{"title":"Hasan Pekmezci ve Sanatı Üzerine","authors":"Zeliha Kayahan","doi":"10.18603/SANATVETASARIM.435639","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"1968 yilinda Arifiye Ogretmen Okulu’na atanmasiyla profesyonel olarak sanat egitimi hayatina baslamis olan ve gunumuze kadar sanat/sanat egitiminin icinde dinamik bir sekilde varligini surduren Hasan Pekmezci, bu yil sanat hayatinin 50. yilini kutlamaktadir. Ogrenme ve ogretme durtusunun birlikteligini hicbir zaman taviz vermeden surduren Pekmezci, suphesiz Cagdas Turk Sanati icerisinde yeri doldurulamayacak degerlerden birini teskil etmektedir. Sanatci, yasamini sanata, sanatini da yasamina donusturmustur ve tum degerlerini bu iki temel uzerine insa etmistir. Pekmezci icin yasamak da sanat da nefes almak demektir. Sanatcinin “Yasam Kisa Sanat Sonsuz” baslikli makalesini elinize aldiginizda sizi karsilayan “Yasamak guzel sey be kardesim!” ilk cumlesi bu dusunceyi tumuyle destekler niteliktedir. Eserlerine bakacak olursaniz ayni bu cumlenin somut halini gormeniz mumkundur ve bizler biliyoruz ki hayatla ve sanatla mucadelesi hic bitmemis bir sanatcidir Hasan Pekmezci. Kimilerine gore; bir sanatci, bir sanat egitimcisi, bir akademisyen, bir gezgin, bir sair, bir yazar, bir baba, bir es, bir dost, bir arkadas, bir destek, bir kaynak… Bu calisma Pekmezci’nin sahip oldugu tum bu kimlikler ile yasama dair ortaya koydugu mucadelelere ve bu mucadeleler sonunda olusturdugu eserlerine odaklanacaktir. Boylece yeni nesil sanatci adaylarina nasil yasamak/uretmek gerektigine dair bir anahtar bilgi sunmak amaclanmaktadir.","PeriodicalId":342724,"journal":{"name":"Sanat ve Tasarım Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2018-06-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sanat ve Tasarım Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18603/SANATVETASARIM.435639","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
1968 yilinda Arifiye Ogretmen Okulu’na atanmasiyla profesyonel olarak sanat egitimi hayatina baslamis olan ve gunumuze kadar sanat/sanat egitiminin icinde dinamik bir sekilde varligini surduren Hasan Pekmezci, bu yil sanat hayatinin 50. yilini kutlamaktadir. Ogrenme ve ogretme durtusunun birlikteligini hicbir zaman taviz vermeden surduren Pekmezci, suphesiz Cagdas Turk Sanati icerisinde yeri doldurulamayacak degerlerden birini teskil etmektedir. Sanatci, yasamini sanata, sanatini da yasamina donusturmustur ve tum degerlerini bu iki temel uzerine insa etmistir. Pekmezci icin yasamak da sanat da nefes almak demektir. Sanatcinin “Yasam Kisa Sanat Sonsuz” baslikli makalesini elinize aldiginizda sizi karsilayan “Yasamak guzel sey be kardesim!” ilk cumlesi bu dusunceyi tumuyle destekler niteliktedir. Eserlerine bakacak olursaniz ayni bu cumlenin somut halini gormeniz mumkundur ve bizler biliyoruz ki hayatla ve sanatla mucadelesi hic bitmemis bir sanatcidir Hasan Pekmezci. Kimilerine gore; bir sanatci, bir sanat egitimcisi, bir akademisyen, bir gezgin, bir sair, bir yazar, bir baba, bir es, bir dost, bir arkadas, bir destek, bir kaynak… Bu calisma Pekmezci’nin sahip oldugu tum bu kimlikler ile yasama dair ortaya koydugu mucadelelere ve bu mucadeleler sonunda olusturdugu eserlerine odaklanacaktir. Boylece yeni nesil sanatci adaylarina nasil yasamak/uretmek gerektigine dair bir anahtar bilgi sunmak amaclanmaktadir.