{"title":"Irak Ekolü Coğrafyacılarında Dünya Tasviri: İbn Hurdâzbih ve İbn Rüste","authors":"Ahsen Çaçan","doi":"10.14395/hid.1412812","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"“Dünya tasviri” bir müellifin yaşadığı dönemde dünyayı nasıl gördüğü ve nasıl tasavvur ettiği ile ilişkilendirilebilir. Kullandığı kaynaklar, tevarüs ettiği ilim geleneği, yaşadığı çağ ve toplum tasviri şekillendirmektedir. İslam Coğrafyacılığı, tercüme hareketleri esnasında VIII. yüzyılda Hint, İran ve Yunan’dan coğrafya metinlerinin Arapçaya tercüme edilmesi ile başlamıştır. İslam alimleri tercümeler ile farklı medeniyetlerin ilmi birikimleriyle de tanışmıştır. Bu birikim ve İslam ilmî birikimiyle ise yeni bir gelenek oluşmuştur. İslam coğrafyacılığında genel itibari ile iki ekol temayüz etmektedir. Bunlardan ilki İslam coğrafyacılığının klasik çağı olarak nitelendirilen miladi X. yüzyılda Irak merkezli coğrafyacıların oluşturduğu ve genel dünyayı tasvir eden Irak ekolüdür. Diğeri ise bölgesel bir coğrafya anlayışına sahip Belh ekolüdür. Irak ekolü coğrafyacıları matematiksel ve astronomik coğrafyaya çok daha fazla önem atfetmiş, eserlerinde dünyanın şekli, yeryüzünün hareketleri, enlem ve boylamları (tûl ve arz), ekvatorun uzunluğu, gök cisimlerinin dünyaya uzaklıkları, çapları, yarıçapları gibi konulara yer vermişlerdir. Çalışmanın ana konusunu Irak ekolünün iki önemli temsilcisi olan İbn Hurdâzbih ve İbn Rüste'nin dünya tasvirleri oluşturmaktadır. İbn Hurdâzbih’e göre göre dünyanın görünüşü bir küre gibi daire şeklindedir. Bu daireyi yumurta metaforu ile açıklayan İbn Hurdâzbih dünyanın evrenin (felek) merkezinde olduğunu ifade etmektedir. İbn Rüste de aynı şekilde yumurta benzetmesini kullanıp evrenin, dairesel yapıda olduğunu, bir küre gibi iki kutup noktası arasında döndüğünü ve uzay boşluğunda asılı durduğunu belirtmektedir.","PeriodicalId":507932,"journal":{"name":"Hitit İlahiyat Dergisi","volume":"22 20","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-04-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Hitit İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.14395/hid.1412812","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
“Dünya tasviri” bir müellifin yaşadığı dönemde dünyayı nasıl gördüğü ve nasıl tasavvur ettiği ile ilişkilendirilebilir. Kullandığı kaynaklar, tevarüs ettiği ilim geleneği, yaşadığı çağ ve toplum tasviri şekillendirmektedir. İslam Coğrafyacılığı, tercüme hareketleri esnasında VIII. yüzyılda Hint, İran ve Yunan’dan coğrafya metinlerinin Arapçaya tercüme edilmesi ile başlamıştır. İslam alimleri tercümeler ile farklı medeniyetlerin ilmi birikimleriyle de tanışmıştır. Bu birikim ve İslam ilmî birikimiyle ise yeni bir gelenek oluşmuştur. İslam coğrafyacılığında genel itibari ile iki ekol temayüz etmektedir. Bunlardan ilki İslam coğrafyacılığının klasik çağı olarak nitelendirilen miladi X. yüzyılda Irak merkezli coğrafyacıların oluşturduğu ve genel dünyayı tasvir eden Irak ekolüdür. Diğeri ise bölgesel bir coğrafya anlayışına sahip Belh ekolüdür. Irak ekolü coğrafyacıları matematiksel ve astronomik coğrafyaya çok daha fazla önem atfetmiş, eserlerinde dünyanın şekli, yeryüzünün hareketleri, enlem ve boylamları (tûl ve arz), ekvatorun uzunluğu, gök cisimlerinin dünyaya uzaklıkları, çapları, yarıçapları gibi konulara yer vermişlerdir. Çalışmanın ana konusunu Irak ekolünün iki önemli temsilcisi olan İbn Hurdâzbih ve İbn Rüste'nin dünya tasvirleri oluşturmaktadır. İbn Hurdâzbih’e göre göre dünyanın görünüşü bir küre gibi daire şeklindedir. Bu daireyi yumurta metaforu ile açıklayan İbn Hurdâzbih dünyanın evrenin (felek) merkezinde olduğunu ifade etmektedir. İbn Rüste de aynı şekilde yumurta benzetmesini kullanıp evrenin, dairesel yapıda olduğunu, bir küre gibi iki kutup noktası arasında döndüğünü ve uzay boşluğunda asılı durduğunu belirtmektedir.