The evaluation of the role of businessmen associations in Turkey, and the extent to which these organizations have been involved in Turkish foreign policy, depends particularly on how they perceive different norms in line with their identities, and how they try to disperse these norms in society. Although associations of businessmen have diverse interests, goals, and stances, and therefore create a heterogeneous structure in Turkey, they are now being encompassed in public diplomacy plans and activities more and more. Among these organizations, the Turkish Industry and Business Association (TUSIAD) and the Independent Industrialists and Businessmen Association (MUSIAD) as two associations of businessmen with different political ideologies and cultural backgrounds have played an important role in Turkey’s political, economic and cultural relations with the European countries and the USA. In this paper, the activities run by these organizations and their roles in Turkish public diplomacy in Europe and the US during the AK Party era will be studied. The organizations’ action plans, and efforts to improve Turkey’s image in these regions after the failed July 15 coup attempt will also be analyzed.
{"title":"Public Diplomacy Activities of TÜSİAD and MÜSİAD During the AK Party Era","authors":"Derya Büyüktanır","doi":"10.19060/gav.503946","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.503946","url":null,"abstract":"The evaluation of the role of businessmen associations in Turkey, and the extent to which these organizations have been involved in Turkish foreign policy, depends particularly on how they perceive different norms in line with their identities, and how they try to disperse these norms in society. Although associations of businessmen have diverse interests, goals, and stances, and therefore create a heterogeneous structure in Turkey, they are now being encompassed in public diplomacy plans and activities more and more. Among these organizations, the Turkish Industry and Business Association (TUSIAD) and the Independent Industrialists and Businessmen Association (MUSIAD) as two associations of businessmen with different political ideologies and cultural backgrounds have played an important role in Turkey’s political, economic and cultural relations with the European countries and the USA. In this paper, the activities run by these organizations and their roles in Turkish public diplomacy in Europe and the US during the AK Party era will be studied. The organizations’ action plans, and efforts to improve Turkey’s image in these regions after the failed July 15 coup attempt will also be analyzed.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68333719","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
27 Mayis 1960 darbesi DP iktidarina son verirken, ordu-siyaset iliskisine dair yeni tartismalari da beraberinde getirmistir. Bu minvalde, darbe sonrasinda kurulan Milli Birlik Komitesi icerisinde ordunun ulkeyi yonetmeye devam etmesi gorusu ile siyasetin sivillere hemen devredilmesi dusuncesi arasinda yasanan ihtilaf 13 Kasim 1960 tarihinde, komitenin 14 uyesinin tasfiye edilmesi ile sonuclanmistir. Tarihe 14’ler olarak gececek bu grup, 27 Mayis oncesinde ya da Milli Birlik Komitesi dahilinde olusan ve birbiri ile her konuda mutabik olan 14 kisiden meydana gelmemis ancak 13 Kasim surecinde yasananlar, bu “suni” olusumu hem yurticinde hem de yurtdisinda gundeme getirmistir. Ancak, suni olmasi hasebiyle herhangi bir birliktelik saglayamayan bu grup, yurtdisinda bulundugu sure zarfinda cesitli faaliyetler icerisine girmis olsa da, grup icerisinde iki farkli kligin olusmasi kacinilmaz olmustur. Iki farkli konumlanma icerisinde olan kliklerin birisinin basini Alparslan Turkes, bir digerini ise Orhan Kabibay cekmistir. Iki grubun surec icerisinde faaliyetlerine, fikirlerine, yakin olduklari mecralara bakilinca esasinda 14’lerin muhtelif yonleriyle iki farkli “firkaya” dâhil olduklari musahede edilmistir. 60’li yillarin ikinci yarisi ve devamindaki surec de bu tespiti teyit edecektir.
