{"title":"FIKHÜ’L-HADİS BAĞLAMINDA NAMAZDA ELLERİN BAĞLANMASIYLA İLGİLİ RİVAYETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Murat Mi̇rzaoğlu","doi":"10.35415/sirnakifd.1256597","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İslam dininin Kur’an’dan sonra ikinci kaynağını Hz. Peygamber’in söz fiil ve takrirleri teşkil etmektedir. Fıkhî hükümler için bir kaynak ve delil oluşu itibarıyla çeşitli ekoller fıkhî çıkarımlarda bulunurken mutlaka Hz. Peygamber’in sünnetini baz almışlardır. Bir fıkıh terimi olarak sünnet kelimesi, literatürde farz ve vacip olmayan fiiller için kullanılmaktadır. \nHz. Peygamber’in namaz kılarken taabbudi olarak yaptığı fiiller çeşitli hadis eserlerinde geçmektedir. Onun namaza dair rivayet edilen hadislerinden biri de kıyamda iken sağ eliyle sol elini tutmasıdır. Bu çalışmada namazda ellerin bağlanması ile ilgili rivayetler fıkhü’l-hadis bağlamında değerlendirilmektedir. İlgili hadislerin, tasnifdeki yerleri ve sıhhat açısından değerleri ve ravilerin cerh ve tadil açısından tenkide tabi tutulmaları gibi teknik bilgiler öncelikli olarak ele alınmaktadır. Fıkıh mezheplerinin konuya dair referans aldıkları hadisler ve inşa ettikleri hükümler eleştirel bir bakış açısıyla ortaya konmuştur. Rivayet metinlerinde Hz. Peygamber’in namazı kılma şekline dair bir çok bilgi aktarılmaktadır. Bu çalışmada Hz. Peygamber’in, namazda ellerini bağlarken ellerini nereye koyduğuna dair rivayetlerde geçen bilgilerden ziyade, namazda el bağlamanın olup olmadığı değerlendirilmektedir. Rivayetlerin çokluğu sebebiyle ilk üç asır değerlendirmeye tabi tutulmuş ve sadece merfu hadisler incelenmiştir. Aralarındaki benzerlik sebebiyle bazı mürsel rivayetler de sened tenkidi yapılmaksızın yeri geldikçe zikredilmiştir. Rivayetlerin senedlerinde adları geçen raviler, bütüncül bir bakış açısı elde etmek için sened ağında gösterilmiştir. Cerh ve tadil lafızları belirtilerek ravilerin güvenilirlikleri, tabakat kitapları incelenerek ortaya konmuştur. Böylece bu çalışma, hadisler ve fıkhî görüşler analiz edilerek tümevarım yöntemi ile şekillenmiştir. \nFıkhî mezheplerin çoğunluğuna göre namazda iftitah tekbirinden sonra sağ elin sol elin üzerine konulması sünnettir. Cumhurun dışında kalan Mâlikî mezhebinde farz ve nâfile namazlarda ellerin durumu ile ilgili farklı hükümler mevcuttur. Buna göre farz namazlarda ellerin bağlanması mekruh, nafile namazlarda ise kıyamın uzaması durumunda dinlenmek maksadıyla caiz görülmüştür. Cumhur, görüşünü temellendirirken çalışmamızda da ele aldığımız bir takım hadisleri delil olarak zikretmiştir. Mâlikî mezhebinde ise merfu hadislerden ziyade mezhebin kurucusu Mâlik b. Enes’e isnad edilen görüşler baz alınarak temellendirme yapılmaktadır. Oysaki Mâlik b. Enes’in Muvatta’ adlı eseri incelendiğinde namazda ellerin bağlanması gerektiğine dair iki tane rivayete yer verildiği görülmektedir. Bu durumda Mâlikî mezhebinin savunduğu görüşte bir çelişki olduğu anlaşılmaktadır. Elde edilen bulgular, bu tutarsızlığın iki sebebi olabileceğinin olabileceğini göstermektedir. Birincisi, Mâlik’in, Muvatta’ adlı eserinde rivayet ettiği hadislerle uyuşmayan bazı uygulamalar