首页 > 最新文献

Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi最新文献

英文 中文
ERKEN ALMAN ROMANTİKLERİNDE FELSEFENİN BİR İMKÂNI OLARAK SANAT VE EDEBİYAT 作为早期德国浪漫派哲学可能性的艺术与文学
Pub Date : 2024-07-10 DOI: 10.20981/kaygi.1503303
Ali Han Babuççu
Bu makale, uzun bir dönem boyunca felsefî derinliği ihmal edilen erken dönem Alman romantik (Frühromantik) felsefesini (daha spesifik olarak Novalis ve Friedrich Schlegel'in felsefi görüşlerini) ele almaktadır. Erken dönem Alman romantik filozofları, kendi dönemlerinin felsefî eğilimlerine karşı çıkan isimlerdir. Onlar 'mutlak ilkelerin arayışı olarak felsefe' düşüncesini terk etmişlerdir. Onlar Mutlak olanı felsefi sistemler yahut kavramlar aracılığı ile olduğu gibi temsil edebileceğimiz düşüncesini problemli bulurlar. Söz konusu düşünürlere göre özü ele geçirme ya da bir nesneyi olduğu gibi bütünüyle temsil etme iddiası, yaşamın kendisine karşı bir çabadır çünkü bu yaşamın, oluş ve akış karakterine uymaz. Bu kavrayışta mutlak temsil edilemez, ancak ona sadece işaret edilebilir. Ona işaret edebilmek, onu kesin olarak temsil etmekten vazgeçmekle mümkündür. Bu amaçla Schlegel ve Novalis, çeşitli sanatsal ve edebi stratejileri devreye sokarlar. Fragman, alegori, ironi, metaforik anlatım gibi çeşitli edebi strajileri felsefenin bir parçası kılmak suretiyle romantik filozoflar, felsefelerine edebi bir hüviyet kazandırmayı amaçlarlar. Ancak bu karakteri kazandığında felsefe, Mutlak olana hak ettiği saygıyı gösterebilecek ve ona yakınlaşabilecektir.
本文论述的是德国早期浪漫主义(Frühromantik)哲学(更具体地说,是诺瓦利斯和弗里德里希-施莱格尔的哲学观点),其哲学深度长期以来一直被忽视。德国早期浪漫主义哲学家反对当时的哲学倾向。他们放弃了 "哲学是对绝对原则的探索 "这一观点。他们认为,我们可以通过哲学体系或概念来表现 "绝对 "的本来面目,这种想法是有问题的。根据这些思想家的观点,捕捉本质或完整地表述一个对象的主张是一种违背生命本身的努力,因为它与生命的成为和流动的特性不相容。在这种观念中,绝对无法被表现,只能被指向。只有放弃对绝对的表述,才能指向绝对。为此,施莱格尔和诺瓦利斯运用了各种艺术和文学策略。通过将片段、寓言、反讽、隐喻叙述等各种文学策略作为哲学的一部分,浪漫主义哲学家旨在赋予他们的哲学以文学性。只有当哲学具备了这种特性,它才能向绝对者表达应有的尊重,才能更接近绝对者。
{"title":"ERKEN ALMAN ROMANTİKLERİNDE FELSEFENİN BİR İMKÂNI OLARAK SANAT VE EDEBİYAT","authors":"Ali Han Babuççu","doi":"10.20981/kaygi.1503303","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1503303","url":null,"abstract":"Bu makale, uzun bir dönem boyunca felsefî derinliği ihmal edilen erken dönem Alman romantik (Frühromantik) felsefesini (daha spesifik olarak Novalis ve Friedrich Schlegel'in felsefi görüşlerini) ele almaktadır. Erken dönem Alman romantik filozofları, kendi dönemlerinin felsefî eğilimlerine karşı çıkan isimlerdir. Onlar 'mutlak ilkelerin arayışı olarak felsefe' düşüncesini terk etmişlerdir. Onlar Mutlak olanı felsefi sistemler yahut kavramlar aracılığı ile olduğu gibi temsil edebileceğimiz düşüncesini problemli bulurlar. Söz konusu düşünürlere göre özü ele geçirme ya da bir nesneyi olduğu gibi bütünüyle temsil etme iddiası, yaşamın kendisine karşı bir çabadır çünkü bu yaşamın, oluş ve akış karakterine uymaz. Bu kavrayışta mutlak temsil edilemez, ancak ona sadece işaret edilebilir. Ona işaret edebilmek, onu kesin olarak temsil etmekten vazgeçmekle mümkündür. Bu amaçla Schlegel ve Novalis, çeşitli sanatsal ve edebi stratejileri devreye sokarlar. Fragman, alegori, ironi, metaforik anlatım gibi çeşitli edebi strajileri felsefenin bir parçası kılmak suretiyle romantik filozoflar, felsefelerine edebi bir hüviyet kazandırmayı amaçlarlar. Ancak bu karakteri kazandığında felsefe, Mutlak olana hak ettiği saygıyı gösterebilecek ve ona yakınlaşabilecektir.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141662867","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Öznenin Epistemik Dışlayıcılığından Nesnenin Nesneliğine: Alev Ebüzziya’nın Sonsuz Formda Sade Çanakları 从主体的认识排他性到客体的客观性:Alev Ebüzziya 的《无限形式的简单碗
Pub Date : 2024-07-01 DOI: 10.20981/kaygi.1501913
Pınar Zararsız, Kasım Küçükalp
Sanat, tarih boyunca duygu ve düşüncelerin estetik tezahürü olarak kendini gösterirken, felsefe ise daha çok kavramsal ve teorik bir düşünme biçimi olarak ilerlemiştir. Bu iki disiplinin etkileşimi, düşüncenin salt bir zihinsel süreç olmaktan çıkıp, estetik bir biçimde ifade edilmesi gerekliliği üzerinde önemli bir felsefi tartışma alanı açmıştır. Özellikle 19. yüzyılda başlayan düşüncenin estetize edilmesi tartışmaları, günümüz felsefelerinde önemini korumaktadır. Bu düşüncenin temelinde yatan sebep, modern düşüncenin epistemik özneye merkezi ve dışlayıcı bir ontolojik statü vermesiyle ortaya çıkan özne-nesne dikotomisinin yarattığı indirgemeci, totalleştirici ve mütahakkim bakış açısıdır. Sanat, özellikle, Heidegger’in alımladığı şekliyle, bu indirgemeci tutumun aşılması, hakikatin açığa çıkması ve sonsuza tanıklık etme imkanını sağlaması ile önemli bir araç olarak görülür. Sanat ve felsefenin kesiştiği noktada, Alev Ebüzziya’nın seramik çanakları, yalnızca estetik nesneler olarak değil, derinlemesine bir felsefi soruşturmanın somut örnekleri olarak değerlendirilmektedir. Onun eserleri, özne-nesne dikotomisinin dayattığı sınırları bulanıklaştırır, anlamı yeniden düşünmeye davet eder, mutlak normlara meydan okur. Heidegger'in sanatın hakikati açığa çıkarmada nasıl bir araç olduğunu vurgulayan görüşleri, Ebüzziya'nın çalışmalarının anlam dünyasını kavramak için önemli bir referans noktası sunar. Bu makale, Türk seramik sanatçısı Alev Ebüzziya’nın sonsuz formda sade çanaklarını sanat felsefesi perspektifinden değerlendirerek, düşüncenin estetize edilmesi gerekliliği üzerine ortaya konmuş felsefi yaklaşımlarla ilişkisini kurmaktadır.