{"title":"27 Mayıs’ın “Zoraki Diplomatları”: 14’lerin Yurtdışı Faaliyetleri","authors":"Ferit Salim Sanli","doi":"10.19060/GAV.504395","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.504395","url":null,"abstract":"27 Mayis 1960 darbesi DP iktidarina son verirken, ordu-siyaset iliskisine dair yeni tartismalari da beraberinde getirmistir. Bu minvalde, darbe sonrasinda kurulan Milli Birlik Komitesi icerisinde ordunun ulkeyi yonetmeye devam etmesi gorusu ile siyasetin sivillere hemen devredilmesi dusuncesi arasinda yasanan ihtilaf 13 Kasim 1960 tarihinde, komitenin 14 uyesinin tasfiye edilmesi ile sonuclanmistir. Tarihe 14’ler olarak gececek bu grup, 27 Mayis oncesinde ya da Milli Birlik Komitesi dahilinde olusan ve birbiri ile her konuda mutabik olan 14 kisiden meydana gelmemis ancak 13 Kasim surecinde yasananlar, bu “suni” olusumu hem yurticinde hem de yurtdisinda gundeme getirmistir. Ancak, suni olmasi hasebiyle herhangi bir birliktelik saglayamayan bu grup, yurtdisinda bulundugu sure zarfinda cesitli faaliyetler icerisine girmis olsa da, grup icerisinde iki farkli kligin olusmasi kacinilmaz olmustur. Iki farkli konumlanma icerisinde olan kliklerin birisinin basini Alparslan Turkes, bir digerini ise Orhan Kabibay cekmistir. Iki grubun surec icerisinde faaliyetlerine, fikirlerine, yakin olduklari mecralara bakilinca esasinda 14’lerin muhtelif yonleriyle iki farkli “firkaya” dâhil olduklari musahede edilmistir. 60’li yillarin ikinci yarisi ve devamindaki surec de bu tespiti teyit edecektir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"47717094","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
2000’lerin ilk on yilinda, Turk dis politikasinda dunyanin cesitli bolgeleri ile siyasal ve ekonomik iliskilerin gelistirilmesi amaci ile acilim politikalari baslatilmistir. Bu cercevede 2006, Latin Amerika ve Karayipler Yili ilan edilmistir. Brezilya da benzer sekilde 2003 sonrasinda kuresel duzeyde ortaklarini cesitlendirmeye yonelmistir. Karsilikli bolgesel acilim politikalari ve hedef bolgelerde guvenilir ortaklar bulma cabasiyla uyumlu olarak, 2006’dan itibaren Turkiye-Brezilya iliskileri, ozel bir ilerleme donemine girmistir. Bu donemde diplomatik, ekonomik, toplumsal ve kulturel iliskiler gelismistir. Iki ulkenin bolgesel acilimlari buyuk olcude ekonomik iliskilerin gelistirilmesi hedefi esliginde yurutulurken, yukselen gucler olarak uluslararasi sistemde rol oynama istekleri; iki ulkeyi Tahran Deklarasyonu ve Medeniyetler Ittifaki gibi kuresel captaki girisimlerde birlikte hareket etmeye ve genel olarak dunya barisini desteklemeye yonelik bir is birligine yoneltmistir. Bu donemde Turkiye ve Brezilya’nin onemli roller ustlendigi uc diplomatik girisimden soz edilebilir. Bunlar; Turkiye-Brezilya-Iran ortakliginda gelistirilen Tahran Deklarasyonu, her iki ulkenin de onemli paydaslar olarak yer aldiklari Medeniyetler Ittifaki Projesi ve Turkiye, Brezilya ve Isvec tarafindan baslatilan Baris Insasinda Uclu Dayanisma girisimidir. Bu calisma, 2006 sonrasi Turkiye-Brezilya iliskilerini; ikili iliskilerin ve karsilikli bolgesel acilimlarin seyri cercevesinde incelemektedir. 2006-2013 doneminde gelisen iliskiler, 2013 sonrasinda her alanda bir gerileyis surecine girmistir. Bu calisma, Brezilya’da ortaya cikan ulke ici siyasal ve ekonomik sorunlarin yani sira cografi uzaklik ve ekonomik is birligi potansiyelinin kisitli olusunun iki yukselen guc arasinda kalici bir ortaklik kurulmasini zorlastirdigini ortaya koymaktadir.
{"title":"Tahran Deklarasyonu ve Sonrası: Türkiye-Brezilya Küresel Ortaklığının Yükselişi ve Gerileyişi","authors":"Segâh Tekin","doi":"10.19060/gav.503828","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.503828","url":null,"abstract":"2000’lerin ilk on yilinda, Turk dis politikasinda dunyanin cesitli bolgeleri ile siyasal ve ekonomik iliskilerin gelistirilmesi amaci ile acilim politikalari baslatilmistir. Bu cercevede 2006, Latin Amerika ve Karayipler Yili ilan edilmistir. Brezilya da benzer sekilde 2003 sonrasinda kuresel duzeyde ortaklarini cesitlendirmeye yonelmistir. Karsilikli bolgesel acilim politikalari ve hedef bolgelerde guvenilir ortaklar bulma cabasiyla uyumlu olarak, 2006’dan itibaren Turkiye-Brezilya iliskileri, ozel bir ilerleme donemine girmistir. Bu donemde diplomatik, ekonomik, toplumsal ve kulturel iliskiler gelismistir. Iki ulkenin bolgesel acilimlari buyuk olcude ekonomik iliskilerin gelistirilmesi hedefi esliginde yurutulurken, yukselen gucler olarak uluslararasi sistemde rol oynama istekleri; iki ulkeyi Tahran Deklarasyonu ve Medeniyetler Ittifaki gibi kuresel captaki girisimlerde birlikte hareket etmeye ve genel olarak dunya barisini desteklemeye yonelik bir is birligine yoneltmistir. Bu donemde Turkiye ve Brezilya’nin onemli roller ustlendigi uc diplomatik girisimden soz edilebilir. Bunlar; Turkiye-Brezilya-Iran ortakliginda gelistirilen Tahran Deklarasyonu, her iki ulkenin de onemli paydaslar olarak yer aldiklari Medeniyetler Ittifaki Projesi ve Turkiye, Brezilya ve Isvec tarafindan baslatilan Baris Insasinda Uclu Dayanisma girisimidir. Bu calisma, 2006 sonrasi Turkiye-Brezilya iliskilerini; ikili iliskilerin ve karsilikli bolgesel acilimlarin seyri cercevesinde incelemektedir. 2006-2013 doneminde gelisen iliskiler, 2013 sonrasinda her alanda bir gerileyis surecine girmistir. Bu calisma, Brezilya’da ortaya cikan ulke ici siyasal ve ekonomik sorunlarin yani sira cografi uzaklik ve ekonomik is birligi potansiyelinin kisitli olusunun iki yukselen guc arasinda kalici bir ortaklik kurulmasini zorlastirdigini ortaya koymaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68333577","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bilim ve universite birbirini tamamlayan kurumlardir. Insanligin gelisiminde uretilen bilginin onemi buyuktur. Bilgi uretme yollarindan birisi felsefe, birisi bilimdir. Dunyanin modernlesmesi ile birlikte bilim uretmenin mekâni universiteler olmustur. Turkiye Batidan ornek alarak geleneksel yuksek egitim kurumlarini donusturmeye calismistir. Darulfunun’dan universiteye giden surecte sikintilar yasanmistir. Universite Batili anlamda akademik arastirmalar yapilan ve bilgi ureten bir kurum olmasi gerekirken, beklenen basariyi gosterememistir. Bunun icin defalarca reform tesebbusleri yapilmis ama olmasi gereken seviyeye hâlâ cikamamistir. Turkiye’de universite kurumunun bilim zihniyeti problemli gelismistir. Bunun sebepleri uzerine yapilacak analizler cozum yollarini da gosterecektir. Bu makale bir toplumun yapisi icinde egitim kurumu ve dolayisiyla universite kurumunun yapisal problemlerini analiz etmeyi amaclamaktadir.
