{"title":"维吾尔民事文书中的社会和文化生活词汇","authors":"İzzet Şi̇ri̇n","doi":"10.29000/rumelide.1439592","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Eski Türkçenin Köktürk, Karahanlı Türkçeleri ile birlikte büyük tarihsel dönemlerinden birini teşkil eden Uygur Türkçesi çeşitli toplumsal çevrelerin metinlerinin yazımında kullanılmıştır. Bu dönemdeki metinlerde yer alan söz varlığı çeşitli çalışmalarda Eski Türkçenin Eski Uygurca dışında kalan çevreleriyle birlikte ele alınmış olsa da çoğunlukla Maniheist Uygur, Budist Uygur ve Uygur sivil metinlerinin söz varlığı ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Söz varlığı ya da leksik bilim bir dilin tarihî ya da modern zamanlarına ait sözcüklerinin bütünü olarak tanımlanır. Bundan dolayı evrensel dil bilimi araştırmalarında bir bütün halinde ya da tematik çalışmalar vasıtasıyla dillerin söz varlığı ortaya konulur. Tarihî Türk dilinde Türk Runik harfli yazıtların dışındaki eserlerin büyük bir kısmı, konuşurlarının ait olduğu dini çevre ile ilgili metinler olduğu için bu dini metinlerin tarihsel olarak Türk toplum dokusunu bütün yönleriyle kuşattığını söylemek mümkün değildir. Bundan dolayı din-dışı metinler ile ilgili yapılan çalışmaların çoğalması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında 13 ve 14. yüzyıla ait sivil belgelerden hareketle bu dönemki Uygur toplumunun sosyal ve kültürel yaşayışı hakkında bilgi veren sözcükler tespit edilmiş olup, Eski Türkçenin yukarıda bahsi geçen diğer çevreleriyle de mukayese edilerek anlamlandırılmış ve bu sözcükler ait oldukları kavram alanına göre tasnif edilmiştir. Ayrıca bu çalışma çerçevesinde söz konusu sözcüklerin fonetik ve anlam değişimleri tespit edilmiştir.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"6 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Uygur sivil belgelerinde sosyal ve kültürel yaşayış ile ilgili söz varlığı\",\"authors\":\"İzzet Şi̇ri̇n\",\"doi\":\"10.29000/rumelide.1439592\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Eski Türkçenin Köktürk, Karahanlı Türkçeleri ile birlikte büyük tarihsel dönemlerinden birini teşkil eden Uygur Türkçesi çeşitli toplumsal çevrelerin metinlerinin yazımında kullanılmıştır. Bu dönemdeki metinlerde yer alan söz varlığı çeşitli çalışmalarda Eski Türkçenin Eski Uygurca dışında kalan çevreleriyle birlikte ele alınmış olsa da çoğunlukla Maniheist Uygur, Budist Uygur ve Uygur sivil metinlerinin söz varlığı ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Söz varlığı ya da leksik bilim bir dilin tarihî ya da modern zamanlarına ait sözcüklerinin bütünü olarak tanımlanır. Bundan dolayı evrensel dil bilimi araştırmalarında bir bütün halinde ya da tematik çalışmalar vasıtasıyla dillerin söz varlığı ortaya konulur. Tarihî Türk dilinde Türk Runik harfli yazıtların dışındaki eserlerin büyük bir kısmı, konuşurlarının ait olduğu dini çevre ile ilgili metinler olduğu için bu dini metinlerin tarihsel olarak Türk toplum dokusunu bütün yönleriyle kuşattığını söylemek mümkün değildir. Bundan dolayı din-dışı metinler ile ilgili yapılan çalışmaların çoğalması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında 13 ve 14. yüzyıla ait sivil belgelerden hareketle bu dönemki Uygur toplumunun sosyal ve kültürel yaşayışı hakkında bilgi veren sözcükler tespit edilmiş olup, Eski Türkçenin yukarıda bahsi geçen diğer çevreleriyle de mukayese edilerek anlamlandırılmış ve bu sözcükler ait oldukları kavram alanına göre tasnif edilmiştir. Ayrıca bu çalışma çerçevesinde söz konusu sözcüklerin fonetik ve anlam değişimleri tespit edilmiştir.\",\"PeriodicalId\":509346,\"journal\":{\"name\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"6 3\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-02-20\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.29000/rumelide.1439592\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1439592","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Uygur sivil belgelerinde sosyal ve kültürel yaşayış ile ilgili söz varlığı
Eski Türkçenin Köktürk, Karahanlı Türkçeleri ile birlikte büyük tarihsel dönemlerinden birini teşkil eden Uygur Türkçesi çeşitli toplumsal çevrelerin metinlerinin yazımında kullanılmıştır. Bu dönemdeki metinlerde yer alan söz varlığı çeşitli çalışmalarda Eski Türkçenin Eski Uygurca dışında kalan çevreleriyle birlikte ele alınmış olsa da çoğunlukla Maniheist Uygur, Budist Uygur ve Uygur sivil metinlerinin söz varlığı ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Söz varlığı ya da leksik bilim bir dilin tarihî ya da modern zamanlarına ait sözcüklerinin bütünü olarak tanımlanır. Bundan dolayı evrensel dil bilimi araştırmalarında bir bütün halinde ya da tematik çalışmalar vasıtasıyla dillerin söz varlığı ortaya konulur. Tarihî Türk dilinde Türk Runik harfli yazıtların dışındaki eserlerin büyük bir kısmı, konuşurlarının ait olduğu dini çevre ile ilgili metinler olduğu için bu dini metinlerin tarihsel olarak Türk toplum dokusunu bütün yönleriyle kuşattığını söylemek mümkün değildir. Bundan dolayı din-dışı metinler ile ilgili yapılan çalışmaların çoğalması büyük önem arz etmektedir. Bu çalışma kapsamında 13 ve 14. yüzyıla ait sivil belgelerden hareketle bu dönemki Uygur toplumunun sosyal ve kültürel yaşayışı hakkında bilgi veren sözcükler tespit edilmiş olup, Eski Türkçenin yukarıda bahsi geçen diğer çevreleriyle de mukayese edilerek anlamlandırılmış ve bu sözcükler ait oldukları kavram alanına göre tasnif edilmiştir. Ayrıca bu çalışma çerçevesinde söz konusu sözcüklerin fonetik ve anlam değişimleri tespit edilmiştir.