{"title":"Türk Hâkânlığı Muhiti Türk İslâm Kaynaklarında Kâfir","authors":"Saime Selenga Gökgöz","doi":"10.58242/millifolklor.1183087","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Makalede önce kâfir kavramının Kur’anî anlamı üzerinde durulmuştur. Bu kavramın erken Türkçe Kur’an çevirileri içinde Karahanlı Türkçesi Satır Altı Kur’an Tercümesi TİEM 73 ile Türk Ortaçağ dünyasının güçlü ve zengin tarihî kaynak malzemesinden seçilmiş iki başyapıta; Dîvânu Lugâti’t-Türk ile Kutadgu Bilig’e başvurulmuştur. Kâfir kavramının açımlamasında, Müslüman Türklerin XI. yüzyıl dünyasından çağlar atlatılmış, geçirmiş olduğu veya kazandığı anlam-değer yüklenişlere referans olması bakımından Dede Korkut destanlarının sosyo-kültürel tarihî mecaz coğrafyasına da özellikle bakılmış, etki ve yansıması üzerinde durulmuştur. Kâfir sosyo-kültürel ve sosyo-politik bir terimdir. Sözcük kavram – terim olarak her iki düzeyde, İslâmî, İslâmî olmayan, Arap ve Arap olmayan birden çok tarihî bağlam ve anlam çerçevesine yerleşir. Bu kavram ilkin Kur’anî bir terimdir. Başka birçok dinî ve din dışı kavramla birlikte İslâmlaşmanın sonucu olarak Türk dili, medeniyeti, toplumsal ve kültürel tarihî coğrafyasına mal edilmiştir. Kâfir, köken olarak Türkçeye Arapçadan alıntı bir dinî İslâmî terimdir. Kâfir, Yakın Doğu coğrafyasından doğmuş tektanrıcı dinlere, Musevîlik, Hristiyanlık ve Müslümanlığa mensup olacak olan kutsal kitap toplumlarının da dillerinin ve tarihî eski söz varlığının belki en güçlü, keskin sözcükleri arasındadır. Bu tektanrıcı toplumlar birbirlerini tarihî siyasî ve dinî karşılaşmalara ve çatışmalara bağlı olmadan da kâfir olarak niteler. Kâfir sözcüğü ve başka dinî soyut-somut kavramlar, Türk coğrafyasının genişliği ve tarihî dönemleri düşünüldüğünde bir uçtan diğerine kabarık bir külliyat oluşturan Satır Altı Türkçe Kur’an çevirilerinde izlenebilmektedir. TİEM 73 kâfir sözcüğü için ikili bir özellik sunar, nadiren birkaç ayette ya asıl biçimi korunmuş ya da daima Türkçe iki sözcükle karşılanmıştır. Bunlardan ilki kėrtgün- “inanmak, bir şeye inanmak” fiilinin olumsuzundan kėrtgünmägliler “inanmayanlar” şeklinde türetilerek kâfirleri karşılamıştır. Kâfir için Erken Orta Türkçede türetilmiş bir diğer sözcük tanıġlı olarak karşımıza çıkar. Özellikle Yahudiler ve Hristiyanlara vurguyla Kur’an kıssalarında da kâfir imgesi bütün Müslüman kültürler kadar Müslüman Türklerin de düşünce ve duygularının katmanlaşarak evrildiğini gösterir; bunun Dede Korkut destanlarına folklorik etkisi fark edilebilir. TİEM 73’teki kıssalarda da Arapça ve Farsçadan kavram kopyalamadan Eski Türkçenin çeviri dil edinci ve yeterliği görülebilir. Buna, Ashâb-ı Sebt ve Ashâb-ı Kehf kıssaları örnek oluşturabilir. Karahanlı döneminin iki dini bütün yazarının kaleminden çıkan çağdaş iki başyapıtta; Dîvânu Lügâti’t- Türk ile Kutadgu Bilig'de de kâfir, kendi kavram alanını yaratmıştır. Kutadgu Bilig’in özgün yapısından ötürü çok boyutlu başvurduğu mecazlar olmuş; gerek Eski İran tarihinden ve Zerdüşt mitolojisinden gerekse doğrudan Kur’an’dan yapılan çağrışımlarla anlam çıkarılabilecek imgelere yer verilmiştir. Nitekim Kutadgu Bilig’te Avesta’dan Dahhak, Feridun ve Rüstem sayılabilir, yine birer temsil olarak Âd kavmi veya Zülkarneyn, İsa, Musa ile özdeş konfigürleşmeler belirtilebilir.","PeriodicalId":44416,"journal":{"name":"Milli Folklor","volume":" 32","pages":""},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-02-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Milli Folklor","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58242/millifolklor.1183087","RegionNum":4,"RegionCategory":"社会学","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"FOLKLORE","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Makalede