伊斯兰法中的 Sevm ale's-Sevm(关于讨价还价的讨价还价)

M. Ünal
{"title":"伊斯兰法中的 Sevm ale's-Sevm(关于讨价还价的讨价还价)","authors":"M. Ünal","doi":"10.18505/cuid.1413124","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Sosyal bir varlık olan insanlar, tarih boyunca birbirleri ile alışveriş yapma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu alışverişler, genellikle satış akdi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Satış akitlerinin kurulmasında en yaygın görülen yöntem ise pazarlık usulü ile gerçekleştirilen müsâveme yöntemidir. İnsanlar satış akdini kurarken, akdin unsurları üzerinde pazarlık yaparak bir anlaşmaya varmışlardır. İslâm hukuku bu yöntemin sınırlarını belirlemiştir. İnsanların birbirlerinin haklarını ihlal etmeden pazarlık yapabilmelerini sağlayacak düzenlemeler getirmiştir. Doğrudan doğruya naslar ile insanların satış akdini kurarken bu sınırlara dikkat etmesi gerektiği emredilmiştir. Bu durum hem şahsi zararların hem de toplumsal zararların önüne geçilmesi açısından büyük önem arz etmiştir. Bu kapsamda getirilen bazı sınırlamalar şu şekildedir: Satılmış olan bir malın tekrar satılması yasaklanmış, fiyat yükseltmek amacıyla üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmış, bir kişinin izdivaç teklifine cevap verilmeden bir başkasının aynı kişiye izdivaç teklifinde bulunması yasaklanmış ve tarafların pazarlık aşamasının sonu geldiği, anlaşma meyillerinin oluştuğu durumda üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmıştır. Bu çalışmada da tarafların anlaşma meyillerinin ortaya çıkmış olduğu durumda üçüncü kişinin gelerek taraflardan birinin aleyhine pazarlığa dahil olması konusu ele alınmıştır. Bu husus İslâm hukuk literatüründe sevm ale’s-sevm olarak nitelendirilmiştir. Türkçe literatürde genellikle pazarlık üzerine pazarlık olarak çevrilmiştir. Bu çalışmada da sevm ale’s-sevm kavramına genellikle yer verilmiş olmakla birlikte, Türkçe olarak ifade edilmesi gerektiğinde pazarlık üzerine pazarlık kavramı kullanılmıştır. \nTaraflar pazarlığa yönelik ifadelerini akdin kurucu unsuru olan irade beyanı ile birbirlerine iletmektedirler. Dolayısıyla bu çalışmada öncelikle irade beyanına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Pazarlığa yönelik bu irade beyanlarının icâb niteliğinde mi yoksa icâba davet niteliğinde mi olduğu hususunda açıklamalara yer verilmiştir. Bu açıklamaların ardından müsâveme yöntemi tanımlanmış ve genel olarak bu yönteme ilişkin bilgi verilmiştir. Müsâveme yöntemi ile oluşturulan akitler ile bu yönteme benzer yöntemlerin farkları hususunda açıklamalar yapılmıştır. Pazarlık yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlara değinilmiş ve pazarlık üzerine pazarlık yapmanın yasak olduğu ifade edilmiştir. Akit kurulurken hangi aşamada pazarlığa dahil olmanın bu yasak kapsamında sayılacağı ve hangi aşamadaki müdahalenin yasak kapsamına dahil olmayacağı belirtilmiştir. Bu yasağın neden gerekli olduğu konusunda yapılmış olan açıklamalara yer verilmiştir. Sevm ale’s-sevmin söz konusu olduğu akitlerin genel olarak diyaneten haram kabul edildiği bununla birlikte kazaen bu akitlerin