Tahlili的问题找到法哈德和穆阿维泽坦在阿卜杜拉b.穆斯林

Sümeyye Sayğin
{"title":"Tahlili的问题找到法哈德和穆阿维泽坦在阿卜杜拉b.穆斯林","authors":"Sümeyye Sayğin","doi":"10.33420/marife.1188248","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Müslümanlar Kur’ân’dan olan her şeyin mushafta bulunduğu, ondan olmayan herhangi bir şeyin de mushafa alınmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. Bununla birlikte Abdullah b. Mes‘ûd’un (ö. 32/652-53) Fâtiha ve Muavvizeteyn’i mushafına yazmadığına dair birtakım rivayetler, mushafta Kur’ân’a ait olmayan herhangi bir şey bulunmadığı inancı ile çelişki arz etmektedir. Bu nedenle bu konudaki rivayetlerin kapsamlı ve bütüncül bir şekilde incelenmesine ihtiyaç vardır. Klasik İslâm ilim geleneğinde İbn Mes‘ûd, Fâtiha, Felak ve Nâs’ın konu edildiği yerlerde onun bu sûreleri mushafına yazmaması ve Kur’ân’dan kabul edip etmediği meselesi yer yer değerlendirilmiştir. Yakın dönemde ise bu konuya Abdullah b. Mes‘ûd’un kişiliği, mushafının tertibi, kıraati hakkında yapılan birtakım çalışmalar içerisinde kısmen yer verildiği görülmektedir. Ancak Fâtiha ve Muavvizeteyn’in İbn Mes‘ûd mushafında bulunmaması meselesini Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında ve müstakil olarak ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızın, İbn Mes‘ûd mushafında Fâtiha, Felak ve Nâs sûrelerinin bulunmaması meselesini Kur’ân’-ı Kerim’in korunmuşluğuyla ilişkili olarak ele alması yönüyle bu alandaki boşluğu doldurması umulmaktadır. \nBu araştırma Abdullah b. Mes‘ûd mushafının sûre sayısı ile Fâtiha Sûresi ve Muavvizeteyn’in onun mushafında yer almadığına dair rivayetleri konu edinmektedir. Çalışmada hedeflenen husus bu konudaki rivayetlerin İslâm tarihi boyunca nasıl anlaşıldıklarını ortaya koyup nasıl anlaşılmaları gerektiğini tespit etmektir. Bu doğrultuda konuyla doğrudan ilgisi bulunmayan İbn Mes‘ûd kıraatindeki farklılıklara ve onun Zeyd b. Sâbit’e (ö. 45/665 [?]) yönelik tutumuna yer verilmeyecektir. Zira bu çalışma yalnızca Abdullah b. Mes‘ûd’un Muavvizeteyn ile Fâtiha’yı mushafa yazmaması meselesine odaklanmakta ve konunun Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında analizini hedeflemektedir. Çalışma alanımız tamamıyla yazılı kaynaklardan oluşmaktadır. Bundan dolayı araştırmada takip edilen metot nitel veri analiz yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi metodu olmuştur. \nÇalışmada ilk olarak Abdullah b. Mes‘ûd mushafındaki sûre sayısı ele alınmıştır. Kaynakların naklettiklerine göre onun mushafındaki sûrelerin sayısı ümmetin icmâ ettiği mushaftan farklı olarak yüz on dörtten azdır ve mushafta yer almayan sûrelerin Fâtiha ve Muavvizeteyn olduğu haber verilmektedir. Bu nedenle İbn Mes‘ûd mushafının sûre sayısına dair bilgiler konumuzu doğrudan ilgilendirmektedir. İkinci olarak da İbn Mes ‘ûd’un Fâtiha’yı mushafına yazmadığına dair rivayetler mercek altına alınmış ve bu konudaki rivayetler daha çok onun Fâtiha’yı mushafta yazılı olarak tespit etmediği şeklinde anlaşılmıştır. \nAbdullah b. Mes‘ûd mushafında Muavvizeteyn’in bulunmadığı konusunda İslâm dünyasında daha kuvvetli bir algının var olduğu görülmektedir. Bunun sebebi olarak bu konudaki rivayetlerin sayıca çok olması, râvilerinin güvenilirliği ve muteber hadis kaynaklarında naklediliyor olmaları gösterilebilir. Ancak Übey b. Ka‘b’ın