《古兰经》中某些用法与必要性的关系研究

Muhammed Meşhud Hakçioğlu
{"title":"《古兰经》中某些用法与必要性的关系研究","authors":"Muhammed Meşhud Hakçioğlu","doi":"10.35415/sirnakifd.1239670","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Şiirin, nesir dilinden ayrılan kendine has bir üslubu vardır. Bunun sebebi şiirin bağlı kalması gereken vezin ve kafiyedir. Vezin ve kafiyeden ötürü normal kelamda bulunan serbestlik şair için ortadan kalkar ve şair sınırlı bir alanda hareket etme zorunda kalır. Nahiv ve sarf ilmi kaidelerine uymayan şâz bir kullanım, her ne kadar kural dışı olarak görülmüşse de nahivciler tarafından değersiz görülerek bir tarafa atılmamıştır. Bilakis bu husus önemli görülmüş, nahiv ve sarf ilminin temel kurallarına uyup uymadığı noktasında çeşitli bölümlere ayrılmış ve bu, nahvin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Nahiv kitaplarında dil kuralları anlatılırken bunlara uymayan şiirdeki kullanımlar örnek verilmek suretiyle zarûret olgusuna dikkat çekilmiştir. Nahivciler de şiirdeki bu zorunluluktan ötürü şairin Arap dil kuralları dışına çıkması durumuna bir çözüm bulmaya çalışarak bunu “zarûret olgusu” adı altına ele almışlardır. Kurân-ı Kerîm’de bu olguya benzer kullanımlar görülmektedir. Örneğin kimi nahivci tarafından zarûret olarak görülen bazı hazif olguları, şiirde ve Kur’ân-ı Kerîm’de de çokça rastlanan bir durumdur. Bunun yanında bazı kırâat vücuhatlarında da farklı zarûret kullanımlarına benzer okuyuşlar görmek mümkündür. Bu da Kur’ân-ı Kerîm’in farklı lehçeleri ve kullanımları barındırdığına işaret etmektedir. Genel olarak zarûret kullanımları dilsel olarak güçlü görülmeyen kuraldışı, nadir ve benzeri kullanımlar olarak görüldüğünden nahivciler Kur’ân-ı Kerîm’i bundan soyutlamışlar, farklı cevaplar bulmuşlar ve bu konuda ittifak etmişlerdir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm üst düzey Arap belagatini temsil etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’in kendine has bir üslubu vardır. Bu da onun icâzına dayanmaktadır. Nitekim nahivciler zarûrete benzer bu kullanımları bazen câiz/ruhsat bir kullanım, bazen nüzul döneminde konuşulan dile uygunluk, bazen de dilsel bir genişlik ve zenginlik olarak değerlendirmişlerdir. Bu çalışma Kur’ân-ı Kerîm’deki bazı âyetlerde görülen zarûrete benzer kullanımlara nahivcilerin yaklaşımını âyetler örneğinde nitel araştırma yöntemiyle ele almaya çalışmıştır. Farklı kırâaatleri de ele alması yönüyle çalışmanın özgün olduğu söylenebilir. Çalışmada ilk olarak Kur’ân-i Kerîm bağlamında nahivcilerin zarûret olgusu hususundaki görüşleri, ardından hazif ve ziyâde olgusunun geçtiği bazı âyetler, mananın kalb edilmesi, mecâzî müennese dönem zamiri barındıran fiilin müzekker kullanılması gibi Kur’ân’ı Kerîm’de zarûret olgusuna benzeyen kullanımlar ele alınacaktır. Çalışmada zarûret olgusuyla ilgili şiirlerde geçen kullanımlara örnek verilmeyecek olup sadece kullanımın zarûret olgusu bağlamında değerlendirildiğiyle yetinilecektir. Çalışmanın sonucunda Zarûret olgusu şâz ve zayıf gibi güzel görülmeyen dilsel düzeylerle ilişkili olduğu, nahivcilerin “Kur’ân’da zarûret yoktur” konusunda hemfikir oldukları görülmüştür. Fakat bazı kullanımları zarûret kabul edilen olgulara hamletmişlerdir. Bu da çoğunlukla gramercilerin birçok zarûret konusunda birbirleriyle ihtilaf etmesinden kaynaklanmaktadır. Zira bir nahivcinin normal kelamda câiz gördüğü bazı kullanımlar, başka bir nahivci tarafından zarûret olarak telakki edilmiştir. Bu da mezkûr kullanımların Arapçada bir dayanağının olduğunu göstermektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de normal dil kurallarına aykırı olarak görünen bu kullanımların, Kur’ân-ı Kerîm’in mutlak anlamda Arap dilinin en fasih ve belîğ üsluplarını barındırması, dilsel olarak zirve noktayı temsil etmesi hasebiyle zarûret olarak değerlendirilmemesi gerektiği görülmüştür. Aksine detaylı bir şekilde incelendiğinde bu kullanımların Arap dilinin bazı lehçelerine uygun olduğu bilfiil görülmüştür.