{"title":"Girişimci kimliğinin sosyal inşasında cinsiyetin rolü: Türkiye Start-up 100 örneği","authors":"Emine Çetinel, Sevdiye Ersoy Yılmaz","doi":"10.15295/bmij.v11i2.2220","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Girişimcilik, ülke ekonomilerinin gelişiminde kilit rol oynayan bir faaliyettir. Buna rağmen literatür kapsamında yapılan araştırmalar genel olarak bireylerin girişimcilik potansiyellerinin tam olarak değerlendirilemediğini ve cinsiyetin bu bağlamda önemli bir faktör olarak öne çıktığını ortaya koymaktadır. Bu durumun nedenlerine bakan araştırmacıların ise araştırmacıların hem cinsiyet hem de girişimcilik kimliklerinin sosyal inşa süreçleri sonucunda inşa edilmesinin bir sonucu olarak girişimcilik faaliyetleri konusunda cinsiyet kaynaklı pek çok eşitsizliğin ortaya çıktığı tezine yoğunlaştıkları görülmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında bu çalışma toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının Türkiye’de girişimci kimliğinin inşasında etkili bir faktör olup olmadığı soruna yanıt aramak üzere tasarlanmıştır. Bu kapsamda Fast Company Türkiye tarafından hazırlanan 2022 yılı Start-up 100 listesinde yer alan ilk 10 girişimcinin çeşitli yayın organlarında yayınlanan röportajları Nvivo 11 nitel veri analizi programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler, Türkiye Start-up 100 listesinde ilk 10 şirketin 5’inde en az bir kadının kurucu ortaklar arasında yer bulmuş olmasına rağmen sadece 3 kadının en üst düzey yönetici pozisyonunda olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan analizlerde aynı zamanda erkek ve kadın girişimcilerin verdikleri röportajlarda büyük oranda eril dil kalıpları kullandıkları da tespit edilmiştir. Bu bağlamda yapılan analizlerin girişimcilik kimliğinin toplumsal cinsiyet kalıpyargıları çerçevesinde eril bir söylem olarak inşa edildiği tezini desteklendiğini söylemek mümkündür.","PeriodicalId":253954,"journal":{"name":"Business & Management Studies: An International Journal","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Business & Management Studies: An International Journal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.15295/bmij.v11i2.2220","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Girişimci kimliğinin sosyal inşasında cinsiyetin rolü: Türkiye Start-up 100 örneği
Girişimcilik, ülke ekonomilerinin gelişiminde kilit rol oynayan bir faaliyettir. Buna rağmen literatür kapsamında yapılan araştırmalar genel olarak bireylerin girişimcilik potansiyellerinin tam olarak değerlendirilemediğini ve cinsiyetin bu bağlamda önemli bir faktör olarak öne çıktığını ortaya koymaktadır. Bu durumun nedenlerine bakan araştırmacıların ise araştırmacıların hem cinsiyet hem de girişimcilik kimliklerinin sosyal inşa süreçleri sonucunda inşa edilmesinin bir sonucu olarak girişimcilik faaliyetleri konusunda cinsiyet kaynaklı pek çok eşitsizliğin ortaya çıktığı tezine yoğunlaştıkları görülmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında bu çalışma toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının Türkiye’de girişimci kimliğinin inşasında etkili bir faktör olup olmadığı soruna yanıt aramak üzere tasarlanmıştır. Bu kapsamda Fast Company Türkiye tarafından hazırlanan 2022 yılı Start-up 100 listesinde yer alan ilk 10 girişimcinin çeşitli yayın organlarında yayınlanan röportajları Nvivo 11 nitel veri analizi programı ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler, Türkiye Start-up 100 listesinde ilk 10 şirketin 5’inde en az bir kadının kurucu ortaklar arasında yer bulmuş olmasına rağmen sadece 3 kadının en üst düzey yönetici pozisyonunda olduğunu ortaya koymuştur. Yapılan analizlerde aynı zamanda erkek ve kadın girişimcilerin verdikleri röportajlarda büyük oranda eril dil kalıpları kullandıkları da tespit edilmiştir. Bu bağlamda yapılan analizlerin girişimcilik kimliğinin toplumsal cinsiyet kalıpyargıları çerçevesinde eril bir söylem olarak inşa edildiği tezini desteklendiğini söylemek mümkündür.