{"title":"IS THE INCLUSION OF THE -lEr SUFFIX IN TURKISH VERB INFLECTION UNACCEPTABLE? AN EVENT-RELATED BRAIN POTENTIALS STUDY","authors":"Mehmet AYGÜNEŞ","doi":"10.30767/diledeara.1342007","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Dilsel yapılar arasındaki uyum ilişkisi sinirdilbilim çalışmaları içerisinde geniş bir yer tutmaktadır. Özellikle Olaya İlişkin Beyin Potansiyelleri (OİP) yönteminin kullanıldığı çalışmalarda farklı dillerde ve farklı uyum ilişkilerinde ne tür OİP bileşenlerinin oluştuğu ve bu bileşenlerin işlevsel yorumunun ne olduğu sorgulanmaktadır. Bu çalışmada Türkçede eylem çekiminde üçüncü çoğul kişiyi (Onlar) yansıttığı düşünülen -lEr ekinin açık bir biçimde bulunmasının (Ör: Onlar şimdi pasta yapıyor-lar.) ve açık biçimde bulunmamasının (Ör: Onlar şimdi pasta yapıyor-) işlemleme sürecine yarattığı etki incelenmiştir. Bunun için yüksek zaman çözünürlüğüne sahip bir yöntem olan OİP kullanılmıştır. Çalışmada 33 anadili Türkçe katılımcı yer almıştır. Katılımcılara öznesi üçüncü tekil kişi (O) ve üçüncü çoğul kişi (Onlar) ile oluşturulmuş ve eylem çekiminde -lEr ekinin açık biçimde yer aldığı ve açık biçimde yer almadığı üç dilbilgisel ve bir dilbilgisi dışı koşul sunulmuştur. OİP bulguları bütün koşullarda Sol Ön Negativite (SÖN), geç-SÖN ve P600 bileşenlerinin oluştuğunu göstermektedir. Her ne kadar bütün koşullarda benzer OİP bileşenleri oluşsa da koşullar arasında genlik farklılıklarının oluştuğu belirlenmiştir. Buna göre -lEr ekinin eylem çekiminde açık biçimde olması ile olmaması arasında anlamlı farklılığın oluştuğu, ekin yer alması durumunda SÖN bileşeninin genliğinin arttığı dahası üçüncü çoğul kişili yapılarda (Onlar) eylem çekiminde -lEr ekinin açık biçimde yer almasının dilbilgisi dışı yapılara benzer bir etki yarattığı belirlenmiştir. Bu çalışma SÖN bileşeninin Türkçede biçimsözdizimsel süreçlere duyarlı olduğunu göstermektedir. Bulgular çerçevesinde SÖN bileşeninin biçimsözdizimsel uyumsuzluğu ve biçimsözdizimsel süreçlerin çalışma belleğinde daha fazla kaynak kullanmaya olan ihtiyacı yansıttığı öne sürülmektedir. Dilbilgisel açıdan ise -lEr ekinin açık biçimde yer aldığı eylem çekimlerinin dilbilgisi dışı yapılara benzer bir işlemleme örüntüsü sergilediği belirlenmiştir.","PeriodicalId":476312,"journal":{"name":"Dil ve edebiyat araştırmaları dergisi","volume":"66 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dil ve edebiyat araştırmaları dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30767/diledeara.1342007","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Dilsel yapılar arasındaki uyum ilişkisi sinirdilbilim çalışmaları içerisinde geniş bir yer tutmaktadır. Özellikle Olaya İlişkin Beyin Potansiyelleri (OİP) yönteminin kullanıldığı çalışmalarda farklı dillerde ve farklı uyum ilişkilerinde ne tür OİP bileşenlerinin oluştuğu ve bu bileşenlerin işlevsel yorumunun ne olduğu sorgulanmaktadır. Bu çalışmada Türkçede eylem çekiminde üçüncü çoğul kişiyi (Onlar) yansıttığı düşünülen -lEr ekinin açık bir biçimde bulunmasının (Ör: Onlar şimdi pasta yapıyor-lar.) ve açık biçimde bulunmamasının (Ör: Onlar şimdi pasta yapıyor-) işlemleme sürecine yarattığı etki incelenmiştir. Bunun için yüksek zaman çözünürlüğüne sahip bir yöntem olan OİP kullanılmıştır. Çalışmada 33 anadili Türkçe katılımcı yer almıştır. Katılımcılara öznesi üçüncü tekil kişi (O) ve üçüncü çoğul kişi (Onlar) ile oluşturulmuş ve eylem çekiminde -lEr ekinin açık biçimde yer aldığı ve açık biçimde yer almadığı üç dilbilgisel ve bir dilbilgisi dışı koşul sunulmuştur. OİP bulguları bütün koşullarda Sol Ön Negativite (SÖN), geç-SÖN ve P600 bileşenlerinin oluştuğunu göstermektedir. Her ne kadar bütün koşullarda benzer OİP bileşenleri oluşsa da koşullar arasında genlik farklılıklarının oluştuğu belirlenmiştir. Buna göre -lEr ekinin eylem çekiminde açık biçimde olması ile olmaması arasında anlamlı farklılığın oluştuğu, ekin yer alması durumunda SÖN bileşeninin genliğinin arttığı dahası üçüncü çoğul kişili yapılarda (Onlar) eylem çekiminde -lEr ekinin açık biçimde yer almasının dilbilgisi dışı yapılara benzer bir etki yarattığı belirlenmiştir. Bu çalışma SÖN bileşeninin Türkçede biçimsözdizimsel süreçlere duyarlı olduğunu göstermektedir. Bulgular çerçevesinde SÖN bileşeninin biçimsözdizimsel uyumsuzluğu ve biçimsözdizimsel süreçlerin çalışma belleğinde daha fazla kaynak kullanmaya olan ihtiyacı yansıttığı öne sürülmektedir. Dilbilgisel açıdan ise -lEr ekinin açık biçimde yer aldığı eylem çekimlerinin dilbilgisi dışı yapılara benzer bir işlemleme örüntüsü sergilediği belirlenmiştir.