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-05-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"An Investigation on the Relationship of Some Uses in the Qur'an with the Necessity\",\"authors\":\"Muhammed Meşhud Hakçioğlu\",\"doi\":\"10.35415/sirnakifd.1239670\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Şiirin, nesir dilinden ayrılan kendine has bir üslubu vardır. Bunun sebebi şiirin bağlı kalması gereken vezin ve kafiyedir. Vezin ve kafiyeden ötürü normal kelamda bulunan serbestlik şair için ortadan kalkar ve şair sınırlı bir alanda hareket etme zorunda kalır. Nahiv ve sarf ilmi kaidelerine uymayan şâz bir kullanım, her ne kadar kural dışı olarak görülmüşse de nahivciler tarafından değersiz görülerek bir tarafa atılmamıştır. Bilakis bu husus önemli görülmüş, nahiv ve sarf ilminin temel kurallarına uyup uymadığı noktasında çeşitli bölümlere ayrılmış ve bu, nahvin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Nahiv kitaplarında dil kuralları anlatılırken bunlara uymayan şiirdeki kullanımlar örnek verilmek suretiyle zarûret olgusuna dikkat çekilmiştir. Nahivciler de şiirdeki bu zorunluluktan ötürü şairin Arap dil kuralları dışına çıkması durumuna bir çözüm bulmaya çalışarak bunu “zarûret olgusu” adı altına ele almışlardır. Kurân-ı Kerîm’de bu olguya benzer kullanımlar görülmektedir. Örneğin kimi nahivci tarafından zarûret olarak görülen bazı hazif olguları, şiirde ve Kur’ân-ı Kerîm’de de çokça rastlanan bir durumdur. Bunun yanında bazı kırâat vücuhatlarında da farklı zarûret kullanımlarına benzer okuyuşlar görmek mümkündür. Bu da Kur’ân-ı Kerîm’in farklı lehçeleri ve kullanımları barındırdığına işaret etmektedir. Genel olarak zarûret kullanımları dilsel olarak güçlü görülmeyen kuraldışı, nadir ve benzeri kullanımlar olarak görüldüğünden nahivciler Kur’ân-ı Kerîm’i bundan soyutlamışlar, farklı cevaplar bulmuşlar ve bu konuda ittifak etmişlerdir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm üst düzey Arap belagatini temsil etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’in kendine has bir üslubu vardır. Bu da onun icâzına dayanmaktadır. Nitekim nahivciler zarûrete benzer bu kullanımları bazen câiz/ruhsat bir kullanım, bazen nüzul döneminde konuşulan dile uygunluk, bazen de dilsel bir genişlik ve zenginlik olarak değerlendirmişlerdir. Bu çalışma Kur’ân-ı Kerîm’deki bazı âyetlerde görülen zarûrete benzer kullanımlara nahivcilerin yaklaşımını âyetler örneğinde nitel araştırma yöntemiyle ele almaya çalışmıştır. Farklı kırâaatleri de ele alması yönüyle çalışmanın özgün olduğu söylenebilir. Çalışmada ilk olarak Kur’ân-i Kerîm bağlamında nahivcilerin zarûret olgusu hususundaki görüşleri, ardından hazif ve ziyâde olgusunun geçtiği bazı âyetler, mananın kalb edilmesi, mecâzî müennese dönem zamiri barındıran fiilin müzekker kullanılması gibi Kur’ân’ı Kerîm’de zarûret olgusuna benzeyen kullanımlar ele alınacaktır. Çalışmada zarûret olgusuyla ilgili şiirlerde geçen kullanımlara örnek verilmeyecek olup sadece kullanımın zarûret olgusu bağlamında değerlendirildiğiyle yetinilecektir. Çalışmanın