Aliya Izzetbegovic 对 "宗教-道德 "现象的本体论方法

H. Toman
{"title":"Aliya Izzetbegovic 对 \"宗教-道德 \"现象的本体论方法","authors":"H. Toman","doi":"10.51605/mesned.1262646","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Öz: Aliya İzzetbegoviç (1925-2003) Müslüman Boşnakların bir lideri olarak tarihe geçmiş, hem kendi ülkesinin hem de İslam dünyasının örnek bir devlet, bir fikir adamı olarak gördüğü önemli kişilerden biridir. İzzetbegoviç’in yaşadığı Bosna-Hersek, Osmanlı devletinin Avrupa’nın orta yerinde bıraktığı, Osmanlı’nın izlerini taşıyan Balkan coğrafyasında bir ülkedir. Bu coğrafya ve halkı 2. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında bölgede komünizmin baskın ideolojik, siyasi bir rejim haline gelmesi ve uzun süre farklı inançların yaşanılmasının önünde engeller koyması nedeniyle sindirilmiş ve öz değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte İzzetbegoviç, Boşnakların İslam medeniyetine ait dinamikleri içinde yaşadığı toplumda ayakta tutmaya çalışmış, toplumsal yozlaşmanın oluşmaması konusunda ciddi mücadeleler vermiş ve dahi bunu için maddi, manevi bedeller ödemiş bir fikir, bir aksiyon adamıdır. Boşnak halkın, genel olarak da Balkan halklarının karşı karşıya kaldığı siyasi, sosyal sorunlara yönelik verdiği mücadelede önderlik yapmış ve arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Genç Müslümanlar Hareketi (Mladi Muslümani) aracılığıyla demokratik yollarla mücadele etmeye çalışmıştır. Örgütsel anlamda giriştiği çalışmalara henüz lise çağlarında,16 yaşındayken başlamış, eğitimine hukuk öğrencisi olarak devam ederken ve avukatlık mesleğini icra ederken de toplumsal sorunlara duyarsız kalmamış, bundan dolayı da sürekli bir aksiyon içerisinde olmuştur. Aliya’nın teşkilatçı yönü arkadaşlarıyla kurduğu Genç Müslümanlar Hareketi ile sınırlı kalmamış, 65 yaşlarındayken (1990) Demokratik Eylem Partisini kurmuş ve Yugoslavya Federasyonu’nun yedi üyesinden biri olan Bosna Hersek’te yapılan ilk seçimde Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Siyasi çevrelerce siyasi kimliğiyle tanınan İzzetbegoviç’in sadece siyasi bir aktör değildi, aynı zamanda birçok konuda ortaya koyduğu fikirleriyle bir filozof, bir aktivist, bir sosyolog, bir yazardı. Güçlü ve şahsiyetli duruşu ve kişiliğiyle Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının her kesimden insanları için bir model olmuş, özellikle, İslami dini anlayışıyla, siyaset sosyolojisi, din sosyolojisi, toplum sosyolojisine dair fikirleriyle dünya Müslümanları arasında örnek bir kişilik olarak tanınmaktadır. Entelektüel ve sosyal çalışmalarıyla bir bireyin, toplumun var olma amacına dair fikirleriyle dünyaya bir mesaj bırakma çabası içerisinde olan İzzetbegoviç’in göze çarpan özelliklerinden biri de İslam coğrafyalarındaki toplumsal meseleler ve dine dair ortaya konulan yanlış modellere itiraz edişidir. Yazdığı kitaplarında ve beyanlarında bu yanlışlıklara farklı perdelerde ortaya koyduğu görüşleriyle değinen ve alternatifler sunan İzzetbeoviç toplumsal ilişkileri, değerleri İslami bir bakış açısıyla din-ahlak ilişki düzleminde ele aldığı görülmektedir. Sosyal hayatın her kesitine dair olan görüşlerinin teolojik temelli olduğunu gördüğümüz Aliya İzzetbegoviç, hayat felsefesinin merkezine ‘ahlak’ olgusunu