Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314036
Rabigül Hacimuhammed
1893-1938 yılları arasında Doğu Türkistan’da misyonerlik faaliyetleri yürüten İsveçli misyonerlerin asıl amaçları olan Hristiyanlığı yayma çalışmalarının yanı sıra bölgede yaptıkları kültürel çalışmalar, ilgi çekici bir inceleme alanıdır. Bu çalımalar sırasında derlenen veriler günümüz Türkoloji araştırmaları için birinci el kaynaklar ortaya koymuştur. Misyonerlerin çalışmalarını değerlendirirken dini yayma çabaları ve daha hızla ve kapsamlı misyonerlik faaliyetleri yürütmek için kurdukları matbaa ile bölgenin kültürel gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Bu matbaada basılan çeşitli yayınlar Doğu Türkistan hakkında şu an en kolay ulaşabilecek kaynaklardır. İsveç misyoner ekibinin asıl hedefleri dışında bölgenin kültürel gelişmesine sağladıkları katkıyı, misyonerlerin ekipçe ya da ekipte yer alan uzmanların bıraktığı notlar, derlediği kaynaklar, yayımladığı kitap, makaleler ve bunların üzerinde yapılan akademik çalışmaları takip ederek daha açık anlayabiliriz. Bu yazıda, İsveçli misyonerlerin Doğu Türkistan’da yaptıkları çalışmalar; onların yazdıklarından ve buradaki misyonerlik faaliyetlerinden hareketle incelenecektir.
{"title":"İSVEÇLİ MİSYONERLER VE DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ MİSYONERLİK FAALİYETLERİ","authors":"Rabigül Hacimuhammed","doi":"10.59257/turkbilig.1314036","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314036","url":null,"abstract":"1893-1938 yılları arasında Doğu Türkistan’da misyonerlik faaliyetleri yürüten İsveçli misyonerlerin asıl \u0000amaçları olan Hristiyanlığı yayma çalışmalarının yanı sıra bölgede yaptıkları kültürel çalışmalar, ilgi çekici \u0000bir inceleme alanıdır. Bu çalımalar sırasında derlenen veriler günümüz Türkoloji araştırmaları için birinci el \u0000kaynaklar ortaya koymuştur. Misyonerlerin çalışmalarını değerlendirirken dini yayma çabaları ve daha hızla \u0000ve kapsamlı misyonerlik faaliyetleri yürütmek için kurdukları matbaa ile bölgenin kültürel gelişimine katkıda \u0000bulunmuşlardır. Bu matbaada basılan çeşitli yayınlar Doğu Türkistan hakkında şu an en kolay ulaşabilecek \u0000kaynaklardır. İsveç misyoner ekibinin asıl hedefleri dışında bölgenin kültürel gelişmesine sağladıkları katkıyı, \u0000misyonerlerin ekipçe ya da ekipte yer alan uzmanların bıraktığı notlar, derlediği kaynaklar, yayımladığı kitap, \u0000makaleler ve bunların üzerinde yapılan akademik çalışmaları takip ederek daha açık anlayabiliriz. Bu yazıda, \u0000İsveçli misyonerlerin Doğu Türkistan’da yaptıkları çalışmalar; onların yazdıklarından ve buradaki \u0000misyonerlik faaliyetlerinden hareketle incelenecektir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"122 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123293199","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314109
Yasamin Gholamrahmani̇
Bu tanıtma, Nurtaç Ergün Atbaşı tarafından kaleme alınan Çağdaş Türk Tiyatrosunda Empati adlı çalışmanın tanıtmasıdır. Tanıtmada eserin akademik açıdan önemi ve alanyazına katkıları incelenmiştir.
