Preference Rules Adopted by Maliki Methodologists in Case of Conflict of Akhbār (The Example of al-Badji’s Book named Ihkām al-Fusūl)

Furkan Cakir
{"title":"Preference Rules Adopted by Maliki Methodologists in Case of Conflict of Akhbār (The Example of al-Badji’s Book named Ihkām al-Fusūl)","authors":"Furkan Cakir","doi":"10.33420/marife.1262315","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözlerini, fiillerini ve tasdik ettiği hâdiseleri bizlere aktaran ashâbın ardından, bunların Kutlu Elçi’ye (s.a.v.) aidiyetiyle ilgili birtakım tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu tartışmaları ortadan kaldırmaya çalışan İslâm bilginleri bazı prensipler geliştirerek bunlardan hangilerinin hakikatte Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) ait olduğunu tespit etmeye çalışmışlardır. Bunu yaparken haberi epistemolojik açıdan da incelemişlerdir. Ancak aynı seviyede yer aldığı için aralarında hiyerarşik ilişki bulunmayan ve birbiriyle çelişen haberlerin hükmü konusunda farklı görüşler beyan etmişlerdir. Hadisçiler bu konudaki düşüncelerini ihtilâfu’l-hadîs, muhtelif’ul-hadîs ve müşkilü’l-hadîs adını verdikleri müstakil bir literatür altında incelerken; fıkıhçılar daha çok usûl eserlerinde tearuz, muaraza, mumânea ve teâdül gibi başlıkları altında konuya dair görüşlerini zikretmişlerdir. İmam Şafiî (ö. 204/820), tearuz ve ihtilaf kavramlarına sıkça yer vermesi, el-Ümm adlı eserinin son bölümünü ihtilâfü’l-hadîs konusuna hasretmesi ve er-Risâle’de bu ilmin esaslarını belirlemesiyle bu literatürün kurucusu kabul edilebilir. Bilindiği üzere kaleme alınan eserler dönemin ilmî, sosyal ve siyasî atmosferinden vareste kalamazlar. Bu doğrultuda ilgili literatürün karşıt fikirlere yönelik reddiyelere dönüşmesinin İbn Kuteybe’nin (ö. 276/889) eliyle gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Nitekim İbn Kuteybe pek çoğu Mu‘tezile’nin eleştirilerine konu olan hadisler arasında çelişki olmadığını göstermek üzere Te’vîl’ü Muhtelifi’l-Hadîs isimli eseri kaleme almıştır. Bu bağlamda ilgili literatür birbiriyle tearuz ettiği zannedilen rivayetler arasındaki çelişkiyi ortadan kaldıran bir ilim dalı olmasının yanında, karşıt fikirlerin birbiriyle mücadelesinin bir ürünü olarak da karşımıza çıkmaktadır.Bu çalışmada Mâlikî mezhebinin ilk sistematik usûl müelliflerinden Bâcî’nin (ö. 474/1081) tearuz ve tercih kaideleri örnek metinler üzerinden tetkik edilmiştir. Mâlikî düşüncenin ehl-i hadis ile ehl-i rey arasında daha çok rey ekolüne yakınlık gösterdiğine ve fıkıhçıların rivayetlerin senetleriyle meşgul olmadığına yönelik iddialar tearuz ve tercih kriterleri özelinde tartışılmıştır.Bu kapsamda Bâcî’nin tearuzu sadece haberlere hasretmediği ve illet bahsini de içine alan bir kavram olarak anlamlandırdığı tespit edilmiştir. Çalışmamızda illetle ilgili bahislere temas edilmemiş, konu, haber nazariyesi çerçevesinde tetkik edilmiştir. Bâcî’nin zâhiren birbiriyle çelişen haberleri cem‘ etmenin mümkün olmadığı görüşünü savunarak tearuz ve tercihin senet ve