{"title":"关于沙菲派未披露货物买卖合同主体的意见分析","authors":"Mehmet Selim Aslan","doi":"10.35415/sirnakifd.1249917","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Akit meclisinde hazır bulunmayan veya hazır bulunduğu halde görülmeyen bir malın satış akdine konu yapılması Şâfiî fakihlerin tartıştığı meselelerden biridir. Bu konu aynı zamanda günümüz ticaret hayatını yakından ilgilendirdiği için güncelliğini koruyan bir meseledir. Şâfiîlere göre satış akdinin hukuken geçerli bir şekilde kurulması için mahallü’l-akd denilen akit konusunun mevcut, teslimi mümkün ve meşru olmasıyla birlikte “malûm” olması gerekmektedir. Onlara göre bu şartlardan birinin eksik olması durumunda akit bâtıl olur ve hiçbir hukuki netice doğurmaz. Yine onlara göre satılan malın tarafları aldanmaya ve nizaa sürüklemeyecek derecede “muayyen” olması gerekmektedir. Satış akdinde satılan malın akit meclisinde görülmesi veya akit yapılmadan önce görülmüş olması durumunda malum hale gelmektedir. İslam hukuku literatüründe satış akdi esnasında satılan malın akit meclisinde hazır bulunmaması veya hazır bulunmasına rağmen görülmemesi “gaibin satışı” adıyla ifade edilmektedir. Şâfiîlerin gaib malın alım satımı hakkındaki yorumlarından ve verdikleri örneklerden anlaşıldığına göre gaib mal, sözleşme sırasında akit meclisinde hazır bulunmayan veya bulunduğu halde taraflarca görülmeyen maldır. Şâfiîlerin kahir ekseriyeti, garar satışını yasaklayan hadisten hareketle akde konu olan malın akit kurulurken akit meclisinde hazır bulunması ve taraflarca görülmesi gerektiğini savunmaktadır. Zira onlara göre tarafların akit meclisinde hazır bulunan malları satış akdine konu yapmaları halinde belirsizlikten ve aldanmaktan korunmaları mümkün olmaktadır. Öte taraftan bazı Şâfiîler, akit meclisinde hazır bulunmayan bir malın satış akdine konu yapılmasını hem satıcı hem alıcı için caiz görmektedir. Şâfiîlerin bir kısmı da gaib malın satış akdine konu yapılmasının sadece alıcı için caiz olduğunu benimsemektedir. Gaib malın satış akdine konu yapılmasını caiz gören Şâfiî fukahâsı, gaib olan malın cinsi, nevi ve yeterli derecede ayırt edici özellikleri zikredilerek satılmasını uygun görmektedir. Bu fakihler, taraflara gaib malı gördükten sonra akdi feshetme imkânını vermektedir. Belirsizliğin tarafları aldanmaya ve çekişmeye sürükleyebileceği sebebiyle gaibin satılmasını caiz görmeyen Şâfiîlerin endişesi, taraflara akdi bozmaya yönelik muhayyerlik hakkının tanınmasıyla ortadan kalkmaktadır. Gaibin satışını caiz gören Şâfiîler alıcıya muhayyerlik hakkının tanınması sayesinde bu tür satımın garar içermeyeceğini belirtmiş ve konu hakkında olumsuz görüş sahiplerinin delil olarak gösterdikleri hadisin garar içeren, yani sonu belirsiz olan satış akitleriyle ilgili olduğunu söylemişlerdir. Gaibin satılmasıyla ilgili Şâfiîlerin bu tartışmaları, ticarî hayatın fazla gelişmediği, istenilen malın hemen elde edilemediği, iletişim ve ulaşım araçlarının bulunmadığı ve fabrikaların mevcut olmadığı bir zamanda söz konusu olmuştur. Günümüzde ise insanlar sadece malın etiketine bakarak veya satıcının beyanına dayanarak alışveriş yapmaktadır. Hatta akit konusunun sözleşme esnasında görülmesinin şart koşulması günümüzde sıkıntılara neden olabilmektedir. Bu nedenle Şâfiî fakihlerin gaibin satışıyla ilgili görüşlerinin günümüzdeki ticarî hayat açısından analiz edilmesi önem kazanmaktadır. Buradan hareketle çalışmada Şâfiîlerin gâbin satışıyla ilgili görüşlerini konu edindik. Çalışmamızda öncelikle Şâfiîlerin eserlerini inceleyerek konu hakkındaki görüşlerini ortaya