{"title":"Nurtaç Ergün Atbaşı, Çağdaş Türk Tiyatrosunda Empati, Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.","authors":"Yasamin Gholamrahmani̇","doi":"10.59257/turkbilig.1314109","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314109","url":null,"abstract":"Bu tanıtma, Nurtaç Ergün Atbaşı tarafından kaleme alınan Çağdaş Türk Tiyatrosunda Empati adlı çalışmanın tanıtmasıdır. Tanıtmada eserin akademik açıdan önemi ve alanyazına katkıları incelenmiştir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"74 9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116467596","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1313953
éva Á. CSATÓ
Diller, betimleyici sorunları dil yapısının farklı seviyelerinde sunmak suretiyle birbirinden ayrılır. Türkçe şekil bilgisinde görülen yüksek düzenlilik, yapıların işlevini açıklamada karşılaşılan karmaşık zorlukları dışlamaz. Türkçe şekil bilgisinin olağandışı düzenliliği çoğunlukla dilin diğer seviyelerinin tanımlanmasında kolaylıklar sağlar. Bu yazı, MIŞ eki ile herhangi bir anlambilimsel kavramın birebir ilişkisini varsaymak için bir gerekçe olmadığını göstermeyi amaçlamıştır. İşlevler, söylem ve dilbilgisinin birçok özerk katmanı boyunca betimlenmelidir.
{"title":"TÜRKÇE MIŞ VE IMIŞ ÖGELERİ İŞLEVSEL ÇÖZÜMLEMENİN BOYUTLARI","authors":"éva Á. CSATÓ","doi":"10.59257/turkbilig.1313953","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1313953","url":null,"abstract":"Diller, betimleyici sorunları dil yapısının farklı seviyelerinde sunmak suretiyle birbirinden ayrılır. Türkçe şekil\u0000bilgisinde görülen yüksek düzenlilik, yapıların işlevini açıklamada karşılaşılan karmaşık zorlukları dışlamaz. Türkçe şekil\u0000bilgisinin olağandışı düzenliliği çoğunlukla dilin diğer seviyelerinin tanımlanmasında kolaylıklar sağlar. Bu yazı, MIŞ eki\u0000ile herhangi bir anlambilimsel kavramın birebir ilişkisini varsaymak için bir gerekçe olmadığını göstermeyi amaçlamıştır.\u0000İşlevler, söylem ve dilbilgisinin birçok özerk katmanı boyunca betimlenmelidir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124587065","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314027
Enes Azbay
Osmanlı Türkçesi okçuluk yazmaları üzerine çeşitli seviyelerde çalışmalar yapılmaktadır. Bunları, terminoloji odaklı incelediğimizde birçok kelimenin yanlış yorumlandığını tespit ettik. Özellikle yazmalardaki imlânın güçlüğü, dikkatsizce ve bağlamdan kopuk okumaların yapılması birçok terimin, yanlış değerlendirilmesine sebep olmuştur. Bu yazımızda, tespit ettiğimiz çeşitli okuma ve anlamlandırma sorunlarına değinip çeşitli düzeltme önerilerinde bulunacağız. Bu vesileyle Osmanlıca metin yayımlarının en azından yayımda esas alınan yazmanın kendisiyle mukayese edilmeden kullanılmasının güvenilir bir yol olmadığına ve hataların tekrarına sebep olduğuna dikkat çekeceğiz.
