{"title":"A.普希金和恰达耶夫:我们的名字将写在专制的废墟上","authors":"Nazan Coşkun","doi":"10.12981/mahder.1331574","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Aleksandr Puşkin ve Pyotr Çaadayev, 19.yüzyılın ilk yarısı Rus edebiyatı ve düşüncesinin başlıca isimleri arasında yer alırlar. Puşkin’in lise yıllarında başlayan dostlukları, şairin erken ölümü nedeniyle kısa sürse de Puşkin’in Çaadayev’e yazdığı ilk şiirinde mutlakıyetin yıkıntılarına adlarının yazılacağından söz etmesiyle Çaadayev’e verdiği önemi görürüz. Edebi ve düşünsel yollarına Dekabrist harekete yakın iki isim olarak çıkan Puşkin ve Çaadayev, birbiri ardı sıra düşünsel evrim sürecine girerler. Puşkin, ilk sürgünü ile ruhsal bir kırılma yaşarken, Çaadayev, yurtdışından döndükten sonra yeni bir düşünsel arayış dönemine girer. İkili arasındaki yakınlık, özellikle Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ının yayınlanmasından önceki süreçte biçimlenir. Çaadayev, Rus düşüncesinde bir kurşun sesi olarak değerlendirilen eserini Puşkin’e gönderir ve Puşkin’in esere dair değerlendirmelerinden oluşan yazışmalarla ikilinin Rusya tarihine dair düşünceleri biçimlenir. Felsefi Mektuplar’da Rusya’ya dair oldukça keskin eleştirilerde bulunan Çaadayev, medeniyet tarihinde bir yeri olmayan, geçmişinin önemsizliğiyle varlık gösteren bir Rusya imgesi çizerken, Puşkin ise Çaadayev’le bütünsel bir karşıtlık içinde Rusya tarihinin önemini belirtir. Çaadayev, düşüncelerini Rusya’nın Bizans Ortodoksluğunu kabul etmesi ile temellendirip, kiliseler arasındaki bölünmenin Rusya tarihinde kötü bir kader yarattığını söyler. Puşkin ise bölünmenin Rusya’yı Avrupa’dan ayırdığı noktasında Çaadayev ile birleşse de bu durumun Rusya’ya özgün bir misyon yüklediğini savunur. Çaadayev, Bizans Ortodoksluğuna eleştirel yaklaşırken; Puşkin, Rus kültünü oluşturan temel değer olarak Ortodoksluğa büyük önem atfeder. Bu karşıtlıklar içinde Çaadayev, keskin bir Batıcı olarak kabul edilirken, Puşkin’in Çaadayev’le yürüttüğü tartışmanın Slavcı bir çizgide olduğu düşünülür. Bu çerçevede çalışmamızda disiplinlerarası yöntem çerçevesinde Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ı temel alınarak ikili arasında geçen yazışmalar ve Puşkin’in edebi eserleri kullanmış, Çaadayev ve Puşkin’in Slavcı ve Batıcı öğreti içindeki konumuna dair bir değerlendirme yapılmıştır.","PeriodicalId":507751,"journal":{"name":"Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi","volume":"39 15","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"A. PUSHKIN AND P. CHAADAYEV: OUR NAMES WILL BE WRITTEN ON THE RUINS OF AUTOCRACY\",\"authors\":\"Nazan Coşkun\",\"doi\":\"10.12981/mahder.1331574\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Aleksandr Puşkin ve Pyotr Çaadayev, 19.yüzyılın ilk yarısı Rus edebiyatı ve düşüncesinin başlıca isimleri arasında yer alırlar. Puşkin’in lise yıllarında başlayan dostlukları, şairin erken ölümü nedeniyle kısa sürse de Puşkin’in Çaadayev’e yazdığı ilk şiirinde mutlakıyetin yıkıntılarına adlarının yazılacağından söz etmesiyle Çaadayev’e verdiği önemi görürüz. Edebi ve düşünsel yollarına Dekabrist harekete yakın iki isim olarak çıkan Puşkin ve Çaadayev, birbiri ardı sıra düşünsel evrim sürecine girerler. Puşkin, ilk sürgünü ile ruhsal bir kırılma yaşarken, Çaadayev, yurtdışından döndükten sonra yeni bir düşünsel arayış dönemine girer. İkili arasındaki yakınlık, özellikle Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ının yayınlanmasından önceki süreçte biçimlenir. Çaadayev, Rus düşüncesinde bir kurşun sesi olarak değerlendirilen eserini Puşkin’e gönderir ve Puşkin’in esere dair değerlendirmelerinden oluşan yazışmalarla ikilinin Rusya tarihine dair düşünceleri biçimlenir. Felsefi Mektuplar’da Rusya’ya dair oldukça keskin eleştirilerde