{"title":"从学术急诊科的角度评估医院间病人转诊:回顾性观察研究","authors":"Evren Dal, Suna Eraybar, Burak Kurtoğlu, Mehtap Bulut","doi":"10.32708/uutfd.1424988","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Giriş: Araştırmamızın amacı, acil servise sevk ile kabul edilen hastaların sevk nedenleri, konulan tanılar ve klinik ya da yoğun bakım ihtiyaçları üzerinde bir karşılaştırma yaparak sevk gerekliliğinin uygunluğunu değerlendirmektir. Bu değerlendirme, sevk uygunluğunu analiz ederek etkin hasta yönetimi ve yoğunluğun etkili bir şekilde yönetilmesi konusunda stratejiler geliştirmeyi hedeflemektedir. \nGereç yöntem: Hastanemiz acil servisinde 01.07.2022-31.07.2023 tarihleri arasında sevk ile kabul edilen 4365 hastaya ait veriler geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların ilk değerlendirme sonrası belirtilen sevk gereksinimi, tıbbi durumları, hastaların değerlendiren hekim tarafından istenen konsültasyonları, klinik ya da yoğun bakım yatış gereksinimi, acil serviste kalış süresi ve acil servis ve hastane içi mortalite durumu değerlendirildi. Hastaların sevk gereksinimi, hastayı değerlendiren acil uzmanı tarafından talep edilen konsültasyonlar ve hastanın yatış ya da taburculuk durumuna göre karşılaştırılaştırıldı. \nBulgular: Sevk sayısının %81,1 oranında en sık ilçe devlet hastanesinden olduğu ve sevk tanıları içinde en fazla iskemik kalp hastalıkları (%47.9) olduğu tespit edildi. Bu tanıdan sonra “travma intoksikasyon, yanık tanısı” ve “serebrovasküler hastalıklar” gelmektedir. Nakil sebepleri içinde en yüksek oranda gözlenen uzman hekim ihtiyacıdır Geliş tanısı (sevk tanısı) ile acil tanısı arasındaki uyumluluk oranı %48.5’ tir. Yan dal konsültasyon oranı ise %17.6 olarak bulundu. Sevk edilen hastaların acil serviste yaklaşık yarısı (%47.7) yoğun bakım ünitesine yatış ile sonlanmıştır. \nSonuç: Hastaneler arası nakiller, her bir aşamasında özel bir analiz gerektiren, hastaların etkili ve gerektiği şekilde tedavi almalarını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. Ancak, özellikle sevki kabul eden merkezin kapasite ve olanaklarını dikkate almak, koordineli bir sağlık hizmeti sunumunu mümkün kılar. Bu durum hasta transferlerinin hem hasta memnuniyeti hem de tıbbi açıdan en uygun sonuçları elde etmek adına dengeli ve bilinçli bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunur.","PeriodicalId":507091,"journal":{"name":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","volume":"56 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-05-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Hastaneler arası hasta sevklerinin akademik bir acil servis perspektifinden değerlendirilmesi: Retrospektif, gözlemsel bir araştırma\",\"authors\":\"Evren Dal, Suna Eraybar, Burak Kurtoğlu, Mehtap Bulut\",\"doi\":\"10.32708/uutfd.1424988\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Giriş: Araştırmamızın amacı, acil servise sevk ile kabul edilen hastaların sevk nedenleri, konulan tanılar ve klinik ya da yoğun bakım ihtiyaçları üzerinde bir karşılaştırma yaparak sevk gerekliliğinin uygunluğunu değerlendirmektir. Bu değerlendirme, sevk uygunluğunu analiz ederek etkin hasta yönetimi ve yoğunluğun etkili bir şekilde yönetilmesi konusunda stratejiler geliştirmeyi hedeflemektedir. \\nGereç yöntem: Hastanemiz acil servisinde 01.07.2022-31.07.2023 tarihleri arasında sevk ile kabul edilen 4365 hastaya ait veriler geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların ilk değerlendirme sonrası belirtilen sevk gereksinimi, tıbbi durumları, hastaların değerlendiren hekim tarafından istenen konsültasyonları, klinik ya da yoğun bakım yatış gereksinimi, acil serviste kalış süresi ve acil servis ve hastane içi mortalite durumu değerlendirildi. Hastaların sevk gereksinimi, hastayı değerlendiren acil uzmanı tarafından talep edilen konsültasyonlar ve hastanın