{"title":"Korku İle Ümit Arasında Bülbül’den İstiklâl Marşı’na Mehmet Âkif","authors":"Havva ÖZER HAFÇI","doi":"10.29000/rumelide.1418088","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Mehmet Âkif Ersoy’un şiirleri milletimizin Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’de geçirmiş olduğu “safahat”ı yansıtmaktadır. Bu tarihî kronolojinin milletin hissiyâtında uyandırdığı etkiyi Mehmet Âkif Ersoy’un şiirlerinde bulmak mümkündür. Mehmet Âkif’in, devletin en çalkantılı döneminde faal olarak Millî Mücadele’ye vaazlarıyla destek verdiğini düşünürsek Safahat alternatif bir tarih kitabı gibi okunabilir. Mehmet Âkif Ersoy’un Millî Mücadele döneminde yazdığı şiirlerinde zaman zaman karamsarlık ve korku zaman zaman da ümit karşımıza çıkar. Tasavvuftaki “havf ü recâ” kavramıyla da açıklanabilecek olan bu duygu geçişi Mehmet Âkif’te duruma göre farklı şiirlerde kendini gösterir. Halkı mücadeleye teşvik etmek üzere ümitvar şiirler yazıp en zorlu dönemde İstiklâl Marşı ile bu ümidi zirveye çıkarsa da kişiliğinden gelen karamsarlık onu hemen ümitsizliğe sürükler. Burada Mehmet Âkif’in mizacının şairlikten beslenmesine de vurgu yapmak gerekir. Ancak Âkif ne kadar şair mizaçlı olsa da imanının gereği olarak yeise kapılmamaya çalışır. Karamsarlığa kapılmayı bir müslümana yakıştıramayan Mehmet Âkif, bu duygudan çabucak çıkmaya çalışır. Bülbül korkunun ve karamsarlığın, Âkif’in Safahat’a almadığı İstiklâl Marşı ise ümidin ve meydan okumanın zirveye çıktığı şiirlerdir. Bu çarpıcı örnekler yanında Mehmet Âkif’in diğer şiirlerinden de yola çıkılarak “korku” ile “ümit” arasındaki hissiyatının aydınlatılacağı bu çalışma, aynı zamanda Mehmet Âkif’i İstiklâl Marşı yazmaya sürükleyen tarihî sürece de ışık tutmaya çalışacaktır.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":" 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1418088","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Mehmet Âkif Ersoy’un şiirleri milletimizin Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele’de geçirmiş olduğu “safahat”ı yansıtmaktadır. Bu tarihî kronolojinin milletin hissiyâtında uyandırdığı etkiyi Mehmet Âkif Ersoy’un şiirlerinde bulmak mümkündür. Mehmet Âkif’in, devletin en çalkantılı döneminde faal olarak Millî Mücadele’ye vaazlarıyla destek verdiğini düşünürsek Safahat alternatif bir tarih kitabı gibi okunabilir. Mehmet Âkif Ersoy’un Millî Mücadele döneminde yazdığı şiirlerinde zaman zaman karamsarlık ve korku zaman zaman da ümit karşımıza çıkar. Tasavvuftaki “havf ü recâ” kavramıyla da açıklanabilecek olan bu duygu geçişi Mehmet Âkif’te duruma göre farklı şiirlerde kendini gösterir. Halkı mücadeleye teşvik etmek üzere ümitvar şiirler yazıp en zorlu dönemde İstiklâl Marşı ile bu ümidi zirveye çıkarsa da kişiliğinden gelen karamsarlık onu hemen ümitsizliğe sürükler. Burada Mehmet Âkif’in mizacının şairlikten beslenmesine de vurgu yapmak gerekir. Ancak Âkif ne kadar şair mizaçlı olsa da imanının gereği olarak yeise kapılmamaya çalışır. Karamsarlığa kapılmayı bir müslümana yakıştıramayan Mehmet Âkif, bu duygudan çabucak çıkmaya çalışır. Bülbül korkunun ve karamsarlığın, Âkif’in Safahat’a almadığı İstiklâl Marşı ise ümidin ve meydan okumanın zirveye çıktığı şiirlerdir. Bu çarpıcı örnekler yanında Mehmet Âkif’in diğer şiirlerinden de yola çıkılarak “korku” ile “ümit” arasındaki hissiyatının aydınlatılacağı bu çalışma, aynı zamanda Mehmet Âkif’i İstiklâl Marşı yazmaya sürükleyen tarihî sürece de ışık tutmaya çalışacaktır.