koymayı hedefledik. Çalışma boyunca İmâm Şâfiî’den itibaren Şâfiî fakihlerin görüşlerini analiz edip detaylı bir şekilde inceledik. Böylece konuyla ilgili görüşleri analitik yöntemle değerlendirdik ve günümüzdeki ticarî şartlara daha uygun düşen görüşü belirledik. Şâfiî mezhebinde gaibin satışıyla ilgili görüşleri konu edinen bu çalışmada “gaib”in mahiyeti ve kapsamını, satış akdine konu yapılmasını, klasik dönem Şâfiî fakihlerin konuyla ilgili görüşlerini ortaya koymayı ve söz konusu görüşleri günümüz ticarî hayatın şartları çerçevesinde incelemeyi amaç edindik.","PeriodicalId":33450,"journal":{"name":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-05-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Analysis of the Opinions Regarding the Subject of the Sale Contract of the Undisclosed Goods in Shafi'i Sect\",\"authors\":\"Mehmet Selim Aslan\",\"doi\":\"10.35415/sirnakifd.1249917\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Akit meclisinde hazır bulunmayan veya hazır bulunduğu halde görülmeyen bir malın satış akdine konu yapılması Şâfiî fakihlerin tartıştığı meselelerden biridir. Bu konu aynı zamanda günümüz ticaret hayatını yakından ilgilendirdiği için güncelliğini koruyan bir meseledir. Şâfiîlere göre satış akdinin hukuken geçerli bir şekilde kurulması için mahallü’l-akd denilen akit konusunun mevcut, teslimi mümkün ve meşru olmasıyla birlikte “malûm” olması gerekmektedir. Onlara göre bu şartlardan birinin eksik olması durumunda akit bâtıl olur ve hiçbir hukuki netice doğurmaz. Yine onlara göre satılan malın tarafları aldanmaya ve nizaa sürüklemeyecek derecede “muayyen” olması gerekmektedir. Satış akdinde satılan malın akit meclisinde görülmesi veya akit yapılmadan önce görülmüş olması durumunda malum hale gelmektedir. İslam hukuku literatüründe satış akdi esnasında satılan malın akit meclisinde hazır bulunmaması veya hazır bulunmasına rağmen görülmemesi “gaibin satışı” adıyla ifade edilmektedir. Şâfiîlerin gaib malın alım satımı hakkındaki yorumlarından ve verdikleri örneklerden anlaşıldığına göre gaib mal, sözleşme sırasında akit meclisinde hazır bulunmayan veya bulunduğu halde taraflarca görülmeyen maldır. Şâfiîlerin kahir ekseriyeti, garar satışını yasaklayan hadisten hareketle akde konu olan malın akit kurulurken akit meclisinde hazır bulunması ve taraflarca görülmesi gerektiğini savunmaktadır. Zira onlara göre tarafların akit meclisinde hazır bulunan malları satış akdine konu yapmaları halinde belirsizlikten ve aldanmaktan korunmaları mümkün olmaktadır. Öte taraftan bazı Şâfiîler, akit meclisinde hazır bulunmayan bir malın satış akdine konu yapılmasını hem satıcı hem alıcı için caiz görmektedir. Şâfiîlerin bir kısmı da gaib malın satış akdine konu yapılmasının sadece alıcı için caiz olduğunu benimsemektedir. Gaib malın satış akdine konu yapılmasını caiz gören Şâfiî fukahâsı, gaib olan malın cinsi, nevi ve yeterli derecede ayırt edici özellikleri zikredilerek satılmasını uygun görmektedir. Bu fakihler, taraflara gaib malı gördükten sonra akdi feshetme imkânını vermektedir. Belirsizliğin tarafları aldanmaya ve çekişmeye sürükleyebileceği sebebiyle gaibin satılmasını caiz görmeyen Şâfiîlerin endişesi, taraflara akdi bozmaya yönelik muhayyerlik hakkının tanınmasıyla ortadan kalkmaktadır. Gaibin satışını caiz gören Şâfiîler alıcıya muhayyerlik hakkının tanınması sayesinde bu tür satımın garar içermeyeceğini belirtmiş ve konu hakkında olumsuz görüş sahiplerinin delil olarak gösterdikleri hadisin garar içeren, yani sonu belirsiz olan satış akitleriyle ilgili