{"title":"Bir Sosyal Kurum Olarak Üniversite, Bilim Zihniyeti ve Türkiye","authors":"Fahri Atasoy","doi":"10.19060/GAV.504402","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.504402","url":null,"abstract":"Bilim ve universite birbirini tamamlayan kurumlardir. Insanligin gelisiminde uretilen bilginin onemi buyuktur. Bilgi uretme yollarindan birisi felsefe, birisi bilimdir. Dunyanin modernlesmesi ile birlikte bilim uretmenin mekâni universiteler olmustur. Turkiye Batidan ornek alarak geleneksel yuksek egitim kurumlarini donusturmeye calismistir. Darulfunun’dan universiteye giden surecte sikintilar yasanmistir. Universite Batili anlamda akademik arastirmalar yapilan ve bilgi ureten bir kurum olmasi gerekirken, beklenen basariyi gosterememistir. Bunun icin defalarca reform tesebbusleri yapilmis ama olmasi gereken seviyeye hâlâ cikamamistir. Turkiye’de universite kurumunun bilim zihniyeti problemli gelismistir. Bunun sebepleri uzerine yapilacak analizler cozum yollarini da gosterecektir. Bu makale bir toplumun yapisi icinde egitim kurumu ve dolayisiyla universite kurumunun yapisal problemlerini analiz etmeyi amaclamaktadir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49232534","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli fethinden sonra ticari degeri yuksek bir idari unite olarak degerlendirilmeyen Kibris, Tanzimat reformlari sonrasi yonetim ve ekonomik yapi bakimindan degisime ugramistir. Bu calismada ekonomik donusum, XIX. yuzyilin ilk yarisinda gelistirilen ve butun dunyaya yayilan ticaretten ekonomiye, savaslardan gundelik hayata kadar hayatin butun yonlerini etkileyen ve kismen Osmanli Devleti’nin teknolojik adaptasyonda geciktigi cagin en onemli araclarindan biri olan, buharlilarin guzergâhina Kibris’in dâhil olma sureci uzerinden degerlendirilecektir. Buharli aglarinin ayrilmaz parcasi olan modern deniz feneri sisteminin adada insasi ve Kibris’in Ingiliz yonetimine verilmesi sonrasinda Dogu Akdeniz’in kontrolunde onem kazanan bu fenerlerin idaresinin devri konusunda yasanan tartismalar Kibris’in guvenlik stratejilerindeki yeri uzerinden ele alinmistir.
