{"title":"PANDEMİ SÜRECİ VE YAŞLILIK","authors":"Gönül Içli","doi":"10.46414/yasad.1102373","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Covid 19 sağlık alanında ortaya çıkan bir sorun olarak hayatımıza girmesine rağmen sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel sonuçları ile yaşamı küresel ölçütte etkilemiş ve toplumsal hayatın tüm bileşenleri üzerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu süreçte birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de yüksek risk altında görülen, virüsün ölümcül etkisi bakımından kırılgan grup içerisinde bulunan 65 yaş üzeri bireylere yönelik kısıtlamalar getirilmiştir. Yaşlıların sokağa çıkmasını engellemek üzere kamusal düzeyde alınan tedbirler Mart 2020’den itibaren süresiz bir yasaklamaya dönüşürken artık yaşlılar kırılgan grup bireyleri olarak değil, virüs yayan tehlikeli insanlar olarak görülmeye başlanmıştır. Bu süreç sonuçta evlerine kapanan yaşlılar uzun süreli bu kısıtlama sürecinde belki de hayatlarının en yalnız dönemlerini yaşamışlardır. Covid 19 küresel pandemi risk toplumu, bilişim toplumu, gözetim toplumu gibi sosyal, kültürel değişmelerin günlük hayatımızda, görünürlük kazanmasında etkili olmuştur. Bu durum yaşlıların gündelik pratiklerindeki yapabilirlik kapasitesini de büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumsal yapıda ortaya çıkan tüm bu değişmeler kısıtlamalar altındaki yaşlı bireyler üzerinde fazladan bir baskı da yaratmıştır. \nBu çalışmada yaşlıların toplumsal farklılıkları bağlamında pandemi sürecinden nasıl etkilendikleri üzerinde durulmaktadır. Çalışmada nitel araştırma metoduyla derinlemesine görüşme tekniği kullanılmıştır. Katılımcılarımız daha çok orta sosyoekonomik düzeyde yer alan 65-80 yaş arası bireylerdir. Çalışmada, yaşlıların bu dönemde gündelik yaşam deneyimleri içerisinde karşılaştıkları kısıtlamalar, yaşlılığa yönelik ayrımcılık, sosyal ilişkilerindeki farklılaşmalar, yaşadıkları korkular, yasağa tepkileri, yasakları içselleştirmeleri, evde nasıl vakit geçirdikleri, dijital dünya ile ilişkileri üzerinde durulmuştur","PeriodicalId":270554,"journal":{"name":"Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi","volume":"74 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-11-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.46414/yasad.1102373","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Covid 19 sağlık alanında ortaya çıkan bir sorun olarak hayatımıza girmesine rağmen sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel sonuçları ile yaşamı küresel ölçütte etkilemiş ve toplumsal hayatın tüm bileşenleri üzerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu süreçte birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de yüksek risk altında görülen, virüsün ölümcül etkisi bakımından kırılgan grup içerisinde bulunan 65 yaş üzeri bireylere yönelik kısıtlamalar getirilmiştir. Yaşlıların sokağa çıkmasını engellemek üzere kamusal düzeyde alınan tedbirler Mart 2020’den itibaren süresiz bir yasaklamaya dönüşürken artık yaşlılar kırılgan grup bireyleri olarak değil, virüs yayan tehlikeli insanlar olarak görülmeye başlanmıştır. Bu süreç sonuçta evlerine kapanan yaşlılar uzun süreli bu kısıtlama sürecinde belki de hayatlarının en yalnız dönemlerini yaşamışlardır. Covid 19 küresel pandemi risk toplumu, bilişim toplumu, gözetim toplumu gibi sosyal, kültürel değişmelerin günlük hayatımızda, görünürlük kazanmasında etkili olmuştur. Bu durum yaşlıların gündelik pratiklerindeki yapabilirlik kapasitesini de büyük ölçüde etkilemiştir. Toplumsal yapıda ortaya çıkan tüm bu değişmeler kısıtlamalar altındaki yaşlı bireyler üzerinde fazladan bir baskı da yaratmıştır.
Bu çalışmada yaşlıların toplumsal farklılıkları bağlamında pandemi sürecinden nasıl etkilendikleri üzerinde durulmaktadır. Çalışmada nitel araştırma metoduyla derinlemesine görüşme tekniği kullanılmıştır. Katılımcılarımız daha çok orta sosyoekonomik düzeyde yer alan 65-80 yaş arası bireylerdir. Çalışmada, yaşlıların bu dönemde gündelik yaşam deneyimleri içerisinde karşılaştıkları kısıtlamalar, yaşlılığa yönelik ayrımcılık, sosyal ilişkilerindeki farklılaşmalar, yaşadıkları korkular, yasağa tepkileri, yasakları içselleştirmeleri, evde nasıl vakit geçirdikleri, dijital dünya ile ilişkileri üzerinde durulmuştur