{"title":"OSMANLI TÜRKÇESİ OKÇULUK TERİMLERİNE BİR BAKIŞ YENİ YAKLAŞIMLAR, YENİ YORUMLAR","authors":"Enes Azbay","doi":"10.59257/turkbilig.1314027","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314027","url":null,"abstract":"Osmanlı Türkçesi okçuluk yazmaları üzerine çeşitli seviyelerde çalışmalar yapılmaktadır. Bunları, terminoloji odaklı incelediğimizde birçok kelimenin yanlış yorumlandığını tespit ettik. Özellikle yazmalardaki imlânın güçlüğü, dikkatsizce ve bağlamdan kopuk okumaların yapılması birçok terimin, yanlış değerlendirilmesine sebep olmuştur. Bu yazımızda, tespit ettiğimiz çeşitli okuma ve anlamlandırma sorunlarına değinip çeşitli düzeltme önerilerinde bulunacağız. Bu vesileyle Osmanlıca metin yayımlarının en azından yayımda esas alınan yazmanın kendisiyle mukayese edilmeden kullanılmasının güvenilir bir yol olmadığına ve hataların tekrarına sebep olduğuna dikkat çekeceğiz.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131986892","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314044
Meltem Can
Dil, insanlık tarihinin en eski olgularından biridir. Dilin ne olduğu ve nasıl çalıştığı insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuş, buna yönelik çalışmalar gerek dolaylı gerek doğrudan günümüze kadar devam etmiştir. Bu çalışmalar süreç boyunca aynı zamanda birtakım problemlerle karşılaşmıştır. Problemlerin kimi çözüme ulaşmışken, kimi hâlâ çözüm beklemektedir. Bu bağlamda Türk diliyle ilgili çalışmalara bakıldığında, çalışmaların problemlerinden birinin edat gibi kullanıldığı hâlde aslında edat olmayan, hangi sözcük kategorisi adı altında değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili çokça soru işareti barındıran, üzerinde oldukça sık tartışılan, farklı ifadelerle açıklamaya çalışılan, ancak şimdiye kadar kabul edilebilir bir kavram alanı ve terimle karşılanamayan ikincil edat kategorisidir. Bu çalışma üç bölümden oluşmuştur. İlk bölümde dilbilim tarihi çalışmalarının genel problemleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde edat ve ikincil edat kategorileri dilbilgiselleşme çerçevesinde değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise ikincil edat kullanımları Türk dili tarihinin en önemli eserlerinden olan Kutadgu Bilig’de incelenmiş, buna göre adın, basa, naru, oza, okşaġ, öŋ, teg, utru birimlerinin ikincil edat kullanımları belirlenmiştir.
{"title":"KUTADGU BİLİG’DE İKİNCİL EDATLAR","authors":"Meltem Can","doi":"10.59257/turkbilig.1314044","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314044","url":null,"abstract":"Dil, insanlık tarihinin en eski olgularından biridir. Dilin ne olduğu ve nasıl çalıştığı insanlık tarihi \u0000boyunca merak konusu olmuş, buna yönelik çalışmalar gerek dolaylı gerek doğrudan günümüze kadar devam \u0000etmiştir. Bu çalışmalar süreç boyunca aynı zamanda birtakım problemlerle karşılaşmıştır. Problemlerin kimi \u0000çözüme ulaşmışken, kimi hâlâ çözüm beklemektedir. Bu bağlamda Türk diliyle ilgili çalışmalara bakıldığında, \u0000çalışmaların problemlerinden birinin edat gibi kullanıldığı hâlde aslında edat olmayan, hangi sözcük kategorisi \u0000adı altında değerlendirilmesi gerektiğiyle ilgili çokça soru işareti barındıran, üzerinde oldukça sık tartışılan, \u0000farklı ifadelerle açıklamaya çalışılan, ancak şimdiye kadar kabul edilebilir bir kavram alanı ve terimle \u0000karşılanamayan ikincil edat kategorisidir. Bu çalışma üç bölümden oluşmuştur. İlk bölümde dilbilim tarihi \u0000çalışmalarının genel problemleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde edat ve ikincil edat kategorileri \u0000dilbilgiselleşme çerçevesinde değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise ikincil edat kullanımları Türk dili \u0000tarihinin en önemli eserlerinden olan Kutadgu Bilig’de incelenmiş, buna göre adın, basa, naru, oza, okşaġ, öŋ, \u0000teg, utru birimlerinin ikincil edat kullanımları belirlenmiştir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"68 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123103575","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314059
Fatih Uğur
Klasik Türk edebiyatında kasidelerin kendine özgü bir şekil ve muhteva yapısı vardır. Ancak bu yapı, kimi zaman şairler tarafından yeniden düzenlenmiş ve gelenek içerisinde farklı kompozisyonda metinler oluşturulmuştur. Tarih kasideleri de bu metinlerdendir. Şairler, kimi zaman başlarından geçen veya şahit oldukları bir olayı kaside nazım şekliyle anlatmışlar ve ebced hesabıyla tarih düşürmüşlerdir. XVIII. yüzyıl şairlerinden olan Vahîd Mahtûmî (ö. 1732-33) bu yazıda incelenecek olan manzumesinde devrin padişahı Sultan III. Ahmed ile aralarında meydana gelen bir ok atma olayına tarih düşürmüştür. Buna göre padişah, bir gün Vahîd Mahtûmî’yi huzuruna getirtmiş, bir ok atacağını ve eğer ağzıyla bu oku tutabilirse ona çeşitli hediyeler vereceğini söylemiştir. Şair de padişahın attığı bu oku ağzıyla tutabilmiş ve bu hünerini bir tarih kasidesi yazarak anlatmıştır. Ancak Vahîd, başından geçen bu olayı doğrudan anlatmak yerine çeşitli özelliklerle tahkiye etme yoluna gitmiş, manzume boyunca da okçulukla ilgili mecazlara başvurarak tematik bir bütünlük oluşturmuştur. Bu yazıda söz konusu manzume hikâye yapısı ve okçulukla ilgili kavramlar üzerinden incelenmiş ve yapısal özellikleri gösterilmeye çalışılmıştır.