koymaktadır. Din-ahlak arasında ayırt edilemez ilişkisine dair görüşler ortaya koyarak, ‘din’ ve ‘ahlak’ fenomenlerini ontolojik olarak ele almakta, bu iki fenomeni birbirlerinden ayrılmaz parçalar olarak görmektedir. Ahlak ve din olgularını farklı olgular olarak gören ve bu anlayış üzerine tanımlar yapan kimi bilim insanlarının aksine İzzetbegoviç bu iki kavramın ayrı ayrı fenomenlermiş gibi yorumlanmasına karşı çıkmakta ve birinin diğerinin eşit parçası olarak görmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yapılarak, Aliya İzzetbegoviç’in yazdığı Doğu Batı Arasında İslam, İslami Yeniden Doğuşun Sorunları, İslami Deklarasyon, Tarihe Tanıklığım, Özgürlüğe Kaçışım gibi kitapları ve konuya dair başka kaynaklar incelenmiş olup, bu makalede onun din-ahlak ilişkisine dair tespitleri verilmeye çalışılmıştır. Görüşlerini Kur’an-ı Kerim ekseninde İslam inancı temelinde sınırlayan İzzetbegoviç din ve ahlak kavramlarına tanımlar yapmakta, birbirilerinden ayrılmaz olgular olduğunu ispat etmektedir. Bundan dolayı da onları bir bütün olarak ele almaktadır. Böylelikle, din temelli olmayan ahlak anlayışının insan fıtratına uygun olmayacağı görüşünü kendine münhasır bakış açışıyla ortaya koymaktadır. Kur’an-ı Kerim’de sık sık birlikte geçen ‘ iman edenler ve salih amel işleyenler’ kavramlarından hareketle bu iki kavramı (din ve ahlak) bağımsız kavramlar olarak ele alınamayacağı vurgusunu ön plana çıkarmakta olduğu görülmektedir.","PeriodicalId":139037,"journal":{"name":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"219 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Aliya İzzetbegoviç’in “Din-Ahlak” Fenomenlerine Ontolojik Yaklaşımı\",\"authors\":\"H. Toman\",\"doi\":\"10.51605/mesned.1262646\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Öz: Aliya İzzetbegoviç (1925-2003) Müslüman Boşnakların bir lideri olarak tarihe geçmiş, hem kendi ülkesinin hem de İslam dünyasının örnek bir devlet, bir fikir adamı olarak gördüğü önemli kişilerden biridir. İzzetbegoviç’in yaşadığı Bosna-Hersek, Osmanlı devletinin Avrupa’nın orta yerinde bıraktığı, Osmanlı’nın izlerini taşıyan Balkan coğrafyasında bir ülkedir. Bu coğrafya ve halkı 2. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında bölgede komünizmin baskın ideolojik, siyasi bir rejim haline gelmesi ve uzun süre farklı inançların yaşanılmasının önünde engeller koyması nedeniyle sindirilmiş ve öz değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte İzzetbegoviç, Boşnakların İslam medeniyetine ait dinamikleri içinde yaşadığı toplumda ayakta tutmaya çalışmış, toplumsal yozlaşmanın oluşmaması konusunda ciddi mücadeleler vermiş ve dahi bunu için maddi, manevi bedeller ödemiş bir fikir, bir aksiyon adamıdır. Boşnak halkın, genel olarak da Balkan halklarının karşı karşıya kaldığı siyasi, sosyal sorunlara yönelik verdiği mücadelede önderlik yapmış ve arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Genç Müslümanlar Hareketi (Mladi Muslümani) aracılığıyla demokratik yollarla mücadele etmeye çalışmıştır. Örgütsel anlamda giriştiği çalışmalara henüz lise çağlarında,16 yaşındayken başlamış, eğitimine hukuk öğrencisi olarak devam ederken ve avukatlık mesleğini icra ederken de toplumsal sorunlara duyarsız kalmamış, bundan dolayı da sürekli bir