{"title":"Bir Buharlı Güzergâhını Aydınlatmak: Kıbrıs’ta Buharlılar ve Kıbrıs Deniz Fenerleri (1850-1878)","authors":"Mesut Karakulak, Halim Kiliç","doi":"10.19060/GAV.503958","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.503958","url":null,"abstract":"Osmanli fethinden sonra ticari degeri yuksek bir idari unite olarak degerlendirilmeyen Kibris, Tanzimat reformlari sonrasi yonetim ve ekonomik yapi bakimindan degisime ugramistir. Bu calismada ekonomik donusum, XIX. yuzyilin ilk yarisinda gelistirilen ve butun dunyaya yayilan ticaretten ekonomiye, savaslardan gundelik hayata kadar hayatin butun yonlerini etkileyen ve kismen Osmanli Devleti’nin teknolojik adaptasyonda geciktigi cagin en onemli araclarindan biri olan, buharlilarin guzergâhina Kibris’in dâhil olma sureci uzerinden degerlendirilecektir. Buharli aglarinin ayrilmaz parcasi olan modern deniz feneri sisteminin adada insasi ve Kibris’in Ingiliz yonetimine verilmesi sonrasinda Dogu Akdeniz’in kontrolunde onem kazanan bu fenerlerin idaresinin devri konusunda yasanan tartismalar Kibris’in guvenlik stratejilerindeki yeri uzerinden ele alinmistir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68333978","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
“Hududnâme”ler, Osmanli ulkesinin sinirlari dâhilinde vakif ve mulk statusundeki topraklarin; mezrâ, mahalle, koy, nâhiye, kaza, sancak ve eyâlet gibi idari birimlerin ve Osmanli Devleti ile diger devletlerin sinirlarini belirlemek icin yazilan resmi kayitlardir. Bu kayitlara “sinirnâme” de denilmistir. Hududnâmeler veya hududnâme statusundeki vakfiye, mulk senedi, ilgili muhimme, ahidnâme ve tahrir defterleri mekân belirlemelerde cok tafsilâtli yon tariflerini ihtiva etmektedir. Bu calismada Osmanli Arsivi, Vakif Kayitlar Arsivi ile Tapu Arsivi’nde bulunan bazi hududnâme veya hududnâme statusundeki belgeler kullanilmistir. Soz konusu belgelerle Osmanli tarihi cografyasini yeniden yazmak mumkundur. Oyle ki, Osmanli arazi kanunnamesinin cikarilmasindan sonra uygulanan yeni mulkiyet anlayisi sonucunda olusan yeni mulk senetleri uzerinden mulkler ile mulk sahiplerini essiz buyuklukteki bir haritada bulusturmak mumkundur. Tapu senetlerinin sinir tarifleri, daha onceden var olagelen vakfiye, mulk senedi, muhimme, ahidnâme, tahrir defterleri ve hududnâmelerin biraktiklari, bosluklari doldurabilecek zenginlikte oldugu dusunulmektedir. Bu incelemede hududnâmelerin bir evin hududundan baslayarak tarla, mezraa, koy, nahiye, kaza, sancak, vilâyet ve nihayet ulke hududuna kadar bircok yerin sinir tespitinde ne kadar cok rol oynadigi ortaya konulmaya calisilacaktir. Ayrica, bu belge koleksiyonlarinin Osmanli Tarih yaziciliginin en temel kaynaklarindan oldugu da gosterilmis olacaktir.
Hududnâme的人民,Osmania的人民,从他们的人民和他们的地位的土地的愤怒中解脱出来。墓地、社区、地点、巢穴、事故、避难所和事态都是官员和其他州愤怒的官方记录。这叫做“愤怒”。在法律的时代,或者在宗教的地位上,有一段时间,一段时期,一段时间。Bu calimada Osmanli Arsivi,Vakif Kayitlar Arsivi ile Tapu Arsiv‘nde bulunan bazi hududnâme veya hududnàme statussundeki belgeler kullanimistir。用冰原重新书写奥斯曼历的历史记录真是太好了。因此,很高兴在地图上看到骡子和骡子的主人,在奥斯曼土地法被废除几年后,你可以在地图上找到新骡子的骡子和骡子。避难所的愤怒在于,我们有更多的财富来填补空白,有更多丰富的时间,有更多频繁的年份,有更频繁的记忆,有更经常的记忆,还有更频繁的回忆。在这项研究中,犹太人将被迫展示这个国家的愤怒将在多大程度上来自房子的边界、田野、墓地、瘟疫、事故、村庄和国家的终结。此外,我们将猜测这些文件是从奥斯曼历史作家的基本来源收集的。
{"title":"Osmanlı Devleti’nde Hudûdnâmelerin Kaynak Değeri Üzerine Bir Araştırma","authors":"M. Alkan","doi":"10.19060/gav.503949","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.503949","url":null,"abstract":"“Hududnâme”ler, Osmanli ulkesinin sinirlari dâhilinde vakif ve mulk statusundeki topraklarin; mezrâ, mahalle, koy, nâhiye, kaza, sancak ve eyâlet gibi idari birimlerin ve Osmanli Devleti ile diger devletlerin sinirlarini belirlemek icin yazilan resmi kayitlardir. Bu kayitlara “sinirnâme” de denilmistir. Hududnâmeler veya hududnâme statusundeki vakfiye, mulk senedi, ilgili muhimme, ahidnâme ve tahrir defterleri mekân belirlemelerde cok tafsilâtli yon tariflerini ihtiva etmektedir. Bu calismada Osmanli Arsivi, Vakif Kayitlar Arsivi ile Tapu Arsivi’nde bulunan bazi hududnâme veya hududnâme statusundeki belgeler kullanilmistir. Soz konusu belgelerle Osmanli tarihi cografyasini yeniden yazmak mumkundur. Oyle ki, Osmanli arazi kanunnamesinin cikarilmasindan sonra uygulanan yeni mulkiyet anlayisi sonucunda olusan yeni mulk senetleri uzerinden mulkler ile mulk sahiplerini essiz buyuklukteki bir haritada bulusturmak mumkundur. Tapu senetlerinin sinir tarifleri, daha onceden var olagelen vakfiye, mulk senedi, muhimme, ahidnâme, tahrir defterleri ve hududnâmelerin biraktiklari, bosluklari doldurabilecek zenginlikte oldugu dusunulmektedir. Bu incelemede hududnâmelerin bir evin hududundan baslayarak tarla, mezraa, koy, nahiye, kaza, sancak, vilâyet ve nihayet ulke hududuna kadar bircok yerin sinir tespitinde ne kadar cok rol