sonucunda Zarûret olgusu şâz ve zayıf gibi güzel görülmeyen dilsel düzeylerle ilişkili olduğu, nahivcilerin “Kur’ân’da zarûret yoktur” konusunda hemfikir oldukları görülmüştür. Fakat bazı kullanımları zarûret kabul edilen olgulara hamletmişlerdir. Bu da çoğunlukla gramercilerin birçok zarûret konusunda birbirleriyle ihtilaf etmesinden kaynaklanmaktadır. Zira bir nahivcinin normal kelamda câiz gördüğü bazı kullanımlar, başka bir nahivci tarafından zarûret olarak telakki edilmiştir. Bu da mezkûr kullanımların Arapçada bir dayanağının olduğunu göstermektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de normal dil kurallarına aykırı olarak görünen bu kullanımların, Kur’ân-ı Kerîm’in mutlak anlamda Arap dilinin en fasih ve belîğ üsluplarını barındırması, dilsel olarak zirve noktayı temsil etmesi hasebiyle zarûret olarak değerlendirilmemesi gerektiği görülmüştür. Aksine detaylı bir şekilde incelendiğinde bu kullanımların Arap dilinin bazı lehçelerine uygun olduğu bilfiil görülmüştür.\",\"PeriodicalId\":33450,\"journal\":{\"name\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"volume\":null,\"pages\":null},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2023-05-01\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1239670\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"RELIGION\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1239670","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

Şiirin,nesir dilinden ayrılan kendine有birüslubu vardır。这就是为什么它与艺术有关系。他必须站起来,在有限的诗歌领域活动,才能获得自由的诗歌,这对他的妻子和妻子来说是一个正常的词。无论它多么非法,无论它多么违法,它都被志愿者忽视了。知识分为不同的部分,其中食物和石棺科学的基本规则不符合食物和石臼的基本规律,它在理解蔬菜方面发挥着重要作用。在各种各样的书中,使用不符合它们的诗歌被破坏的形象所考虑。由于诗歌的这种困难,农民们也试图找到解决阿拉伯语诗歌环境的方法,他们以“毁灭”的名义接受了这种方法。在克里姆,《古兰经》就是一个类似用途的例子。例如,在克里姆发现了一些珍宝、诗歌和古兰经。另一方面,可以看到读者在一些脆弱的身体中使用类似的不同污染物。Bu da Kur’ân-ıKerîm'in farklılehçeleri ve kullanımlarıbarındırdığına işaret etmektedir。一般来说,非语言使用毒药被视为罕见和类似的用途,移民们吸收了《古兰经》,找到了不同的答案并达成了一致。因为《古兰经》代表了一个高级的阿拉伯语论点。这本《古兰经》更适合克里姆。她就是这么做的。在某种程度上,自然和精神用途的使用,如液体酸,被评估为与语言有关,有时与语言有关的程度和财富。在《古兰经》的一些迹象中,它试图通过模拟研究等方式获得受害者接近的证据。可以说,以一种处理不同罪行的方式工作是非常困难的。在《古兰经》课程中,将首次举行腐败受害者的会议,并收集一些危险和损失的证据,如猴子的心脏,以及在所需时间内将Ker i m中的价格用作乐器。在作品中,诗歌不会被采样,只会在受损气体中进行评估。Çalışmanın sonucunda Zarûret olgusuşâz ve zayıf gibi güzel görülmeyen dilsel düzeylerle ilişkili olduğu,nahivcilerin“Kur’ân da Zarûret yoktur”konusunda hemfikir olduklarıgö。但一些应用程序受到了这场灾难的影响。这主要是因为语法在很多损害方面各不相同。兔子的正常单词的某些用法发音为被另一只兔子感染。这意味着墓地的用途有阿拉伯语的基础。在克里姆语中,已经表明,正如正常语言规则中所见,这些用法不一定被认为包括阿拉伯语中最法西斯和白人的成员,以代表语言中的观点。除此之外,还发现阿拉伯语的使用与一些问题相一致。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
An Investigation on the Relationship of Some Uses in the Qur'an with the Necessity
Şiirin, nesir dilinden ayrılan kendine has bir üslubu vardır. Bunun sebebi şiirin bağlı kalması gereken vezin ve kafiyedir. Vezin ve kafiyeden ötürü normal kelamda bulunan serbestlik şair için ortadan kalkar ve şair sınırlı bir alanda hareket etme zorunda kalır. Nahiv ve sarf ilmi kaidelerine uymayan şâz bir kullanım, her ne kadar kural dışı olarak görülmüşse de nahivciler tarafından değersiz görülerek bir tarafa atılmamıştır. Bilakis bu husus önemli görülmüş, nahiv ve sarf ilminin temel kurallarına uyup uymadığı noktasında çeşitli bölümlere ayrılmış ve bu, nahvin anlaşılmasında önemli bir rol oynamıştır. Nahiv kitaplarında dil kuralları anlatılırken bunlara uymayan şiirdeki kullanımlar örnek verilmek suretiyle zarûret olgusuna dikkat çekilmiştir. Nahivciler de şiirdeki bu zorunluluktan ötürü şairin Arap dil kuralları dışına çıkması durumuna bir çözüm