aksiyon içerisinde olmuştur. Aliya’nın teşkilatçı yönü arkadaşlarıyla kurduğu Genç Müslümanlar Hareketi ile sınırlı kalmamış, 65 yaşlarındayken (1990) Demokratik Eylem Partisini kurmuş ve Yugoslavya Federasyonu’nun yedi üyesinden biri olan Bosna Hersek’te yapılan ilk seçimde Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Siyasi çevrelerce siyasi kimliğiyle tanınan İzzetbegoviç’in sadece siyasi bir aktör değildi, aynı zamanda birçok konuda ortaya koyduğu fikirleriyle bir filozof, bir aktivist, bir sosyolog, bir yazardı. Güçlü ve şahsiyetli duruşu ve kişiliğiyle Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının her kesimden insanları için bir model olmuş, özellikle, İslami dini anlayışıyla, siyaset sosyolojisi, din sosyolojisi, toplum sosyolojisine dair fikirleriyle dünya Müslümanları arasında örnek bir kişilik olarak tanınmaktadır. Entelektüel ve sosyal çalışmalarıyla bir bireyin, toplumun var olma amacına dair fikirleriyle dünyaya bir mesaj bırakma çabası içerisinde olan İzzetbegoviç’in göze çarpan özelliklerinden biri de İslam coğrafyalarındaki toplumsal meseleler ve dine dair ortaya konulan yanlış modellere itiraz edişidir. Yazdığı kitaplarında ve beyanlarında bu yanlışlıklara farklı perdelerde ortaya koyduğu görüşleriyle değinen ve alternatifler sunan İzzetbeoviç toplumsal ilişkileri, değerleri İslami bir bakış açısıyla din-ahlak ilişki düzleminde ele aldığı görülmektedir. Sosyal hayatın her kesitine dair olan görüşlerinin teolojik temelli olduğunu gördüğümüz Aliya İzzetbegoviç, hayat felsefesinin merkezine ‘ahlak’ olgusunu koymaktadır. Din-ahlak arasında ayırt edilemez ilişkisine dair görüşler ortaya koyarak, ‘din’ ve ‘ahlak’ fenomenlerini ontolojik olarak ele almakta, bu iki fenomeni birbirlerinden ayrılmaz parçalar olarak görmektedir. Ahlak ve din olgularını farklı olgular olarak gören ve bu anlayış üzerine tanımlar yapan kimi bilim insanlarının aksine İzzetbegoviç bu iki kavramın ayrı ayrı fenomenlermiş gibi yorumlanmasına karşı çıkmakta ve birinin diğerinin eşit parçası olarak görmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yapılarak, Aliya İzzetbegoviç’in yazdığı Doğu Batı Arasında İslam, İslami Yeniden Doğuşun Sorunları, İslami Deklarasyon, Tarihe Tanıklığım, Özgürlüğe Kaçışım gibi kitapları ve konuya dair başka kaynaklar incelenmiş olup, bu makalede onun din-ahlak ilişkisine dair tespitleri verilmeye çalışılmıştır. Görüşlerini Kur’an-ı Kerim ekseninde İslam inancı temelinde sınırlayan İzzetbegoviç din ve ahlak kavramlarına tanımlar yapmakta, birbirilerinden ayrılmaz olgular olduğunu ispat etmektedir. Bundan dolayı da onları bir bütün olarak ele almaktadır. Böylelikle, din temelli olmayan ahlak anlayışının insan fıtratına uygun olmayacağı görüşünü kendine münhasır bakış açışıyla ortaya koymaktadır. Kur’an-ı Kerim’de sık sık birlikte geçen ‘ iman edenler ve salih amel işleyenler’ kavramlarından hareketle bu iki kavramı (din ve ahlak) bağımsız kavramlar olarak ele alınamayacağı vurgusunu ön plana çıkarmakta olduğu görülmektedir.\",\"PeriodicalId\":139037,\"journal\":{\"name\":\"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"219 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-06-30\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.51605/mesned.1262646\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.51605/mesned.1262646","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

