{"title":"BİLİM İNSANLARININ RAPORLARINA GÖRE HİTLER ALMANYASI’NIN ORTA DOĞU’YA YÖNELİK NÜFUZ VE KÜLTÜR POLİTİKASI","authors":"Tahir KODAL","doi":"10.47932/ortetut.1318575","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hitler'in 1934’te tam anlamıyla iktidara gelmesinden sonra, Almanya bir yaşam alanı (Lebensraum) yaratma ve yeniden bir Dünya Gücü (Weltmacht) olma politikasına geri dönmüştür. Bu politikalar çerçevesinde Almanya'nın kuruluşundan bu yana izlediği “doğuya doğru” politikası bağlamında bir kez daha dünya iletişiminde hayati öneme sahip stratejik bir bağlantı noktası olan Ortadoğu'ya yönelmiştir. Bu yönelimin en önemli nedeni, Adolf Hitler'in Almanya'nın Ortadoğu'da İngiltere ve Fransa'ya kıyasla ekonomik ve siyasi etki açısından çok geride olduğunu fark etmesidir. Dolayısıyla Hitler Hükümeti bu gerekliliği ve gerekliliği takdir etmiş, Almanya için de bir nüfuz bölgesi elde etmek için çalışmaya karar vermiştir. B bağlamda, zamanın gereklerine uygun bir şekilde nüfuz bölgesi Almanya’nın nüfuz bölgesi olarak; Avrupa'nın doğu ve güneydoğusu, Ön Asya ve Mısır olarak kararlaştırılmıştır. Almanya'nın Ortadoğu'ya yönelik nüfuz politikasında ekonomik propaganda ve araçların yetersiz kalacağının farkında olarak, kültürel propaganda ve kültürel genişleme ile birlikte ekonomik genişleme faaliyetleri yürütmesi gerektiği fark edilmiştir.
 Bu çalışmada; Hitlerin iktidara gelmesinden sonra Almanya’nın II. Dünya Savaşı öncesinde Orta Doğu’ya yönelik “kültür politikası” konu edilmiştir. Bu bağlamda, Almanya’nın Ortadoğu ülkesi olarak kabul etmiş olduğu Türkiye, Mısır’a karşı takip edilmesi gereken kültür politikası ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu yapılırken, Alman bilim insanlarınca hazırlanılan ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan raporlar temel alınmıştır. Dr. Kurt Koehler (Deipzig), Dr. Oluf Kürkkmann (Jane) ve Dr. Wilhelm Eilers (Berlin) tarafından hazırlanılan raporlara göre Almanya’nın Türkiye’ye, Mısır’a yönelik kültür politikası açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda; konunun daha iyi anlaşılması için ilk olarak, Almanya’nın Orta Doğu’da takip etmek istediği “nüfuz mıntıkaları politikası” raporlar temel alınarak ortaya konulmuştur. Çalışmanın asıl kısmında; “Avrupaî Şarkın kapısı” olarak görülen Türkiye’ye karşı takip edilen kültür politikası üzerinde durulmuştur. Daha sonra ise “Müslüman Şark’a açılan kapı” şeklinde ifade edilen Mısır’a karşı yürütülen kültür politikası açıklığa kavuşturulmuştur. Çalışmanın sonuç kısmında ise varılan sonuçlara, değerlendirmelere, yorumlara yer verilmiş, bazı önerilerde bulunulmuştur.","PeriodicalId":489410,"journal":{"name":"Ortadoğu etütleri","volume":"131 5","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ortadoğu etütleri","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47932/ortetut.1318575","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Hitler'in 1934’te tam anlamıyla iktidara gelmesinden sonra, Almanya bir yaşam alanı (Lebensraum) yaratma ve yeniden bir Dünya Gücü (Weltmacht) olma politikasına geri dönmüştür. Bu politikalar çerçevesinde Almanya'nın kuruluşundan bu yana izlediği “doğuya doğru” politikası bağlamında bir kez daha dünya iletişiminde hayati öneme sahip stratejik bir bağlantı noktası olan Ortadoğu'ya yönelmiştir. Bu yönelimin en önemli nedeni, Adolf Hitler'in Almanya'nın Ortadoğu'da İngiltere ve Fransa'ya kıyasla ekonomik ve siyasi etki açısından çok geride olduğunu fark etmesidir. Dolayısıyla Hitler Hükümeti bu gerekliliği ve gerekliliği takdir etmiş, Almanya için de bir nüfuz bölgesi elde etmek için çalışmaya karar vermiştir. B bağlamda, zamanın gereklerine uygun bir şekilde nüfuz bölgesi Almanya’nın nüfuz bölgesi olarak; Avrupa'nın doğu ve güneydoğusu, Ön Asya ve Mısır olarak kararlaştırılmıştır. Almanya'nın Ortadoğu'ya yönelik nüfuz politikasında ekonomik propaganda ve araçların yetersiz kalacağının farkında olarak, kültürel propaganda ve kültürel genişleme ile birlikte ekonomik genişleme faaliyetleri yürütmesi gerektiği fark edilmiştir.
Bu çalışmada; Hitlerin iktidara gelmesinden sonra Almanya’nın II. Dünya Savaşı öncesinde Orta Doğu’ya yönelik “kültür politikası” konu edilmiştir. Bu bağlamda, Almanya’nın Ortadoğu ülkesi olarak kabul etmiş olduğu Türkiye, Mısır’a karşı takip edilmesi gereken kültür politikası ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu yapılırken, Alman bilim insanlarınca hazırlanılan ve Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan raporlar temel alınmıştır. Dr. Kurt Koehler (Deipzig), Dr. Oluf Kürkkmann (Jane) ve Dr. Wilhelm Eilers (Berlin) tarafından hazırlanılan raporlara göre Almanya’nın Türkiye’ye, Mısır’a yönelik kültür politikası açıklığa kavuşturulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda; konunun daha iyi anlaşılması için ilk olarak, Almanya’nın Orta Doğu’da takip etmek istediği “nüfuz mıntıkaları politikası” raporlar temel alınarak ortaya konulmuştur. Çalışmanın asıl kısmında; “Avrupaî Şarkın kapısı” olarak görülen Türkiye’ye karşı takip edilen kültür politikası üzerinde durulmuştur. Daha sonra ise “Müslüman Şark’a açılan kapı” şeklinde ifade edilen Mısır’a karşı yürütülen kültür politikası açıklığa kavuşturulmuştur. Çalışmanın sonuç kısmında ise varılan sonuçlara, değerlendirmelere, yorumlara yer verilmiş, bazı önerilerde bulunulmuştur.