bulunan Çaadayev, medeniyet tarihinde bir yeri olmayan, geçmişinin önemsizliğiyle varlık gösteren bir Rusya imgesi çizerken, Puşkin ise Çaadayev’le bütünsel bir karşıtlık içinde Rusya tarihinin önemini belirtir. Çaadayev, düşüncelerini Rusya’nın Bizans Ortodoksluğunu kabul etmesi ile temellendirip, kiliseler arasındaki bölünmenin Rusya tarihinde kötü bir kader yarattığını söyler. Puşkin ise bölünmenin Rusya’yı Avrupa’dan ayırdığı noktasında Çaadayev ile birleşse de bu durumun Rusya’ya özgün bir misyon yüklediğini savunur. Çaadayev, Bizans Ortodoksluğuna eleştirel yaklaşırken; Puşkin, Rus kültünü oluşturan temel değer olarak Ortodoksluğa büyük önem atfeder. Bu karşıtlıklar içinde Çaadayev, keskin bir Batıcı olarak kabul edilirken, Puşkin’in Çaadayev’le yürüttüğü tartışmanın Slavcı bir çizgide olduğu düşünülür. Bu çerçevede çalışmamızda disiplinlerarası yöntem çerçevesinde Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ı temel alınarak ikili arasında geçen yazışmalar ve Puşkin’in edebi eserleri kullanmış, Çaadayev ve Puşkin’in Slavcı ve Batıcı öğreti içindeki konumuna dair bir değerlendirme yapılmıştır.\",\"PeriodicalId\":507751,\"journal\":{\"name\":\"Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi\",\"volume\":\"39 15\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-12-17\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.12981/mahder.1331574\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.12981/mahder.1331574","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
A. PUSHKIN AND P. CHAADAYEV: OUR NAMES WILL BE WRITTEN ON THE RUINS OF AUTOCRACY
Aleksandr Puşkin ve Pyotr Çaadayev, 19.yüzyılın ilk yarısı Rus edebiyatı ve düşüncesinin başlıca isimleri arasında yer alırlar. Puşkin’in lise yıllarında başlayan dostlukları, şairin erken ölümü nedeniyle kısa sürse de Puşkin’in Çaadayev’e yazdığı ilk şiirinde mutlakıyetin yıkıntılarına adlarının yazılacağından söz etmesiyle Çaadayev’e verdiği önemi görürüz. Edebi ve düşünsel yollarına Dekabrist harekete yakın iki isim olarak çıkan Puşkin ve Çaadayev, birbiri ardı sıra düşünsel evrim sürecine girerler. Puşkin, ilk sürgünü ile ruhsal bir kırılma yaşarken, Çaadayev, yurtdışından döndükten sonra yeni bir düşünsel arayış dönemine girer. İkili arasındaki yakınlık, özellikle Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ının yayınlanmasından önceki süreçte biçimlenir. Çaadayev, Rus düşüncesinde bir kurşun sesi olarak değerlendirilen eserini Puşkin’e gönderir ve Puşkin’in esere dair değerlendirmelerinden oluşan yazışmalarla ikilinin Rusya tarihine dair düşünceleri biçimlenir. Felsefi Mektuplar’da Rusya’ya dair oldukça keskin eleştirilerde bulunan Çaadayev, medeniyet tarihinde bir yeri olmayan, geçmişinin önemsizliğiyle varlık gösteren bir Rusya imgesi çizerken, Puşkin ise Çaadayev’le bütünsel bir karşıtlık içinde Rusya tarihinin önemini belirtir. Çaadayev, düşüncelerini Rusya’nın Bizans Ortodoksluğunu kabul etmesi ile temellendirip, kiliseler arasındaki bölünmenin Rusya tarihinde kötü bir kader yarattığını söyler. Puşkin ise bölünmenin Rusya’yı Avrupa’dan ayırdığı noktasında Çaadayev ile birleşse de bu durumun Rusya’ya özgün bir misyon yüklediğini savunur. Çaadayev, Bizans Ortodoksluğuna eleştirel yaklaşırken; Puşkin, Rus kültünü oluşturan temel değer olarak Ortodoksluğa büyük önem atfeder. Bu karşıtlıklar içinde Çaadayev, keskin bir Batıcı olarak kabul edilirken, Puşkin’in Çaadayev’le yürüttüğü tartışmanın Slavcı bir çizgide olduğu düşünülür. Bu çerçevede çalışmamızda disiplinlerarası yöntem çerçevesinde Çaadayev’in Felsefi Mektuplar’ı temel alınarak ikili arasında geçen yazışmalar ve Puşkin’in edebi eserleri kullanmış, Çaadayev ve Puşkin’in Slavcı ve Batıcı öğreti içindeki konumuna dair bir değerlendirme yapılmıştır.