yatış ya da taburculuk durumuna göre karşılaştırılaştırıldı. \\nBulgular: Sevk sayısının %81,1 oranında en sık ilçe devlet hastanesinden olduğu ve sevk tanıları içinde en fazla iskemik kalp hastalıkları (%47.9) olduğu tespit edildi. Bu tanıdan sonra “travma intoksikasyon, yanık tanısı” ve “serebrovasküler hastalıklar” gelmektedir. Nakil sebepleri içinde en yüksek oranda gözlenen uzman hekim ihtiyacıdır Geliş tanısı (sevk tanısı) ile acil tanısı arasındaki uyumluluk oranı %48.5’ tir. Yan dal konsültasyon oranı ise %17.6 olarak bulundu. Sevk edilen hastaların acil serviste yaklaşık yarısı (%47.7) yoğun bakım ünitesine yatış ile sonlanmıştır. \\nSonuç: Hastaneler arası nakiller, her bir aşamasında özel bir analiz gerektiren, hastaların etkili ve gerektiği şekilde tedavi almalarını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. Ancak, özellikle sevki kabul eden merkezin kapasite ve olanaklarını dikkate almak, koordineli bir sağlık hizmeti sunumunu mümkün kılar. Bu durum hasta transferlerinin hem hasta memnuniyeti hem de tıbbi açıdan en uygun sonuçları elde etmek adına dengeli ve bilinçli bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunur.\",\"PeriodicalId\":507091,\"journal\":{\"name\":\"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi\",\"volume\":\"56 11\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-05-06\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.32708/uutfd.1424988\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32708/uutfd.1424988","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Hastaneler arası hasta sevklerinin akademik bir acil servis perspektifinden değerlendirilmesi: Retrospektif, gözlemsel bir araştırma
Giriş: Araştırmamızın amacı, acil servise sevk ile kabul edilen hastaların sevk nedenleri, konulan tanılar ve klinik ya da yoğun bakım ihtiyaçları üzerinde bir karşılaştırma yaparak sevk gerekliliğinin uygunluğunu değerlendirmektir. Bu değerlendirme, sevk uygunluğunu analiz ederek etkin hasta yönetimi ve yoğunluğun etkili bir şekilde yönetilmesi konusunda stratejiler geliştirmeyi hedeflemektedir.
Gereç yöntem: Hastanemiz acil servisinde 01.07.2022-31.07.2023 tarihleri arasında sevk ile kabul edilen 4365 hastaya ait veriler geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastaların ilk değerlendirme sonrası belirtilen sevk gereksinimi, tıbbi durumları, hastaların değerlendiren hekim tarafından istenen konsültasyonları, klinik ya da yoğun bakım yatış gereksinimi, acil serviste kalış süresi ve acil servis ve hastane içi mortalite durumu değerlendirildi. Hastaların sevk gereksinimi, hastayı değerlendiren acil uzmanı tarafından talep edilen konsültasyonlar ve hastanın yatış ya da taburculuk durumuna göre karşılaştırılaştırıldı.
Bulgular: Sevk sayısının %81,1 oranında en sık ilçe devlet hastanesinden olduğu ve sevk tanıları içinde en fazla iskemik kalp hastalıkları (%47.9) olduğu tespit edildi. Bu tanıdan sonra “travma intoksikasyon, yanık tanısı” ve “serebrovasküler hastalıklar” gelmektedir. Nakil sebepleri içinde en yüksek oranda gözlenen uzman hekim ihtiyacıdır Geliş tanısı (sevk tanısı) ile acil tanısı arasındaki uyumluluk oranı %48.5’ tir. Yan dal konsültasyon oranı ise %17.6 olarak bulundu. Sevk edilen hastaların acil serviste yaklaşık yarısı (%47.7) yoğun bakım ünitesine yatış ile sonlanmıştır.
Sonuç: Hastaneler arası nakiller, her bir aşamasında özel bir analiz gerektiren, hastaların etkili ve gerektiği şekilde tedavi almalarını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir. Ancak, özellikle sevki kabul eden merkezin kapasite ve olanaklarını dikkate almak, koordineli bir sağlık hizmeti sunumunu mümkün kılar. Bu durum hasta transferlerinin hem hasta memnuniyeti hem de tıbbi açıdan en uygun sonuçları elde etmek adına dengeli ve bilinçli bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunur.