{"title":"Mālikī教派与al-Mudawvanat al-Usrā在羁押问题上的比较","authors":"Yakup Dalmizrak","doi":"10.35415/sirnakifd.1244184","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Klasik fıkıh, insanın doğumundan ölümüne kadar hayatın her alanında karşılaştığı problemlere çözüm sunmak için şer‘î deliller çerçevesinde belli başlı hükümler koymuştur. Özellikle bireyin hayatında önemli bir dönüm noktası olan nikah ve boşanma gibi konulara dair hükümler bunların başlıcalarındandır. Sahih nikahla kurulan evlilik birliğinde doğan çocukların bütün temel ihtiyaçları, nikah bağı devam ettiği sürece ebeveynin uhdesinde görülmüştür. Ebeveynin boşanmasıyla dağılan ailede ya da taraflardan biri yahut her ikisinin vefat etmesi sonrasında korumasız kalan çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmeleri, temel ihtiyaçlarının karşılanması ve oluşabilecek herhangi bir mağduriyetin ilk andan itibaren önlenmesi için varsa ebeveyne yoksa onların yakın akrabalarına bazı haklar tanınmıştır. Klasik fıkıh kitaplarında nikah, talak, velayet ve nafaka gibi konuların altında bir bölüm olarak ele alınan hidâne, anne babanın boşanması ya da ikisinden birinin vefat etmesiyle bakıma muhtaç kalan çocukların barınma, eğitim, mesken, nafaka ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasına ilişkin hükümleri konu edinmektedir. Söz konusu bölümde, çocuğun bakımını kimin üstleneceği, bakımı üstlenen kişinin taşıması gereken niteliklerin neler olacağı, hangi durumlarda bu hakkın kaybedileceği, bakımın süresi, hidânenin prensipte kimin hakkı olduğu gibi sorulara cevaplar aranmaktadır. Bu çalışmada zikredilen sorular bağlamında İslâm hukukunun en eski mezheplerinden biri olan Mâlikî mezhebi ile 2004 yılında Fas Aile Hukuku alanında reform niteliğinde olan Mudevvenetü’l-usrâ adlı kanun metninde alınan kararların karşılaştırılması hedeflenmektedir. Bu karşılaştırma ile modern dönemde yürürlüğe giren kanunun Mâlikî mezhebine ne derecede bağlı kaldığı ve hangi hükümlerde mezhepten ayrıldığı hususlarında bir çerçeve sunulması amaçlanmakta; ayrıca bu mukayesenin, nüfusunun hemen tamamı Müslüman olan ve çoğunluğu Mâlikî mezhebine mensup Fas ülkesinde mezhep görüşlerinin ve dolaylı olarak modern çağda yaygın olarak vurgulanan eşitlik, hürriyet, insan hakları, kadın hakları gibi kavramların yeni kanundaki etkisi hakkında fikir vermesi beklenmektedir. Çalışmada Mâlikî mezhebinin temsil gücü yüksek eserlerine başvurularak öncellikle mezhebin görüşleri işlenmiş; akabinde kanun metninin hükümleri, kanun metnine yazılan şerhler ve kanun üzerine oluşan ikincil edebiyattan istifade edilerek aktarılmıştır. Bununla beraber ulaşılabilen Fas Yargıtay Mahkemesi’nin içtihatları, yerel ve istinaf mahkemelerince alınan kararlar işlenerek bir mukayese yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda kanunda alınan kararlarda genellikle mezhep görüşlerine bağlı kalındığı; ancak bazı konularda mezhepten ayrıldığı görülmüştür. Bu anlamda kanunun; hidâne süresinin rüşd yaşına sabitlenmesi, çocukların on beş yaşında ebeveyn tercihi yapabilmesi, çocuğu yedi yaşından küçük olan annenin evlenmesi durumunda prensip olarak hidâne hakkının düşmemesi, çocuğun bakımını üstlenme yetkisinin anneden hemen