BİR ADALET KRİTİĞİ: JOHN RAWLS’ IN ADALET ANLAYIŞI HAKKINDA

Emine CENGİZ
{"title":"BİR ADALET KRİTİĞİ: JOHN RAWLS’ IN ADALET ANLAYIŞI HAKKINDA","authors":"Emine CENGİZ","doi":"10.16953/deusosbil.1191723","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"“Adalet nedir?” insanlığın cevaplamaya çalıştığı en eski, karmaşık ve zor sorulardan biridir. Bugüne kadar felsefe tarihinde çeşitli şekillerde adaletin neliği açıklanmaya çalışılmıştır. Siyaset felsefesinin en seçkin ve önemli uğrak noktası olan John Rawls da Bir Adalet Teorisi adlı eserinde adaleti, sosyal kurumların birinci erdemi olarak tanımlamıştır. Toplumsal adalet bağlamında konuyu ele alarak hakkaniyet olarak adalet şeklinde adlandırılan teorisini ortaya koymuştur. Rawls için siyasi ve sosyal kurumlardan oluşan temel yapı; insanların yaşamları, olanakları üzerinde belirleyici konumundadır. O halde adil toplumun teşekkül edebilmesi bu yapının adil bir usul çerçevesinde düzenlenmesiyle söz konusu olacaktır. Şüphesiz inşa sürecinde belirli kuralların olması gerekecektir. Buradan hareketle Rawls, adalet ilkelerinin seçim sürecini sözleşme teorisinden ve Kant’ın görüşlerinden faydalanarak açıklar. Geleneğin diğer üyelerinden farklı olarak sözleşme, toplum haline geçiş ile değil, adalet ilkelerinin müzakere edilmesi, seçilmesi ile ilişkilidir. Hipotetik, soyut, hak ve özgürlük bakımından tehlikenin olmadığı bir orijinal durumu tasavvur eder. Orijinal durumdaki adalet ilkelerini seçecek olan taraflar, bilgisizlik peçesi altındadır. Peçe ile hem kendileri hem de başkaları hakkında cinsiyetleri, toplumsal statüleri, dinsel inançları, iyi anlayışları, doğal yetenekleri vb. bilgilerden yoksun kalmaktadırlar. Bu şekilde tarafsızlık ve eşitlik sağlanmış olacak, kimse kendi için avantajlı olanı seçip, kimseyi kayıramayacaktır. Eşit, özgür, rasyonel, adalet duygusu ve iyi anlayışı oluşturma kapasitesi gibi özelliklere sahip olan taraflar sonunda adaletin iki ilkesine ulaşacaklardır. Bu ilkelere göre öncelikle adil bir toplumda bütün vatandaşlar eşit temel özgürlüklere; benzer yetenektekilerin, ırkına, etnik kökenine, cinsiyetine vb. bakılmaksızın, görev ve mevkilerin dağıtımında eşit fırsatlara sahip olması gerekir. Ayrıca kaderin rastlantısallığı sonucu olan doğal yeteneklerden elde edilen kazançlar ancak ve ancak dezavantajlılara yarar sağladığında kabul edilebilir olacaktır. Bu çalışmada da Rawls’ın anlayışının dayanakları ifade edilerek adil toplumun meydana gelme şartları, bilgisizlik peçesinin sınırlandırmaları, ortaya koyulan kişi idesinin, fark ilkesinin yarattığı sorunlar hak ve özgürlükler bağlamında tartışmaya açılacaktır.","PeriodicalId":30201,"journal":{"name":"Dokuz Eylul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi","volume":"364 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dokuz Eylul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.16953/deusosbil.1191723","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

