{"title":"TÜRK MÜZİĞİ MAKAMLARININ SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TARİHSEL BİR GENEL BAKIŞ","authors":"Serdar Budak","doi":"10.22252/ijca.1357109","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Geçmişten günümüze birçok müzikle tedavi uygulamaları yapılmış ve bu uygulamalar sonucunda hastalığa iyi gelen tedaviler bulunduğu tespit edilmiştir. Türklerin İslamiyet’i kabul ettiğinden günümüze kadar bu tedavi yöntemleri, İslamiyet öncesinde, İslamiyet sonrasında, Selçuklularda, Osmanlılarda ve günümüzde bu hastalıkları tedavi etmek amacıyla kurulmuş tedavi merkezleri ile devam ettiği görülmüştür. Bu makalenin amacı geçmişten beridir süre gelen tedavi yöntemlerinin o dönemlerde yaşamış ve bu tedavileri deneyimlemiş alimlerin yapmış olduğu çalışmalar doğrultusunda; müzik – sağlık ilişkisi ele alınmış, 800’lü yıllardan itibaren bilim insanlarının, alimlerin müziği sağlık içerisinde nasıl konumlandırdıkları incelenmiştir. Bu bağlamda El-Kındi’nin Ud tellerini çeşitli vücut sıvılarını yükselttiği, İhvan-ı safa topluluğunun El-Kındi’nin çalışmalarından yola çıkarak zararlı vücut sıvılarının azaldığı, Farabi’nin çalışmasında ise müziğin insan psikolojine olan etkilerine yönelik çalışmalar yaptığı görülmüştür. Görüldüğü üzere her bir alim müzikle tedavinin farklı yönlerini ele alarak çalışmalarını sürdürmüştür. Ayrıca çeşitli makamların insan sağlığına etkileri görülmüş ve belirli vakitlerde dinlenilen makamların insan sağlığına faydalı olabileceğine yönelik çalışmaların varlığı tespit edilmiştir. Bu çalışmalar bağlamında elde edilen verilere bakıldığında müziğin sosyal yaşam içerisinde kültürel bir olgu olarak görülmesinin yanı sıra tedavi edici bir unsur olabildiği düşünülmüş ve bu tedavi alanlarının üzerinde daha spesifik çalışmalar yaparak tedavilerin etkilerinin görülmesi için çalışmalar yapılması hususunda önem arz etmektedir.","PeriodicalId":507787,"journal":{"name":"İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.22252/ijca.1357109","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Geçmişten günümüze birçok müzikle tedavi uygulamaları yapılmış ve bu uygulamalar sonucunda hastalığa iyi gelen tedaviler bulunduğu tespit edilmiştir. Türklerin İslamiyet’i kabul ettiğinden günümüze kadar bu tedavi yöntemleri, İslamiyet öncesinde, İslamiyet sonrasında, Selçuklularda, Osmanlılarda ve günümüzde bu hastalıkları tedavi etmek amacıyla kurulmuş tedavi merkezleri ile devam ettiği görülmüştür. Bu makalenin amacı geçmişten beridir süre gelen tedavi yöntemlerinin o dönemlerde yaşamış ve bu tedavileri deneyimlemiş alimlerin yapmış olduğu çalışmalar doğrultusunda; müzik – sağlık ilişkisi ele alınmış, 800’lü yıllardan itibaren bilim insanlarının, alimlerin müziği sağlık içerisinde nasıl konumlandırdıkları incelenmiştir. Bu bağlamda El-Kındi’nin Ud tellerini çeşitli vücut sıvılarını yükselttiği, İhvan-ı safa topluluğunun El-Kındi’nin çalışmalarından yola çıkarak zararlı vücut sıvılarının azaldığı, Farabi’nin çalışmasında ise müziğin insan psikolojine olan etkilerine yönelik çalışmalar yaptığı görülmüştür. Görüldüğü üzere her bir alim müzikle tedavinin farklı yönlerini ele alarak çalışmalarını sürdürmüştür. Ayrıca çeşitli makamların insan sağlığına etkileri görülmüş ve belirli vakitlerde dinlenilen makamların insan sağlığına faydalı olabileceğine yönelik çalışmaların varlığı tespit edilmiştir. Bu çalışmalar bağlamında elde edilen verilere bakıldığında müziğin sosyal yaşam içerisinde kültürel bir olgu olarak görülmesinin yanı sıra tedavi edici bir unsur olabildiği düşünülmüş ve bu tedavi alanlarının üzerinde daha spesifik çalışmalar yaparak tedavilerin etkilerinin görülmesi için çalışmalar yapılması hususunda önem arz etmektedir.