{"title":"Erken Neolitik Çağ’da Yapı Kültü","authors":"Yunus ÇİFTÇİ","doi":"10.33469/oannes.1315473","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar bir inanç sistemine sahip olduğu bilinmektedir, ancak Neolitik Çağ öncesine ait dönemlerde bu inanç sistemlerinin somut verileri neredeyse yok denecek kadar azdır. Neolitik Çağ’da ise durum daha farklılaşmaya ve somutlaşmaya başlamaktadır. Özellikle yerleşik hayata geçmeye başlayan topluluklar inançsal sistemlerini daha iyi göstermeye başlamış ve hatta neredeyse her alanda bunu yansıtmışlardır. Daha çok sembolik olarak tanımlanan bu Neolitik Çağ inanç sistemlerini mimarilerde, özel/günlük eşyalarda, ölü gömmelerde ve soyut kavramlarda kullanılmıştır. Bu inanç sistemlerinden biri de, Erken Neolitik Çağ yerleşiminde bulunan bir binanın tören, kurban ve farklı etkinliklerle gömülmesi ritüelidir. Bu durum Yakındoğu’da bulunan ve Erken Neolitik Çağ’a tarihlendirilen neredeyse tüm yerleşimlerde karşılaşılmış bir uygulamadır. “Yapı Kültü” olarak tanımlanan bu uygulamanın özellikle bu erken dönem yerleşimlerinde bulunan özel binalar olarak tanımlanan “Kamu/Kült” yapılarına uygulandığı görülmektedir. Tıpkı bir insan gibi bu yapıların temizlendiği, yapı içinde taşınabilir heykel, dikme/stel gibi öğelerin alındığı (varsa yeni yapıda kullanılmak üzere) ve bazı örneklerde hayvan veya insan kurbanlarına ait izlerin bırakıldığı görülmektedir. Bu ön ritüellerden sonra ise eski yapının yeni bir yapıyla kapatıldığı ya da tamamen toprak, taş ve atıl durumda olan malzemelerle doldurulduğu görülmektedir. Az olmasına rağmen bazı örneklerde yapının yakıldığı ve sonrasında yeni yapı ile kaplandığı ya da tamamen doldurulduğu da görülmektedir. Bölgesel farklılıklar olmasına karşın temelde bu işlem aynı amaçla ve aynı yapılara uygulanmaktadır. Bu çalışma bahsi geçen bu uygulamanın nedenlerini, uygulama alanlarını, bölgesel ya da yerel benzerlikleri ile farklılıklarını ele almakla birlikte inançsal özelliklere de değinerek Erken Neolitik Çağ’ın bazı bilinmeyenlerine cevap aramaktadır.","PeriodicalId":489407,"journal":{"name":"Oannes-uluslararası eskiçağ tarihi Araştırmaları dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Oannes-uluslararası eskiçağ tarihi Araştırmaları dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33469/oannes.1315473","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar bir inanç sistemine sahip olduğu bilinmektedir, ancak Neolitik Çağ öncesine ait dönemlerde bu inanç sistemlerinin somut verileri neredeyse yok denecek kadar azdır. Neolitik Çağ’da ise durum daha farklılaşmaya ve somutlaşmaya başlamaktadır. Özellikle yerleşik hayata geçmeye başlayan topluluklar inançsal sistemlerini daha iyi göstermeye başlamış ve hatta neredeyse her alanda bunu yansıtmışlardır. Daha çok sembolik olarak tanımlanan bu Neolitik Çağ inanç sistemlerini mimarilerde, özel/günlük eşyalarda, ölü gömmelerde ve soyut kavramlarda kullanılmıştır. Bu inanç sistemlerinden biri de, Erken Neolitik Çağ yerleşiminde bulunan bir binanın tören, kurban ve farklı etkinliklerle gömülmesi ritüelidir. Bu durum Yakındoğu’da bulunan ve Erken Neolitik Çağ’a tarihlendirilen neredeyse tüm yerleşimlerde karşılaşılmış bir uygulamadır. “Yapı Kültü” olarak tanımlanan bu uygulamanın özellikle bu erken dönem yerleşimlerinde bulunan özel binalar olarak tanımlanan “Kamu/Kült” yapılarına uygulandığı görülmektedir. Tıpkı bir insan gibi bu yapıların temizlendiği, yapı içinde taşınabilir heykel, dikme/stel gibi öğelerin alındığı (varsa yeni yapıda kullanılmak üzere) ve bazı örneklerde hayvan veya insan kurbanlarına ait izlerin bırakıldığı görülmektedir. Bu ön ritüellerden sonra ise eski yapının yeni bir yapıyla kapatıldığı ya da tamamen toprak, taş ve atıl durumda olan malzemelerle doldurulduğu görülmektedir. Az olmasına rağmen bazı örneklerde yapının yakıldığı ve sonrasında yeni yapı ile kaplandığı ya da tamamen doldurulduğu da görülmektedir. Bölgesel farklılıklar olmasına karşın temelde bu işlem aynı amaçla ve aynı yapılara uygulanmaktadır. Bu çalışma bahsi geçen bu uygulamanın nedenlerini, uygulama alanlarını, bölgesel ya da yerel benzerlikleri ile farklılıklarını ele almakla birlikte inançsal özelliklere de değinerek Erken Neolitik Çağ’ın bazı bilinmeyenlerine cevap aramaktadır.