olduğunu söylemişlerdir. Gaibin satılmasıyla ilgili Şâfiîlerin bu tartışmaları, ticarî hayatın fazla gelişmediği, istenilen malın hemen elde edilemediği, iletişim ve ulaşım araçlarının bulunmadığı ve fabrikaların mevcut olmadığı bir zamanda söz konusu olmuştur. Günümüzde ise insanlar sadece malın etiketine bakarak veya satıcının beyanına dayanarak alışveriş yapmaktadır. Hatta akit konusunun sözleşme esnasında görülmesinin şart koşulması günümüzde sıkıntılara neden olabilmektedir. Bu nedenle Şâfiî fakihlerin gaibin satışıyla ilgili görüşlerinin günümüzdeki ticarî hayat açısından analiz edilmesi önem kazanmaktadır. Buradan hareketle çalışmada Şâfiîlerin gâbin satışıyla ilgili görüşlerini konu edindik. Çalışmamızda öncelikle Şâfiîlerin eserlerini inceleyerek konu hakkındaki görüşlerini ortaya koymayı hedefledik. Çalışma boyunca İmâm Şâfiî’den itibaren Şâfiî fakihlerin görüşlerini analiz edip detaylı bir şekilde inceledik. Böylece konuyla ilgili görüşleri analitik yöntemle değerlendirdik ve günümüzdeki ticarî şartlara daha uygun düşen görüşü belirledik. Şâfiî mezhebinde gaibin satışıyla ilgili görüşleri konu edinen bu çalışmada “gaib”in mahiyeti ve kapsamını, satış akdine konu yapılmasını, klasik dönem Şâfiî fakihlerin konuyla ilgili görüşlerini ortaya koymayı ve söz konusu görüşleri günümüz ticarî hayatın şartları çerçevesinde incelemeyi amaç edindik.\",\"PeriodicalId\":33450,\"journal\":{\"name\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"volume\":null,\"pages\":null},\"PeriodicalIF\":0.1000,\"publicationDate\":\"2023-05-04\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1249917\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"RELIGION\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sirnak Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1249917","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
这是贩卖货物的问题之一,在沙菲穷人讨论的阿基特大会上没有准备或准备。与此同时,这是一个保护当今贸易生活的问题,因为它受到密切关注。根据官员的说法,目前,当地市场的投降和奴役应该是“财产”,以建立一个法律框架。根据他们的说法,如果其中一个条件缺失,后者将是愚蠢的,任何法律都不会得到执行。根据他们的说法,这些商品的销售方必须是“危险的”,这样它们才能被拖入市场。在市场上出售的情况下,证券交易所在收购发生之前或收购发生之前公开。在伊斯兰法律文献中,据说出售盖宾不是准备好的,也不是在股票市场上准备好的。根据对盖布商品销售的评论和他们给出的例子,盖布商品没有在侧面找到,即使它们在合同期间没有准备好或在ACT组装中找到。大多数治安官的英雄都受到了禁止贩卖车库的商品的保护,这是一个紧迫的问题。Zira onlara göre tarafların akit meclisinde hazır bulunan mallarısatışakdine konu yapmalarıhalinde belilsizlikten ve aldanmaktan korunmalarımümkün olmaktadır。另一方面,警长们看到,在不可预测的市场中,商品的销售对卖方和买方都是免费的。一些警长还认为,盖布的销售流程只对买家开放。适当的做法是,贩运穷人是公开的,贩运穷人也是公开的,贩卖穷人是公开进行的,商品是多样化和多样化的。这些穷人,当他们看到盖布商品时,会让他们伤透脑筋。无意识的警长们担心的是,他们会从对监护权的了解中崛起,扰乱双方,因为他们可以欺骗和打架。看到该房产出售的牧羊人表示,这种出售不会被忽视,因为买家知道这一点,他们表示,这是对消极谈判代表所展示的问题证据的保证,因此这是关于不合理的销售行为。这些关于房产出售的讨论涉及这样一个事实,即商业生活没有改善,所要求的房产没有立即获得,通信和接入车辆没有找到,工厂也不存在。如今,人们只是通过卖家的大脑来查看房产标签或购物。事实上,在谈判过程中需要看到的兴奋是造成今天的问题。Bu nedenleŞâfiîfakihlerin gaibin satışıyla ilgili görüşlerinin günümüzdeki ticarîhayat açısından analiz edilmesiönem kazanmaktadır。我们讨论了警长和警长之间的贩卖关系。首先,我们旨在探讨教授们的作品,以表达他们对此事的看法。在工作中,我们分析了沙菲穷人的观点,并对其进行了详细的分析。因此,我们分析了对这一主题的看法,并确定了一个更适合当前贸易条件的观点。在这项研究中,我们旨在探索盖布的质量和范围、河流的销售、沙菲穷人的古典时代,以及对当今贸易生活主题的讨论。
Analysis of the Opinions Regarding the Subject of the Sale Contract of the Undisclosed Goods in Shafi'i Sect