{"title":"TAHKİYELİ BİR ŞİİR ÖRNEĞİ OLARAK VAHÎD MAHTÛMÎ’NİN OKÇULUKLA İLGİLİ BİR TARİH KASİDESİ","authors":"Fatih Uğur","doi":"10.59257/turkbilig.1314059","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314059","url":null,"abstract":"Klasik Türk edebiyatında kasidelerin kendine özgü bir şekil ve muhteva yapısı vardır. Ancak bu yapı, \u0000kimi zaman şairler tarafından yeniden düzenlenmiş ve gelenek içerisinde farklı kompozisyonda metinler \u0000oluşturulmuştur. Tarih kasideleri de bu metinlerdendir. Şairler, kimi zaman başlarından geçen veya şahit \u0000oldukları bir olayı kaside nazım şekliyle anlatmışlar ve ebced hesabıyla tarih düşürmüşlerdir. XVIII. yüzyıl \u0000şairlerinden olan Vahîd Mahtûmî (ö. 1732-33) bu yazıda incelenecek olan manzumesinde devrin padişahı \u0000Sultan III. Ahmed ile aralarında meydana gelen bir ok atma olayına tarih düşürmüştür. Buna göre padişah, \u0000bir gün Vahîd Mahtûmî’yi huzuruna getirtmiş, bir ok atacağını ve eğer ağzıyla bu oku tutabilirse ona çeşitli \u0000hediyeler vereceğini söylemiştir. Şair de padişahın attığı bu oku ağzıyla tutabilmiş ve bu hünerini bir tarih \u0000kasidesi yazarak anlatmıştır. Ancak Vahîd, başından geçen bu olayı doğrudan anlatmak yerine çeşitli \u0000özelliklerle tahkiye etme yoluna gitmiş, manzume boyunca da okçulukla ilgili mecazlara başvurarak tematik \u0000bir bütünlük oluşturmuştur. Bu yazıda söz konusu manzume hikâye yapısı ve okçulukla ilgili kavramlar \u0000üzerinden incelenmiş ve yapısal özellikleri gösterilmeye çalışılmıştır.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"29 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125650602","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1313985
Sümeyra Alan, Hasan İsi̇
Yazılı olarak ilk kez Orhon Kitabeleriyle belgelenip tarihî süreç içerisinde yaşadığı değişmeler ve bu değişmeler birlikteliğinde meydana gelen çeşitli dallanmalarla günümüze gelen Türk dili, eklemeli bir dil olarak kök üzerine gelen çeşitli ekler vasıtasıyla çeşitli kavram alanlarını yansıtan söz varlığı unsurlarını ortaya koymuştur. Bünyesinde başta dinî terimler olmak üzere, kıyafetler, yiyecek-içecek adları, akrabalık adları, mitler, efsaneler, masallar, atasözleri vs. kategorilerinde çeşitli kavram alanlarına dayalı söz varlığı unsurlarını barındıran Türk dili, terminoloji noktasında zenginliğe sahiptir. Türk dilinde zengin terminolojik kategorilerden biri de ‘organ adları’ kategorisidir. Bu kategoride, tıbbî olarak çeşitli alt başlıklara sahip ‘ortopedik engellilik’ kavramı yer almaktadır. Eldeki çalışma, bu yönüyle tarihî Türkçe metinler tanıklığında ‘ortopedik engellilik’ kavram alanı içerisindeki terimlere dayalı tematik ve dilsel incelemelerden oluşmaktadır. Çalışmada öncelikle tıbbî olarak ‘ortopedik engellilik’ kavram alanı içerisinde yer alan terimler hakkında bilgiler verilip devamında ‘ortopedik engellilik’ içerisinde yer alan sözcüklere dayalı incelemelere yer verilecektir.