metinde ortaya çıkacağını iddia ettiği gözlemlenmiştir. Bu doğrultuda Bâcî senetle ilgili tercih kriterlerinde zabt ve hıfz yönünden daha üstün ve daha çok, olayın içinde, rivayetlerinde çelişki olmayan ve hadis sahasında daha araştırmacı ve düzenli râvilerin rivâyetlerinin tercih edilmesi gerektiği iddia etmiştir. Buna ilave olarak daha meşhur ve yaygın olan, semâyla tahammül edilen, Medine ehlinin ameline uygun, senedi ızdıraptan sâlim olan rivâyetlerin de tercih edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ayrıca daha çok hadisçilerin üzerinde durduğu merfûnun mevkufa ve müsnedin mürsele tercih edilmesi meselelerini de senetle ilgili tercih kriterleri altında tetkik etmiştir. Bâcî’nin senetle ilgili tercih kriterlerine metinle ilgili tercih kriterleri kadar önem atfetmesi, fakihlerin rivayetlerin senetleriyle ilgilenmediğine dair galat-ı meşhuru da tashih edeceği için oldukça önemlidir. Bâcî, metinle ilgili tercih kriterlerinde ızdırap ve ihtilaftan sâlim, söylendiği alanda delalet ettiği mantuğa muvafık, tevile ihtiyaç duymayarak müstakil bir anlam ifade eden, tahsis içermeyen, içerdiği hükmün maksadın belirlenmesine yardımcı olan, hükme tesir eden, sebebe bağlı nakledilmeyen, üzerine hüküm bina edilen, farklı ibare ve lafızlarla çeşitli anlamlara gelecek şekilde nakledilen ve sahâbeye yakışmayan davranışlar içeren haberlerin tercih edilmemesi gerektiğini öne sürmüştür. Tüm bunların yanında birbiriyle çelişen haberlerden herhangi birinin tercih edilememesi durumunda, ikisinin de tercih edilebileceğini de iddia etmiştir.Araştırma sonucunda fakihlerin kendine mahsus donanımları ve rivayet malzemesini işleyebilme kabiliyetine sahip olduğu gerçeği yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayrıca tearuz ve tercih literatürünün fakihlerin kendi aralarındaki fikir ayrılıklarının da bir sonucu olarak karşıt fikirlerin birbiriyle mücadelesinin bir ürününe dönüştüğü tespit edilmiştir. Bu bakımdan tearuz ve tercih bahislerinin ilmî açıdan olduğu gibi sosyo-kültürel ve siyasi açıdan da oldukça büyük bir önemi haiz olduğu görülmüştür","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.1262315","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözlerini, fiillerini ve tasdik ettiği hâdiseleri bizlere aktaran ashâbın ardından, bunların Kutlu Elçi’ye (s.a.v.) aidiyetiyle ilgili birtakım tartışmalar ortaya çıkmıştır. Bu tartışmaları ortadan kaldırmaya çalışan İslâm bilginleri bazı prensipler geliştirerek bunlardan hangilerinin hakikatte Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) ait olduğunu tespit etmeye çalışmışlardır. Bunu yaparken haberi epistemolojik açıdan da incelemişlerdir. Ancak aynı seviyede yer aldığı için aralarında hiyerarşik ilişki bulunmayan ve birbiriyle çelişen haberlerin hükmü konusunda farklı görüşler beyan etmişlerdir. Hadisçiler bu konudaki düşüncelerini ihtilâfu’l-hadîs, muhtelif’ul-hadîs ve müşkilü’l-hadîs adını verdikleri müstakil bir literatür altında incelerken; fıkıhçılar daha çok usûl eserlerinde tearuz, muaraza, mumânea