{"title":"Transhümanizm: “Allah’ın Yarattığını Değiştirme” veya İnsana Karşı Şeytan 2.0","authors":"İshak Doğan","doi":"10.33420/marife.895568","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Transhumanizm, nanoteknoloji, sibernetik, farmakolojik ve gen terapileri dâhil ancak bunlarla sinirli olmamak uzere biyoteknolojik mudahaleler yoluyla insan yasaminin kalitesini ve uzunlugunu iyilestirme surecini ifade eder. Bati’da Aydinlanma doneminin ardindan teknolojik ve bilimsel gelismelerle butun insanligin mutlulugunun ve huzurunun gerceklestirilebilecegine inanan modern insan, elde ettigi basarilarla kâinata hâkim olup onu boyunduruk altina alabilecegi, ihtiyaclari ve arzularina gore onu sekillendirebilecegine inanmistir. Bati’nin vahiy ve dini otoritenin yerine bilim ve akli on plana koymasi, ronesans, reform ve pozitivizmle yoluna devam etmesine ve bu gelismeler de bir ideoloji ve hareket olarak birbiri ardindan humanizm, modernizm ve simdilerde transhumanizme gecis yapmasina neden olmustur. Transhumanizm, bilimsel ve teknolojik gelismelerle surekli guncellenen ve yeryuzunde yasanan hayattan daha idealini insanlara vaat eden, her basarida gelenegi ve dinlerin bir aldatmaca oldugunu ortaya koymaya calisan bir hareket ya da dindir. Transhumanizm, askin ilahi bir varliktan ziyade insan cabalari ile elde edilen bastan cikarici olumsuzluk veya radikal yasam uzatma vaadi ile modern bilim ve teknolojinin gucunu ve potansiyelini ozetlemektedir. Oysa insanin kendisini asabilecegine olan inanc, teknolojinin insani donusturme ve iradesini ele gecirmesine, mekanik ve ruhsuz bir insan ve teknik bir evrenin ortaya cikmasina neden olmaktadir. Boylece bilimi kullanarak dunyayi daha da yasanabilir bir hâle getirme hedefi, insanin bilimin kolesi olmasina yol acmaktadir. Transhumanizmin son yillarda tum dunyayi etkilemesi, ozellikle Bati’da yayinlanan kimi arastirmalarda Islam ile transhumanizm arasinda bir yakinlik kurulabilecegi dusuncesine neden olmustur. Oysa dikkatli bir sekilde incelendiginde, transhumanizmin hedeflerinin Allah’in rahmeti ve cennetten kovulan Iblis’in insanogluyla surdurdugu mucadelede kullandigi argumanlarin disinda yer almadigi gorulur. Bu acidan transhumanizm koken itibariyle yeni olmayip sadece bu seytani mucadelenin guncellenmis seklini tasimaktadir. Diger yandan insani kusurlu olup tamamlanmasi gereken bir varlik olarak goren transhumanistlerin, ayni nakis varliktan mukemmel bir olusum beklemeleri de kendi icinde bir paradoks tasimaktadir. Islam’a gore insan ve kâinat mukemmel sekilde yaratilmistir, yaratma vasfi da Allah’a aittir. Insani ve dunyayi donusturup fitrati bozma egiliminde olan transhumanizm ise, insani kusurlu bir varlik olarak gordugunden, mevcut ve gelisen teknolojileri kullanarak inanlari post-insana donusturmek, insan yasamini uzatmak ve olumsuzlugu kesfetmenin pesindedir. Bu dusuncenin temelini ise, olumsuzluk, ojeni ve beden uzerinde sinirsiz tasarruf hakkini gundeme getirerek, tibbi ve bilimsel gelismeler isiginda bunun gerceklesebilecegi olusturmaktadir. Henuz Islam dunyasinda yeterince gundem bulmayan transhumanizm konusu, ozellikle Allah’in kadir-i mutlak ve yaratici olmasi ile kader