纵观历史,艺术表现为情感和思想的审美表达,而哲学则发展为一种概念性和理论性的思维方式。这两门学科的互动开辟了一个重要的哲学讨论领域,即思想审美化的必要性,而不仅仅是一个心理过程。关于思想审美化的讨论尤其始于 19 世纪,在当代哲学中仍具有重要意义。这一观点的根本原因在于现代思想赋予认识论主体以核心和排他性的本体论地位时出现的主客二分法所创造的还原论、总体化和支配性观点。艺术,尤其是海德格尔眼中的艺术,被视为克服这种还原论态度、揭示真理和提供见证无限可能性的重要手段。 在艺术与哲学的交汇点上,Alev Ebüzziya 的陶瓷碗不仅被视为审美对象,也是深入哲学探索的具体实例。她的作品模糊了主客二分法所强加的界限,邀请我们重新思考意义,并挑战绝对的规范。海德格尔强调艺术是揭示真理的工具,他的观点为我们把握 Ebüzziya 作品中的意义世界提供了重要参考。本文从艺术哲学的角度对土耳其陶瓷艺术家阿列夫-埃布齐亚(Alev Ebüzziya)的无限形式的简单碗进行了评价,并确立了它们与关于思想审美化必要性的哲学方法之间的关系。
{"title":"Öznenin Epistemik Dışlayıcılığından Nesnenin Nesneliğine: Alev Ebüzziya’nın Sonsuz Formda Sade Çanakları","authors":"Pınar Zararsız, Kasım Küçükalp","doi":"10.20981/kaygi.1501913","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1501913","url":null,"abstract":"Sanat, tarih boyunca duygu ve düşüncelerin estetik tezahürü olarak kendini gösterirken, felsefe ise daha çok kavramsal ve teorik bir düşünme biçimi olarak ilerlemiştir. Bu iki disiplinin etkileşimi, düşüncenin salt bir zihinsel süreç olmaktan çıkıp, estetik bir biçimde ifade edilmesi gerekliliği üzerinde önemli bir felsefi tartışma alanı açmıştır. Özellikle 19. yüzyılda başlayan düşüncenin estetize edilmesi tartışmaları, günümüz felsefelerinde önemini korumaktadır. Bu düşüncenin temelinde yatan sebep, modern düşüncenin epistemik özneye merkezi ve dışlayıcı bir ontolojik statü vermesiyle ortaya çıkan özne-nesne dikotomisinin yarattığı indirgemeci, totalleştirici ve mütahakkim bakış açısıdır. Sanat, özellikle, Heidegger’in alımladığı şekliyle, bu indirgemeci tutumun aşılması, hakikatin açığa çıkması ve sonsuza tanıklık etme imkanını sağlaması ile önemli bir araç olarak görülür. \u0000 \u0000Sanat ve felsefenin kesiştiği noktada, Alev Ebüzziya’nın seramik çanakları, yalnızca estetik nesneler olarak değil, derinlemesine bir felsefi soruşturmanın somut örnekleri olarak değerlendirilmektedir. Onun eserleri, özne-nesne dikotomisinin dayattığı sınırları bulanıklaştırır, anlamı yeniden düşünmeye davet eder, mutlak normlara meydan okur. Heidegger'in sanatın hakikati açığa çıkarmada nasıl bir araç olduğunu vurgulayan görüşleri, Ebüzziya'nın çalışmalarının anlam dünyasını kavramak için önemli bir referans noktası sunar. Bu makale, Türk seramik sanatçısı Alev Ebüzziya’nın sonsuz formda sade çanaklarını sanat felsefesi perspektifinden değerlendirerek, düşüncenin estetize edilmesi gerekliliği üzerine ortaya konmuş felsefi yaklaşımlarla ilişkisini kurmaktadır.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"141713493","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Nussbaum’un Nesneleştirme Kavramı Üzerine 论努斯鲍姆的物化概念
Pub Date : 2024-03-15 DOI: 10.20981/kaygi.1429616
Aysun Aydin
Felsefi zeminde nesneleştirme kavramı bir insanın kendi amaç ve çıkarları için başka bir insanı araç edinmesi ya da bir insana araçsal değer atfedilmesi şeklindeki ahlaki probleme dayanarak ele alınmış ve açıklanmıştır. Bu bağlamda, nesneleştirmenin ve araçsallaştırmanın ne olduğu ve hangi koşullarda ahlaki bir problem teşkil ettiği soruları Kant’dan günümüze pek çok düşünürün cevap aradığı sorular olmuştur. Öte yandan, çağdaş yaklaşımlar, nesneleştirme kavramı ile bireylerarası tahakküm ilişkisine ve bir bireyin başka bir birey tarafından “bir şey” olarak ele alınıp “nesneye dönüştürülmesi ya da nesneleştirilmesi” durumuna farklı bir bakış açısı getirmişlerdir. Özellikle çağdaş feminist teoriler, nesneleştirme kavramını nesneleştirici bir birey olarak erkeğin nesneleştirilen bir birey olarak kadın üzerindeki tahakkümü zemininde tanımlarlar. Bu durum hem ahlaki bağlamda yanlış hem de psikolojik, sosyal ve kültürel açıdan kadının varlığına zarar veren bir durum olarak açıklanmaktadır. Martha Nussbaum, Nesneleştirme (1995 – Objectification) adlı makalesinde, yedi ayrı tür nesneleştirme biçimi tanımlayarak kapsayıcı bir nesneleştirme kavramı sunmuştur. Nussbaum’un farklı ve tartışmalı kabul edilen bu yaklaşımı, feminist teoriler tarafından cinsel nesneleştirme kavramı çerçevesinde ele alınmış ve sıklıkla tartışılmıştır. Bu bağlamda, kadının nesneleştirilmesinin ahlaki boyutu ve bu boyutun Nussbaum’un nesneleştirme biçimleri ile karşılaştırılarak açıklanması önemli bir kavramsal zemin sunmakta ve bu tartışmaya katkı sağlamaktadır. Bu çalışmanın amacı da nesneleştirme kavramını ve nesneleştirme türlerini hem ahlaki hem de feminist bağlamda felsefi bir problem olarak ele almak ve Nussbaum’un yaklaşımının yerini ve önemini değerlendirmek ve tartışmaktır.