ve teâdül gibi başlıkları altında konuya dair görüşlerini zikretmişlerdir. İmam Şafiî (ö. 204/820), tearuz ve ihtilaf kavramlarına sıkça yer vermesi, el-Ümm adlı eserinin son bölümünü ihtilâfü’l-hadîs konusuna hasretmesi ve er-Risâle’de bu ilmin esaslarını belirlemesiyle bu literatürün kurucusu kabul edilebilir. Bilindiği üzere kaleme alınan eserler dönemin ilmî, sosyal ve siyasî atmosferinden vareste kalamazlar. Bu doğrultuda ilgili literatürün karşıt fikirlere yönelik reddiyelere dönüşmesinin İbn Kuteybe’nin (ö. 276/889) eliyle gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Nitekim İbn Kuteybe pek çoğu Mu‘tezile’nin eleştirilerine konu olan hadisler arasında çelişki olmadığını göstermek üzere Te’vîl’ü Muhtelifi’l-Hadîs isimli eseri kaleme almıştır. Bu bağlamda ilgili literatür birbiriyle tearuz ettiği zannedilen rivayetler arasındaki çelişkiyi ortadan kaldıran bir ilim dalı olmasının yanında, karşıt fikirlerin birbiriyle mücadelesinin bir ürünü olarak da karşımıza çıkmaktadır.Bu çalışmada Mâlikî mezhebinin ilk sistematik usûl müelliflerinden Bâcî’nin (ö. 474/1081) tearuz ve tercih kaideleri örnek metinler üzerinden tetkik edilmiştir. Mâlikî düşüncenin ehl-i hadis ile ehl-i rey arasında daha çok rey ekolüne yakınlık gösterdiğine ve fıkıhçıların rivayetlerin senetleriyle meşgul olmadığına yönelik iddialar tearuz ve tercih kriterleri özelinde tartışılmıştır.Bu kapsamda Bâcî’nin tearuzu sadece haberlere hasretmediği ve illet bahsini de içine alan bir kavram olarak anlamlandırdığı tespit edilmiştir. Çalışmamızda illetle ilgili bahislere temas edilmemiş, konu, haber nazariyesi çerçevesinde tetkik edilmiştir. Bâcî’nin zâhiren birbiriyle çelişen haberleri cem‘ etmenin mümkün olmadığı görüşünü savunarak tearuz ve tercihin senet ve metinde ortaya çıkacağını iddia ettiği gözlemlenmiştir. Bu doğrultuda Bâcî senetle ilgili tercih kriterlerinde zabt ve hıfz yönünden daha üstün ve daha çok, olayın içinde, rivayetlerinde çelişki olmayan ve hadis sahasında daha araştırmacı ve düzenli râvilerin rivâyetlerinin tercih edilmesi gerektiği iddia etmiştir. Buna ilave olarak daha meşhur ve yaygın olan, semâyla tahammül edilen, Medine ehlinin ameline uygun, senedi ızdıraptan sâlim olan rivâyetlerin de tercih edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ayrıca daha çok hadisçilerin üzerinde durduğu merfûnun mevkufa ve müsnedin mürsele tercih edilmesi meselelerini de senetle ilgili tercih kriterleri altında tetkik etmiştir. Bâcî’nin senetle ilgili tercih kriterlerine metinle ilgili tercih kriterleri kadar önem atfetmesi, fakihlerin rivayetlerin senetleriyle ilgilenmediğine dair galat-ı meşhuru da tashih edeceği için oldukça önemlidir. Bâcî, metinle ilgili tercih kriterlerinde ızdırap ve ihtilaftan sâlim, söylendiği alanda delalet ettiği mantuğa muvafık, tevile ihtiyaç duymayarak müstakil bir anlam ifade eden, tahsis içermeyen, içerdiği hükmün maksadın belirlenmesine yardımcı olan, hükme tesir eden, sebebe bağlı nakledilmeyen, üzerine hüküm bina edilen, farklı ibare