{"title":"Hâkimin Zor Kararı: Vankulu Mehmet Efendi’nin Tercîhu’l-Beyyinât’ı Çerçevesinde Delillerin Çakışması Durumunda Takip Edilecek Yöntem","authors":"Abdullah Kavalcioğlu","doi":"10.47425/marifetname.vi.1333337","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışma XVI. asırda yaşamış bir Osmanlı kadısının birbiriyle çelişen beyyinelerden hangisinin seçilmesi gerektiğine dair belirlemiş olduğu ilkeleri ele almaktadır. Malumdur ki yargılama sonucunda adil bir karara ulaşabilmek mahkemeye sunulan delillerin iyi bir şekilde değerlendirilmesiyle mümkündür. Zira yargılamada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri mahkemeye sunulan delillerdir ve kadı bu delilleri değerlendirerek adil bir karara ulaşmaya çalışır. Ancak bu aşamada karşılaşılan sorunların başında davanın tarafları tarafından mahkemeye birbiriyle çelişen delillerin sunulması durumu gelmektedir. Bu durumda doğru karar ulaşabilmek ancak birbiriyle çelişen bu delillerden doğru karara ulaştıracak delili tercihle mümkün olmaktadır. Bu çalışmada Vankulu Mehmet Efendi’nin (ö. 1000/1592) Tercîḥu’l-beyyinât isimli eserinde ele almış olduğu tercih ilkeleri incelenecektir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu eser deliller arasında tercih ilkelerini ele alan ilk eserdir. Vankulu Mehmet Efendi XVI. yüzyıl Osmanlısında yaşamış olan ve Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde müderrislik, müftülük ve kadılık gibi önemli görevler yapmış olan bir alimdir. Müellifin fıkıh ve dil alanında eserleri vardır. Tercîḥu’l-beyyinât isimli eseri günümüze kadar hakkında çalışma olmayan bir eserdir. Bu eserde bir davada tarafların sunduğu birbiriyle çelişen deliller olması durumunda bu delillerden hangisinin seçilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Ayrıca bu çalışmayla müellifin yaşadığı dönemde yargılama usulünde ulaşılan seviye hakkında saptamalar yapılmaya çalışılacaktır. Bundan dolayı konu ele alınırken müellifin tespit ettiği ilkeler ayrıntılı olarak tahlil edilmesinin ötesinde müellifin bu ilkelere hangi kaynakları referans alarak ulaştığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Böylece dönemin Osmanlı kadısının yargılama ilkelerini tespit ederken yararlandığı kaynakların anlaşılmasına katkı sunulmaya çalışılacaktır.","PeriodicalId":506966,"journal":{"name":"Marifetname","volume":"103 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marifetname","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47425/marifetname.vi.1333337","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu çalışma XVI. asırda yaşamış bir Osmanlı kadısının birbiriyle çelişen beyyinelerden hangisinin seçilmesi gerektiğine dair belirlemiş olduğu ilkeleri ele almaktadır. Malumdur ki yargılama sonucunda adil bir karara ulaşabilmek mahkemeye sunulan delillerin iyi bir şekilde değerlendirilmesiyle mümkündür. Zira yargılamada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri mahkemeye sunulan delillerdir ve kadı bu delilleri değerlendirerek adil bir karara ulaşmaya çalışır. Ancak bu aşamada karşılaşılan sorunların başında davanın tarafları tarafından mahkemeye birbiriyle çelişen delillerin sunulması durumu gelmektedir. Bu durumda doğru karar ulaşabilmek ancak birbiriyle çelişen bu delillerden doğru karara ulaştıracak delili tercihle mümkün olmaktadır. Bu çalışmada Vankulu Mehmet Efendi’nin (ö. 1000/1592) Tercîḥu’l-beyyinât isimli eserinde ele almış olduğu tercih ilkeleri incelenecektir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla bu eser deliller arasında tercih ilkelerini ele alan ilk eserdir. Vankulu Mehmet Efendi XVI. yüzyıl Osmanlısında yaşamış olan ve Osmanlı Devleti’nin farklı bölgelerinde müderrislik, müftülük ve kadılık gibi önemli görevler yapmış olan bir alimdir. Müellifin fıkıh ve dil alanında eserleri vardır. Tercîḥu’l-beyyinât isimli eseri günümüze kadar hakkında çalışma olmayan bir eserdir. Bu eserde bir davada tarafların sunduğu birbiriyle çelişen deliller olması durumunda bu delillerden hangisinin seçilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Ayrıca bu çalışmayla müellifin yaşadığı dönemde yargılama usulünde ulaşılan seviye hakkında saptamalar yapılmaya çalışılacaktır. Bundan dolayı konu ele alınırken müellifin tespit ettiği ilkeler ayrıntılı olarak tahlil edilmesinin ötesinde müellifin bu ilkelere hangi kaynakları referans alarak ulaştığı tespit edilmeye çalışılacaktır. Böylece dönemin Osmanlı kadısının yargılama ilkelerini tespit ederken yararlandığı kaynakların anlaşılmasına katkı sunulmaya çalışılacaktır.