inancina karsi muhtemel tehlikeler icermektedir. Bu arastirmada transhumanizmin kisa bir tarihcesi, vaatleri ve hedeflerinin ardindan ortaya koydugu olumsuzluk, ojeni ve Allah’in yarattigini degistirme olarak kabul ettigimiz beden uzerindeki kalici modifikasyonlara Kur’an ve sunnette yer alan ilkelerle cevap verilmistir. Islam’da olumsuzluk dusuncesi olmadigi gibi bu dusunce, âhiret inanciyla da celisir. Diger yandan muslumanin dunyada uzun yasamak gibi bir hedefi degil omrunu salih amellerle bereketli sekilde tamamlamak gibi bir hedefi olabilir. Insan neslinin islahina (ojeni) gelince, Islam’da hayirli neslin varligi genlere ya da DNA’lara mudahale ile gerceklestirilmez. Hayirli neslin varligi, dindar eslerin secimi ve eslerin iliski sirasinda bile seytandan Allah’a siginmalari ile gerceklesir. Transhumanizm ise, genler ve insan bedeni ustundeki modifikasyonlarla daha zeki, daha ustun ve biyolojik acidan daha guclu bir bedeni kurgulayabilmenin pesindedir. Arastirmada, bu hedeflerin yeni olmayip Nisa suresinin 119. âyetinde, seytanin insanogluna yonelik mucadelesini acikladigi, “Onlari mutlaka saptiracagim, mutlaka onlari kuruntulara sokacagim. Ve onlara emredecegim de (putlara adak icin) hayvanlarin kulaklarini yaracaklar. Yine onlara emredecegim de Allah’in yarattigini degistirecekler” âyetinde yer aldigi gosterilmistir. Ozellikle insan bedeni uzerinde yapilan kalici degisiklikler, mufessirlerin gorusleri ile aciklanmistir. Disiplinler arasi bir ozellik tasiyan bu konu, Kur’an, hadis ve tefsir baglaminda degerlendirilmeye calisilmistir.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-05-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"2","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.895568","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 2
Abstract
Transhumanizm, nanoteknoloji, sibernetik, farmakolojik ve gen terapileri dâhil ancak bunlarla sinirli olmamak uzere biyoteknolojik mudahaleler yoluyla insan yasaminin kalitesini ve uzunlugunu iyilestirme surecini ifade eder. Bati’da Aydinlanma doneminin ardindan teknolojik ve bilimsel gelismelerle butun insanligin mutlulugunun ve huzurunun gerceklestirilebilecegine inanan modern insan, elde ettigi basarilarla kâinata hâkim olup onu boyunduruk altina alabilecegi, ihtiyaclari ve arzularina gore onu sekillendirebilecegine inanmistir. Bati’nin vahiy ve dini otoritenin yerine bilim ve akli on plana koymasi, ronesans, reform ve pozitivizmle yoluna devam etmesine ve bu gelismeler de bir ideoloji ve hareket olarak birbiri ardindan humanizm, modernizm ve simdilerde transhumanizme gecis yapmasina neden olmustur. Transhumanizm, bilimsel ve teknolojik gelismelerle surekli guncellenen ve yeryuzunde yasanan hayattan daha idealini insanlara vaat eden, her basarida gelenegi ve dinlerin bir aldatmaca oldugunu ortaya koymaya calisan bir hareket ya da dindir. Transhumanizm, askin ilahi bir varliktan ziyade insan cabalari ile elde edilen bastan cikarici olumsuzluk veya radikal yasam uzatma vaadi ile modern bilim ve teknolojinin gucunu ve potansiyelini ozetlemektedir. Oysa insanin kendisini asabilecegine olan inanc, teknolojinin insani donusturme ve iradesini ele