Allah Resûlü’nden naklettiği ifadeler ve kendi cevabı dikkate alındığında Muavvizeteyn’in okunuşuna dair İbn Mes‘ûd’un farklı bir eğilimi bulunduğu düşünülmektedir. Bize göre de Muavvizeteyn hakkındaki rivayetlerin sûrelerin okunuşuyla ilgili bilgi veriyor olması kuvvetle muhtemeldir. \nÇalışmamız bizi Fâtiha ve Muavvizeteyn’in Abdullah b. Mes‘ûd tarafından inkâr edildiği sonucuna ulaştırmamıştır. Müslümanların çoğunluğu tarafından, tarihin herhangi bir döneminde, onun bu sûreleri kesin olarak inkâr etmiş olduğu fikri makul görülmemiştir. Azınlıkta olan bir görüşe göre o belli bir süreliğine Muavvizeteyn’in Kur’ân’dan olmadığını, bunların istiâze duaları olduğunu düşünse de bu görüşünden daha sonra vazgeçmiştir. Netice itibariyle İslâm dünyasında bu haberlerin hiçbir zaman Kur’ân’ın korunmuşluğu karşısında bir konumda değerlendirilmediği görülmektedir. Zira bu meseleler tek bir sahâbîyi ve onun şahsî mushafını ilgilendirmektedir. Kur’ân’ın muhafazası ise şahıslara verilmiş bir görev değildir. Kur’ân ümmetin ittifakı ile eksiksiz ve ilavesiz bir biçimde muhafaza edilmiştir ve mütevâtirdir. Bu konudaki nakiller ise yalnızca âhad haberlerdir. Bu haberlerin izahı ne şekilde olursa olsun Kur’ân’ın muhkemliğine zarar verebilecek bir mahiyette değildir.","PeriodicalId":33325,"journal":{"name":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-12-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Fâtiha ve Muavvizeteyn’in Abdullah b. Mes‘ûd’un Mushafında Bulunmaması Meselesinin Tahlili\",\"authors\":\"Sümeyye Sayğin\",\"doi\":\"10.33420/marife.1188248\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Müslümanlar Kur’ân’dan olan her şeyin mushafta bulunduğu, ondan olmayan herhangi bir şeyin de mushafa alınmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. Bununla birlikte Abdullah b. Mes‘ûd’un (ö. 32/652-53) Fâtiha ve Muavvizeteyn’i mushafına yazmadığına dair birtakım rivayetler, mushafta Kur’ân’a ait olmayan herhangi bir şey bulunmadığı inancı ile çelişki arz etmektedir. Bu nedenle bu konudaki rivayetlerin kapsamlı ve bütüncül bir şekilde incelenmesine ihtiyaç vardır. Klasik İslâm ilim geleneğinde İbn Mes‘ûd, Fâtiha, Felak ve Nâs’ın konu edildiği yerlerde onun bu sûreleri mushafına yazmaması ve Kur’ân’dan kabul edip etmediği meselesi yer yer değerlendirilmiştir. Yakın dönemde ise bu konuya Abdullah b. Mes‘ûd’un kişiliği, mushafının tertibi, kıraati hakkında yapılan birtakım çalışmalar içerisinde kısmen yer verildiği görülmektedir. Ancak Fâtiha ve Muavvizeteyn’in İbn Mes‘ûd mushafında bulunmaması meselesini Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında ve müstakil olarak ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızın, İbn Mes‘ûd mushafında Fâtiha, Felak ve Nâs sûrelerinin bulunmaması meselesini Kur’ân’-ı Kerim’in korunmuşluğuyla ilişkili olarak ele alması yönüyle bu alandaki boşluğu doldurması umulmaktadır. \\nBu araştırma Abdullah b. Mes‘ûd mushafının sûre sayısı ile Fâtiha Sûresi ve Muavvizeteyn’in onun mushafında yer almadığına dair rivayetleri konu edinmektedir. Çalışmada hedeflenen husus bu konudaki rivayetlerin İslâm tarihi boyunca nasıl anlaşıldıklarını ortaya koyup nasıl anlaşılmaları gerektiğini tespit etmektir. Bu doğrultuda konuyla doğrudan ilgisi bulunmayan İbn Mes‘ûd kıraatindeki farklılıklara