sonra babaya verilmesi, hak sahipleri olarak anne, baba ve anneanne dışında kimsenin sayılmaması gibi bazı konularda mezhepten ayrıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte kanun, kendi içerisinde boş kalan alanlarda Mâlikî mezhebi hükümlerinin bağlayıcı olduğunu tasrih ederek mezheple bağlantısını koparmamıştır. Ayrıca araştırma sonucu mezhepten farklı olarak kanunun uygulayıcısı olan mahkemelerin hidâneyi çocuk hakkı olarak görüp aldıkları kararlarda mutlak bir biçimde çocukların maslahatını önceledikleri sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-04-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"A Comparison of the Mālikī Sect and al-Mudawvanat al-Usrā in the Context of the Issue of Custody\",\"authors\":\"Yakup Dalmizrak\",\"doi\":\"10.35415/sirnakifd.1244184\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Klasik fıkıh, insanın doğumundan ölümüne kadar hayatın her alanında karşılaştığı problemlere çözüm sunmak için şer‘î deliller çerçevesinde belli başlı hükümler koymuştur. Özellikle bireyin hayatında önemli bir dönüm noktası olan nikah ve boşanma gibi konulara dair hükümler bunların başlıcalarındandır. Sahih nikahla kurulan evlilik birliğinde doğan çocukların bütün temel ihtiyaçları, nikah bağı devam ettiği sürece ebeveynin uhdesinde görülmüştür. Ebeveynin boşanmasıyla dağılan ailede ya da taraflardan biri yahut her ikisinin vefat etmesi sonrasında korumasız kalan çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmeleri, temel ihtiyaçlarının karşılanması ve oluşabilecek herhangi bir mağduriyetin ilk andan itibaren önlenmesi için varsa ebeveyne yoksa onların yakın akrabalarına bazı haklar tanınmıştır. Klasik fıkıh kitaplarında nikah, talak, velayet ve nafaka gibi konuların altında bir bölüm olarak ele alınan hidâne, anne babanın boşanması ya da ikisinden birinin vefat etmesiyle bakıma muhtaç kalan çocukların barınma, eğitim, mesken, nafaka ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasına ilişkin hükümleri konu edinmektedir. Söz konusu bölümde, çocuğun bakımını kimin üstleneceği, bakımı üstlenen kişinin taşıması gereken niteliklerin neler olacağı, hangi durumlarda bu hakkın kaybedileceği, bakımın süresi, hidânenin prensipte kimin hakkı olduğu gibi sorulara cevaplar aranmaktadır. Bu çalışmada zikredilen sorular bağlamında İslâm hukukunun en eski mezheplerinden biri olan Mâlikî mezhebi ile 2004 yılında Fas Aile Hukuku alanında reform niteliğinde olan Mudevvenetü’l-usrâ adlı kanun metninde alınan kararların karşılaştırılması hedeflenmektedir. Bu karşılaştırma ile modern dönemde yürürlüğe giren kanunun Mâlikî mezhebine ne derecede bağlı kaldığı ve hangi hükümlerde mezhepten ayrıldığı hususlarında bir çerçeve sunulması amaçlanmakta; ayrıca bu mukayesenin, nüfusunun hemen tamamı Müslüman olan ve çoğunluğu Mâlikî mezhebine mensup Fas ülkesinde mezhep görüşlerinin ve dolaylı olarak modern çağda yaygın olarak vurgulanan eşitlik, hürriyet, insan hakları, kadın hakları gibi kavramların yeni kanundaki etkisi hakkında fikir vermesi beklenmektedir. Çalışmada Mâlikî mezhebinin temsil gücü yüksek eserlerine başvurularak öncellikle mezhebin görüşleri işlenmiş; akabinde kanun metninin hükümleri, kanun