Öz:阿利亚-伊泽特贝戈维奇(1925-2003 年)是波斯尼亚穆斯林的领袖,也是他的国家和伊斯兰世界中最重要的人物之一,是国家的楷模和思想家。伊泽特贝戈维奇所居住的波斯尼亚和黑塞哥维那是奥斯曼帝国在巴尔干地区留下的一个国家,位于欧洲的中心,带有奥斯曼帝国的痕迹。第二次世界大战期间和战后,由于共产主义成为该地区占统治地位的意识形态和政治制度,并在很长一段时间内为不同信仰的生活设置障碍,这一地理区域及其人民受到恐吓,并试图摆脱其核心价值观。在这一过程中,伊泽特贝戈维奇既有思想又有行动,他努力让波什尼亚克人的伊斯兰文明在他所生活的社会中保持活力,努力防止社会堕落,甚至为此付出了物质和精神代价。他是与波什尼亚克族和巴尔干各族人民所面临的政治和社会问题作斗争的领导者,并试图通过他与朋友们共同创建的青年穆斯林运动(Mladi Muslümani)进行民主斗争。他从 16 岁开始从事组织工作,当时他还在上高中,在继续接受法律教育和从事律师职业的同时,他并没有对社会问题麻木不仁,而是不断地采取行动。阿利耶的组织活动并不局限于他与朋友们共同创建的穆斯林青年运动,他在 65 岁(1990 年)时创建了民主行动党,并在南斯拉夫联邦七个成员国之一的波斯尼亚和黑塞哥维那举行的第一次选举中当选为波斯尼亚和黑塞哥维那首任总统。伊泽特贝戈维奇的政治身份得到了政界的认可,他不仅是一位政治家,还是一位哲学家、活动家、社会学家和作家,他的思想涉及许多领域。阿利亚-伊泽特贝戈维奇以其坚定的个人立场和人格魅力成为伊斯兰世界各界人士的楷模,尤其是他对伊斯兰宗教、政治社会学、宗教社会学和社会学的理解,被公认为世界穆斯林的典范。伊泽特贝戈维奇致力于用他的思想和社会研究为世界留下关于个人和社会存在目的的信息,他的一个显著特点是反对在伊斯兰地理学中提出的关于社会问题和宗教的错误模式。在他的著作和宣言中,伊泽特贝戈维奇以他在不同场景中提出的观点触及了这些不准确的地方,并提出了替代方案,人们看到他从伊斯兰的角度在宗教与道德关系的层面上处理社会关系和价值观。阿利亚-伊泽特贝戈维奇对社会生活各个领域的看法都以神学为基础,他将 "道德 "现象置于其人生哲学的中心。通过提出宗教与道德之间不可分割关系的观点,他从本体论的角度处理 "宗教 "和 "道德 "现象,并将这两种现象视为彼此不可分割的一部分。一些科学家将道德现象和宗教现象视为不同的现象,并据此做出定义,而伊泽特贝戈维奇则不同,他反对将这两个概念解释为不同的现象,而是将其中一个视为另一个的同等组成部分。本文采用定性研究方法之一的文献分析法,分析了阿利娅-伊泽特贝戈维奇的著作,如《东西方之间的伊斯兰教》、《伊斯兰重生问题》、《伊斯兰宣言》、《我的历史见证》、《我的自由逃亡》以及其他相关资料,并试图给出他对宗教与道德之间关系的判断。伊泽特贝戈维奇将其观点限定在以《古兰经》为轴心的伊斯兰信仰基础上,他界定了宗教和道德的概念,并证明它们是不可分割的现象。因此,他将它们视为一个整体。因此,他以其独特的视角,提出了不以宗教为基础的道德不适合人性的观点。根据《古兰经》中经常提到的 "信道和行善者 "这两个概念,可以看出他强调这两个概念(宗教和道德)不能被视为独立的概念。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
Aliya İzzetbegoviç’in “Din-Ahlak” Fenomenlerine Ontolojik Yaklaşımı
Öz: Aliya İzzetbegoviç (1925-2003) Müslüman Boşnakların bir lideri olarak tarihe geçmiş, hem kendi ülkesinin hem de İslam dünyasının örnek bir devlet, bir fikir adamı olarak gördüğü önemli kişilerden biridir. İzzetbegoviç’in yaşadığı Bosna-Hersek, Osmanlı devletinin Avrupa’nın orta yerinde bıraktığı, Osmanlı’nın izlerini taşıyan Balkan coğrafyasında bir ülkedir. Bu coğrafya ve halkı 2. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında bölgede komünizmin baskın ideolojik, siyasi bir rejim haline gelmesi ve uzun süre farklı inançların yaşanılmasının önünde engeller koyması nedeniyle sindirilmiş ve öz değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu süreçte İzzetbegoviç, Boşnakların İslam medeniyetine ait dinamikleri içinde yaşadığı toplumda ayakta tutmaya çalışmış, toplumsal yozlaşmanın oluşmaması konusunda ciddi mücadeleler vermiş ve dahi bunu için maddi, manevi bedeller ödemiş bir fikir, bir aksiyon adamıdır. Boşnak halkın, genel olarak da Balkan halklarının karşı karşıya kaldığı siyasi, sosyal sorunlara yönelik verdiği mücadelede önderlik yapmış ve arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Genç Müslümanlar Hareketi (Mladi Muslümani) aracılığıyla demokratik yollarla mücadele etmeye çalışmıştır. Örgütsel anlamda giriştiği çalışmalara henüz lise çağlarında,16 yaşındayken başlamış, eğitimine hukuk öğrencisi olarak devam ederken ve avukatlık mesleğini icra ederken de toplumsal sorunlara duyarsız kalmamış, bundan dolayı da sürekli bir aksiyon içerisinde olmuştur. Aliya’nın teşkilatçı yönü arkadaşlarıyla kurduğu Genç Müslümanlar Hareketi ile sınırlı kalmamış, 65 yaşlarındayken (1990) Demokratik