geliştirmesidir. Öyle ki söz konusu tutarsızlığı nedeniyle Mâlik, zaman zaman eleştirilerin odağı haline gelmiştir. İkincisi, sünnetle sabit olmasına rağmen Mâlik’in bir mazeret dolayısıyla bu sünneti terk etmiş olabileceği görüşüdür. Nitekim Mâlik’in, yaşamış olduğu mihne olayı neticesinde namazda ellerini bağlayamadığı birçok kaynakta zikredilmektedir. Ancak Mâlik’in mihne sürecine dair farklı görüşler serdedilmiştir. Mâlik’in, mihne sürecinde, baskı altında karısını boşayan birinin talakını geçersiz sayan bir hadisi rivayet etmesi sebebiyle işkenceye maruz kaldığı ifade edilmiştir. Bazı kaynaklarda ise Mâlik’in, baskı altında yapılan yeminin geçersiz olduğunu ifade eden fetvasından dolayı bu işkenceye maruz kaldığı belirtilmiştir. Mâlik’in bu fetvası, Abbâsî yönetimi tarafından siyasi otoriteye yönelik bir tehdit unsuru olarak değerlendirilmiştir. Nihayetinde işkenceye maruz kalan Mâlik’in, namazda ellerini bağlayacak bir konjonktüre sahip olmadığı iddia edilmiştir. Daha sonraki dönemlerde, Mâlikî mezhebinin müteahhirun âlimleri, namazda ellerin bağlanmamasını fıkhî delillerle gerekçelendirmeye çalışmışlardır.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-05-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1256597","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İslam dininin Kur’an’dan sonra ikinci kaynağını Hz. Peygamber’in söz fiil ve takrirleri teşkil etmektedir. Fıkhî hükümler için bir kaynak ve delil oluşu itibarıyla çeşitli ekoller fıkhî çıkarımlarda bulunurken mutlaka Hz. Peygamber’in sünnetini baz almışlardır. Bir fıkıh terimi olarak sünnet kelimesi, literatürde farz ve vacip olmayan fiiller için kullanılmaktadır.
Hz. Peygamber’in namaz kılarken taabbudi olarak yaptığı fiiller çeşitli hadis eserlerinde geçmektedir. Onun namaza dair rivayet edilen hadislerinden biri de kıyamda iken sağ eliyle sol elini tutmasıdır. Bu çalışmada namazda ellerin bağlanması ile ilgili rivayetler fıkhü’l-hadis bağlamında değerlendirilmektedir. İlgili hadislerin, tasnifdeki yerleri ve sıhhat açısından değerleri ve ravilerin cerh ve tadil açısından tenkide tabi tutulmaları gibi teknik bilgiler öncelikli olarak ele alınmaktadır. Fıkıh mezheplerinin konuya dair referans aldıkları hadisler ve inşa ettikleri hükümler eleştirel bir bakış açısıyla ortaya konmuştur. Rivayet metinlerinde Hz. Peygamber’in namazı kılma şekline dair bir çok bilgi aktarılmaktadır. Bu çalışmada Hz. Peygamber’in, namazda ellerini bağlarken ellerini nereye koyduğuna dair rivayetlerde geçen bilgilerden ziyade, namazda el bağlamanın olup olmadığı değerlendirilmektedir. Rivayetlerin çokluğu sebebiyle ilk üç asır değerlendirmeye tabi tutulmuş ve sadece merfu hadisler incelenmiştir. Aralarındaki benzerlik sebebiyle bazı mürsel rivayetler de sened tenkidi yapılmaksızın yeri geldikçe zikredilmiştir. Rivayetlerin senedlerinde adları geçen raviler, bütüncül bir bakış açısı elde etmek için sened ağında gösterilmiştir. Cerh ve tadil lafızları belirtilerek ravilerin güvenilirlikleri, tabakat kitapları incelenerek ortaya konmuştur. Böylece bu çalışma, hadisler ve fıkhî görüşler analiz edilerek tümevarım yöntemi ile şekillenmiştir.