geçerli olduğu ifade edilmiştir. Bu yasağın kapsamına sadece müslümanların değil aynı zamanda müslüman olmayan vatandaşların ve müste’menlerin de dahil olduğu ifade edilmiştir. Buna göre müslüman olmayan bir vatandaş veya müste’men aleyhine böyle bir pazarlığa dahil olmanın hukuka uygun kabul edilmeyeceği açıklanmıştır. Sevm ale’s-sevmin yalnızca satış akdi açısından geçerli olmayacağı aynı zamanda kıyas yoluyla diğer akitler bakımından da geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu açıklamalarda Hanefî mezhebinin görüşü esas alınmış olmakla birlikte diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilmiştir. Makale genel itibariyle Hanefî mezhebi odağında diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilen bir yöntemle oluşturulmuştur. Tüm bu görüşlerin ardından mer’î hukukta bu yasağın uygulanıp uygulanmadığı hususunda açıklamalar yapılmıştır. \nSatış akdinin kurulması bakımından koyulmuş olan yasakların bir kısmı açısından literatürde müstakil eserler bulunmaktadır. Bunun yanında genel itibariyle borçlar hukuku ve tüketici hukukuna yönelik yazılmış olan eserlerde de bu yasaklara yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. Bununla birlikte müstakil olarak sevm ale’s-sevm (pazarlık üzerine pazarlık) konusunda yazılmış bir eser ülkemiz açısından literatürde yer almamaktadır. Bundan dolayı bu çalışma ile ülkemizdeki İslâm hukuku literatüründeki bu boşluk doldurulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":515937,"journal":{"name":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","volume":"25 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"İslâm Hukukunda Sevm ale’s-Sevm (Pazarlık Üzerine Pazarlık)\",\"authors\":\"M. Ünal\",\"doi\":\"10.18505/cuid.1413124\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Sosyal bir varlık olan insanlar, tarih boyunca birbirleri ile alışveriş yapma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu alışverişler, genellikle satış akdi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Satış akitlerinin kurulmasında en yaygın görülen yöntem ise pazarlık usulü ile gerçekleştirilen müsâveme yöntemidir. İnsanlar satış akdini kurarken, akdin unsurları üzerinde pazarlık yaparak bir anlaşmaya varmışlardır. İslâm hukuku bu yöntemin sınırlarını belirlemiştir. İnsanların birbirlerinin haklarını ihlal etmeden pazarlık yapabilmelerini sağlayacak düzenlemeler getirmiştir. Doğrudan doğruya naslar ile insanların satış akdini kurarken bu sınırlara dikkat etmesi gerektiği emredilmiştir. Bu durum hem şahsi zararların hem de toplumsal zararların önüne geçilmesi açısından büyük önem arz etmiştir. Bu kapsamda getirilen bazı sınırlamalar şu şekildedir: Satılmış olan bir malın tekrar satılması yasaklanmış, fiyat yükseltmek amacıyla üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmış, bir kişinin izdivaç teklifine cevap verilmeden bir başkasının aynı kişiye izdivaç teklifinde bulunması yasaklanmış ve tarafların pazarlık aşamasının sonu geldiği, anlaşma meyillerinin oluştuğu durumda üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmıştır. Bu çalışmada da tarafların