Akit meclisinde hazır bulunmayan veya hazır bulunduğu halde görülmeyen bir malın satış akdine konu yapılması Şâfiî fakihlerin tartıştığı meselelerden biridir. Bu konu aynı zamanda günümüz ticaret hayatını yakından ilgilendirdiği için güncelliğini koruyan bir meseledir. Şâfiîlere göre satış akdinin hukuken geçerli bir şekilde kurulması için mahallü’l-akd denilen akit konusunun mevcut, teslimi mümkün ve meşru olmasıyla birlikte “malûm” olması gerekmektedir. Onlara göre bu şartlardan birinin eksik olması durumunda akit bâtıl olur ve hiçbir hukuki netice doğurmaz. Yine onlara göre satılan malın tarafları aldanmaya ve nizaa sürüklemeyecek derecede “muayyen” olması gerekmektedir. Satış akdinde satılan malın akit meclisinde görülmesi veya akit yapılmadan önce görülmüş olması durumunda malum hale gelmektedir. İslam hukuku literatüründe satış akdi esnasında satılan malın akit meclisinde hazır bulunmaması veya hazır bulunmasına rağmen görülmemesi “gaibin satışı” adıyla ifade edilmektedir. Şâfiîlerin gaib malın alım satımı hakkındaki yorumlarından ve verdikleri örneklerden anlaşıldığına göre gaib mal, sözleşme sırasında akit meclisinde hazır bulunmayan veya bulunduğu halde taraflarca görülmeyen maldır. Şâfiîlerin kahir ekseriyeti, garar satışını yasaklayan hadisten hareketle akde konu olan malın akit kurulurken akit meclisinde hazır bulunması ve taraflarca görülmesi gerektiğini savunmaktadır. Zira onlara göre tarafların akit meclisinde hazır bulunan malları satış akdine konu yapmaları halinde belirsizlikten ve aldanmaktan korunmaları mümkün olmaktadır. Öte taraftan bazı Şâfiîler, akit meclisinde hazır bulunmayan bir malın satış akdine konu yapılmasını hem satıcı hem alıcı için caiz görmektedir. Şâfiîlerin bir kısmı da gaib malın satış akdine konu yapılmasının sadece alıcı için caiz olduğunu benimsemektedir. Gaib malın satış akdine konu yapılmasını caiz gören Şâfiî fukahâsı, gaib olan malın cinsi, nevi ve yeterli derecede ayırt edici özellikleri zikredilerek satılmasını uygun görmektedir. Bu fakihler, taraflara gaib malı gördükten sonra akdi feshetme imkânını vermektedir. Belirsizliğin tarafları aldanmaya ve çekişmeye sürükleyebileceği sebebiyle gaibin satılmasını caiz görmeyen Şâfiîlerin endişesi, taraflara akdi bozmaya yönelik muhayyerlik hakkının tanınmasıyla ortadan kalkmaktadır. Gaibin satışını caiz gören Şâfiîler alıcıya muhayyerlik hakkının tanınması sayesinde bu tür satımın garar içermeyeceğini belirtmiş ve konu hakkında olumsuz görüş sahiplerinin delil olarak gösterdikleri hadisin garar içeren, yani sonu belirsiz olan satış akitleriyle ilgili olduğunu söylemişlerdir. Gaibin satılmasıyla ilgili Şâfiîlerin bu tartışmaları, ticarî hayatın fazla gelişmediği, istenilen malın hemen elde edilemediği, iletişim ve ulaşım araçlarının bulunmadığı ve fabrikaların mevcut olmadığı bir zamanda söz konusu olmuştur. Günümüzde ise insanlar sadece malın etiketine bakarak veya satıcının beyanına dayanarak alışveriş yapmaktadır. Hatta akit konusunun sözleşme esnasında görülmesinin şart koşulması günümüzde sıkıntılara neden olabilmektedir. Bu nedenle Şâfiî fakihlerin gaibin satışıyla ilgili görüşlerinin günümüzdeki ticarî hayat açısından analiz edilmesi önem kazanmaktadır. Buradan hareketle çalışmada Şâfiîlerin gâbin satışıyla ilgili görüşlerini konu edindik. Çalışmamızda öncelikle Şâfiîlerin eserlerini inceleyerek konu hakkındaki görüşlerini ortaya koymayı hedefledik. Çalışma boyunca İmâm Şâfiî’den itibaren Şâfiî fakihlerin görüşlerini analiz edip detaylı bir şekilde inceledik. Böylece konuyla ilgili görüşleri analitik yöntemle değerlendirdik ve günümüzdeki ticarî şartlara daha uygun düşen görüşü belirledik. Şâfiî mezhebinde gaibin satışıyla ilgili görüşleri konu edinen bu çalışmada “gaib”in mahiyeti ve kapsamını, satış akdine konu yapılmasını, klasik dönem Şâfiî fakihlerin konuyla ilgili görüşlerini ortaya koymayı ve söz konusu görüşleri günümüz ticarî hayatın şartları çerçevesinde incelemeyi amaç edindik.