{"title":"TARİHÎ TÜRK DİLLERİNDE ‘ORTOPEDİK ENGELLİLİK’ KAVRAMINA DAYALI SÖZ VARLIĞI","authors":"Sümeyra Alan, Hasan İsi̇","doi":"10.59257/turkbilig.1313985","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1313985","url":null,"abstract":"Yazılı olarak ilk kez Orhon Kitabeleriyle belgelenip tarihî süreç içerisinde yaşadığı değişmeler ve bu\u0000değişmeler birlikteliğinde meydana gelen çeşitli dallanmalarla günümüze gelen Türk dili, eklemeli bir dil\u0000olarak kök üzerine gelen çeşitli ekler vasıtasıyla çeşitli kavram alanlarını yansıtan söz varlığı unsurlarını\u0000ortaya koymuştur. Bünyesinde başta dinî terimler olmak üzere, kıyafetler, yiyecek-içecek adları, akrabalık\u0000adları, mitler, efsaneler, masallar, atasözleri vs. kategorilerinde çeşitli kavram alanlarına dayalı söz varlığı\u0000unsurlarını barındıran Türk dili, terminoloji noktasında zenginliğe sahiptir. Türk dilinde zengin\u0000terminolojik kategorilerden biri de ‘organ adları’ kategorisidir. Bu kategoride, tıbbî olarak çeşitli alt\u0000başlıklara sahip ‘ortopedik engellilik’ kavramı yer almaktadır. Eldeki çalışma, bu yönüyle tarihî Türkçe\u0000metinler tanıklığında ‘ortopedik engellilik’ kavram alanı içerisindeki terimlere dayalı tematik ve dilsel\u0000incelemelerden oluşmaktadır. Çalışmada öncelikle tıbbî olarak ‘ortopedik engellilik’ kavram alanı içerisinde\u0000yer alan terimler hakkında bilgiler verilip devamında ‘ortopedik engellilik’ içerisinde yer alan sözcüklere\u0000dayalı incelemelere yer verilecektir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133355315","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1314017
Serap Pilgir
Bugün geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Türk dillerinin pek çok üyesi bulunmaktadır. Bu üyeler aynı dil ailesinden olmalarına rağmen birbirlerinden farklılaştıkları noktalar vardır. Bazen bu farklılıkları açıklamak için Türk dillerinin yayıldıkları coğrafyalarda çeşitli dillerle kurdukları dil ilişkilerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Kazakça üç yüzyıla yakın bir süredir Rusça ile etkileşimde bulunmaktadır. Coğrafi, ticari, siyasi vb. çeşitli sebeplerle Kazak ve Rus toplumu ve dolayısıyla dilleri arasındaki bu uzun soluklu etkileşim iki dilliliği de beraberinde getirmiştir. İki dillilik, Rusça ve Kazakça arasındaki ilişkiyi daha da derinleştirerek baskın dil konumundaki Rusçadan Kazakçaya çeşitli dil bilgisel düzeylerde kopyalamaların yapılmasını arttırmıştır. Basit sözcük kopyaları en kolay kopyalanan katman iken biçim bilimsel ve söz dizimsel unsurların kopyalanması yoğun bir dil ilişkisine işaret etmektedir. Bugün Kazakçada Rusçadan yapılmış pek çok genel ve seçilmiş kopyaların olması dil ilişkisinin yoğunluğuna işaret etmektedir. Bu makalede dil ilişkileri bağlamında Rusçanın Kazakçadaki edilgenlik kategorisini ne derece etkilediği ve ne gibi farklılıklara sebep olduğu incelenmiştir.
