{"title":"中安纳托利亚迪米伊人行使申诉权","authors":"Bahar Kaymaz","doi":"10.51592/kulliyat.1292116","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nin bünyesinde çeşitli toplulukları ve dinleri barındırmasına rağmen çok geniş bir alana yayılarak, altı asırdan fazla ayakta kalmayı başarmasındaki en önemli sebeplerden biri şüphesiz “adalet” kavramına verdiği önemdir. Devletin adaleti esas alarak oluşturduğu yönetim anlayışı daire-i adliye prensibinde uygulama alanı bulmuştur. Bu prensipte mülk yani devlet, asker, hazine, reaya ve adalet gibi temel kavramlar birbirine sıkı sıkıya bağlıdır ve iktidar ile adalet arasında bir bağımlılık söz konusudur. İktidarın varlığı ve devamlılığı adaletli yönetim anlayışının uygulanması şartına bağlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin adaleti tesis etmesinin önemli araçlarından biri ise kurduğu şikâyet mekanizması ve egemenliği altında yaşayan tüm tebaaya Müslim-Gayrimüslim ayrımı gözetmeksizin tanıdığı şikâyet hakkıdır. Bu noktada Osmanlı Devleti’nin temel yönetim organlarından biri olan Divân-ı Hümâyûn müessesesi önemli bir rol üstlenmiştir. Çünkü bütün Osmanlı tebaası bu müesseseye başvurarak talep ya da şikâyetlerini iletmiş, görüşülen konular ve alınan kararlar bazı defterlere kaydedilmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan 1 Numaralı Karaman Ahkâm defteri de bunlardan bir tanesidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, tutulduğu dönem Osmanlı taşrasının sosyo-ekonomik durumu hakkında fikir edinebilme imkânı sağlayan 1 Numaralı Karaman Ahkâm Defteri esas alınarak Osmanlı egemenliği altında yaşayan Gayrimüslim tebaanın devlete başvurarak ne gibi şikâyet ya da talepte bulunduklarını tespit etmektir.","PeriodicalId":432234,"journal":{"name":"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi","volume":"9 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Orta Anadolu Zimmilerinin Şikâyet Hakkı Kullanımı\",\"authors\":\"Bahar Kaymaz\",\"doi\":\"10.51592/kulliyat.1292116\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Osmanlı Devleti’nin bünyesinde çeşitli toplulukları ve dinleri barındırmasına rağmen çok geniş bir alana yayılarak, altı asırdan fazla ayakta kalmayı başarmasındaki en önemli sebeplerden biri şüphesiz “adalet” kavramına verdiği önemdir. Devletin adaleti esas alarak oluşturduğu yönetim anlayışı daire-i adliye prensibinde uygulama alanı bulmuştur. Bu prensipte mülk yani devlet, asker, hazine, reaya ve adalet gibi temel kavramlar birbirine sıkı sıkıya bağlıdır ve iktidar ile adalet arasında bir bağımlılık söz konusudur. İktidarın varlığı ve devamlılığı adaletli yönetim anlayışının uygulanması şartına bağlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin adaleti tesis etmesinin önemli araçlarından biri ise kurduğu şikâyet mekanizması ve egemenliği altında yaşayan tüm tebaaya Müslim-Gayrimüslim ayrımı gözetmeksizin tanıdığı şikâyet hakkıdır. Bu noktada Osmanlı Devleti’nin temel yönetim organlarından biri olan Divân-ı Hümâyûn müessesesi önemli bir rol üstlenmiştir. Çünkü bütün Osmanlı tebaası bu müesseseye başvurarak talep ya da şikâyetlerini iletmiş, görüşülen konular ve alınan kararlar bazı defterlere kaydedilmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan 1 Numaralı Karaman Ahkâm defteri de bunlardan bir tanesidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, tutulduğu dönem Osmanlı taşrasının sosyo-ekonomik durumu hakkında fikir edinebilme imkânı sağlayan 1 Numaralı Karaman Ahkâm Defteri esas alınarak Osmanlı egemenliği altında yaşayan Gayrimüslim tebaanın devlete başvurarak ne gibi şikâyet ya da talepte bulunduklarını tespit etmektir.\",\"PeriodicalId\":432234,\"journal\":{\"name\":\"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"9 6\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-12-26\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.51592/kulliyat.1292116\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.51592/kulliyat.1292116","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Osmanlı Devleti’nin bünyesinde çeşitli toplulukları ve dinleri barındırmasına rağmen çok geniş bir alana yayılarak, altı asırdan fazla ayakta kalmayı başarmasındaki en önemli sebeplerden biri şüphesiz “adalet” kavramına verdiği önemdir. Devletin adaleti esas alarak oluşturduğu yönetim anlayışı daire-i adliye prensibinde uygulama alanı bulmuştur. Bu prensipte mülk yani devlet, asker, hazine, reaya ve adalet gibi temel kavramlar birbirine sıkı sıkıya bağlıdır ve iktidar ile adalet arasında bir bağımlılık söz konusudur. İktidarın varlığı ve devamlılığı adaletli yönetim anlayışının uygulanması şartına bağlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin adaleti tesis etmesinin önemli araçlarından biri ise kurduğu şikâyet mekanizması ve egemenliği altında yaşayan tüm tebaaya Müslim-Gayrimüslim ayrımı gözetmeksizin tanıdığı şikâyet hakkıdır. Bu noktada Osmanlı Devleti’nin temel yönetim organlarından biri olan Divân-ı Hümâyûn müessesesi önemli bir rol üstlenmiştir. Çünkü bütün Osmanlı tebaası bu müesseseye başvurarak talep ya da şikâyetlerini iletmiş, görüşülen konular ve alınan kararlar bazı defterlere kaydedilmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan 1 Numaralı Karaman Ahkâm defteri de bunlardan bir tanesidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, tutulduğu dönem Osmanlı taşrasının sosyo-ekonomik durumu hakkında fikir edinebilme imkânı sağlayan 1 Numaralı Karaman Ahkâm Defteri esas alınarak Osmanlı egemenliği altında yaşayan Gayrimüslim tebaanın devlete başvurarak ne gibi şikâyet ya da talepte bulunduklarını tespit etmektir.