从哲学角度看,物化的概念是在一个人为了自己的目的和利益而将另一个人工具化,或将工具价值赋予一个人这一道德问题的基础上加以论述和解释的。在这种情况下,什么是物化和工具化以及在什么条件下它们构成道德问题,一直是从康德到今天的许多思想家寻求答案的问题。另一方面,当代的研究方法则以物化的概念和个体被他人视为 "某物 "并 "变成客体或被物化 "的情况,从另一个角度探讨了个体之间的支配关系。特别是,当代女权主义理论根据男人作为物化个体对作为被物化个体的女人的支配来定义物化概念。这种情况被解释为既在道德上是错误的,又在心理、社会和文化上损害了妇女的生存。玛莎-努斯鲍姆(Martha Nussbaum)在《物化》(1995 年)一文中提出了物化的总体概念,定义了七种不同类型的物化。努斯鲍姆的方法被认为是与众不同且具有争议性的,女权主义理论在性客体化概念的框架内对其进行了采纳和频繁的讨论。在此背景下,女性物化的道德维度以及通过与努斯鲍姆的物化形式进行比较对这一维度的解释,为这一辩论提供了重要的概念基础并做出了贡献。本研究的目的是将物化概念和物化类型作为道德和女权主义背景下的一个哲学问题来探讨,并对努斯鲍姆方法的地位和重要性进行评价和讨论。
{"title":"Nussbaum’un Nesneleştirme Kavramı Üzerine","authors":"Aysun Aydin","doi":"10.20981/kaygi.1429616","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1429616","url":null,"abstract":"Felsefi zeminde nesneleştirme kavramı bir insanın kendi amaç ve çıkarları için başka bir insanı araç edinmesi ya da bir insana araçsal değer atfedilmesi şeklindeki ahlaki probleme dayanarak ele alınmış ve açıklanmıştır. Bu bağlamda, nesneleştirmenin ve araçsallaştırmanın ne olduğu ve hangi koşullarda ahlaki bir problem teşkil ettiği soruları Kant’dan günümüze pek çok düşünürün cevap aradığı sorular olmuştur. Öte yandan, çağdaş yaklaşımlar, nesneleştirme kavramı ile bireylerarası tahakküm ilişkisine ve bir bireyin başka bir birey tarafından “bir şey” olarak ele alınıp “nesneye dönüştürülmesi ya da nesneleştirilmesi” durumuna farklı bir bakış açısı getirmişlerdir. Özellikle çağdaş feminist teoriler, nesneleştirme kavramını nesneleştirici bir birey olarak erkeğin nesneleştirilen bir birey olarak kadın üzerindeki tahakkümü zemininde tanımlarlar. Bu durum hem ahlaki bağlamda yanlış hem de psikolojik, sosyal ve kültürel açıdan kadının varlığına zarar veren bir durum olarak açıklanmaktadır. Martha Nussbaum, Nesneleştirme (1995 – Objectification) adlı makalesinde, yedi ayrı tür nesneleştirme biçimi tanımlayarak kapsayıcı bir nesneleştirme kavramı sunmuştur. Nussbaum’un farklı ve tartışmalı kabul edilen bu yaklaşımı, feminist teoriler tarafından cinsel nesneleştirme kavramı çerçevesinde ele alınmış ve sıklıkla tartışılmıştır. Bu bağlamda, kadının nesneleştirilmesinin ahlaki boyutu ve bu boyutun Nussbaum’un nesneleştirme biçimleri ile karşılaştırılarak açıklanması önemli bir kavramsal zemin sunmakta ve bu tartışmaya katkı sağlamaktadır. Bu çalışmanın amacı da nesneleştirme kavramını ve nesneleştirme türlerini hem ahlaki hem de feminist bağlamda felsefi bir problem olarak ele almak ve Nussbaum’un yaklaşımının yerini ve önemini değerlendirmek ve tartışmaktır.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140239545","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
An Examination of Aesthetic Concepts and the Taste in Frank Sibley 审视弗兰克-西伯利的审美观念和品味
Pub Date : 2024-03-14 DOI: 10.20981/kaygi.1428007
Alper Elvan Polat
Estetik, 18. yüzyılda ilk defa Baumgarten tarafından felsefi bir terim olarak ele alındıktan sonra estetik alanının temel problemlerinden biri de güzellik kavramı ve beğeni duyusunun neliğini belirlemek olarak karşımıza çıkmıştır. Bu doğrultuda bu problemin kökleri Platon'a kadar dayandırılabilirken 20. yüzyıl, sanat akımlarının ve sanatsal faaliyetlerin çeşitlendiği bir dönem olması yönüyle estetik alanındaki çalışmalar açısından pek çok farklı fikrin de öne çıktığı bir dönem olmuştur. Bu yüzyılda Frank Noel Sibley, “Estetik Kavramlar (Aesthetic Concepts)” adı altında birleştirdiği çalışmalarıyla felsefe çevrelerinde yeni bir tartışma başlatmış ve estetiğin sınırlarının belirlenmesi için estetik kavramlar ile estetik-dışı kavramlar ayrımı yapmış; bu ayrımın temeline de her insanda doğuştan bir potansiyel olarak bulunduğunu iddia ettiği beğeni duyusu kavramını yerleştirmiştir. Bu çalışmada Sibley'in adı geçen eseri temele alınarak estetik tartışmalarında sıkça atıfta bulunulan ve Sibley tarafından özgün bir biçimde ele alınan “estetik kavramlar” ve “beğeni duyusu” kavramları incelenerek serimlenmeye çalışılmıştır.