önce kâfir kavramının Kur’anî anlamı üzerinde durulmuştur. Bu kavramın erken Türkçe Kur’an çevirileri içinde Karahanlı Türkçesi Satır Altı Kur’an Tercümesi TİEM 73 ile Türk Ortaçağ dünyasının güçlü ve zengin tarihî kaynak malzemesinden seçilmiş iki başyapıta; Dîvânu Lugâti’t-Türk ile Kutadgu Bilig’e başvurulmuştur. Kâfir kavramının açımlamasında, Müslüman Türklerin XI. yüzyıl dünyasından çağlar atlatılmış, geçirmiş olduğu veya kazandığı anlam-değer yüklenişlere referans olması bakımından Dede Korkut destanlarının sosyo-kültürel tarihî mecaz coğrafyasına da özellikle bakılmış, etki ve yansıması üzerinde durulmuştur. Kâfir sosyo-kültürel ve sosyo-politik bir terimdir. Sözcük kavram – terim olarak her iki düzeyde, İslâmî, İslâmî olmayan, Arap ve Arap olmayan birden çok tarihî bağlam ve anlam çerçevesine yerleşir. Bu kavram ilkin Kur’anî bir terimdir. Başka birçok dinî ve din dışı kavramla birlikte İslâmlaşmanın sonucu olarak Türk dili, medeniyeti, toplumsal ve kültürel tarihî coğrafyasına mal edilmiştir. Kâfir, köken olarak Türkçeye Arapçadan alıntı bir dinî İslâmî terimdir. Kâfir, Yakın Doğu coğrafyasından doğmuş tektanrıcı dinlere, Musevîlik, Hristiyanlık ve Müslümanlığa mensup olacak olan kutsal kitap toplumlarının da dillerinin ve tarihî eski söz varlığının belki en güçlü, keskin sözcükleri arasındadır. Bu tektanrıcı toplumlar birbirlerini tarihî siyasî ve dinî karşılaşmalara ve çatışmalara bağlı olmadan da kâfir olarak niteler. Kâfir sözcüğü ve başka dinî soyut-somut kavramlar, Türk coğrafyasının genişliği ve tarihî dönemleri düşünüldüğünde bir uçtan diğerine kabarık bir külliyat oluşturan Satır Altı Türkçe Kur’an çevirilerinde izlenebilmektedir. TİEM 73 kâfir sözcüğü için ikili bir özellik sunar, nadiren birkaç ayette ya asıl biçimi korunmuş ya da daima Türkçe iki sözcükle karşılanmıştır. Bunlardan ilki kėrtgün- “inanmak, bir şeye inanmak” fiilinin olumsuzundan kėrtgünmägliler “inanmayanlar” şeklinde türetilerek kâfirleri karşılamıştır. Kâfir için Erken Orta Türkçede türetilmiş bir diğer sözcük tanıġlı olarak karşımıza çıkar. Özellikle Yahudiler ve Hristiyanlara vurguyla Kur’an kıssalarında da kâfir imgesi bütün Müslüman kültürler kadar Müslüman Türklerin de düşünce ve duygularının katmanlaşarak evrildiğini gösterir; bunun Dede Korkut destanlarına folklorik etkisi fark edilebilir. TİEM 73’teki kıssalarda da Arapça ve Farsçadan kavram kopyalamadan Eski Türkçenin çeviri dil edinci ve yeterliği görülebilir. Buna, Ashâb-ı Sebt ve Ashâb-ı Kehf kıssaları örnek oluşturabilir. Karahanlı döneminin iki dini bütün yazarının kaleminden çıkan çağdaş iki başyapıtta; Dîvânu Lügâti’t- Türk ile Kutadgu Bilig'de de kâfir, kendi kavram alanını yaratmıştır. Kutadgu Bilig’in özgün yapısından ötürü çok boyutlu başvurduğu mecazlar olmuş; gerek Eski İran tarihinden ve Zerdüşt mitolojisinden gerekse doğrudan Kur’an’dan yapılan çağrışımlarla anlam çıkarılabilecek imgelere yer verilmiştir. Nitekim Kutadgu Bilig’te Avesta’dan Dahhak, Feridun ve Rüstem sayılabilir, yine birer temsil olarak Âd kavmi veya Zülkarneyn, İsa, Musa ile özdeş konfigürleşmeler belirtilebilir.
期刊介绍:
Millî Folklor Uluslararası Kültür Araştırmaları Dergisi 1989 yılında yayın hayatına başlamıştır. Halk Bilimi, Etnoloji, Antropoloji, Edebiyat ve kültür araştırmaları alanındaki çalışmalara yer veren Millî Folklor Dergisi 1998 yılından itibaren kimi ulusal/uluslararası indeksler ve veritabanları tarafından taranmaktadır. A&HCI, CSA, EBSCO, GJS, IBSS, MLA, SCOPUS, SJR, TA, UPD ve TÜBİTAK/ULABİM tarafından kaydedilen Millî Folklor Dergisi, araştırma, derleme, inceleme, çeviri ve tanıtma içerikli bilimsel metni hem basılı hem de elektronik ortamda okuru ile paylaşmaktadır.