oynadigi ortaya konulmaya calisilacaktir. Ayrica, bu belge koleksiyonlarinin Osmanli Tarih yaziciliginin en temel kaynaklarindan oldugu da gosterilmis olacaktir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49085486","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu calismada Suriye’deki ic karisikliklar ve savas sonucu ulkelerini terk ederek, sinir sehri olan Gaziantep’e gelen ve konteynerlerde yasayan siginmacilarin konteynerlerde yasama ve sonraki planlarina iliskin dusunceleri belirlenmeye calisilmistir. Gecici barinma merkezlerinde sinirli bir alan icinde yasamin uzaklastirdigi entegrasyon sorunu, temel ihtiyaclardan olan barinma ihtiyaci, yasamlarindaki yeri, sosyolojik ve yasamsal kullanim alan degerlendirmesi, zaman icinde degisen surecte beklentileri, yeni yasamlarinda baglarin kurulmasi, umutlari ve ihtiyaclarinin karsilanmasi, hukumetin ve yerel yoneticilerin acil durum planindan bugun cozum temelli yerel toplumla uyumlu bir yasam sureci planlamasi ile ilgili alinmasi gereken kararlar degerlendirilmektedir. Bu calismada siginmacilarin uzun donemde konteyner kent yasami literatur calismasi ile degerlendirilirken konteyner kentte yasayan 180 siginmaci aile ile anket calismasi yapilip, konteynerin ozellikleri, konteynerin icindeki mekânsal alanlarin degerlendirmesi, ihtiyaclarina gore yapilan degisiklikler, Suriye’deki evlerinin ozellikleri, gelecek beklentileri, planlari degerlendirilmistir. Calisma sonuclari kisaca su sekildedir. Siginmacilar genel olarak dusuk ve orta sosyo-ekonomik duzey grubundan gelmektedir. Ailelerin aylik gelirleri dusmustur. Genel olarak issiz ya da dusuk nitelikli islerde calismaktadirlar. Tamamina yakini hayati tehlikeden dolayi ulkelerini terk etmislerdir. Konteynerlerdeki havadar olmasi, aydinlik olmasi ve konumundan dolayi memnun olmakla birlikte bolme sayisi, banyo-wc birlikte olmasi ciddi sorun olarak gorulmektedir. Bir kismi konteyner kentten ayrilip sehre yerlesmeyi planlamaktadir. Konteynerlerde kalanlarin cogunlugu ekonomik sebeplerden dolayi buradan ayrilmayi dusunmemektedir. Kamplardaki guvenlik ve temizlik yeterli olarak gorulmektedir. Uyum ve entegrasyonda engel olusturacak olan sorunlarin cozulmesi oncelikli olarak onerilmektedir.
{"title":"Suriyeli Sığınmacıların Konteyner Kamplarına İlişkin Bir Araştırma","authors":"Derya Bakbak","doi":"10.19060/GAV.504398","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.504398","url":null,"abstract":"Bu calismada Suriye’deki ic karisikliklar ve savas sonucu ulkelerini terk ederek, sinir sehri olan Gaziantep’e gelen ve konteynerlerde yasayan siginmacilarin konteynerlerde yasama ve sonraki planlarina iliskin dusunceleri belirlenmeye calisilmistir. Gecici barinma merkezlerinde sinirli bir alan icinde yasamin uzaklastirdigi entegrasyon sorunu, temel ihtiyaclardan olan barinma ihtiyaci, yasamlarindaki yeri, sosyolojik ve yasamsal kullanim alan degerlendirmesi, zaman icinde degisen surecte beklentileri, yeni yasamlarinda baglarin kurulmasi, umutlari ve ihtiyaclarinin karsilanmasi, hukumetin ve yerel yoneticilerin acil durum planindan bugun cozum temelli yerel toplumla uyumlu bir yasam sureci planlamasi ile ilgili alinmasi gereken kararlar degerlendirilmektedir. Bu calismada siginmacilarin uzun donemde konteyner kent yasami literatur calismasi ile degerlendirilirken konteyner kentte yasayan 180 siginmaci aile ile anket calismasi yapilip, konteynerin ozellikleri, konteynerin icindeki mekânsal alanlarin degerlendirmesi, ihtiyaclarina gore yapilan degisiklikler, Suriye’deki evlerinin ozellikleri, gelecek beklentileri, planlari degerlendirilmistir. Calisma sonuclari kisaca su sekildedir. Siginmacilar genel olarak dusuk ve orta sosyo-ekonomik duzey grubundan gelmektedir. Ailelerin aylik gelirleri dusmustur. Genel olarak issiz ya da dusuk nitelikli islerde calismaktadirlar. Tamamina yakini hayati tehlikeden dolayi ulkelerini terk etmislerdir. Konteynerlerdeki havadar olmasi, aydinlik olmasi ve konumundan dolayi memnun olmakla birlikte bolme sayisi, banyo-wc birlikte olmasi ciddi sorun olarak gorulmektedir. Bir kismi konteyner kentten ayrilip sehre yerlesmeyi planlamaktadir. Konteynerlerde kalanlarin cogunlugu ekonomik sebeplerden dolayi buradan ayrilmayi dusunmemektedir. Kamplardaki guvenlik ve temizlik yeterli olarak gorulmektedir. Uyum ve entegrasyonda engel olusturacak olan sorunlarin cozulmesi oncelikli olarak onerilmektedir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"48675337","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