18 世纪鲍姆加通首次将美学作为一个哲学术语进行讨论之后,美学领域的主要问题之一就是确定美的概念和味觉的本质。在这个方向上,虽然这个问题的根源可以追溯到柏拉图,但 20 世纪是美学研究领域出现许多不同观点的时期,因为这是一个艺术运动和艺术活动多样化的时期。在这一世纪,弗兰克-诺埃尔-西伯利(Frank Noel Sibley)以 "美学概念 "为名在哲学界发起了一场新的讨论,他区分了美学概念和非美学概念,以确定美学的界限;在这一区分的基础上,他提出了 "味觉 "这一概念,并声称每个人都有与生俱来的味觉潜能。本研究以西布利的上述著作为基础,对美学讨论中经常提到的 "审美观念 "和 "味觉 "这两个概念进行了分析,并试图对其进行介绍。
{"title":"An Examination of Aesthetic Concepts and the Taste in Frank Sibley","authors":"Alper Elvan Polat","doi":"10.20981/kaygi.1428007","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1428007","url":null,"abstract":"Estetik, 18. yüzyılda ilk defa Baumgarten tarafından felsefi bir terim olarak ele alındıktan sonra estetik alanının temel problemlerinden biri de güzellik kavramı ve beğeni duyusunun neliğini belirlemek olarak karşımıza çıkmıştır. Bu doğrultuda bu problemin kökleri Platon'a kadar dayandırılabilirken 20. yüzyıl, sanat akımlarının ve sanatsal faaliyetlerin çeşitlendiği bir dönem olması yönüyle estetik alanındaki çalışmalar açısından pek çok farklı fikrin de öne çıktığı bir dönem olmuştur. Bu yüzyılda Frank Noel Sibley, “Estetik Kavramlar (Aesthetic Concepts)” adı altında birleştirdiği çalışmalarıyla felsefe çevrelerinde yeni bir tartışma başlatmış ve estetiğin sınırlarının belirlenmesi için estetik kavramlar ile estetik-dışı kavramlar ayrımı yapmış; bu ayrımın temeline de her insanda doğuştan bir potansiyel olarak bulunduğunu iddia ettiği beğeni duyusu kavramını yerleştirmiştir. Bu çalışmada Sibley'in adı geçen eseri temele alınarak estetik tartışmalarında sıkça atıfta bulunulan ve Sibley tarafından özgün bir biçimde ele alınan “estetik kavramlar” ve “beğeni duyusu” kavramları incelenerek serimlenmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140244765","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İmgelerin Eleştirel Gücü ve Tarih İmgesi Üzerine Bir İnceleme 图像的批判力量与历史图像研究
Pub Date : 2024-03-11 DOI: 10.20981/kaygi.1410415
Kenan Mutluer
İmgelerin hakiki bilgi edinme yolundaki statüsü felsefe tarihi boyunca çeşitli biçimlerde tartışılagelmiştir. Geleneksel metafizikten Kant’ın transendental felsefesine kadar epistemolojik ve ontolojik olarak yanılsamalara, sanı ve kanaatlere yol açtığı ileri sürülmüştür. Duyum ile algıya dayanan duyusal ya da hissedilir dünyanın nesneleri, kavram ve fikirlere göre çok daha düşük bir mertebede yer almıştır. Kant’ın transendental felsefesiyle birlikte hayal-gücü ile imgeler, zihinde üretimi ve canlandırılması bakımından asli bir konuma yerleştirilmiştir. Günümüzdeyse imgeler, bilişsel kapasitelerin yanında, kişisel ve toplumsal yaşımı yeniden kurma ve temsil etme bağlamında oldukça kurucu bir role sahiplerdir. Toplumsal yaşamı yeniden kurma gücü, kültür inşasındaki merkezi konumu ve toplumsal bellek yaratımındaki etkin rolü, imgeleri tarih ve gelenek kavramlarıyla birlikte yeniden düşünmenin önüne açmıştır; böylelikle imgeler aracılığıyla zaman-dışı ya da tarih-dışı bir noktada konumlanmanın felsefi olanakları etik ve politik bir eksende tartışılabilir. Bu çalışmada öncelikle, imgelerin ele alınış biçiminin felsefe tarihindeki serüvenini betimledikten sonra, Erwin Panofskyci ikonoloji geleneği ve William Mitchell ile Gottfried Boehm gibi “resimsel dönüş” temsilcileri ekseninde, imgelerin çağdaş tartışmalarındaki konumu ele alıyoruz. Ardından imge ve tarih ilişkisini, tarih felsefesinin temel tartışmaları ekseninde tartışıp “tarih imgesi” kavramını derinleştiriyoruz. Daha sonra, imge ile tarih imgesi kavramını, Walter Benjamin’in “diyalektik imge” ve “aura” kavramıyla ilişkilendiriyoruz. Böylelikle tarih, gelenek, kültür, kavramlarını imgelerin eleştirel gücü ekseninde değerlendirmeyi, imgelerin eleştirel gücünü ise “hümanite” kavramıyla birlikte ele almayı öneriyoruz.
在整个哲学史上,人们一直在以各种形式争论图像在获取真知方面的地位。从传统形而上学到康德的超验哲学,都认为图像会导致认识论和本体论上的错觉、妄想和信念。以感觉和知觉为基础的感官或可感知世界的客体,其地位远远低于概念和观念。随着康德的超验哲学的提出,想象力和图像在头脑中的产生和形象化方面被置于重要地位。如今,除了认知能力之外,图像在重建和表现个人与社会生活方面也发挥着非常重要的作用。图像重构社会生活的力量、图像在文化建设中的核心地位以及图像在创造社会记忆中的积极作用,都为重新思考图像与历史和传统的概念铺平了道路。在本研究中,我们首先描述了哲学史中图像处理的历程,然后讨论了图像在埃尔温-帕诺夫斯基(Erwin Panofsky)的图像学传统以及威廉-米切尔(William Mitchell)和戈特弗里德-玻姆(Gottfried Boehm)等 "图像转向 "代表人物的当代辩论中的地位。然后,我们结合历史哲学的主要争论,讨论图像与历史之间的关系,并深化 "历史图像 "的概念。然后,我们将图像和历史图像的概念与瓦尔特-本雅明的 "辩证图像 "和 "光环 "概念联系起来。这样,我们建议以图像的批判力为轴心来评价历史、传统和文化的概念,并将图像的批判力与 "人性 "的概念结合起来考虑。