Fıkhî mezheplerin çoğunluğuna göre namazda iftitah tekbirinden sonra sağ elin sol elin üzerine konulması sünnettir. Cumhurun dışında kalan Mâlikî mezhebinde farz ve nâfile namazlarda ellerin durumu ile ilgili farklı hükümler mevcuttur. Buna göre farz namazlarda ellerin bağlanması mekruh, nafile namazlarda ise kıyamın uzaması durumunda dinlenmek maksadıyla caiz görülmüştür. Cumhur, görüşünü temellendirirken çalışmamızda da ele aldığımız bir takım hadisleri delil olarak zikretmiştir. Mâlikî mezhebinde ise merfu hadislerden ziyade mezhebin kurucusu Mâlik b. Enes’e isnad edilen görüşler baz alınarak temellendirme yapılmaktadır. Oysaki Mâlik b. Enes’in Muvatta’ adlı eseri incelendiğinde namazda ellerin bağlanması gerektiğine dair iki tane rivayete yer verildiği görülmektedir. Bu durumda Mâlikî mezhebinin savunduğu görüşte bir çelişki olduğu anlaşılmaktadır. Elde edilen bulgular, bu tutarsızlığın iki sebebi olabileceğinin olabileceğini göstermektedir. Birincisi, Mâlik’in, Muvatta’ adlı eserinde rivayet ettiği hadislerle uyuşmayan bazı uygulamalar geliştirmesidir. Öyle ki söz konusu tutarsızlığı nedeniyle Mâlik, zaman zaman eleştirilerin odağı haline gelmiştir. İkincisi, sünnetle sabit olmasına rağmen Mâlik’in bir mazeret dolayısıyla bu sünneti terk etmiş olabileceği görüşüdür. Nitekim Mâlik’in, yaşamış olduğu mihne olayı neticesinde namazda ellerini bağlayamadığı birçok kaynakta zikredilmektedir. Ancak Mâlik’in mihne sürecine dair farklı görüşler serdedilmiştir. Mâlik’in, mihne sürecinde, baskı altında karısını boşayan birinin talakını geçersiz sayan bir hadisi rivayet etmesi sebebiyle işkenceye maruz kaldığı ifade edilmiştir. Bazı kaynaklarda ise Mâlik’in, baskı altında yapılan yeminin geçersiz olduğunu ifade eden fetvasından dolayı bu işkenceye maruz kaldığı belirtilmiştir. Mâlik’in bu fetvası, Abbâsî yönetimi tarafından siyasi otoriteye yönelik bir tehdit unsuru olarak değerlendirilmiştir. Nihayetinde işkenceye maruz kalan Mâlik’in, namazda ellerini bağlayacak bir konjonktüre sahip olmadığı iddia edilmiştir. Daha sonraki dönemlerde, Mâlikî mezhebinin müteahhirun âlimleri, namazda ellerin bağlanmamasını fıkhî delillerle gerekçelendirmeye çalışmışlardır.
伊斯兰教的第二个来源,仅次于《古兰经》。Peygamber'in söz fiil ve takrirleri teşkil etmektedir。作为智慧政府的证据来源,各种经济体都存在于虚假的结果中。他们拿走了先知的一些骨头。在文学术语中,短语的单词用于非必要的文件。赫兹。当先知祈祷时,他制作的档案处于混乱状态。关于他的祈祷,他听到的一件事是在他站着的时候握住他的右手。在这项工作中,在fax-hadis连接中评估了与手与祈祷连接相关的对抗。技术信息主要是从测试的角度、手术和峡谷矫正的角度获取的。他们所说的风暴墓地事件是从一个批判性的角度出现的。Rivayet文本中的HzPeygamber'in namazıkılmaşekline dair birçok bilgi aktarılmaktadır。赫兹。据评估,先知与祈祷没有任何联系,除了知道他的双手被绑在哪里的竞争之外。许多河流都经过了前三个世纪的评估,只有美人鱼事件被调查过。同样,一些视觉比赛在没有建造文件箱的地方就被人们记住了。在竞争对手的几年里,这些河流一直在年度网络上展示,以全面了解情况。在表示咒语和修正的同时,峡谷的可靠性似乎在调查医学书籍。因此,这些研究、事件和妄想都以极端氛围的形式进行了分析。根据绝大多数教堂的说法,在祈祷舞弊后,右手更容易放在左边。关于他们在圣地清真寺的双手状态和祈祷状态,有不同的裁决。Buna göre farz namazrada ellerin bağlanmasımekruh,nafile namazlada ise kıyamın uzamasıdurumunda dinlenmek maksadıyla caiz görülmüştür。总统还提醒我们,我们在工作期间根据这一观点采取了一系列行动。在购物中心,葬礼的创始人是根据马利克·b·埃内斯的会议安排的,这些会议有时会被召集。当Malik b.Enes被检查时,发现了两个与祈祷有关的机会。在这种情况下,很明显,为市长的葬礼辩护的时间是不同的。收集到的调查结果表明,这种不容忍可能是两个原因。第一个是开发不符合Malik,Muvatta性能的应用程序。由于其厚颜无耻,马利克成了时间评论家的房间。第二种说法是,尽管马利克的骨头很稳定,但他可能是因为某种原因离开了骨头。当天结束时,马利克想起了许多消息来源,因为他生活在一个神秘的地方,他无法负担祈祷的费用。Ancak Mâlik’in mihne sürecine dair farklıgörüşler serdedilmiştir。据说,在围攻过程中,马利克遭受了酷刑,因为一名男子在压力下与妻子离婚。Bazıkaynaklarda ise Mâlik’in,baskıaltında yapılan yeminin geçersiz olduğunu ifade eden fetwasından dolayıbu işkenceye maruz kaldığıbelitilmiştir。阿比西政府认为这个节日是对政治权威的威胁。最后,有人声称,遭受酷刑的马利克无法将双手绑在祈祷上。在后来的日子里,众议院的朝圣者试图用虚假的论据迫使朝圣者继续祈祷。