ve lafızlarla çeşitli anlamlara gelecek şekilde nakledilen ve sahâbeye yakışmayan davranışlar içeren haberlerin tercih edilmemesi gerektiğini öne sürmüştür. Tüm bunların yanında birbiriyle çelişen haberlerden herhangi birinin tercih edilememesi durumunda, ikisinin de tercih edilebileceğini de iddia etmiştir.Araştırma sonucunda fakihlerin kendine mahsus donanımları ve rivayet malzemesini işleyebilme kabiliyetine sahip olduğu gerçeği yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayrıca tearuz ve tercih literatürünün fakihlerin kendi aralarındaki fikir ayrılıklarının da bir sonucu olarak karşıt fikirlerin birbiriyle mücadelesinin bir ürününe dönüştüğü tespit edilmiştir. Bu bakımdan tearuz ve tercih bahislerinin ilmî açıdan olduğu gibi sosyo-kültürel ve siyasi açıdan da oldukça büyük bir önemi haiz olduğu görülmüştür
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
马利基方法学家在Akhbār冲突情况下采用的偏好规则(以al-Badji的著作Ihkām al-Fusūl为例)
赫兹。Peygamber'in(s.a.v.)sözlerini,fiillerini ve tasdik ettiği hâdiseleri bizlere aktaran ashâbın ardından,bunların Kutlu Elçiye(s.a.v.)aidiyetiyle ilgili birtakım tartışmalar ortayaçıkmı。他们试图找出他们中的哪一个属于坚决的屏幕。他们在做这件事的同时也进行了认识论研究。然而,由于处于同一级别,它们与不同新闻的政府之间没有等级关系。当反叛者审视他们对此事的看法时,他们在特殊的文献中,他们提到了大圣训和大圣训名称的差异;傻瓜们在他们最脆弱的作品中记住了他们的想法,比如眼泪、松饼和珍珠。该文献的创始人可以被接受,以解决眼泪和争议方面的差异(例如204/820)。他们无法在书面作品时代的第一种社会和政治氛围中生存下来。可以说,这是由伊本·科威特完成的(例如276/889)。为了证明Muhtelifi Hadîs事件在伊本·科威特的大多数批评中没有区别。Bu bağlamda ilgili literatür birbiriyle tearuz ettiği zannedilen rivayetler arasındakiçelişkiyi ortadan kaldıran bir ilim dalıolmasının yanında,在这项工作中,巴厘岛的第一批系统毕业生(如474/1081)和他喜欢的城堡用段落突出显示。我们认为,公众舆论更接近地方政权,竞争对手并不忙于报道竞争,并特别讨论了首选标准。在本节中,Bî的眼泪不仅限于新闻,还包括非法债务的概念。完成。在我们的工作中,该国的债务没有得到联系,这个问题已经在报告框架中被激活。据观察,不可能为来自该市的相反消息辩护,下一年和文本将出现。在这种情况下,下一年的偏好标准高于路径和优先级,更重要的是,在赛事中,比赛没有差异,赛事领域有更多的研究和监管规定。他说,麦地那人民的知名度和知名度更高,知名度和受人尊敬,应该根据麦地那人的行动来选择,并且在一年中应该小心。此外,更多的反叛分子对污染状况的挑战以及根据今年的首选标准选择污染者做出了反应。重要的是,Bâcî对参议院的优惠标准与文本的优惠标准一样重要,而且galat电子爱情也将设计穷人对竞争性资产不感兴趣。Bâcî,metinle ilgili tercih kriterlindeızdırap ve ihtilaftan sâlim,söylendiği alanda delalet ettiği mantuğa muvafık,tevile ihtiyaçduymayarak müstakil bir anlam ifade eden,tahsis içermeyen,içerdiği hükmün maksadın belerlenmesine yardımcıolan,hükme tesir eden,sebebe bağlınakleilmeyen,üzerine hüküm bina edilen,它建议,不应以不同的方式和不同的方式偏好新闻。在调查结束时,他声称没有人能够从任何其他新闻中做出选择,但穷人有能力使用特殊设备和竞争性设备这一事实已经得到了确认。此外,撕裂和优惠文学被认为是穷人和穷人之间差异的结果,而这些差异已经变成了斗争的产物。在这方面,似乎作为撕裂和偏爱花园的第一个方面,社会文化和政治方面是非常重要的。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
23
审稿时长
8 weeks
期刊最新文献
Religious Education in Early Childhood at Montessori Egypt Centered Fasih Arabic Falsification Studies Development of the God Belief Styles Scale (GBSS) (A Validity and Reliability Study Matuf ile Matufun Aleyhi İrapta ve Hükümde Ortak Kılan Bağlaçların Nahiv ve Fıkıh Usûlü İlmi Bakımından İncelenmesi (Serahsî-Pezdevî Bağlamında) Preference Rules Adopted by Maliki Methodologists in Case of Conflict of Akhbār (The Example of al-Badji’s Book named Ihkām al-Fusūl)
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1