gecirmesine, mekanik ve ruhsuz bir insan ve teknik bir evrenin ortaya cikmasina neden olmaktadir. Boylece bilimi kullanarak dunyayi daha da yasanabilir bir hâle getirme hedefi, insanin bilimin kolesi olmasina yol acmaktadir. Transhumanizmin son yillarda tum dunyayi etkilemesi, ozellikle Bati’da yayinlanan kimi arastirmalarda Islam ile transhumanizm arasinda bir yakinlik kurulabilecegi dusuncesine neden olmustur. Oysa dikkatli bir sekilde incelendiginde, transhumanizmin hedeflerinin Allah’in rahmeti ve cennetten kovulan Iblis’in insanogluyla surdurdugu mucadelede kullandigi argumanlarin disinda yer almadigi gorulur. Bu acidan transhumanizm koken itibariyle yeni olmayip sadece bu seytani mucadelenin guncellenmis seklini tasimaktadir. Diger yandan insani kusurlu olup tamamlanmasi gereken bir varlik olarak goren transhumanistlerin, ayni nakis varliktan mukemmel bir olusum beklemeleri de kendi icinde bir paradoks tasimaktadir. Islam’a gore insan ve kâinat mukemmel sekilde yaratilmistir, yaratma vasfi da Allah’a aittir. Insani ve dunyayi donusturup fitrati bozma egiliminde olan transhumanizm ise, insani kusurlu bir varlik olarak gordugunden, mevcut ve gelisen teknolojileri kullanarak inanlari post-insana donusturmek, insan yasamini uzatmak ve olumsuzlugu kesfetmenin pesindedir. Bu dusuncenin temelini ise, olumsuzluk, ojeni ve beden uzerinde sinirsiz tasarruf hakkini gundeme getirerek, tibbi ve bilimsel gelismeler isiginda bunun gerceklesebilecegi olusturmaktadir. Henuz Islam dunyasinda yeterince gundem bulmayan transhumanizm konusu, ozellikle Allah’in kadir-i mutlak ve yaratici olmasi ile kader inancina karsi muhtemel tehlikeler icermektedir. Bu arastirmada transhumanizmin kisa bir tarihcesi, vaatleri ve hedeflerinin ardindan ortaya koydugu olumsuzluk, ojeni ve Allah’in yarattigini degistirme olarak kabul ettigimiz beden uzerindeki kalici modifikasyonlara Kur’an ve sunnette yer alan ilkelerle cevap verilmistir. Islam’da olumsuzluk dusuncesi olmadigi gibi bu dusunce, âhiret inanciyla da celisir. Diger yandan muslumanin dunyada uzun yasamak gibi bir hedefi degil omrunu salih amellerle bereketli sekilde tamamlamak gibi bir hedefi olabilir. Insan neslinin islahina (ojeni) gelince, Islam’da hayirli neslin varligi genlere ya da DNA’lara mudahale ile gerceklestirilmez. Hayirli neslin varligi, dindar eslerin secimi ve eslerin iliski sirasinda bile seytandan Allah’a siginmalari ile gerceklesir. Transhumanizm ise, genler ve insan bedeni ustundeki modifikasyonlarla daha zeki, daha ustun ve biyolojik acidan daha guclu bir bedeni kurgulayabilmenin pesindedir. Arastirmada, bu hedeflerin yeni olmayip Nisa suresinin 119. âyetinde, seytanin insanogluna yonelik mucadelesini acikladigi, “Onlari mutlaka saptiracagim, mutlaka onlari kuruntulara sokacagim. Ve onlara emredecegim de (putlara adak icin) hayvanlarin kulaklarini yaracaklar. Yine onlara emredecegim de Allah’in yarattigini degistirecekler” âyetinde yer aldigi gosterilmistir. Ozellikle insan bedeni uzerinde yapilan kalici degisiklikler, mufessirlerin gorusleri ile aciklanmistir. Disiplinler arasi bir ozellik tasiyan bu konu, Kur’an, hadis ve tefsir baglaminda degerlendirilmeye calisilmistir.