“Adalet nedir?” insanlığın cevaplamaya çalıştığı en eski, karmaşık ve zor sorulardan biridir. Bugüne kadar felsefe tarihinde çeşitli şekillerde adaletin neliği açıklanmaya çalışılmıştır. Siyaset felsefesinin en seçkin ve önemli uğrak noktası olan John Rawls da Bir Adalet Teorisi adlı eserinde adaleti, sosyal kurumların birinci erdemi olarak tanımlamıştır. Toplumsal adalet bağlamında konuyu ele alarak hakkaniyet olarak adalet şeklinde adlandırılan teorisini ortaya koymuştur. Rawls için siyasi ve sosyal kurumlardan oluşan temel yapı; insanların yaşamları, olanakları üzerinde belirleyici konumundadır. O halde adil toplumun teşekkül edebilmesi bu yapının adil bir usul çerçevesinde düzenlenmesiyle söz konusu olacaktır. Şüphesiz inşa sürecinde belirli kuralların olması gerekecektir. Buradan hareketle Rawls, adalet ilkelerinin seçim sürecini sözleşme teorisinden ve Kant’ın görüşlerinden faydalanarak açıklar. Geleneğin diğer üyelerinden farklı olarak sözleşme, toplum haline geçiş ile değil, adalet ilkelerinin müzakere edilmesi, seçilmesi ile ilişkilidir. Hipotetik, soyut, hak ve özgürlük bakımından tehlikenin olmadığı bir orijinal durumu tasavvur eder. Orijinal durumdaki adalet ilkelerini seçecek olan taraflar, bilgisizlik peçesi altındadır. Peçe ile hem kendileri hem de başkaları hakkında cinsiyetleri, toplumsal statüleri, dinsel inançları, iyi anlayışları, doğal yetenekleri vb. bilgilerden yoksun kalmaktadırlar. Bu şekilde tarafsızlık ve eşitlik sağlanmış olacak, kimse kendi için avantajlı olanı seçip, kimseyi kayıramayacaktır. Eşit, özgür, rasyonel, adalet duygusu ve iyi anlayışı oluşturma kapasitesi gibi özelliklere sahip olan taraflar sonunda adaletin iki ilkesine ulaşacaklardır. Bu ilkelere göre öncelikle adil bir toplumda bütün vatandaşlar eşit temel özgürlüklere; benzer yetenektekilerin, ırkına, etnik kökenine, cinsiyetine vb. bakılmaksızın, görev ve mevkilerin dağıtımında eşit fırsatlara sahip olması gerekir. Ayrıca kaderin rastlantısallığı sonucu olan doğal yeteneklerden elde edilen kazançlar ancak ve ancak dezavantajlılara yarar sağladığında kabul edilebilir olacaktır. Bu çalışmada da Rawls’ın anlayışının dayanakları ifade edilerek adil toplumun meydana gelme şartları, bilgisizlik peçesinin sınırlandırmaları, ortaya koyulan kişi idesinin, fark ilkesinin yarattığı sorunlar hak ve özgürlükler bağlamında tartışmaya açılacaktır.
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
正义批判:约翰-罗尔斯的正义观
"什么是正义?"这是人类试图回答的最古老、最复杂和最困难的问题之一。直到今天,哲学史上仍有人试图以各种方式解释正义的本质。约翰-罗尔斯(John Rawls)是政治哲学中最杰出、最重要的出发点,他在著作《正义论》中将正义定义为社会制度的第一美德。在社会正义方面,他提出了作为公平的正义理论。在罗尔斯看来,由政治和社会制度组成的基本结构对人们的生活和机会起着决定性的作用。因此,在公正程序的框架内组织这一结构,就有可能形成一个公正的社会。毫无疑问,在构建过程中需要有一定的规则。从这个角度出发,罗尔斯利用契约理论和康德的观点解释了正义原则的选择过程。与其他传统成员不同的是,契约与社会状态的过渡无关,而是与正义原则的协商和选择有关。这种假设设想了一种原始状态,在这种状态下,权利和自由没有危险。在原始状态下选择正义原则的各方都蒙着无知的面纱。这层面纱剥夺了他们关于自己和他人的信息,如性别、社会地位、宗教信仰、善的观念、天赋能力等。这样,公正和平等就能得到保证,任何人都无法选择对自己有利而对他人不利的事情。平等、自由、理性、有能力形成正义感和善解人意的各方最终都会达成两个正义原则。根据这些原则,首先,在一个公正的社会中,所有公民都应享有平等的基本自由;能力相近者,不论种族、民族、性别等,在分配职责和职位时都应享有平等的机会。此外,只有在使弱势群体受益的情况下,由命运的随机性所产生的天赋所带来的收益才是可以接受的。在本研究中,通过阐述罗尔斯理解的基础,将从权利与自由的角度讨论公正社会产生的条件、无知面纱的局限性、个人身份和差异原则造成的问题。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
61
审稿时长
26 weeks
期刊最新文献
AN EVALUATION ON THE BIOGRAPHIES OF GOVERNMENT OFFICERS BORN IN SURMENE ACCORDING TO THE SİCİLL-İ AHVÂL REGISTERS (1879-1909) TEKNOLOJİ KABUL MODELİYLE TURİZM EĞİTİMİNDE SANAL GERÇEKLİK UYGULAMALARINA İLİŞKİN TUTUM VE KULLANIM NİYETLERİNİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA ECOLOGICAL GRIEF IN THE CONTEXT OF GRIEF STUDIES IN SOCIAL WORK A QUALITATIVE RESEARCH ON OMBUDSMAN INSTITUTION (KDK) DECISIONS PUBLIC SERVICES IMPLEMENTED BY MUNICIPALITIES WITHIN THE FRAMEWORK OF GOOD GOVERNANCE PRINCIPLES OPINIONS ON CAMP CARAVAN TOURISM MOBILE APPLICATIONS
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1