{"title":"KAZAKÇA RUSÇA DİL İLİŞKİLERİNİN EDİLGENLİK KATEGORİSİNE ETKİSİ","authors":"Serap Pilgir","doi":"10.59257/turkbilig.1314017","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1314017","url":null,"abstract":"Bugün geniş bir coğrafyaya yayılmış olan Türk dillerinin pek çok üyesi bulunmaktadır. Bu üyeler \u0000aynı dil ailesinden olmalarına rağmen birbirlerinden farklılaştıkları noktalar vardır. Bazen bu \u0000farklılıkları açıklamak için Türk dillerinin yayıldıkları coğrafyalarda çeşitli dillerle kurdukları dil \u0000ilişkilerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Kazakça üç yüzyıla yakın bir süredir Rusça ile \u0000etkileşimde bulunmaktadır. Coğrafi, ticari, siyasi vb. çeşitli sebeplerle Kazak ve Rus toplumu ve \u0000dolayısıyla dilleri arasındaki bu uzun soluklu etkileşim iki dilliliği de beraberinde getirmiştir. İki dillilik, \u0000Rusça ve Kazakça arasındaki ilişkiyi daha da derinleştirerek baskın dil konumundaki Rusçadan \u0000Kazakçaya çeşitli dil bilgisel düzeylerde kopyalamaların yapılmasını arttırmıştır. Basit sözcük kopyaları \u0000en kolay kopyalanan katman iken biçim bilimsel ve söz dizimsel unsurların kopyalanması yoğun bir dil \u0000ilişkisine işaret etmektedir. Bugün Kazakçada Rusçadan yapılmış pek çok genel ve seçilmiş kopyaların \u0000olması dil ilişkisinin yoğunluğuna işaret etmektedir. Bu makalede dil ilişkileri bağlamında Rusçanın \u0000Kazakçadaki edilgenlik kategorisini ne derece etkilediği ve ne gibi farklılıklara sebep olduğu \u0000incelenmiştir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"710 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132982168","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1313920
Arda Karadavut
Türk yazı dilinin iki ana kola ayrılmadan önceki geçiş dönemi olarak kabul edilen Harezm Türkçesi döneminde Oğuz-Kıpçak dil özelliklerinin bir arada bulunduğu pek çok edebî eser ve içerisinde çeşitli dilleri barındıran sözlükler yazılmıştır. Bu sözlüklerden biri de Arapça öğrenmek isteyen Harezmşah hükümdarı Atsız b. Muhammed’in isteği üzerine Zemahşerî tarafından kaleme alınan Mukaddimetü’l Edeb adlı eserdir. Arapça kısa cümlelerden ve isimler, fiiller, harfler, isim ve fiil çekimleri olmak üzere beş bölümden oluşan sözlüğün günümüze ulaşmış pek çok nüshası vardır. Bu nüshaların en eskisi 1257 yılında istinsah edilen Yozgat nüshasıdır. Bu çalışmada Mukaddimetü’l Edeb’in Yozgat nüshasının içerisindeki meslek adları Eski Türkçeyle karşılaştırmalı bir şekilde köken, yapı ve anlam açısından incelenmiş ve eserdeki mesleklerin Türkiye Türkçesindeki durumu değerlendirilmiştir.