ve onun Zeyd b. Sâbit’e (ö. 45/665 [?]) yönelik tutumuna yer verilmeyecektir. Zira bu çalışma yalnızca Abdullah b. Mes‘ûd’un Muavvizeteyn ile Fâtiha’yı mushafa yazmaması meselesine odaklanmakta ve konunun Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında analizini hedeflemektedir. Çalışma alanımız tamamıyla yazılı kaynaklardan oluşmaktadır. Bundan dolayı araştırmada takip edilen metot nitel veri analiz yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi metodu olmuştur. \\nÇalışmada ilk olarak Abdullah b. Mes‘ûd mushafındaki sûre sayısı ele alınmıştır. Kaynakların naklettiklerine göre onun mushafındaki sûrelerin sayısı ümmetin icmâ ettiği mushaftan farklı olarak yüz on dörtten azdır ve mushafta yer almayan sûrelerin Fâtiha ve Muavvizeteyn olduğu haber verilmektedir. Bu nedenle İbn Mes‘ûd mushafının sûre sayısına dair bilgiler konumuzu doğrudan ilgilendirmektedir. İkinci olarak da İbn Mes ‘ûd’un Fâtiha’yı mushafına yazmadığına dair rivayetler mercek altına alınmış ve bu konudaki rivayetler daha çok onun Fâtiha’yı mushafta yazılı olarak tespit etmediği şeklinde anlaşılmıştır. \\nAbdullah b. Mes‘ûd mushafında Muavvizeteyn’in bulunmadığı konusunda İslâm dünyasında daha kuvvetli bir algının var olduğu görülmektedir. Bunun sebebi olarak bu konudaki rivayetlerin sayıca çok olması, râvilerinin güvenilirliği ve muteber hadis kaynaklarında naklediliyor olmaları gösterilebilir. Ancak Übey b. Ka‘b’ın Allah Resûlü’nden naklettiği ifadeler ve kendi cevabı dikkate alındığında Muavvizeteyn’in okunuşuna dair İbn Mes‘ûd’un farklı bir eğilimi bulunduğu düşünülmektedir. Bize göre de Muavvizeteyn hakkındaki rivayetlerin sûrelerin okunuşuyla ilgili bilgi veriyor olması kuvvetle muhtemeldir. \\nÇalışmamız bizi Fâtiha ve Muavvizeteyn’in Abdullah b. Mes‘ûd tarafından inkâr edildiği sonucuna ulaştırmamıştır. Müslümanların çoğunluğu tarafından, tarihin herhangi bir döneminde, onun bu sûreleri kesin olarak inkâr etmiş olduğu fikri makul görülmemiştir. Azınlıkta olan bir görüşe göre o belli bir süreliğine Muavvizeteyn’in Kur’ân’dan olmadığını, bunların istiâze duaları olduğunu düşünse de bu görüşünden daha sonra vazgeçmiştir. Netice itibariyle İslâm dünyasında bu haberlerin hiçbir zaman Kur’ân’ın korunmuşluğu karşısında bir konumda değerlendirilmediği görülmektedir. Zira bu meseleler tek bir sahâbîyi ve onun şahsî mushafını ilgilendirmektedir. Kur’ân’ın muhafazası ise şahıslara verilmiş bir görev değildir. Kur’ân ümmetin ittifakı ile eksiksiz ve ilavesiz bir biçimde muhafaza edilmiştir ve mütevâtirdir. Bu konudaki nakiller ise yalnızca âhad haberlerdir. Bu haberlerin izahı ne şekilde olursa olsun Kur’ân’ın muhkemliğine zarar verebilecek bir mahiyette değildir.\",\"PeriodicalId\":33325,\"journal\":{\"name\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"volume\":\"1 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2022-12-01\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Marife Dini Arastirmalar Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.33420/marife.1188248\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marife Dini Arastirmalar Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33420/marife.1188248","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

摘要