{"title":"İmgelerin Eleştirel Gücü ve Tarih İmgesi Üzerine Bir İnceleme","authors":"Kenan Mutluer","doi":"10.20981/kaygi.1410415","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1410415","url":null,"abstract":"İmgelerin hakiki bilgi edinme yolundaki statüsü felsefe tarihi boyunca çeşitli biçimlerde tartışılagelmiştir. Geleneksel metafizikten Kant’ın transendental felsefesine kadar epistemolojik ve ontolojik olarak yanılsamalara, sanı ve kanaatlere yol açtığı ileri sürülmüştür. Duyum ile algıya dayanan duyusal ya da hissedilir dünyanın nesneleri, kavram ve fikirlere göre çok daha düşük bir mertebede yer almıştır. Kant’ın transendental felsefesiyle birlikte hayal-gücü ile imgeler, zihinde üretimi ve canlandırılması bakımından asli bir konuma yerleştirilmiştir. Günümüzdeyse imgeler, bilişsel kapasitelerin yanında, kişisel ve toplumsal yaşımı yeniden kurma ve temsil etme bağlamında oldukça kurucu bir role sahiplerdir. Toplumsal yaşamı yeniden kurma gücü, kültür inşasındaki merkezi konumu ve toplumsal bellek yaratımındaki etkin rolü, imgeleri tarih ve gelenek kavramlarıyla birlikte yeniden düşünmenin önüne açmıştır; böylelikle imgeler aracılığıyla zaman-dışı ya da tarih-dışı bir noktada konumlanmanın felsefi olanakları etik ve politik bir eksende tartışılabilir. Bu çalışmada öncelikle, imgelerin ele alınış biçiminin felsefe tarihindeki serüvenini betimledikten sonra, Erwin Panofskyci ikonoloji geleneği ve William Mitchell ile Gottfried Boehm gibi “resimsel dönüş” temsilcileri ekseninde, imgelerin çağdaş tartışmalarındaki konumu ele alıyoruz. Ardından imge ve tarih ilişkisini, tarih felsefesinin temel tartışmaları ekseninde tartışıp “tarih imgesi” kavramını derinleştiriyoruz. Daha sonra, imge ile tarih imgesi kavramını, Walter Benjamin’in “diyalektik imge” ve “aura” kavramıyla ilişkilendiriyoruz. Böylelikle tarih, gelenek, kültür, kavramlarını imgelerin eleştirel gücü ekseninde değerlendirmeyi, imgelerin eleştirel gücünü ise “hümanite” kavramıyla birlikte ele almayı öneriyoruz.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140253942","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Collapse of The Idea of Freedom in Sartre 萨特自由思想的崩溃
Pub Date : 2024-02-27 DOI: 10.20981/kaygi.1427905
Ahmet Gülen
Sartre’ın ilk eserlerine bakıldığında, öznel özgürlük ile nesnel ilişkiler arasında hareket hâlinde bir gerilim olduğu fark edilir. Sartre felsefi bir akım olarak fenomenolojiyi ve estetik bir paradigma olarak modernizmi aynı anda benimsemiştir. Fenomenoloji öznelliğin ve yaşam dünyasının kavramsal düşünceden önce geldiğini ileri süren bir perspektife yaslanır. Oysa modernist estetik gerçekliğin birebir temsilinden vazgeçilmesini ve öznelliğin özerk bir dil sistemi içerisinde kurulmasını amaçlar. Bu bakış açıları arasındaki karşıtlığın aslında özne ile nesne arasındaki karşıtlığın bir tezahürü olduğu söylenebilir. Bu karşıtlık belli bir olumsuzlama mantığına dayanan etkin bir karşıtlıktır. Kapitalizm geliştikçe Sartrecı öznellik ve onun özgürlüğe ilişkin iddiaları nesnel dünyanın kontrol edilemez güçleri karşısında gerçekçi bir alternatif olmaktan çıkacaktır. Bunun en önemli nedenlerinden biri toplumsal bireyler arasında kurulan ilişkilerin düşmanca doğasıdır. Bir diğeri ise “savaş” ve “bakış” gibi kolektif olarak varlık kazanan güçlerin yarattığı yoğun ve çeşitli duygulanımlar nedeniyle bedensel ve zihinsel varoluşun geri alınamaz bir krize girmesidir.
纵观萨特的早期作品,我们会发现主观自由与客观关系之间存在着一种紧张关系。萨特同时接受了作为哲学运动的现象学和作为美学范式的现代主义。现象学基于一种观点,主张主观性和生活世界先于概念思维。而现代主义美学则旨在放弃对现实的字面表述,在自主的语言系统中建立主体性。可以说,这些观点之间的对立实际上是主体与客体之间对立的体现。这种对立是基于某种否定逻辑的主动对立。随着资本主义的发展,萨特的主体性及其对自由的诉求将不再是客观世界不可控制力量的现实选择。其中一个最重要的原因是社会个体之间关系的敌对性。另一个原因是,"战争 "和 "凝视 "等集体存在的力量所产生的强烈而多样的情感,导致了不可逆转的身心存在危机。
{"title":"The Collapse of The Idea of Freedom in Sartre","authors":"Ahmet Gülen","doi":"10.20981/kaygi.1427905","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1427905","url":null,"abstract":"Sartre’ın ilk eserlerine bakıldığında, öznel özgürlük ile nesnel ilişkiler arasında hareket hâlinde bir gerilim olduğu fark edilir. Sartre felsefi bir akım olarak fenomenolojiyi ve estetik bir paradigma olarak modernizmi aynı anda benimsemiştir. Fenomenoloji öznelliğin ve yaşam dünyasının kavramsal düşünceden önce geldiğini ileri süren bir perspektife yaslanır. Oysa modernist estetik gerçekliğin birebir temsilinden vazgeçilmesini ve öznelliğin özerk bir dil sistemi içerisinde kurulmasını amaçlar. Bu bakış açıları arasındaki karşıtlığın aslında özne ile nesne arasındaki karşıtlığın bir tezahürü olduğu söylenebilir. Bu karşıtlık belli bir olumsuzlama mantığına dayanan etkin bir karşıtlıktır. Kapitalizm geliştikçe Sartrecı öznellik ve onun özgürlüğe ilişkin iddiaları nesnel dünyanın kontrol edilemez güçleri karşısında gerçekçi bir alternatif olmaktan çıkacaktır. Bunun en önemli nedenlerinden biri toplumsal bireyler arasında kurulan ilişkilerin düşmanca doğasıdır. Bir diğeri ise “savaş” ve “bakış” gibi kolektif olarak varlık kazanan güçlerin yarattığı yoğun ve çeşitli duygulanımlar nedeniyle bedensel ve zihinsel varoluşun geri alınamaz bir krize girmesidir.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140424752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
The Epistemic Argument Against Epiphenomenalism 反对表象主义的认识论论证
Pub Date : 2024-02-27 DOI: 10.20981/kaygi.1410307
Aslı ÜNER KAYA
