{"title":"根据1949年《日内瓦四公约》和伊斯兰判例渊源,与作战手段和方法有关的战争罪","authors":"Nadji DJEKABA","doi":"10.61272/duid.1321207","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Savaş meydanları, öldürme, savaşma ve düşmanı zayıflatma meydanı olmasına rağmen, her eylemin mübah olduğu alanlar değildir. Savaş zamanında işlense bile ceza gerektiren suç olarak sayılabilecek eylemler vardır. Bu eylemler gönümüzde “savaş suçları” olarak isimlendirilmektedir. İslam hukuku, bu şekilde isimlendirmese de, bu kavramın içerdiği mana fıkıh kitaplarının ‘Cihad ve Siyer’ bablarında dağınık bir şekilde zikredilmiştir. İslam hukuku, savaş sırasında birçok eylemi kısıtlamış ve zarûrî durumlar dışında öldürmeye ve çatışmaya izin vermemiştir. Bunu sağlamak için savaş ahlakı sistemi tesis etmesi kapsamında kurallar koymuştur. İslam hukukunun geliştirdiği bu ahlakî kurallar sayesinde savaş kuralları belirlenmiş olup bu kuralları ihlâl edenler cezalandırılabilecektir. İslam hukuku, kalleşlik, zorunlu tehcir ve iskan, sivilleri insan kalkanı olarak kullanmak gibi davranışları yasaklamıştır. Ayrıca savaş sırasında kitle imhâ silahları gibi sivillere ve savaşçı olmayanlara etki edip zarar veren silahların kullanılmasını da yasaklamıştır. Öte yandan, uluslararası toplumun ancak son iki yüzyılda savaşta yapılan askeri eylemleri düzenlemeye çalıştığını ve 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve bunların 1977 ve 2005 tarihli ek protokolleri ile uluslararası insancıl hukukun yasal sistemini tamamladığını görmekteyiz.","PeriodicalId":479763,"journal":{"name":"Düzce İlahiyat Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"جرائم الحرب المتعلقة بوسائل القتال وأساليبه في ضوء اتفاقيات جنيف 1949 ومصادر الفقه الإسلامي\",\"authors\":\"Nadji DJEKABA\",\"doi\":\"10.61272/duid.1321207\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Savaş meydanları, öldürme, savaşma ve düşmanı zayıflatma meydanı olmasına rağmen, her eylemin mübah olduğu alanlar değildir. Savaş zamanında işlense bile ceza gerektiren suç olarak sayılabilecek eylemler vardır. Bu eylemler gönümüzde “savaş suçları” olarak isimlendirilmektedir. İslam hukuku, bu şekilde isimlendirmese de, bu kavramın içerdiği mana fıkıh kitaplarının ‘Cihad ve Siyer’ bablarında dağınık bir şekilde zikredilmiştir. İslam hukuku, savaş sırasında birçok eylemi kısıtlamış ve zarûrî durumlar dışında öldürmeye ve çatışmaya izin vermemiştir. Bunu sağlamak için savaş ahlakı sistemi tesis etmesi kapsamında kurallar koymuştur. İslam hukukunun geliştirdiği bu ahlakî kurallar sayesinde savaş kuralları belirlenmiş olup bu kuralları ihlâl edenler cezalandırılabilecektir. İslam hukuku, kalleşlik, zorunlu tehcir ve iskan, sivilleri insan kalkanı olarak kullanmak gibi davranışları yasaklamıştır. Ayrıca savaş sırasında kitle imhâ silahları gibi sivillere ve savaşçı olmayanlara etki edip zarar veren silahların kullanılmasını da yasaklamıştır. Öte yandan, uluslararası toplumun ancak son iki yüzyılda savaşta yapılan askeri eylemleri düzenlemeye çalıştığını ve 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve bunların 1977 ve 2005 tarihli ek protokolleri ile uluslararası insancıl hukukun yasal sistemini tamamladığını görmekteyiz.\",\"PeriodicalId\":479763,\"journal\":{\"name\":\"Düzce İlahiyat Dergisi\",\"volume\":\"1 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-06-30\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Düzce İlahiyat Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.61272/duid.1321207\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Düzce İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.61272/duid.1321207","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
جرائم الحرب المتعلقة بوسائل القتال وأساليبه في ضوء اتفاقيات جنيف 1949 ومصادر الفقه الإسلامي
Savaş meydanları, öldürme, savaşma ve düşmanı zayıflatma meydanı olmasına rağmen, her eylemin mübah olduğu alanlar değildir. Savaş zamanında işlense bile ceza gerektiren suç olarak sayılabilecek eylemler vardır. Bu eylemler gönümüzde “savaş suçları” olarak isimlendirilmektedir. İslam hukuku, bu şekilde isimlendirmese de, bu kavramın içerdiği mana fıkıh kitaplarının ‘Cihad ve Siyer’ bablarında dağınık bir şekilde zikredilmiştir. İslam hukuku, savaş sırasında birçok eylemi kısıtlamış ve zarûrî durumlar dışında öldürmeye ve çatışmaya izin vermemiştir. Bunu sağlamak için savaş ahlakı sistemi tesis etmesi kapsamında kurallar koymuştur. İslam hukukunun geliştirdiği bu ahlakî kurallar sayesinde savaş kuralları belirlenmiş olup bu kuralları ihlâl edenler cezalandırılabilecektir. İslam hukuku, kalleşlik, zorunlu tehcir ve iskan, sivilleri insan kalkanı olarak kullanmak gibi davranışları yasaklamıştır. Ayrıca savaş sırasında kitle imhâ silahları gibi sivillere ve savaşçı olmayanlara etki edip zarar veren silahların kullanılmasını da yasaklamıştır. Öte yandan, uluslararası toplumun ancak son iki yüzyılda savaşta yapılan askeri eylemleri düzenlemeye çalıştığını ve 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve bunların 1977 ve 2005 tarihli ek protokolleri ile uluslararası insancıl hukukun yasal sistemini tamamladığını görmekteyiz.