metnine yazılan şerhler ve kanun üzerine oluşan ikincil edebiyattan istifade edilerek aktarılmıştır. Bununla beraber ulaşılabilen Fas Yargıtay Mahkemesi’nin içtihatları, yerel ve istinaf mahkemelerince alınan kararlar işlenerek bir mukayese yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda kanunda alınan kararlarda genellikle mezhep görüşlerine bağlı kalındığı; ancak bazı konularda mezhepten ayrıldığı görülmüştür. Bu anlamda kanunun; hidâne süresinin rüşd yaşına sabitlenmesi, çocukların on beş yaşında ebeveyn tercihi yapabilmesi, çocuğu yedi yaşından küçük olan annenin evlenmesi durumunda prensip olarak hidâne hakkının düşmemesi, çocuğun bakımını üstlenme yetkisinin anneden hemen sonra babaya verilmesi, hak sahipleri olarak anne, baba ve anneanne dışında kimsenin sayılmaması gibi bazı konularda mezhepten ayrıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte kanun, kendi içerisinde boş kalan alanlarda Mâlikî mezhebi hükümlerinin bağlayıcı olduğunu tasrih ederek mezheple bağlantısını koparmamıştır. Ayrıca araştırma sonucu mezhepten farklı olarak kanunun uygulayıcısı olan mahkemelerin hidâneyi çocuk hakkı olarak görüp aldıkları kararlarda mutlak bir biçimde çocukların maslahatını önceledikleri sonucuna varılmıştır.\",\"PeriodicalId\":33450,\"journal\":{\"name\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"volume\":null,\"pages\":null},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2023-04-14\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1244184\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"RELIGION\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1244184","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
这个经典的笑话在邪恶证据的框架下建立了一定的裁决,以解决人类从生命开始到结束所面临的问题。特别是,结婚和离婚等决定都是在一个人的一生中做出的。只要他们继续结婚,婚姻中共同出生的孩子的所有基本需求都由父母监护。如果与父母、一方或另一方离婚或离婚的儿童变得不健康,以满足他们的基本需求,并从第一次就防止任何障碍发生,他们的父母或亲属将获得某些权利的承认。Klasik fıkıh kitaplarında nikah,talak,velayet ve nafaka gibi konuların altınd bir bölüm olaak ele alınan hidâne,anne babanın boşanmasıya da ikisinden birinin vefat etmesiyle bakıma muhtaçkalançocukların barınma,eğitim,mesken,nafaka ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasına ili什金。在字的问题上,谁来照顾孩子,谁来照看孩子,谁会照看财产,谁会失去权利,谁会照顾时间,谁在指导原则上是正确的。除了本研究中提到的问题外,目的是比较2004年在伊斯兰法律最古老的部门之一Fas家庭法领域中Mudevvenet’-Usra法律中做出的决定。这种比较旨在引入一个框架,说明法律在多大程度上适用于现代的地方葬礼,以及它在哪些裁决上偏离了学校;此外,预计整个人口,现在完全是穆斯林,其中大多数人,将对妇女权利、平等、自豪感、人权、妇女权利以及整个法律等概念的新法律的影响达成一致。在这项工作中,坟墓的基础被奠定了,坟墓的地基也被奠定了。法律的规则、法律的条款和法律的条款,以及法律的二次写作,都是以法律的形式通过的。可以联系到的原讼法庭已就地方和稳定的法院执行原讼法庭作出裁决。工作的结果是,根据法律做出的决定通常与他们在课堂上的会议有关;但在某些情况下,他被学校开除了。Bu anlamda kanunun;事实上,当一个孩子七岁时,照顾孩子的权利并不是一项原则,照顾孩子权利是在母亲之后立即赋予父亲的,作为一个有权利的母亲,有些东西已经被认定与教堂分离,除了父母。然而,法律并没有通过设计当地坟墓在空地上具有约束力来打破与坟墓的联系。此外,研究结果表明,作为执法机构的法院与学校不同,学校以完全不同的方式听取儿童的建议。
A Comparison of the Mālikī Sect and al-Mudawvanat al-Usrā in the Context of the Issue of Custody