穆斯林一致认为《古兰经》中的一切都是奇迹,没有它就不会令人惊讶。此外,Abdullah b.Mesoud(例如32/652-53)没有揭示法哈德和穆阿维泽滕的奇迹,反对《古兰经》中没有任何内容的说法。因此,需要对这一问题上的竞争对手进行彻底审查。在伊斯兰教的古典史上,伊本·梅斯乌德、法特哈德、费拉克和纳斯都被讨论过,我认为这不是硫磺的奇迹,也不接受《古兰经》中的硫磺。Yakın dönemde ise bu konuya Abdullah b.Mes’ûd’un kişiliği,mushafının tertibi,kıraati hakkında yapılan birtakımçalışmalar içerisinde kısmen yer verildiği görülmektedir。然而,没有发现Fahad和Muavviseteen不在伊本·梅斯乌德的奇迹中,与Kuran Kerim的保护有关,他们是独立受雇的。我们的工作是填补这一领域的空白,以保护伊本梅斯乌德不受祖国和挪威人的影响。这项研究告诉阿卜杜拉,美索不达米亚魔术师的数量并没有在法图斯·苏雷和穆阿维塞廷的镜子中发现。这项工作的主题是确定竞争对手是如何理解整个伊斯兰历史的,以及如何理解它。伊本梅斯乌德部落与扎伊德和萨巴特部落之间的区别将不会确定。本研究的目的仅是关注阿卜杜拉·b·梅苏德与穆阿维泽滕的非奇迹写作及其对《古兰经》克里姆保护的分析。我们的工作空间来自所有书面资料。因此,研究所遵循的方法是一种记录正式数据分析方法之一的方法。Çalışmada ilk olarak Abdullah b.Mes’ûd mushafındaki sûre sayısıele al-ınmı。据消息来源称,他的肌肉中的硫酸盐数量不到一百一十四倍,据报道,他的肌肉里的硫酸盐数量来自Phaath和Muavvizet。因此,伊本阿奇迹的数字是真实的。其次,竞争对手承认伊本·梅斯不会把它说成奇迹,而在这件事上的竞争对手更清楚地表明,他并不认为这是奇迹。阿卜杜拉b.穆斯林看到伊斯兰教世界有一种更强的理解,即穆罕默德不是在美索不达米亚的奇迹中被发现的。因此,在这件事上的机会数量可以被证明是转移到革命的可靠性和事件的快乐来源上的。但是,当b·卡大使收到安拉使者的证词并认真回答时,伊本·梅斯乌德在阅读时有了不同的倾向。在我们看来,关于Muavvizeten的竞争很可能会被强烈告知硫的读数。我们的工作不会导致阿卜杜拉·b·梅什乌德否认法塔赫和穆阿维塞廷。Müslümanlarınçoğunluğu tarafından,tarihin herhangi bir döneminde,onun bu sûreleri kesin olarak inkâr etmişolduğu fikri makul görülmemiştir。至少,他在一段时间内放弃了这一点,当时他认为穆阿维泽滕不是《古兰经》中的人,他们正在祈祷辞职。因此,伊斯兰教世界的新闻从未被评估为违反《古兰经》的保护。重点是,这是一个单独的页面和它的个人惊喜。《古兰经》不是赋予人民的职责。《古兰经》一直保存在一种缺席和完整的状态下。这些交易只是新闻。无论《古兰经》多么明确,都没有责任损害它的完美。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
查看原文
分享 分享
微信好友 朋友圈 QQ好友 复制链接
本刊更多论文
Fâtiha ve Muavvizeteyn’in Abdullah b. Mes‘ûd’un Mushafında Bulunmaması Meselesinin Tahlili
Müslümanlar Kur’ân’dan olan her şeyin mushafta bulunduğu, ondan olmayan herhangi bir şeyin de mushafa alınmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. Bununla birlikte Abdullah b. Mes‘ûd’un (ö. 32/652-53) Fâtiha ve Muavvizeteyn’i mushafına yazmadığına dair birtakım rivayetler, mushafta Kur’ân’a ait olmayan herhangi bir şey bulunmadığı inancı ile çelişki arz etmektedir. Bu nedenle bu konudaki rivayetlerin kapsamlı ve bütüncül bir şekilde incelenmesine ihtiyaç vardır. Klasik İslâm ilim geleneğinde İbn Mes‘ûd, Fâtiha, Felak ve Nâs’ın konu edildiği yerlerde onun bu sûreleri mushafına yazmaması ve Kur’ân’dan kabul edip etmediği meselesi yer yer değerlendirilmiştir. Yakın dönemde ise bu konuya Abdullah b. Mes‘ûd’un kişiliği, mushafının tertibi, kıraati hakkında yapılan birtakım çalışmalar içerisinde kısmen yer verildiği görülmektedir. Ancak Fâtiha ve Muavvizeteyn’in İbn Mes‘ûd mushafında bulunmaması meselesini Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında ve müstakil olarak ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmamızın, İbn Mes‘ûd mushafında Fâtiha, Felak ve Nâs sûrelerinin bulunmaması meselesini Kur’ân’-ı Kerim’in korunmuşluğuyla ilişkili olarak ele alması yönüyle bu alandaki boşluğu doldurması umulmaktadır. Bu araştırma Abdullah b. Mes‘ûd mushafının sûre sayısı ile Fâtiha Sûresi ve Muavvizeteyn’in onun mushafında yer almadığına dair rivayetleri konu edinmektedir. Çalışmada hedeflenen husus bu konudaki rivayetlerin İslâm tarihi boyunca nasıl anlaşıldıklarını ortaya koyup nasıl anlaşılmaları gerektiğini tespit etmektir. Bu doğrultuda konuyla doğrudan ilgisi bulunmayan İbn Mes‘ûd kıraatindeki farklılıklara ve onun Zeyd b. Sâbit’e (ö. 45/665 [?]) yönelik tutumuna yer verilmeyecektir. Zira bu çalışma yalnızca Abdullah b. Mes‘ûd’un