Eylem Partisini kurmuş ve Yugoslavya Federasyonu’nun yedi üyesinden biri olan Bosna Hersek’te yapılan ilk seçimde Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Siyasi çevrelerce siyasi kimliğiyle tanınan İzzetbegoviç’in sadece siyasi bir aktör değildi, aynı zamanda birçok konuda ortaya koyduğu fikirleriyle bir filozof, bir aktivist, bir sosyolog, bir yazardı. Güçlü ve şahsiyetli duruşu ve kişiliğiyle Aliya İzzetbegoviç İslam dünyasının her kesimden insanları için bir model olmuş, özellikle, İslami dini anlayışıyla, siyaset sosyolojisi, din sosyolojisi, toplum sosyolojisine dair fikirleriyle dünya Müslümanları arasında örnek bir kişilik olarak tanınmaktadır. Entelektüel ve sosyal çalışmalarıyla bir bireyin, toplumun var olma amacına dair fikirleriyle dünyaya bir mesaj bırakma çabası içerisinde olan İzzetbegoviç’in göze çarpan özelliklerinden biri de İslam coğrafyalarındaki toplumsal meseleler ve dine dair ortaya konulan yanlış modellere itiraz edişidir. Yazdığı kitaplarında ve beyanlarında bu yanlışlıklara farklı perdelerde ortaya koyduğu görüşleriyle değinen ve alternatifler sunan İzzetbeoviç toplumsal ilişkileri, değerleri İslami bir bakış açısıyla din-ahlak ilişki düzleminde ele aldığı görülmektedir. Sosyal hayatın her kesitine dair olan görüşlerinin teolojik temelli olduğunu gördüğümüz Aliya İzzetbegoviç, hayat felsefesinin merkezine ‘ahlak’ olgusunu koymaktadır. Din-ahlak arasında ayırt edilemez ilişkisine dair görüşler ortaya koyarak, ‘din’ ve ‘ahlak’ fenomenlerini ontolojik olarak ele almakta, bu iki fenomeni birbirlerinden ayrılmaz parçalar olarak görmektedir. Ahlak ve din olgularını farklı olgular olarak gören ve bu anlayış üzerine tanımlar yapan kimi bilim insanlarının aksine İzzetbegoviç bu iki kavramın ayrı ayrı fenomenlermiş gibi yorumlanmasına karşı çıkmakta ve birinin diğerinin eşit parçası olarak görmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yapılarak, Aliya İzzetbegoviç’in yazdığı Doğu Batı Arasında İslam, İslami Yeniden Doğuşun Sorunları, İslami Deklarasyon, Tarihe Tanıklığım, Özgürlüğe Kaçışım gibi kitapları ve konuya dair başka kaynaklar incelenmiş olup, bu makalede onun din-ahlak ilişkisine dair tespitleri verilmeye çalışılmıştır. Görüşlerini Kur’an-ı Kerim ekseninde İslam inancı temelinde sınırlayan İzzetbegoviç din ve ahlak kavramlarına tanımlar yapmakta, birbirilerinden ayrılmaz olgular olduğunu ispat etmektedir. Bundan dolayı da onları bir bütün olarak ele almaktadır. Böylelikle, din temelli olmayan ahlak anlayışının insan fıtratına uygun olmayacağı görüşünü kendine münhasır bakış açışıyla ortaya koymaktadır. Kur’an-ı Kerim’de sık sık birlikte geçen ‘ iman edenler ve salih amel işleyenler’ kavramlarından hareketle bu iki kavramı (din ve ahlak) bağımsız kavramlar olarak ele alınamayacağı vurgusunu ön plana çıkarmakta olduğu görülmektedir.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
期刊最新文献
İslam ve Yorum VIII (Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de Din ve Hayat ) Halîl Mutran'nın el-Mesâ Şiiri Celâleddîn Devânî’nin Ahlak Düşüncesinde Çocuk Eğitimi İbnü’l-‘Arabî’nin Vahdet-i Vücutçuluğuna Eleştirel Bir Yaklaşım REFERENCES TO AL-QUSHAYRI IN ET-TEYSÎR Fİ’T-TEFSÎR BY UMAR AL-NASAFI
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1