Bilinçli özneler olarak bizler davranışlarımızı kontrol edebildiğimize inanırız. Fakat epifenomenalizme göre istek, inanç, korku vb. gibi zihinsel durumlar davranışlarımıza bir etkide bulunmaz. Davranışlarımızın nedeni beyinde gerçekleşen nöral süreçlerdir ve zihinsel durumlar fiziksel durumların gölgeleri gibidir. Zihin felsefecileri, ahlaki ve epistemik olarak sorumluluk sahibi failler olduğumuz inancını korumak adına genellikle zihnin nedensel olarak etkili olduğu fikrini yani zihinsel nedenselliği kabul etmeye eğilimlidir ve bu sebeple de zihinsel nedenselliği destekleyen argümanlara başvururlar. Bu agümanlar sağduyu argümanı, ahlaki sorumluluk argümanı ve epistemik argümandır. Bunların içinde epifenomenalizme karşı literatürde en sık kullanılan argüman ahlaki sorumluluk argümanıdır. Bu makalede amacım epistemik argümanın epifenomealizmin iç tutarsızlığını, diğer argümanlara kıyasla, daha açık bir şekilde ortaya çıkardığını göstermektir. Şöyle ki çıkarımsal bilgi epifenomenalistlerin kendi görüşlerini desteklemek için başvurdukları bir bilgi türüdür. Epistemik argümana göre, çıkarımsal bilgi için zihinsel nedensellik gereklidir. Zihinsel nedenselliği reddederek epifenomenalizmi kabul ettiğimizde, çıkarımsal bilgiden bahsedemeyiz ve epifenomenalizmin doğruluğuna inanmak için hiçbir gerekçemiz kalmaz. Sonuç olarak, çıkarımsal bilgi olmadan epifenomenalistler ‘zihnin nedensel olarak etkisiz olduğu’ inancının doğruluğunu bilememek gibi bir pozisyonda kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
作为有意识的主体,我们相信自己能够控制自己的行为。然而,根据表象论,欲望、信念、恐惧等心理状态对我们的行为没有影响。我们的行为是由大脑神经过程引起的,心理状态就像是物理状态的影子。为了维护我们是道德上和认识论上负责任的行为主体这一信念,心灵哲学家们一般倾向于接受心灵具有因果效力的观点,即心灵因果论,因此诉诸于支持心灵因果论的论证。这些论证包括常识论证、道德责任论证和认识论论证。其中,在反对表象论的文献中,最常用的论据是道德责任论证。我在本文中的目的是要说明,认识论论证比其他论证更清楚地揭示了表象论的内在不一致性。也就是说,推论性知识是表象主义者用来支持其观点的一种知识。根据认识论论证,心理因果性是推论知识的必要条件。当我们通过拒绝精神因果性来接受表象主义时,我们就谈不上推论性知识,也就没有理由相信表象主义的真理。因此,如果没有推论性知识,表现象论者就有可能处于不知道 "心灵是因果惰性的 "这一信念的真实性的境地。
{"title":"The Epistemic Argument Against Epiphenomenalism","authors":"Aslı ÜNER KAYA","doi":"10.20981/kaygi.1410307","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1410307","url":null,"abstract":"Bilinçli özneler olarak bizler davranışlarımızı kontrol edebildiğimize inanırız. Fakat epifenomenalizme göre istek, inanç, korku vb. gibi zihinsel durumlar davranışlarımıza bir etkide bulunmaz. Davranışlarımızın nedeni beyinde gerçekleşen nöral süreçlerdir ve zihinsel durumlar fiziksel durumların gölgeleri gibidir. Zihin felsefecileri, ahlaki ve epistemik olarak sorumluluk sahibi failler olduğumuz inancını korumak adına genellikle zihnin nedensel olarak etkili olduğu fikrini yani zihinsel nedenselliği kabul etmeye eğilimlidir ve bu sebeple de zihinsel nedenselliği destekleyen argümanlara başvururlar. Bu agümanlar sağduyu argümanı, ahlaki sorumluluk argümanı ve epistemik argümandır. Bunların içinde epifenomenalizme karşı literatürde en sık kullanılan argüman ahlaki sorumluluk argümanıdır. Bu makalede amacım epistemik argümanın epifenomealizmin iç tutarsızlığını, diğer argümanlara kıyasla, daha açık bir şekilde ortaya çıkardığını göstermektir. Şöyle ki çıkarımsal bilgi epifenomenalistlerin kendi görüşlerini desteklemek için başvurdukları bir bilgi türüdür. Epistemik argümana göre, çıkarımsal bilgi için zihinsel nedensellik gereklidir. Zihinsel nedenselliği reddederek epifenomenalizmi kabul ettiğimizde, çıkarımsal bilgiden bahsedemeyiz ve epifenomenalizmin doğruluğuna inanmak için hiçbir gerekçemiz kalmaz. Sonuç olarak, çıkarımsal bilgi olmadan epifenomenalistler ‘zihnin nedensel olarak etkisiz olduğu’ inancının doğruluğunu bilememek gibi bir pozisyonda kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140427574","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Bir Direniş Biçimi Olarak Sanat: Adorno’da Sanatın Toplum ve Politikayla İlişkisi 作为反抗形式的艺术:阿多诺笔下的艺术与社会和政治的关系
Pub Date : 2024-02-18 DOI: 10.20981/kaygi.1389925
Fatma Erkek
Adorno’ya göre modern kapitalist dünyada kültür endüstrileşmiştir ve sanat eserleri meta haline gelmiştir. Kültür endüstrisi insanları tahakküm altına alarak seçimlerine ve eylemlerine yön verir. Bu endüstri düşünmeyi ve eleştirel bakışı ortadan kaldırarak var olan düzeni olumlar ve bu düzenin varlığını sürdürmesine katkı sağlar. Nitekim, kültürün endüstrileştiği modern kapitalist toplumda sanat özgürleşmeye imkân tanımaktansa bir tahakküm alanına dönüşmüştür. Adorno, sanatın özerk olması gerektiğini vurgulayarak onun “toplumun toplumsal antitezi” olduğunu söyler. Ona göre özerk sanat toplumla bağdaşmaz. Sanat, Ortodoks Marksistlerin savunduğu gibi mevcut toplumu yansıtarak ya da politik sorunları temsil ederek politik olamaz. Adorno’ya göre belli bir sınıfın amaçlarına hizmet eden, bu doğrultuda mesaj veren ve propaganda amacı güden sanatın politikliliğinden de bahsedilemez. Onun için, sanat insanların yabancılaştığı ve bir yanılsama içinde yaşadığı modern kapitalist topluma karşı bir direniş aracıdır. Çünkü özerk sanat, insanları düşünmeye, eleştirmeye yönlendirerek mevcut toplumu olumsuzlar ve alternatif bir topluma işaret eder. Ayrıca bu sanat insanların politik tutumlarını değiştirmeyi amaçlamasa da bunu gerçekleştirir.