Muavvizeteyn ile Fâtiha’yı mushafa yazmaması meselesine odaklanmakta ve konunun Kur’ân-ı Kerim’in korunmuşluğu bağlamında analizini hedeflemektedir. Çalışma alanımız tamamıyla yazılı kaynaklardan oluşmaktadır. Bundan dolayı araştırmada takip edilen metot nitel veri analiz yöntemlerinden biri olan doküman incelemesi metodu olmuştur. Çalışmada ilk olarak Abdullah b. Mes‘ûd mushafındaki sûre sayısı ele alınmıştır. Kaynakların naklettiklerine göre onun mushafındaki sûrelerin sayısı ümmetin icmâ ettiği mushaftan farklı olarak yüz on dörtten azdır ve mushafta yer almayan sûrelerin Fâtiha ve Muavvizeteyn olduğu haber verilmektedir. Bu nedenle İbn Mes‘ûd mushafının sûre sayısına dair bilgiler konumuzu doğrudan ilgilendirmektedir. İkinci olarak da İbn Mes ‘ûd’un Fâtiha’yı mushafına yazmadığına dair rivayetler mercek altına alınmış ve bu konudaki rivayetler daha çok onun Fâtiha’yı mushafta yazılı olarak tespit etmediği şeklinde anlaşılmıştır. Abdullah b. Mes‘ûd mushafında Muavvizeteyn’in bulunmadığı konusunda İslâm dünyasında daha kuvvetli bir algının var olduğu görülmektedir. Bunun sebebi olarak bu konudaki rivayetlerin sayıca çok olması, râvilerinin güvenilirliği ve muteber hadis kaynaklarında naklediliyor olmaları gösterilebilir. Ancak Übey b. Ka‘b’ın Allah Resûlü’nden naklettiği ifadeler ve kendi cevabı dikkate alındığında Muavvizeteyn’in okunuşuna dair İbn Mes‘ûd’un farklı bir eğilimi bulunduğu düşünülmektedir. Bize göre de Muavvizeteyn hakkındaki rivayetlerin sûrelerin okunuşuyla ilgili bilgi veriyor olması kuvvetle muhtemeldir. Çalışmamız bizi Fâtiha ve Muavvizeteyn’in Abdullah b. Mes‘ûd tarafından inkâr edildiği sonucuna ulaştırmamıştır. Müslümanların çoğunluğu tarafından, tarihin herhangi bir döneminde, onun bu sûreleri kesin olarak inkâr etmiş olduğu fikri makul görülmemiştir. Azınlıkta olan bir görüşe göre o belli bir süreliğine Muavvizeteyn’in Kur’ân’dan olmadığını, bunların istiâze duaları olduğunu düşünse de bu görüşünden daha sonra vazgeçmiştir. Netice itibariyle İslâm dünyasında bu haberlerin hiçbir zaman Kur’ân’ın korunmuşluğu karşısında bir konumda değerlendirilmediği görülmektedir. Zira bu meseleler tek bir sahâbîyi ve onun şahsî mushafını ilgilendirmektedir. Kur’ân’ın muhafazası ise şahıslara verilmiş bir görev değildir. Kur’ân ümmetin ittifakı ile eksiksiz ve ilavesiz bir biçimde muhafaza edilmiştir ve mütevâtirdir. Bu konudaki nakiller ise yalnızca âhad haberlerdir. Bu haberlerin izahı ne şekilde olursa olsun Kur’ân’ın muhkemliğine zarar verebilecek bir mahiyette değildir.
求助全文
通过发布文献求助,成功后即可免费获取论文全文。 去求助
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
23
审稿时长
8 weeks
期刊最新文献
Religious Education in Early Childhood at Montessori Egypt Centered Fasih Arabic Falsification Studies Development of the God Belief Styles Scale (GBSS) (A Validity and Reliability Study Matuf ile Matufun Aleyhi İrapta ve Hükümde Ortak Kılan Bağlaçların Nahiv ve Fıkıh Usûlü İlmi Bakımından İncelenmesi (Serahsî-Pezdevî Bağlamında) Preference Rules Adopted by Maliki Methodologists in Case of Conflict of Akhbār (The Example of al-Badji’s Book named Ihkām al-Fusūl)
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
已复制链接
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
×
扫码分享
扫码分享
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1