bulmaya çalışarak bunu “zarûret olgusu” adı altına ele almışlardır. Kurân-ı Kerîm’de bu olguya benzer kullanımlar görülmektedir. Örneğin kimi nahivci tarafından zarûret olarak görülen bazı hazif olguları, şiirde ve Kur’ân-ı Kerîm’de de çokça rastlanan bir durumdur. Bunun yanında bazı kırâat vücuhatlarında da farklı zarûret kullanımlarına benzer okuyuşlar görmek mümkündür. Bu da Kur’ân-ı Kerîm’in farklı lehçeleri ve kullanımları barındırdığına işaret etmektedir. Genel olarak zarûret kullanımları dilsel olarak güçlü görülmeyen kuraldışı, nadir ve benzeri kullanımlar olarak görüldüğünden nahivciler Kur’ân-ı Kerîm’i bundan soyutlamışlar, farklı cevaplar bulmuşlar ve bu konuda ittifak etmişlerdir. Çünkü Kur’ân-ı Kerîm üst düzey Arap belagatini temsil etmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’in kendine has bir üslubu vardır. Bu da onun icâzına dayanmaktadır. Nitekim nahivciler zarûrete benzer bu kullanımları bazen câiz/ruhsat bir kullanım, bazen nüzul döneminde konuşulan dile uygunluk, bazen de dilsel bir genişlik ve zenginlik olarak değerlendirmişlerdir. Bu çalışma Kur’ân-ı Kerîm’deki bazı âyetlerde görülen zarûrete benzer kullanımlara nahivcilerin yaklaşımını âyetler örneğinde nitel araştırma yöntemiyle ele almaya çalışmıştır. Farklı kırâaatleri de ele alması yönüyle çalışmanın özgün olduğu söylenebilir. Çalışmada ilk olarak Kur’ân-i Kerîm bağlamında nahivcilerin zarûret olgusu hususundaki görüşleri, ardından hazif ve ziyâde olgusunun geçtiği bazı âyetler, mananın kalb edilmesi, mecâzî müennese dönem zamiri barındıran fiilin müzekker kullanılması gibi Kur’ân’ı Kerîm’de zarûret olgusuna benzeyen kullanımlar ele alınacaktır. Çalışmada zarûret olgusuyla ilgili şiirlerde geçen kullanımlara örnek verilmeyecek olup sadece kullanımın zarûret olgusu bağlamında değerlendirildiğiyle yetinilecektir. Çalışmanın sonucunda Zarûret olgusu şâz ve zayıf gibi güzel görülmeyen dilsel düzeylerle ilişkili olduğu, nahivcilerin “Kur’ân’da zarûret yoktur” konusunda hemfikir oldukları görülmüştür. Fakat bazı kullanımları zarûret kabul edilen olgulara hamletmişlerdir. Bu da çoğunlukla gramercilerin birçok zarûret konusunda birbirleriyle ihtilaf etmesinden kaynaklanmaktadır. Zira bir nahivcinin normal kelamda câiz gördüğü bazı kullanımlar, başka bir nahivci tarafından zarûret olarak telakki edilmiştir. Bu da mezkûr kullanımların Arapçada bir dayanağının olduğunu göstermektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de normal dil kurallarına aykırı olarak görünen bu kullanımların, Kur’ân-ı Kerîm’in mutlak anlamda Arap dilinin en fasih ve belîğ üsluplarını barındırması, dilsel olarak zirve noktayı temsil etmesi hasebiyle zarûret olarak değerlendirilmemesi gerektiği görülmüştür. Aksine detaylı bir şekilde incelendiğinde bu kullanımların Arap dilinin bazı lehçelerine uygun olduğu bilfiil görülmüştür.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
13
审稿时长
16 weeks
期刊最新文献
Human Conception in Education in the Context of Mulla Sadra's Theory of Substantial Motion (al-Haraka al-Jawhariyya) Endülüslü Bir Usulcü; İmâm Şâtıbî’nin Tasavvufa ve Bazı Tasavvufî Meselelere Bakışı Hanefi Usûl-ı Fıkhı’nın Müşterek ve Müşkil Dil Kategorilerinin Bir Mukayesesi Yüksek Öğretime Geçiş Sınavında Çıkan DKAB Sorularının Ortaöğretim DKAB Öğretim Programı Çerçevesinde Analizi Tanrı’ya Bağlanma ve Tanrı Algısının Psikolojik İyi Olma Hali Üzerindeki Etkisini İncelemeye Yönelik Bir Araştırma: Kronik Hastalığı Olan Bireyler Örneği
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1