阿多诺认为,在现代资本主义世界中,文化已经产业化,艺术品已经成为商品。文化产业支配着人们,指导着他们的选择和行动。通过消除思考和批判性视角,文化产业肯定了现存秩序,并促进了这一秩序的生存。事实上,在文化被工业化的现代资本主义社会中,艺术已经变成了统治领域,而不是解放领域。阿多诺强调艺术应该是自主的,并指出艺术是 "社会的对立面"。他认为,自主的艺术与社会格格不入。艺术不能像正统马克思主义者所认为的那样,通过反映现存社会或表现政治问题而具有政治性。阿多诺认为,艺术的政治化是为某个阶级的目的服务的,是朝着这个方向传递信息的,是以宣传为目的的,这一点无从谈起。在他看来,艺术是反抗现代资本主义社会的一种手段,在现代资本主义社会中,人们被异化,生活在虚幻之中。因为自主的艺术引导人们思考和批判,否定现存社会,指向另一个社会。此外,尽管这种艺术并不以改变人们的政治态度为目的,但它确实改变了人们的政治态度。
{"title":"Bir Direniş Biçimi Olarak Sanat: Adorno’da Sanatın Toplum ve Politikayla İlişkisi","authors":"Fatma Erkek","doi":"10.20981/kaygi.1389925","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1389925","url":null,"abstract":"Adorno’ya göre modern kapitalist dünyada kültür endüstrileşmiştir ve sanat eserleri meta haline gelmiştir. Kültür endüstrisi insanları tahakküm altına alarak seçimlerine ve eylemlerine yön verir. Bu endüstri düşünmeyi ve eleştirel bakışı ortadan kaldırarak var olan düzeni olumlar ve bu düzenin varlığını sürdürmesine katkı sağlar. Nitekim, kültürün endüstrileştiği modern kapitalist toplumda sanat özgürleşmeye imkân tanımaktansa bir tahakküm alanına dönüşmüştür. Adorno, sanatın özerk olması gerektiğini vurgulayarak onun “toplumun toplumsal antitezi” olduğunu söyler. Ona göre özerk sanat toplumla bağdaşmaz. Sanat, Ortodoks Marksistlerin savunduğu gibi mevcut toplumu yansıtarak ya da politik sorunları temsil ederek politik olamaz. Adorno’ya göre belli bir sınıfın amaçlarına hizmet eden, bu doğrultuda mesaj veren ve propaganda amacı güden sanatın politikliliğinden de bahsedilemez. Onun için, sanat insanların yabancılaştığı ve bir yanılsama içinde yaşadığı modern kapitalist topluma karşı bir direniş aracıdır. Çünkü özerk sanat, insanları düşünmeye, eleştirmeye yönlendirerek mevcut toplumu olumsuzlar ve alternatif bir topluma işaret eder. Ayrıca bu sanat insanların politik tutumlarını değiştirmeyi amaçlamasa da bunu gerçekleştirir.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-18","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140452450","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Zarar İlkesi Üzerine: Üç Temel Eleştiriyi Tartışmak 关于伤害原则讨论三种主要批评意见
Pub Date : 2024-02-06 DOI: 10.20981/kaygi.1400899
Utku Ataş
Bu makalede bireylerin eylemlerine müdahale etmenin tek haklı gerekçesinin başkalarına zarar gelmesini önlemek olduğunu ifade eden ‘‘zarar ilkesine (Zİ)’’ getirilen üç eleştiriyi tartıştım. Öncelikle ilkeyi anlamlı kılabilecek bir zarar tarifinin bulunmadığı eleştirisini ele alarak bu eleştirinin, ilkenin ancak problemsiz bir zarar tanımı ile birlikte makul kabul edilebileceği varsayımına dayandığını tespit ettim. Zarar kavramına ilişkin var olan bilgi dağarcığımızı görmezden gelmesi ve zarara başvuran ilkeler haricindeki diğer birçok ilkeyi de kapsayan genel bir şüpheciliğin önünü açması nedeniyle ilgili varsayımı reddetmemiz gerektiğini savundum. İkinci olarak, zarar vermenin yanlışlığının halihazırda yaygın olarak kabul ediliyor olmasından ötürü Zİ’nin bize yeni bir şey söylemediği, zararın türü/miktarı gibi güncel tartışmaların yoğunlaştığı noktalarda suskun kaldığı ve dolayısıyla artık işlevsiz olduğu eleştirisini değerlendirdim. Buna karşın hangi zarar tarifinin benimsendiğinden bağımsız olarak Zİ’nin, zararın varlığı kanıtlanmadıkça bireylerin eylemlerinde serbest bırakılmaları gerektiğini vurgulayan bir özgürlük karinesini temsil etme ve bazı eylemlerin zarar içermese dahi yasaklanabileceğini düşünen hukuki ahlakçılara yasak taleplerini gerekçelendirme yükümlülüklerini hatırlatma şeklinde iki önemli işleve halen sahip olduğunu iddia ettim. Son olarak Zİ'nin potansiyel kötüye kullanımlarına dair endişelere değindim. Bu endişelerin giderilmesi için yapılması gerekenin, zarar içeren eylemleri belirlemeye çalışmak değil, her eylemin bir miktar zarar içerme olasılığına sahip olduğunu kabul ederek hangi tür zararların hukuken düzenlenmesi gerektiği özelinde makul bir seçenek ortaya koymak olduğunu iddia ettim. Zİ’nin suiistimallerinin genellikle zarar kavramının geniş yorumlanmasının ürünü olduğunu düşünerek, cebir ve hile eylemlerinin neden olduğu birinci derece zararları esas alan, hukuki öngörülebilirliği artıracak bir hukuki çerçeve benimsemeyi tercih ettim. Kuşkusuz bu tercih yasaklanması gereken bazı zararlı eylemlere karşı hukuki koruma sağlayamama riskini içermektedir; ancak bu, özgürlüğü korumayı taahhüt eden genel bir ilke ortaya koymak için ödenmesi gereken bir bedeldir. Buradan hareketle, ele aldığım üç eleştiriden hiçbirinin Zİ’nin reddedilmesini gerektirmediği sonucuna vardım.