This article explores Turkey’s public diplomacy and soft power policies under the government of the Justice and Development Party (JDP) over the period of 2003 to 2016. Thus, Turkish foreign policy is analysed within the framework of soft power policy and the new institutional design of the country’s public diplomacy. The main research questions of the study are as follows: “What are Turkey’s public diplomacy mechanisms and instruments, and furthermore, why did Turkey begin to implement public diplomacy under the JDP governments? Additionally, how does Turkey implement soft power policies in line with the new foreign policy doctrine?” The study has two fundamental arguments: First, the JDP leaders’ ambition to become a regional power and the leader of the Middle East and Muslim world has played the chief role in pushing forward with public diplomacy and soft power policies. Secondly, the new vision and identity of the ruling party leaders have been effective in the transformation process for a shift towards soft power and public diplomacy in new foreign policy doctrine within a modern understanding. In this context, the JDP rule initiated public diplomacy and soft power policies until the Arab Spring, which era could characterize the rise of Turkish soft power. However, Turkish soft power began to fall particularly in the wake of the Syrian crisis.
{"title":"The Rise and Fall Of Turkish Soft Power and Public","authors":"Muharrem Ekşi, M. Erol","doi":"10.19060/GAV.503821","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.503821","url":null,"abstract":"This article explores Turkey’s public diplomacy and soft power policies under the government of the Justice and Development Party (JDP) over the period of 2003 to 2016. Thus, Turkish foreign policy is analysed within the framework of soft power policy and the new institutional design of the country’s public diplomacy. The main research questions of the study are as follows: “What are Turkey’s public diplomacy mechanisms and instruments, and furthermore, why did Turkey begin to implement public diplomacy under the JDP governments? Additionally, how does Turkey implement soft power policies in line with the new foreign policy doctrine?” The study has two fundamental arguments: First, the JDP leaders’ ambition to become a regional power and the leader of the Middle East and Muslim world has played the chief role in pushing forward with public diplomacy and soft power policies. Secondly, the new vision and identity of the ruling party leaders have been effective in the transformation process for a shift towards soft power and public diplomacy in new foreign policy doctrine within a modern understanding. In this context, the JDP rule initiated public diplomacy and soft power policies until the Arab Spring, which era could characterize the rise of Turkish soft power. However, Turkish soft power began to fall particularly in the wake of the Syrian crisis.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"68333510","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli Devleti’nde 18. yuzyilin sonundan itibaren egitim alaninda yapilan yeniliklerle Cumhuriyet Donemi’ne bir alt yapi olusturulmussa da bati tarzi yeni kurumlarin acilmasi egitimde ikiligi ortaya cikardigi gibi mevcut kurumlarin islah edilememesi ve 20. yuzyilin basinda art arda devam eden savaslar egitim-ogretim faaliyetlerini onemli olcude sekteye ugratmistir. Cumhuriyetin ilaninin ardindan egitim ogretim faaliyetlerinin cagdas bir duzeye ulastirilmasi amaciyla koklu degisiklikler yapilmistir. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile egitim ogretim kurumlari birlestirilerek Milli Egitim Bakanligina baglanmis, ayrica bu kanunla mektep-medrese ikiligine son verilerek milli kulturun gelistirilmesi ve yabanci okullarin denetlenmesi amaclanmistir. Harf Inkilabindan sonra ulkenin dort bir yaninda okuma yazma seferberligi baslatilarak Millet Mektepleri kurulmustur. Oncelikle okuma yazma ogretme amaci guden bu mektepler ilerleyen donemlerde gundelik yasamda faydalanilacak bilgileri de halkin hizmetine sunmustur. Ulkenin sosyal ve kulturel yonden kalkinmasi ve Cumhuriyetin getirdigi yeniliklerin halka ulastirilmasi amaciyla kurulan Halkevleri; tarih, edebiyat, folklor, guzel sanatlar gibi alanlarda halkin egitilmesine buyuk katki saglamistir. Bunun yaninda gerceklestirilen Universite Reformu ile 1 Ocak 1933’te Istanbul Universitesi acilmis, modern bir yuksekogretim yapisi olusturulmaya calisilmistir. Cumhuriyet doneminde Ogretmen Okullarinin nitelik ve nicelik olarak duzenlenmesi, Koy Enstitulerinin kurulmasi topluma cagdas bireyler kazandirmak ve halkin egitim ve kultur seviyesini yukseltmek icin gerceklestirilen faaliyetler arasindadir. Bu calismada, Cumhuriyetin ilk yillarinda Turkiye’deki egitim faaliyetleri, egitime verilen onem, azinlik okullari, bu okullarda egitim goren ogrenci sayilari, okuma-yazma oranlari, halkin sosyal ve kulturel baglamda kalkindirilmasi icin yapilan calismalar Amerikan belgeleri isigi altinda degerlendirilecektir.