anlaşma meyillerinin ortaya çıkmış olduğu durumda üçüncü kişinin gelerek taraflardan birinin aleyhine pazarlığa dahil olması konusu ele alınmıştır. Bu husus İslâm hukuk literatüründe sevm ale’s-sevm olarak nitelendirilmiştir. Türkçe literatürde genellikle pazarlık üzerine pazarlık olarak çevrilmiştir. Bu çalışmada da sevm ale’s-sevm kavramına genellikle yer verilmiş olmakla birlikte, Türkçe olarak ifade edilmesi gerektiğinde pazarlık üzerine pazarlık kavramı kullanılmıştır. \\nTaraflar pazarlığa yönelik ifadelerini akdin kurucu unsuru olan irade beyanı ile birbirlerine iletmektedirler. Dolayısıyla bu çalışmada öncelikle irade beyanına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Pazarlığa yönelik bu irade beyanlarının icâb niteliğinde mi yoksa icâba davet niteliğinde mi olduğu hususunda açıklamalara yer verilmiştir. Bu açıklamaların ardından müsâveme yöntemi tanımlanmış ve genel olarak bu yönteme ilişkin bilgi verilmiştir. Müsâveme yöntemi ile oluşturulan akitler ile bu yönteme benzer yöntemlerin farkları hususunda açıklamalar yapılmıştır. Pazarlık yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlara değinilmiş ve pazarlık üzerine pazarlık yapmanın yasak olduğu ifade edilmiştir. Akit kurulurken hangi aşamada pazarlığa dahil olmanın bu yasak kapsamında sayılacağı ve hangi aşamadaki müdahalenin yasak kapsamına dahil olmayacağı belirtilmiştir. Bu yasağın neden gerekli olduğu konusunda yapılmış olan açıklamalara yer verilmiştir. Sevm ale’s-sevmin söz konusu olduğu akitlerin genel olarak diyaneten haram kabul edildiği bununla birlikte kazaen bu akitlerin geçerli olduğu ifade edilmiştir. Bu yasağın kapsamına sadece müslümanların değil aynı zamanda müslüman olmayan vatandaşların ve müste’menlerin de dahil olduğu ifade edilmiştir. Buna göre müslüman olmayan bir vatandaş veya müste’men aleyhine böyle bir pazarlığa dahil olmanın hukuka uygun kabul edilmeyeceği açıklanmıştır. Sevm ale’s-sevmin yalnızca satış akdi açısından geçerli olmayacağı aynı zamanda kıyas yoluyla diğer akitler bakımından da geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu açıklamalarda Hanefî mezhebinin görüşü esas alınmış olmakla birlikte diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilmiştir. Makale genel itibariyle Hanefî mezhebi odağında diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilen bir yöntemle oluşturulmuştur. Tüm bu görüşlerin ardından mer’î hukukta bu yasağın uygulanıp uygulanmadığı hususunda açıklamalar yapılmıştır. \\nSatış akdinin kurulması bakımından koyulmuş olan yasakların bir kısmı açısından literatürde müstakil eserler bulunmaktadır. Bunun yanında genel itibariyle borçlar hukuku ve tüketici hukukuna yönelik yazılmış olan eserlerde de bu yasaklara yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. Bununla birlikte müstakil olarak sevm ale’s-sevm (pazarlık üzerine pazarlık) konusunda yazılmış bir eser ülkemiz açısından literatürde yer almamaktadır. Bundan dolayı bu çalışma ile ülkemizdeki İslâm hukuku literatüründeki bu boşluk doldurulmaya çalışılmıştır.\",\"PeriodicalId\":515937,\"journal\":{\"name\":\"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi\",\"volume\":\"25 4\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-06-01\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.18505/cuid.1413124\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18505/cuid.1413124","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