在这篇文章中,我讨论了对 "损害原则 "的三点批评,该原则指出,干涉个人行为的唯一正当理由是防止对他人造成损害。 首先,我讨论了关于没有损害的定义可以使该原则有意义的批评,我发现这种批评是基于这样一种假设,即只有在没有问题的损害定义的情况下,该原则才能被认为是合理的。我认为,这一假设应予以摒弃,因为它忽视了我们对损害概念的现有认识,并为普遍怀疑铺平了道路,这种怀疑延伸到适用于损害的原则之外的许多原则。 其次,我考虑了这样一种批评,即由于造成损害的不法性已被广泛接受,该原则没有告诉我们任何新的东西,对当前争论加剧的问题,如损害的类型/数量,保持沉默,因此不再有用。另一方面,我认为,无论采用哪种危害定义,大赦国际仍具有两项重要功能:一是代表一种自由推定,强调除非证明存在危害,否则个人应享有行动自由;二是提醒那些认为某些行为即使不涉及危害也可加以禁止的法律伦理学家,他们有义务证明其禁止主张的合理性。 最后,我谈到了对大赦国际可能被滥用的担忧。我认为,要解决这些问题,需要做的不是试图找出涉及损害的行为,而是承认每种行为都可能涉及某种程度的损害,并对哪些类型的损害应受法律管制作出合理的选择。考虑到人工智能的滥用往往是对伤害概念的广义解释的产物,我倾向于采用一种法律框架,以武力行为和欺诈行为造成的一级伤害为基础,提高法律的可预见性。 毫无疑问,这种倾向有可能导致无法对某些应予禁止的有害行为提供法律保护;然而,为了确立一项致力于保护自由的普遍原则,这是必须付出的代价。因此,我的结论是,我所谈到的三项批评都不值得拒绝接受大赦国际。
{"title":"Zarar İlkesi Üzerine: Üç Temel Eleştiriyi Tartışmak","authors":"Utku Ataş","doi":"10.20981/kaygi.1400899","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1400899","url":null,"abstract":"Bu makalede bireylerin eylemlerine müdahale etmenin tek haklı gerekçesinin başkalarına zarar gelmesini önlemek olduğunu ifade eden ‘‘zarar ilkesine (Zİ)’’ getirilen üç eleştiriyi tartıştım. Öncelikle ilkeyi anlamlı kılabilecek bir zarar tarifinin bulunmadığı eleştirisini ele alarak bu eleştirinin, ilkenin ancak problemsiz bir zarar tanımı ile birlikte makul kabul edilebileceği varsayımına dayandığını tespit ettim. Zarar kavramına ilişkin var olan bilgi dağarcığımızı görmezden gelmesi ve zarara başvuran ilkeler haricindeki diğer birçok ilkeyi de kapsayan genel bir şüpheciliğin önünü açması nedeniyle ilgili varsayımı reddetmemiz gerektiğini savundum. İkinci olarak, zarar vermenin yanlışlığının halihazırda yaygın olarak kabul ediliyor olmasından ötürü Zİ’nin bize yeni bir şey söylemediği, zararın türü/miktarı gibi güncel tartışmaların yoğunlaştığı noktalarda suskun kaldığı ve dolayısıyla artık işlevsiz olduğu eleştirisini değerlendirdim. Buna karşın hangi zarar tarifinin benimsendiğinden bağımsız olarak Zİ’nin, zararın varlığı kanıtlanmadıkça bireylerin eylemlerinde serbest bırakılmaları gerektiğini vurgulayan bir özgürlük karinesini temsil etme ve bazı eylemlerin zarar içermese dahi yasaklanabileceğini düşünen hukuki ahlakçılara yasak taleplerini gerekçelendirme yükümlülüklerini hatırlatma şeklinde iki önemli işleve halen sahip olduğunu iddia ettim. Son olarak Zİ'nin potansiyel kötüye kullanımlarına dair endişelere değindim. Bu endişelerin giderilmesi için yapılması gerekenin, zarar içeren eylemleri belirlemeye çalışmak değil, her eylemin bir miktar zarar içerme olasılığına sahip olduğunu kabul ederek hangi tür zararların hukuken düzenlenmesi gerektiği özelinde makul bir seçenek ortaya koymak olduğunu iddia ettim. Zİ’nin suiistimallerinin genellikle zarar kavramının geniş yorumlanmasının ürünü olduğunu düşünerek, cebir ve hile eylemlerinin neden olduğu birinci derece zararları esas alan, hukuki öngörülebilirliği artıracak bir hukuki çerçeve benimsemeyi tercih ettim. Kuşkusuz bu tercih yasaklanması gereken bazı zararlı eylemlere karşı hukuki koruma sağlayamama riskini içermektedir; ancak bu, özgürlüğü korumayı taahhüt eden genel bir ilke ortaya koymak için ödenmesi gereken bir bedeldir. Buradan hareketle, ele aldığım üç eleştiriden hiçbirinin Zİ’nin reddedilmesini gerektirmediği sonucuna vardım.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140461187","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Fodor’un Asimetrik Bağımlılık Teorisi 福多的不对称依赖理论
Pub Date : 2024-02-02 DOI: 10.20981/kaygi.1390734
Ahmet Kadir Uslu
Fodor’s theory of intentionality can be interpreted as consisting of two parts: (1) theory about propositional attitudes and (2) theory of content or meaning. In this paper we will focus mainly on his theory of content, particularly his theory of asymmetric dependence on the problem of disjunction, since it is at the heart of Fodor’s theory of representation. Fodor’s theory of content is a well-known attempt to naturalize mental representation and one of the most important parts of his theory is the notion of asymmetric dependence. He offers it as a solution to the problem of disjunction. In this context, we will examine his theory of content, and particularly his notion of asymmetric dependence. After summarizing his theory, we will discuss that asymmetric dependence may have some weaknesses that require some revision. Fodor modified his theory considering objections to his earlier work. However, there may still be some problems that he needs to solve. Accordingly, we will identify three important challenges to the theory of asymmetric dependence, namely the problem of unjustified properties, the problem of pathologies, and the problem of wild causation. Finally, we will give some answers to these challenges on behalf of Fodor and discuss that Fodor’s theory may overcome all these problems.
福多的意向性理论可以解释为由两部分组成:(1)关于命题态度的理论;(2)关于内容或意义的理论。在本文中,我们将主要讨论他的内容理论,尤其是他关于非对称依赖性的理论,因为它是福多表征理论的核心。福多的内容理论是将心理表征自然化的一次著名尝试,而他的理论中最重要的部分之一就是非对称依赖的概念。他提出这一概念是为了解决不连贯问题。在此,我们将研究他的内容理论,尤其是他的非对称依赖概念。在总结了他的理论之后,我们将讨论非对称依赖性可能存在一些需要修正的弱点。福多考虑了对其早期工作的反对意见,修改了他的理论。然而,他可能仍有一些问题需要解决。因此,我们将指出非对称依赖理论面临的三个重要挑战,即不合理属性问题、病态问题和野生因果关系问题。最后,我们将代表福多对这些挑战给出一些答案,并讨论福多的理论可能克服所有这些问题。
{"title":"Fodor’un Asimetrik Bağımlılık Teorisi","authors":"Ahmet Kadir Uslu","doi":"10.20981/kaygi.1390734","DOIUrl":"https://doi.org/10.20981/kaygi.1390734","url":null,"abstract":"Fodor’s theory of intentionality can be interpreted as consisting of two parts: (1) theory about propositional attitudes and (2) theory of content or meaning. In this paper we will focus mainly on his theory of content, particularly his theory of asymmetric dependence on the problem of disjunction, since it is at the heart of Fodor’s theory of representation. Fodor’s theory of content is a well-known attempt to naturalize mental representation and one of the most important parts of his theory is the notion of asymmetric dependence. He offers it as a solution to the problem of disjunction. In this context, we will examine his theory of content, and particularly his notion of asymmetric dependence. After summarizing his theory, we will discuss that asymmetric dependence may have some weaknesses that require some revision. Fodor modified his theory considering objections to his earlier work. However, there may still be some problems that he needs to solve. Accordingly, we will identify three important challenges to the theory of asymmetric dependence, namely the problem of unjustified properties, the problem of pathologies, and the problem of wild causation. Finally, we will give some answers to these challenges on behalf of Fodor and discuss that Fodor’s theory may overcome all these problems.","PeriodicalId":512942,"journal":{"name":"Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140462581","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1