{"title":"欧盟进程中土耳其的人权和国家身份认证机构","authors":"Sertan Akbaba","doi":"10.19060/GAV.321030","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Dunya genelinde insan haklari politikalari alaninda yasanan hararetli tartismalar, ozellikle post- Helsinki doneminde Turkiye’de de kamuoyunu cokca mesgul etmektedir. Tartismalarin merkezinde insan haklarini gelistirme ve genisletme cabasi yatmaktadir. Ne var ki Avrupa Birligi (AB) hedefi dogrultusunda Turkiye’nin insan haklari politikasini iyilestirme faaliyetleri bir bakima Turk kimligi ve milliyetciligi ile sinanmasi anlamina gelmektedir. Zira Turkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurulusundan itibaren sarmalayan baskin milliyetci algi AB degerleri ve insan haklari ile catisir durumdadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de insan haklari mevzuatinin gelistirilmesine paralel olarak neden toplumsal barisin tesis edilemedigi sorusunu tartismaktir. Turkiye’de AB adaylik sureci ile baslayan, reform paketleri, anayasal degisiklikler ve demokratiklesme sureciyle devam eden donusumun gunumuzde yavasladigi ve hatta durdugu gorulmektedir. Bu durumun onemli sebeplerinden biri, Rawls’un adalet kuraminda ortaya koydugu ortusen uzlasi prensibinin yoksunlugudur. Bu yuzden, iyi niyetle baslatilan girisimler farkliliklarin farkindaligi kertesinde kalmakta, ‘tanima’ yonunde gercekci adimlar atilamamaktadir. Bu calisma, toplumun tum fertlerini kucaklayan bir vatandaslik modeli tesis edilmedigi surece soz konusu girisimlerin sonuc vermeyecegini ileri surmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"10 1","pages":"95-120"},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2017-06-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"AB Sürecinde Türkiye’nin İnsan Hakları ve Milli Kimlik İkilemi\",\"authors\":\"Sertan Akbaba\",\"doi\":\"10.19060/GAV.321030\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Dunya genelinde insan haklari politikalari alaninda yasanan hararetli tartismalar, ozellikle post- Helsinki doneminde Turkiye’de de kamuoyunu cokca mesgul etmektedir. Tartismalarin merkezinde insan haklarini gelistirme ve genisletme cabasi yatmaktadir. Ne var ki Avrupa Birligi (AB) hedefi dogrultusunda Turkiye’nin insan haklari politikasini iyilestirme faaliyetleri bir bakima Turk kimligi ve milliyetciligi ile sinanmasi anlamina gelmektedir. Zira Turkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurulusundan itibaren sarmalayan baskin milliyetci algi AB degerleri ve insan haklari ile catisir durumdadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de insan haklari mevzuatinin gelistirilmesine paralel olarak neden toplumsal barisin tesis edilemedigi sorusunu tartismaktir. Turkiye’de AB adaylik sureci ile baslayan, reform paketleri, anayasal degisiklikler ve demokratiklesme sureciyle devam eden donusumun gunumuzde yavasladigi ve hatta durdugu gorulmektedir. Bu durumun onemli sebeplerinden biri, Rawls’un adalet kuraminda ortaya koydugu ortusen uzlasi prensibinin yoksunlugudur. Bu yuzden, iyi niyetle baslatilan girisimler farkliliklarin farkindaligi kertesinde kalmakta, ‘tanima’ yonunde gercekci adimlar atilamamaktadir. Bu calisma, toplumun tum fertlerini kucaklayan bir vatandaslik modeli tesis edilmedigi surece soz konusu girisimlerin sonuc vermeyecegini ileri surmektedir.\",\"PeriodicalId\":41235,\"journal\":{\"name\":\"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View\",\"volume\":\"10 1\",\"pages\":\"95-120\"},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2017-06-10\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.19060/GAV.321030\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"HUMANITIES, MULTIDISCIPLINARY\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.19060/GAV.321030","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"HUMANITIES, MULTIDISCIPLINARY","Score":null,"Total":0}
AB Sürecinde Türkiye’nin İnsan Hakları ve Milli Kimlik İkilemi
Dunya genelinde insan haklari politikalari alaninda yasanan hararetli tartismalar, ozellikle post- Helsinki doneminde Turkiye’de de kamuoyunu cokca mesgul etmektedir. Tartismalarin merkezinde insan haklarini gelistirme ve genisletme cabasi yatmaktadir. Ne var ki Avrupa Birligi (AB) hedefi dogrultusunda Turkiye’nin insan haklari politikasini iyilestirme faaliyetleri bir bakima Turk kimligi ve milliyetciligi ile sinanmasi anlamina gelmektedir. Zira Turkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurulusundan itibaren sarmalayan baskin milliyetci algi AB degerleri ve insan haklari ile catisir durumdadir. Bu calismanin amaci, Turkiye’de insan haklari mevzuatinin gelistirilmesine paralel olarak neden toplumsal barisin tesis edilemedigi sorusunu tartismaktir. Turkiye’de AB adaylik sureci ile baslayan, reform paketleri, anayasal degisiklikler ve demokratiklesme sureciyle devam eden donusumun gunumuzde yavasladigi ve hatta durdugu gorulmektedir. Bu durumun onemli sebeplerinden biri, Rawls’un adalet kuraminda ortaya koydugu ortusen uzlasi prensibinin yoksunlugudur. Bu yuzden, iyi niyetle baslatilan girisimler farkliliklarin farkindaligi kertesinde kalmakta, ‘tanima’ yonunde gercekci adimlar atilamamaktadir. Bu calisma, toplumun tum fertlerini kucaklayan bir vatandaslik modeli tesis edilmedigi surece soz konusu girisimlerin sonuc vermeyecegini ileri surmektedir.