作为一种社会存在,人们在历史上一直认为有必要相互交换。这些交换一般通过销售合同来实现。订立销售合同最常用的方法是讨价还价的谈判方法。在签订销售合同时,人们通过对合同内容的讨价还价达成协议。伊斯兰法规定了这种方法的限度。它引入了一些规定,使人们能够在不侵犯对方权利的情况下进行讨价还价。直接证据直接命令人们在签订销售合同时应注意这些限制。这种情况对于防止个人和社会损害具有重要意义。在此背景下提出的一些限制如下:禁止转售已售出的商品;禁止让第三方参与讨价还价以抬高价格;禁止在一方的求婚得到回应之前另一方向同一人求婚;禁止在双方讨价还价阶段结束并形成一致倾向时让第三方参与讨价还价。本研究讨论了第三方参与讨价还价而损害其中一方利益的问题。这个问题在伊斯兰法律文献中被称为 sevm ale's-sevm 。在土耳其文献中,它一般被翻译为讨价还价。虽然本研究一般使用 sevm ale's-sevm 的概念,但在有必要用土耳其语表达时,则使用讨价还价的概念。双方通过作为合同构成要素的意愿声明向对方传达讨价还价的表达。因此,在本研究中,首先对意愿声明进行了解释。对这些讨价还价的意愿声明的性质是ijāb 还是邀请ijāba 进行了解释。在这些解释之后,对谈判方法进行了定义,并提供了有关该方法的一般信息。还解释了谈判法和类似谈判法的合同之间的区别。提到了讨价还价时应考虑的问题,并指出禁止就讨价还价进行讨价还价。还说明了在合同订立的哪个阶段,参与讨价还价将被视为在禁止范围之内,而在哪个阶段,干预不在禁止范围之内。同时还解释了为什么有必要禁止这种行为。有人指出,sevm ale's-sevmin 所涉及的合同在宗教方面被普遍认为是可憎的,但这些合同在事故方面是有效的。有人指出,这项禁令的范围不仅包括穆斯林,还包括非穆斯林公民和非穆斯林。因此,有人解释说,参与这种针对非穆斯林公民或非穆斯林的交易不被视为合法。有学者指出,sevm ale's-sevm 不仅在销售合同方面有效,在其他合同方面也同样有效。尽管这些解释是基于哈乃斐学派,但也包含了其他学派的观点。总的来说,本文以哈乃斐学派为基础,并采用了包含其他学派观点的方法。在所有这些观点之后,对现行法律中是否适用该禁令进行了解释。在文献中,有独立的著作对销售合同成立方面的一些禁令进行了阐述。此外,在一般义务法和消费者法的著作中也有对这些禁止性规定的解释。然而,在我国的文献中还没有关于 sevm ale's-sevm(讨价还价)的独立著作。因此,本研究试图填补我国伊斯兰法文献中的这一空白。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
İslâm Hukukunda Sevm ale’s-Sevm (Pazarlık Üzerine Pazarlık)
Sosyal bir varlık olan insanlar, tarih boyunca birbirleri ile alışveriş yapma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu alışverişler, genellikle satış akdi yoluyla gerçekleştirilmiştir. Satış akitlerinin kurulmasında en yaygın görülen yöntem ise pazarlık usulü ile gerçekleştirilen müsâveme yöntemidir. İnsanlar satış akdini kurarken, akdin unsurları üzerinde pazarlık yaparak bir anlaşmaya varmışlardır. İslâm hukuku bu yöntemin sınırlarını belirlemiştir. İnsanların birbirlerinin haklarını ihlal etmeden pazarlık yapabilmelerini sağlayacak düzenlemeler getirmiştir. Doğrudan doğruya naslar ile insanların satış akdini kurarken bu sınırlara dikkat etmesi gerektiği emredilmiştir. Bu durum hem şahsi zararların hem de toplumsal zararların önüne geçilmesi açısından büyük önem arz etmiştir. Bu kapsamda getirilen bazı sınırlamalar şu şekildedir: Satılmış olan bir malın tekrar satılması yasaklanmış, fiyat yükseltmek amacıyla üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmış, bir kişinin izdivaç teklifine cevap verilmeden bir başkasının aynı kişiye izdivaç teklifinde bulunması yasaklanmış ve tarafların pazarlık aşamasının sonu geldiği, anlaşma meyillerinin oluştuğu durumda üçüncü kişinin pazarlığa dahil olması yasaklanmıştır. Bu çalışmada da tarafların anlaşma meyillerinin ortaya çıkmış olduğu durumda üçüncü kişinin gelerek taraflardan birinin aleyhine pazarlığa dahil olması konusu ele alınmıştır. Bu husus İslâm hukuk literatüründe sevm ale’s-sevm olarak nitelendirilmiştir. Türkçe literatürde genellikle pazarlık üzerine pazarlık olarak çevrilmiştir. Bu