{"title":"Doğaçlama Şiir Söyleme Becerisi Olarak Arap Şiirinde İcâze","authors":"Fatih Yavaş","doi":"10.18505/cuid.1413113","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Şiir kadim dönemlerden bu yana Arap kültüründe en önemli sanat dallarından biri belki de birincisi olagelmiştir. Şiirin ve dolayısıyla şairlerin büyük bir itibar gördüğü Arap toplumlarında şaire kıymet kazandıran ölçütlerden biri de irticalen şiir söyleyebilmesi, muhatabına cevap verebilme yetisi ve hazırcevaplığıdır. Bir şairin başka bir şairin şiirini aynı muhteva, vezin ve kafiyede irticalen devam ettirmesi anlamına gelen icâze de kökleri Câhiliye Dönemi’ne kadar uzanan bir şairlik hüneridir. Çalışma bu nedenle şairlerde kadim dönemlerden bu yana aranan bu hünerin hususiyetlerini konu edinmekte, bir meziyet olarak icâzenin şairlerde niçin bulunmasına önem verildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Makalede nitel araştırma yöntemlerinden belge analizi yöntemi kullanılarak icâzenin tanımı, türleri ve yöntemleri üzerinde durulmuş, verilen örneklerle bu türler arasındaki farklılıklar izah edilmiştir. Ayrıca icâzenin yine bedîhî olarak söylenen bir şiir türü olan nakîzadan, irticalen söylenmese de öncesinde söylenmiş bir şiirden daha güzelini orta koyma saikiyle yazılan muʿâraza türü şiirlerden ayrıştığı yönlerine temas edilmiştir. Şairleri icâze istemeye sevk eden sebepler örnekler üzerinden incelemeye tabi tutularak icâze türü şiirlerin bir şairin başka bir şaire meydan okuması, meydan okuma olmaksızın şairliğini sınama isteği, şiirin devamı konusunda yardım talebi veya şairlerin aralarında şaka yollu atışması neticesinde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Şiirinin devamını isteyen şairle (müstecîz) şiiri devam ettiren şair (mücîz) veya şairlerin söylediği beyitlerin muhteva analizi yapılarak aralarındaki farklara işaret edilmiştir. İcâze türü şiirlerde şiire ekleme yapılmasını isteyen şairle şiiri devam ettiren şairin söylediği kesitlerin aynı uzunlukta olmadığı görülmüş, bunun sonucunda muhteva, vezin ve kafiye birliğini gerektiren icâze türü şiirlerin tarafların söylediği kesitler itibariyle esnek bir yapısının olduğu sonucuna varılmıştır. Buna ilaveten bazı icâze örneklerinde vezin ve kafiyeye bağlı kalınmasına rağmen konu değişiminin meydana geldiği de tespit edilen hususlardan biri olmuştur. İki veya daha çok şairin birlikte şiir inşâd etmesi şeklinde temayüz eden icâzelerde genelde edebi bir gayenin ön planda olmadığı müşahede edilirken bazı şairler ise ekleme yaptığı beyitlerde üslup açısından son derece zengin bir anlatım örneği sergilemişlerdir. Araştırmanın vardığı sonuçlar itibariyle vurgulanması gereken bir başka husus öncesinde bir hazırlık yapmaya imkân vermemesi dolayısıyla icâze türü şiirlerin kısa şiirlerden meydana gelmesidir. Şairlerin farklı saiklerle söylemiş olduğu icâze örneklerinde vasıf, hiciv, gazel, şikâyet gibi farklı temaları işlemiş olmaları bu şiirlerle ilgili zikre değer bir başka özelliktir. Netice olarak icâze türü şiirler eskiden beri Arap toplumunda şairin gücünü ve maharetini gösteren, yaşanılan ortamın edebi zevkini yansıtan, toplumun sosyokültürel yapısına dair önemli veriler ihtiva eden bir şiir türü olarak tebarüz etmiştir.","PeriodicalId":515937,"journal":{"name":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","volume":" 18","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18505/cuid.1413113","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Şiir kadim dönemlerden bu yana Arap kültüründe en önemli sanat dallarından biri belki de birincisi olagelmiştir. Şiirin ve dolayısıyla şairlerin büyük bir itibar gördüğü Arap toplumlarında şaire kıymet kazandıran ölçütlerden biri de irticalen şiir söyleyebilmesi, muhatabına cevap verebilme yetisi ve hazırcevaplığıdır. Bir şairin başka bir şairin şiirini aynı muhteva, vezin ve kafiyede irticalen devam ettirmesi anlamına gelen icâze de kökleri Câhiliye Dönemi’ne kadar uzanan bir şairlik hüneridir. Çalışma bu nedenle şairlerde kadim dönemlerden bu yana aranan bu hünerin hususiyetlerini konu edinmekte, bir meziyet olarak icâzenin şairlerde niçin bulunmasına önem verildiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Makalede nitel araştırma yöntemlerinden belge analizi yöntemi kullanılarak icâzenin tanımı, türleri ve yöntemleri üzerinde durulmuş, verilen örneklerle bu türler arasındaki farklılıklar izah edilmiştir. Ayrıca icâzenin yine bedîhî olarak söylenen bir şiir türü olan nakîzadan, irticalen söylenmese de öncesinde söylenmiş bir şiirden daha güzelini orta koyma saikiyle yazılan muʿâraza türü şiirlerden ayrıştığı yönlerine temas edilmiştir. Şairleri icâze istemeye sevk eden sebepler örnekler üzerinden incelemeye tabi tutularak icâze türü şiirlerin bir şairin başka bir şaire meydan okuması, meydan okuma olmaksızın şairliğini sınama isteği, şiirin devamı konusunda yardım talebi veya şairlerin aralarında şaka yollu atışması neticesinde ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Şiirinin devamını isteyen şairle (müstecîz) şiiri devam ettiren şair (mücîz) veya şairlerin söylediği beyitlerin muhteva analizi yapılarak aralarındaki farklara işaret edilmiştir. İcâze türü şiirlerde şiire ekleme yapılmasını isteyen şairle şiiri devam ettiren şairin söylediği kesitlerin aynı uzunlukta olmadığı görülmüş, bunun sonucunda muhteva, vezin ve kafiye birliğini gerektiren icâze türü şiirlerin tarafların söylediği kesitler itibariyle esnek bir yapısının olduğu sonucuna varılmıştır. Buna ilaveten bazı icâze örneklerinde vezin ve kafiyeye bağlı kalınmasına rağmen konu değişiminin meydana geldiği de tespit edilen hususlardan biri olmuştur. İki veya daha çok şairin birlikte şiir inşâd etmesi şeklinde temayüz eden icâzelerde genelde edebi bir gayenin ön planda olmadığı müşahede edilirken bazı şairler ise ekleme yaptığı beyitlerde üslup açısından son derece zengin bir anlatım örneği sergilemişlerdir. Araştırmanın vardığı sonuçlar itibariyle vurgulanması gereken bir başka husus öncesinde bir hazırlık yapmaya imkân vermemesi dolayısıyla icâze türü şiirlerin kısa şiirlerden meydana gelmesidir. Şairlerin farklı saiklerle söylemiş olduğu icâze örneklerinde vasıf, hiciv, gazel, şikâyet gibi farklı temaları işlemiş olmaları bu şiirlerle ilgili zikre değer bir başka özelliktir. Netice olarak icâze türü şiirler eskiden beri Arap toplumunda şairin gücünü ve maharetini gösteren, yaşanılan ortamın edebi zevkini yansıtan, toplumun sosyokültürel yapısına dair önemli veriler ihtiva eden bir şiir türü olarak tebarüz etmiştir.