{"title":"MUKADDİMETÜ’L EDEB’İN YOZGAT NÜSHASINDA MESLEK ADLARI","authors":"Arda Karadavut","doi":"10.59257/turkbilig.1313920","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1313920","url":null,"abstract":"Türk yazı dilinin iki ana kola ayrılmadan önceki geçiş dönemi olarak kabul edilen Harezm Türkçesi\u0000döneminde Oğuz-Kıpçak dil özelliklerinin bir arada bulunduğu pek çok edebî eser ve içerisinde çeşitli dilleri\u0000barındıran sözlükler yazılmıştır. Bu sözlüklerden biri de Arapça öğrenmek isteyen Harezmşah hükümdarı\u0000Atsız b. Muhammed’in isteği üzerine Zemahşerî tarafından kaleme alınan Mukaddimetü’l Edeb adlı eserdir.\u0000Arapça kısa cümlelerden ve isimler, fiiller, harfler, isim ve fiil çekimleri olmak üzere beş bölümden oluşan\u0000sözlüğün günümüze ulaşmış pek çok nüshası vardır. Bu nüshaların en eskisi 1257 yılında istinsah edilen\u0000Yozgat nüshasıdır. Bu çalışmada Mukaddimetü’l Edeb’in Yozgat nüshasının içerisindeki meslek adları Eski\u0000Türkçeyle karşılaştırmalı bir şekilde köken, yapı ve anlam açısından incelenmiş ve eserdeki mesleklerin Türkiye\u0000Türkçesindeki durumu değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"225 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116887595","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Pub Date : 2023-06-13DOI: 10.59257/turkbilig.1313979
Çağla BARİKAN TOPÇU
İnsanın iç dünyasını yansıtan duygular dil, beden ve davranışlar aracılığıyla dış dünyaya doğar. Sinir bilimsel bakış açısıyla temelde beyin hareketliliği olarak görülen duygu, Macar dil bilimci Zoltán Kövecses’in dil merkezli bakışıyla dil, kültür ve bedenin bölünmez bir parçasıdır. Kövecses’in, İngilizce duygu dili üzerine yaptığı metafor çalışmasında, bazı duygu metaforlarının kaynak etki alanı olarak gösterilen “besin”, Türkçedeki pek çok duyguyu ifade etmesi yönüyle karmaşık bir yapı sergilemektedir. Bu bağlamda ilgi çekici olan durum, çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkçede pek çok duyguyu ifade eden “DUYGU BESİNDİR” metaforu, deyimler üzerinden ele alınacaktır. Kalıplaşmış söz öbeği olan deyimler aracılığıyla “duygu-besin” kavramlarının izi sürülerek Türkçede az rastlanılan duygu metaforu çalışmalarına katkıda bulunmak hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda Türkçenin tarihî dönemlerinde ve günümüz Türkiye Türkçesinde kullanılan deyimler incelenmiş ve on sekiz alt başlık altında “DUYGU BESİNDİR” metaforu örneklerle değerlendirilmiştir.
{"title":"TÜRKÇEDE “DUYGU BESİNDİR” METAFORU","authors":"Çağla BARİKAN TOPÇU","doi":"10.59257/turkbilig.1313979","DOIUrl":"https://doi.org/10.59257/turkbilig.1313979","url":null,"abstract":"İnsanın iç dünyasını yansıtan duygular dil, beden ve davranışlar aracılığıyla dış dünyaya doğar. Sinir\u0000bilimsel bakış açısıyla temelde beyin hareketliliği olarak görülen duygu, Macar dil bilimci Zoltán Kövecses’in\u0000dil merkezli bakışıyla dil, kültür ve bedenin bölünmez bir parçasıdır. Kövecses’in, İngilizce duygu dili üzerine\u0000yaptığı metafor çalışmasında, bazı duygu metaforlarının kaynak etki alanı olarak gösterilen “besin”,\u0000Türkçedeki pek çok duyguyu ifade etmesi yönüyle karmaşık bir yapı sergilemektedir. Bu bağlamda ilgi çekici\u0000olan durum, çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkçede pek çok duyguyu ifade eden\u0000“DUYGU BESİNDİR” metaforu, deyimler üzerinden ele alınacaktır. Kalıplaşmış söz öbeği olan deyimler\u0000aracılığıyla “duygu-besin” kavramlarının izi sürülerek Türkçede az rastlanılan duygu metaforu çalışmalarına\u0000katkıda bulunmak hedeflenmektedir.\u0000Bu hedef doğrultusunda Türkçenin tarihî dönemlerinde ve günümüz Türkiye Türkçesinde kullanılan\u0000deyimler incelenmiş ve on sekiz alt başlık altında “DUYGU BESİNDİR” metaforu örneklerle\u0000değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":149055,"journal":{"name":"Türkbilig","volume":"20 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123539234","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}