayginlasmasi gibi ozellikleriyle baglantili olarak, herhangi bir sehrin ya da ulkenin filmde yer almasi, izleyicilerin o sehri ya da ulkeyi incelemeleri, gormeleri, fikir sahibi olmalari ve filmin oykusuyle de birlestirerek unutulmaz anilar olarak biriktirmeleri soz konusudur. Ulkelerin uluslararasi tanitim politikalari ve perspektifleri dogrultusunda sistemli sekilde yurutulen tanitim kampanyalarinda onemli bir yer tutan sinema, Turkiye hakkinda zaman zaman kontrolsuz ve negatif tanitimlar olusmus, bazen de planli ve tasarlanmis sekilde olumlu izlenim yaratmaya yonelik bir uluslararasi halkla iliskiler calismasi niteligiyle izleyicilerle bulusmustur.  Bu baglamda uluslararasi yonetmen Ferzan Ozpetek’in 2 Mart 2017 tarihinde Avrupa’da ve Turkiye’de vizyona giren “Istanbul Kirmizisi” adli Turk-Italyan ortak yapimi olan filmi, Istanbul’un guzelliklerini, dogasini, gundelik yasaminin dinamiklerini, kulturel ve sosyo-ekonomik perspektifini belirli bir yorum ve izlenim uzerinden dunyaya iletmesi bakimindan oldukca onemli bir durumdadir. Bu calismamizda, soz konusu filmin onemli sahneleri filmin akisi ile dogru orantili olarak Roland Barthes’in duzanlam-yananlam cagrisimlariyla incelenmis, Istanbul ve Turkiye tanitimina katkilari bakimindan bir degerlendirme yapilmaya calisilmistir.