{"title":"作为早期德国浪漫派哲学可能性的艺术与文学","authors":"Ali Han Babuççu","doi":"10.20981/kaygi.1503303","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu makale, uzun bir dönem boyunca felsefî derinliği ihmal edilen erken dönem Alman romantik (Frühromantik) felsefesini (daha spesifik olarak Novalis ve Friedrich Schlegel'in felsefi görüşlerini) ele almaktadır. Erken dönem Alman romantik filozofları, kendi dönemlerinin felsefî eğilimlerine karşı çıkan isimlerdir. Onlar 'mutlak ilkelerin arayışı olarak felsefe' düşüncesini terk etmişlerdir. Onlar Mutlak olanı felsefi sistemler yahut kavramlar aracılığı ile olduğu gibi temsil edebileceğimiz düşüncesini problemli bulurlar. Söz konusu düşünürlere göre özü ele geçirme ya da bir nesneyi olduğu gibi bütünüyle temsil etme iddiası, yaşamın kendisine karşı bir çabadır çünkü bu yaşamın, oluş ve akış karakterine uymaz. Bu kavrayışta mutlak temsil edilemez, ancak ona sadece işaret edilebilir. Ona işaret edebilmek, onu kesin olarak temsil etmekten vazgeçmekle mümkündür. Bu amaçla Schlegel ve Novalis, çeşitli sanatsal ve edebi stratejileri devreye sokarlar. Fragman, alegori, ironi, metaforik anlatım gibi çeşitli edebi strajileri felsefenin bir parçası kılmak suretiyle romantik filozoflar, felsefelerine edebi bir hüviyet kazandırmayı amaçlarlar. Ancak bu karakteri kazandığında felsefe, Mutlak olana hak ettiği saygıyı gösterebilecek ve ona yakınlaşabilecektir.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":"85 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"ERKEN ALMAN ROMANTİKLERİNDE FELSEFENİN BİR İMKÂNI OLARAK SANAT VE EDEBİYAT\",\"authors\":\"Ali Han Babuççu\",\"doi\":\"10.20981/kaygi.1503303\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Bu makale, uzun bir dönem boyunca felsefî derinliği ihmal edilen erken dönem Alman romantik (Frühromantik) felsefesini (daha spesifik olarak Novalis ve Friedrich Schlegel'in felsefi görüşlerini) ele almaktadır. Erken dönem Alman romantik filozofları, kendi dönemlerinin felsefî eğilimlerine karşı çıkan isimlerdir. Onlar 'mutlak ilkelerin arayışı olarak felsefe' düşüncesini terk etmişlerdir. Onlar Mutlak olanı felsefi sistemler yahut kavramlar aracılığı ile olduğu gibi temsil edebileceğimiz düşüncesini problemli bulurlar. Söz konusu düşünürlere göre özü ele geçirme ya da bir nesneyi olduğu gibi bütünüyle temsil etme iddiası, yaşamın kendisine karşı bir çabadır çünkü bu yaşamın, oluş ve akış karakterine uymaz. Bu kavrayışta mutlak temsil edilemez, ancak ona sadece işaret edilebilir. Ona işaret edebilmek, onu kesin olarak temsil etmekten vazgeçmekle mümkündür. Bu amaçla Schlegel ve Novalis, çeşitli sanatsal ve edebi stratejileri devreye sokarlar. Fragman, alegori, ironi, metaforik anlatım gibi çeşitli edebi strajileri felsefenin bir parçası kılmak suretiyle romantik filozoflar, felsefelerine edebi bir hüviyet kazandırmayı amaçlarlar. Ancak bu karakteri kazandığında felsefe, Mutlak olana hak ettiği saygıyı gösterebilecek ve ona yakınlaşabilecektir.\",\"PeriodicalId\":512942,\"journal\":{\"name\":\"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi\",\"volume\":\"85 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-07-10\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.20981/kaygi.1503303\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1503303","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
ERKEN ALMAN ROMANTİKLERİNDE FELSEFENİN BİR İMKÂNI OLARAK SANAT VE EDEBİYAT
Bu makale, uzun bir dönem boyunca felsefî derinliği ihmal edilen erken dönem Alman romantik (Frühromantik) felsefesini (daha spesifik olarak Novalis ve Friedrich Schlegel'in felsefi görüşlerini) ele almaktadır. Erken dönem Alman romantik filozofları, kendi dönemlerinin felsefî eğilimlerine karşı çıkan isimlerdir. Onlar 'mutlak ilkelerin arayışı olarak felsefe' düşüncesini terk etmişlerdir. Onlar Mutlak olanı felsefi sistemler yahut kavramlar aracılığı ile olduğu gibi temsil edebileceğimiz düşüncesini problemli bulurlar. Söz konusu düşünürlere göre özü ele geçirme ya da bir nesneyi olduğu gibi bütünüyle temsil etme iddiası, yaşamın kendisine karşı bir çabadır çünkü bu yaşamın, oluş ve akış karakterine uymaz. Bu kavrayışta mutlak temsil edilemez, ancak ona sadece işaret edilebilir. Ona işaret edebilmek, onu kesin olarak temsil etmekten vazgeçmekle mümkündür. Bu amaçla Schlegel ve Novalis, çeşitli sanatsal ve edebi stratejileri devreye sokarlar. Fragman, alegori, ironi, metaforik anlatım gibi çeşitli edebi strajileri felsefenin bir parçası kılmak suretiyle romantik filozoflar, felsefelerine edebi bir hüviyet kazandırmayı amaçlarlar. Ancak bu karakteri kazandığında felsefe, Mutlak olana hak ettiği saygıyı gösterebilecek ve ona yakınlaşabilecektir.