Klasik fıkıh, insanın doğumundan ölümüne kadar hayatın her alanında karşılaştığı problemlere çözüm sunmak için şer‘î deliller çerçevesinde belli başlı hükümler koymuştur. Özellikle bireyin hayatında önemli bir dönüm noktası olan nikah ve boşanma gibi konulara dair hükümler bunların başlıcalarındandır. Sahih nikahla kurulan evlilik birliğinde doğan çocukların bütün temel ihtiyaçları, nikah bağı devam ettiği sürece ebeveynin uhdesinde görülmüştür. Ebeveynin boşanmasıyla dağılan ailede ya da taraflardan biri yahut her ikisinin vefat etmesi sonrasında korumasız kalan çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmeleri, temel ihtiyaçlarının karşılanması ve oluşabilecek herhangi bir mağduriyetin ilk andan itibaren önlenmesi için varsa ebeveyne yoksa onların yakın akrabalarına bazı haklar tanınmıştır. Klasik fıkıh kitaplarında nikah, talak, velayet ve nafaka gibi konuların altında bir bölüm olarak ele alınan hidâne, anne babanın boşanması ya da ikisinden birinin vefat etmesiyle bakıma muhtaç kalan çocukların barınma, eğitim, mesken, nafaka ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmasına ilişkin hükümleri konu edinmektedir. Söz konusu bölümde, çocuğun bakımını kimin üstleneceği, bakımı üstlenen kişinin taşıması gereken niteliklerin neler olacağı, hangi durumlarda bu hakkın kaybedileceği, bakımın süresi, hidânenin prensipte kimin hakkı olduğu gibi sorulara cevaplar aranmaktadır. Bu çalışmada zikredilen sorular bağlamında İslâm hukukunun en eski mezheplerinden biri olan Mâlikî mezhebi ile 2004 yılında Fas Aile Hukuku alanında reform niteliğinde olan Mudevvenetü’l-usrâ adlı kanun metninde alınan kararların karşılaştırılması hedeflenmektedir. Bu karşılaştırma ile modern dönemde yürürlüğe giren kanunun Mâlikî mezhebine ne derecede bağlı kaldığı ve hangi hükümlerde mezhepten ayrıldığı hususlarında bir çerçeve sunulması amaçlanmakta; ayrıca bu mukayesenin, nüfusunun hemen tamamı Müslüman olan ve çoğunluğu Mâlikî mezhebine mensup Fas ülkesinde mezhep görüşlerinin ve dolaylı olarak modern çağda yaygın olarak vurgulanan eşitlik, hürriyet, insan hakları, kadın hakları gibi kavramların yeni kanundaki etkisi hakkında fikir vermesi beklenmektedir. Çalışmada Mâlikî mezhebinin temsil gücü yüksek eserlerine başvurularak öncellikle mezhebin görüşleri işlenmiş; akabinde kanun metninin hükümleri, kanun metnine yazılan şerhler ve kanun üzerine oluşan ikincil edebiyattan istifade edilerek aktarılmıştır. Bununla beraber ulaşılabilen Fas Yargıtay Mahkemesi’nin içtihatları, yerel ve istinaf mahkemelerince alınan kararlar işlenerek bir mukayese yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda kanunda alınan kararlarda genellikle mezhep görüşlerine bağlı kalındığı; ancak bazı konularda mezhepten ayrıldığı görülmüştür. Bu anlamda kanunun; hidâne süresinin rüşd yaşına sabitlenmesi, çocukların on beş yaşında ebeveyn tercihi yapabilmesi, çocuğu yedi yaşından küçük olan annenin evlenmesi durumunda prensip olarak hidâne hakkının düşmemesi, çocuğun bakımını üstlenme yetkisinin anneden hemen sonra babaya verilmesi, hak sahipleri olarak anne, baba ve anneanne dışında kimsenin sayılmaması gibi bazı konularda mezhepten ayrıldığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte kanun, kendi içerisinde boş kalan alanlarda Mâlikî mezhebi hükümlerinin bağlayıcı olduğunu tasrih ederek mezheple bağlantısını koparmamıştır. Ayrıca araştırma sonucu mezhepten farklı olarak kanunun uygulayıcısı olan mahkemelerin hidâneyi çocuk hakkı olarak görüp aldıkları kararlarda mutlak bir biçimde çocukların maslahatını önceledikleri sonucuna varılmıştır.