çalışmada da sevm ale’s-sevm kavramına genellikle yer verilmiş olmakla birlikte, Türkçe olarak ifade edilmesi gerektiğinde pazarlık üzerine pazarlık kavramı kullanılmıştır. Taraflar pazarlığa yönelik ifadelerini akdin kurucu unsuru olan irade beyanı ile birbirlerine iletmektedirler. Dolayısıyla bu çalışmada öncelikle irade beyanına yönelik açıklamalar yapılmıştır. Pazarlığa yönelik bu irade beyanlarının icâb niteliğinde mi yoksa icâba davet niteliğinde mi olduğu hususunda açıklamalara yer verilmiştir. Bu açıklamaların ardından müsâveme yöntemi tanımlanmış ve genel olarak bu yönteme ilişkin bilgi verilmiştir. Müsâveme yöntemi ile oluşturulan akitler ile bu yönteme benzer yöntemlerin farkları hususunda açıklamalar yapılmıştır. Pazarlık yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlara değinilmiş ve pazarlık üzerine pazarlık yapmanın yasak olduğu ifade edilmiştir. Akit kurulurken hangi aşamada pazarlığa dahil olmanın bu yasak kapsamında sayılacağı ve hangi aşamadaki müdahalenin yasak kapsamına dahil olmayacağı belirtilmiştir. Bu yasağın neden gerekli olduğu konusunda yapılmış olan açıklamalara yer verilmiştir. Sevm ale’s-sevmin söz konusu olduğu akitlerin genel olarak diyaneten haram kabul edildiği bununla birlikte kazaen bu akitlerin geçerli olduğu ifade edilmiştir. Bu yasağın kapsamına sadece müslümanların değil aynı zamanda müslüman olmayan vatandaşların ve müste’menlerin de dahil olduğu ifade edilmiştir. Buna göre müslüman olmayan bir vatandaş veya müste’men aleyhine böyle bir pazarlığa dahil olmanın hukuka uygun kabul edilmeyeceği açıklanmıştır. Sevm ale’s-sevmin yalnızca satış akdi açısından geçerli olmayacağı aynı zamanda kıyas yoluyla diğer akitler bakımından da geçerli olacağı belirtilmiştir. Bu açıklamalarda Hanefî mezhebinin görüşü esas alınmış olmakla birlikte diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilmiştir. Makale genel itibariyle Hanefî mezhebi odağında diğer mezheplerin görüşlerine de yer verilen bir yöntemle oluşturulmuştur. Tüm bu görüşlerin ardından mer’î hukukta bu yasağın uygulanıp uygulanmadığı hususunda açıklamalar yapılmıştır. Satış akdinin kurulması bakımından koyulmuş olan yasakların bir kısmı açısından literatürde müstakil eserler bulunmaktadır. Bunun yanında genel itibariyle borçlar hukuku ve tüketici hukukuna yönelik yazılmış olan eserlerde de bu yasaklara yönelik açıklamalarda bulunulmuştur. Bununla birlikte müstakil olarak sevm ale’s-sevm (pazarlık üzerine pazarlık) konusunda yazılmış bir eser ülkemiz açısından literatürde yer almamaktadır. Bundan dolayı bu çalışma ile ülkemizdeki İslâm hukuku literatüründeki bu boşluk doldurulmaya çalışılmıştır.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
期刊最新文献
Zemahşerî’de Allah-İnsan İlişkisinin Ahlâkî Boyutu Arap Dilinde Tedâmm/ Eşdizim Olgusunun Cümlenin Anlamsal Bütünlüğüne Katkısı İslâm Hukukunda Sevm ale’s-Sevm (Pazarlık Üzerine Pazarlık) Nahvî İhtimâlin İstişhâda Etkisi İbn Dakīkulʿîd’in Şerḥu’l-İlmâm bi-Eḥâdîs̱i’l-Aḥkâm’ında Hadisleri Anlama Yöntemi Olarak Hakikat-Mecaz Olgusu
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1