奥斯曼利州第18区自石油时代结束以来,建筑领域已经建立了新的结构,现有的机构将无法应对西方式新机构的出现,而不是20个。在石油的基础上,战争继续加剧,导致了数以万计的电力活动。共和国宣布成立后,阿玛西拉的气味降低了引力活动的程度。1924年3月3日,联合国埃及部加入了《Tevedian Tedrisat法案》,该法案得到了法律的批准,旨在终止学校的中等教育并监督外国学校。在Harf Inkilaben之后,国家由国家学校创建,这是第一次在国家一边写傻瓜。阅读的主要目的是为公共服务提供信息,这些信息将用于现代法律中的先进设施。国家的社会和文化衰落和创新是基于公众加入的目标;塔里、埃迪比亚特、民间艺人古泽尔·桑纳特拉尔·吉比·阿兰拉达、哈尔金、埃吉蒂尔梅辛·布尤克·卡特基·萨格拉米斯蒂尔。1933年1月1日,伊斯坦布尔大学被称为acilmis,一种现代的yuxecogret工厂。Ogremen Okullarinin nitelik和nicelik olarak duzenlenmesi,Koy Enstitulerini kurulmasi topluma cagdas bireyler kazandirmak ve halkin egitim ve kultur seviyesi yukseltmek in gerceklestirilen darbībler arasinda。在这场灾难中,在共和国成立的头几年,土耳其政府的运作、进口的onem、神圣的学校、食人魔遗址的数量、阅读和写作水平的数量,但为促进这些学校的社会和文化活动而发生的灾难将受到破坏。
{"title":"Amerikan Belgeleri Işığı Altında Cumhuriyetin İlk Yıllarında Türkiye’de Eğitim","authors":"Hikmet Öksüz, Ülkü Köksal","doi":"10.19060/gav.504405","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/gav.504405","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti’nde 18. yuzyilin sonundan itibaren egitim alaninda yapilan yeniliklerle Cumhuriyet Donemi’ne bir alt yapi olusturulmussa da bati tarzi yeni kurumlarin acilmasi egitimde ikiligi ortaya cikardigi gibi mevcut kurumlarin islah edilememesi ve 20. yuzyilin basinda art arda devam eden savaslar egitim-ogretim faaliyetlerini onemli olcude sekteye ugratmistir. Cumhuriyetin ilaninin ardindan egitim ogretim faaliyetlerinin cagdas bir duzeye ulastirilmasi amaciyla koklu degisiklikler yapilmistir. 3 Mart 1924 tarihinde kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile egitim ogretim kurumlari birlestirilerek Milli Egitim Bakanligina baglanmis, ayrica bu kanunla mektep-medrese ikiligine son verilerek milli kulturun gelistirilmesi ve yabanci okullarin denetlenmesi amaclanmistir. Harf Inkilabindan sonra ulkenin dort bir yaninda okuma yazma seferberligi baslatilarak Millet Mektepleri kurulmustur. Oncelikle okuma yazma ogretme amaci guden bu mektepler ilerleyen donemlerde gundelik yasamda faydalanilacak bilgileri de halkin hizmetine sunmustur. Ulkenin sosyal ve kulturel yonden kalkinmasi ve Cumhuriyetin getirdigi yeniliklerin halka ulastirilmasi amaciyla kurulan Halkevleri; tarih, edebiyat, folklor, guzel sanatlar gibi alanlarda halkin egitilmesine buyuk katki saglamistir. Bunun yaninda gerceklestirilen Universite Reformu ile 1 Ocak 1933’te Istanbul Universitesi acilmis, modern bir yuksekogretim yapisi olusturulmaya calisilmistir. Cumhuriyet doneminde Ogretmen Okullarinin nitelik ve nicelik olarak duzenlenmesi, Koy Enstitulerinin kurulmasi topluma cagdas bireyler kazandirmak ve halkin egitim ve kultur seviyesini yukseltmek icin gerceklestirilen faaliyetler arasindadir. Bu calismada, Cumhuriyetin ilk yillarinda Turkiye’deki egitim faaliyetleri, egitime verilen onem, azinlik okullari, bu okullarda egitim goren ogrenci sayilari, okuma-yazma oranlari, halkin sosyal ve kulturel baglamda kalkindirilmasi icin yapilan calismalar Amerikan belgeleri isigi altinda degerlendirilecektir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49360258","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Osmanli Devleti’nde esnaf teskilatinin kokenleri Turk-Islam devletlerine kadar geriye gitmektedir. Osmanli sehirlerinde yaygin olarak gorulen bu sistem aslinda Anadolu’daki Ahi teskilatinin bir uzantisi veya devami niteligindedir. Osmanli Devleti’nin kurulusundan itibaren sehirlerde orgutlenen esnaf teskilati belirli bir disiplin icerisinde yuzyillar boyunca uretime devam etmistir. Osmanli idaresinde Kibris’ta esnaf teskilati ile ilgili olarak kaynaklarda degerli bilgiler bulunmaktadir. Soz konusu donemde Kibris’ta faaliyet gosteren esnaf dallarindan birisi de kasap esnafidir. Kasap esnafi halkin temel tuketim maddelerinden birisi olan et ile ilgili uretim yaptiklarindan dolayi ozel bir oneme sahip bulunmaktaydi. Kasaplar bu ozel onemden dolayi idareciler tarafindan siki bir sekilde denetlenmekte ve kurallara uymayan kasaplar cesitli cezalara carptirilmaktaydi. Calismada ana kaynak olarak kullanilan Lefkosa Şer‘iye Sicillerinde adada faaliyet gosteren kasap esnafi ile ilgili cok degerli bilgiler bulunmaktadir. Osmanli idaresinde adada yaklasik olarak 405 kasabin gorev yaptigi sicillerden anlasilmaktadir. Sicillerdeki narh kayitlari bize adada tuketilen et cesitleri ve fiyatlari hakkinda da bilgiler sunmaktadir. Narh kayitlarindan anlasildigi uzere adada kucukbas hayvanlarin sutunden oldugu gibi etinden ve derisinden de faydalanilmaktadir. Ayrica sicildeki cesitli belgelerden kasaplarin adadaki faaliyetleri hakkinda da bilgi sahibi olunmaktadir. Bu arada kasaplar, adada faaliyet gosteren debbâg, cangar, haffâf, mumcu gibi bircok esnaf dallari ile siki bir is birligi icerisindeydiler. Lefkosa’da kasaplarin kullandiklari salhane ise Hala Sultan hazretlerinin turbesinin gelir kaynaklari arasinda yer almaktaydi. Bugun dahi Osmanli idaresinde kasaplarin kullandiklari etle ilgili terminolojinin adada kullanildigi gunumuz kasaplari ile ilgili yapilan gorusmelerde anlasilmistir. Sonuc olarak Kibris adasinda faaliyet gosteren kasap esnafi adanin sosyo-ekonomik tarihine onemli katkilar yapmislardir.
{"title":"Osmanlı İdaresi’nde Kıbrıs’ta Kasap Esnafı ve Faaliyetleri","authors":"Ali Efdal Özkul","doi":"10.19060/GAV.503961","DOIUrl":"https://doi.org/10.19060/GAV.503961","url":null,"abstract":"Osmanli Devleti’nde esnaf teskilatinin kokenleri Turk-Islam devletlerine kadar geriye gitmektedir. Osmanli sehirlerinde yaygin olarak gorulen bu sistem aslinda Anadolu’daki Ahi teskilatinin bir uzantisi veya devami niteligindedir. Osmanli Devleti’nin kurulusundan itibaren sehirlerde orgutlenen esnaf teskilati belirli bir disiplin icerisinde yuzyillar boyunca uretime devam etmistir. Osmanli idaresinde Kibris’ta esnaf teskilati ile ilgili olarak kaynaklarda degerli bilgiler bulunmaktadir. Soz konusu donemde Kibris’ta faaliyet gosteren esnaf dallarindan birisi de kasap esnafidir. Kasap esnafi halkin temel tuketim maddelerinden birisi olan et ile ilgili uretim yaptiklarindan dolayi ozel bir oneme sahip bulunmaktaydi. Kasaplar bu ozel onemden dolayi idareciler tarafindan siki bir sekilde denetlenmekte ve kurallara uymayan kasaplar cesitli cezalara carptirilmaktaydi. Calismada ana kaynak olarak kullanilan Lefkosa Şer‘iye Sicillerinde adada faaliyet gosteren kasap esnafi ile ilgili cok degerli bilgiler bulunmaktadir. Osmanli idaresinde adada yaklasik olarak 405 kasabin gorev yaptigi sicillerden anlasilmaktadir. Sicillerdeki narh kayitlari bize adada tuketilen et cesitleri ve fiyatlari hakkinda da bilgiler sunmaktadir. Narh kayitlarindan anlasildigi uzere adada kucukbas hayvanlarin sutunden oldugu gibi etinden ve derisinden de faydalanilmaktadir. Ayrica sicildeki cesitli belgelerden kasaplarin adadaki faaliyetleri hakkinda da bilgi sahibi olunmaktadir. Bu arada kasaplar, adada faaliyet gosteren debbâg, cangar, haffâf, mumcu gibi bircok esnaf dallari ile siki bir is birligi icerisindeydiler. Lefkosa’da kasaplarin kullandiklari salhane ise Hala Sultan hazretlerinin turbesinin gelir kaynaklari arasinda yer almaktaydi. Bugun dahi Osmanli idaresinde kasaplarin kullandiklari etle ilgili terminolojinin adada kullanildigi gunumuz kasaplari ile ilgili yapilan gorusmelerde anlasilmistir. Sonuc olarak Kibris adasinda faaliyet gosteren kasap esnafi adanin sosyo-ekonomik tarihine onemli katkilar yapmislardir.","PeriodicalId":41235,"journal":{"name":"Gazi Akademik Bakis-Gazi Academic View","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.1,"publicationDate":"2018-12-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"49282405","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}