Tanıtımını yapacağımız “Ali b. Osman b. Ebu Ali Cüllâbî Hücvirî” tarafından yazılan ve Süleyman Uludağ tarafından da “Hakikat Bilgisi Keşfu’l-Mahcûb” adıyla tercüme edilen “Keşfu’l-Mahcûb” adlı bu eser, İslam tasavvufunun ana kaynaklarından biri olup önemli bir müracaat kitabıdır. Söz konusu bu eser 11. yüzyılda Fars diliyle kaleme alınmış bilinen en eski tasavvufî kaynak olma özelliğine sahiptir.
这本名为《Kashfu'l-Mahjūb》的著作由 "Ali b. Osman b. Abu Ali Jullābī Hujvirī "撰写,苏莱曼-乌鲁达格将其翻译为《真理的知识 Kashfu'l-Mahjūb》,是伊斯兰苏菲的主要资料之一,也是一本重要的参考书。这部作品是 11 世纪用波斯语撰写的已知最古老的苏菲资料。
{"title":"The Knowledge of Truth","authors":"Mehmet Sadık ÖZKAN","doi":"10.32579/mecmua.1292909","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1292909","url":null,"abstract":"Tanıtımını yapacağımız “Ali b. Osman b. Ebu Ali Cüllâbî Hücvirî” tarafından yazılan ve Süleyman Uludağ tarafından da “Hakikat Bilgisi Keşfu’l-Mahcûb” adıyla tercüme edilen “Keşfu’l-Mahcûb” adlı bu eser, İslam tasavvufunun ana kaynaklarından biri olup önemli bir müracaat kitabıdır. Söz konusu bu eser 11. yüzyılda Fars diliyle kaleme alınmış bilinen en eski tasavvufî kaynak olma özelliğine sahiptir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"215 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276467","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Edebiyat duygu ve düşüncelerin etkili bir şekilde yazılı veya sözlü olarak anlatılması sanatıdır. Edebiyat yetişkinlerin olduğu kadar çocukların hayatında da önemli bir yere sahiptir. Edebiyat içerisinde özel dallardan biri çocuk edebiyatıdır. Zihinsel olarak gelişmekte ve şekillenmekte olan çocuğun zihin dünyasını geliştiren, besleyen çocuk edebiyatı çocuğun yaşamında oldukça önemlidir. Çocuğun yaşamında edebiyat ile buluşması ona okunan ninniler ve masallar ile başlarken bu eylemleri gerçekleştirenlerin başında annesi, babası ve okul öncesi kurumlarda yer alan öğretmenleri olmaktadır. Bu çalışmanın amacı geleceğin ebeveynleri, çocuk gelişimcileri ve okul öncesi öğretmenleri olacak olan önlisans çocuk gelişimi öğrencilerinin çocuk edebiyatına yönelik tutumlarını incelemektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Karagül (2020) tarafından geliştirilen Çocuk Edebiyatına Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan bir üniversiteye bağlı MYO’nda öğrenimlerine devam eden çocuk gelişimi öğrencileri ile yürütülmüştür. Çalışmaya 95 kız, 11 erkek öğrenci katılım sağlarken 1. sınıf düzeyinde 63 öğrenci 2. sınıf düzeyinde ise 43 öğrenci çalışmaya dahil olmuştur. Öğrencilerin çocuk edebiyatına yönelik tutum düzeyleri ile cinsiyet ve sınıf düzeyine göre tutumlarında bir farklılaşma olup olmadığına yönelik tablolar bulgular kısmında verilmiştir.
{"title":"Çocuk Gelişimi Öğrencilerinin Bir Eğitim Materyali olarak Çocuk Kitaplarına ve Çocuk Edebiyatına İlişkin Tutumlarının İncelenmesi","authors":"Derya KAYIRAN, Alperen AVCI","doi":"10.32579/mecmua.1265619","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1265619","url":null,"abstract":"Edebiyat duygu ve düşüncelerin etkili bir şekilde yazılı veya sözlü olarak anlatılması sanatıdır. Edebiyat yetişkinlerin olduğu kadar çocukların hayatında da önemli bir yere sahiptir. Edebiyat içerisinde özel dallardan biri çocuk edebiyatıdır. Zihinsel olarak gelişmekte ve şekillenmekte olan çocuğun zihin dünyasını geliştiren, besleyen çocuk edebiyatı çocuğun yaşamında oldukça önemlidir. Çocuğun yaşamında edebiyat ile buluşması ona okunan ninniler ve masallar ile başlarken bu eylemleri gerçekleştirenlerin başında annesi, babası ve okul öncesi kurumlarda yer alan öğretmenleri olmaktadır. Bu çalışmanın amacı geleceğin ebeveynleri, çocuk gelişimcileri ve okul öncesi öğretmenleri olacak olan önlisans çocuk gelişimi öğrencilerinin çocuk edebiyatına yönelik tutumlarını incelemektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Karagül (2020) tarafından geliştirilen Çocuk Edebiyatına Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan bir üniversiteye bağlı MYO’nda öğrenimlerine devam eden çocuk gelişimi öğrencileri ile yürütülmüştür. Çalışmaya 95 kız, 11 erkek öğrenci katılım sağlarken 1. sınıf düzeyinde 63 öğrenci 2. sınıf düzeyinde ise 43 öğrenci çalışmaya dahil olmuştur. Öğrencilerin çocuk edebiyatına yönelik tutum düzeyleri ile cinsiyet ve sınıf düzeyine göre tutumlarında bir farklılaşma olup olmadığına yönelik tablolar bulgular kısmında verilmiştir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276471","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Eğitim bireyi hayata hazırladığı gibi toplumsal değerlerin aktarılması ve bir anlamda toplumsal kurumların korunmasında önemli işlevleri yerine getirir. Tarih boyunca eğitimin, birey ve toplum için önemine vurgu yapan düşünürler olmuştur. İslam’ın ilme verdiği değerden ötürü Müslüman düşünürler de eğitim konusunda oldukça duyarlı davranmışlardır. İslâm’ın doğduğu dönemden 16. yüzyılın sonlarına kadar İslam coğrafyasında eğitime büyük önem verilmiş, ilim ile uğraşan kişiler desteklenmiştir. Medreselerin sadece dini ilimlerin değil, aynı zamanda pozitif ilimlerin öğretildiği kurumlar olduğu dönemlerde ilim ve teknik açıdan büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Zaman içerisinde klasik eğitim veren kurumların bozulması ve çağı takip etmemesi toplumda büyük bir cehaletin kökleşmesine neden olmuştur. Mehmet Akif Ersoy ve Cezayirli âlim İbn Bâdîs bu noktada eğitim meselesi üzerinde durarak önemli fikirler ortaya koymuşlardır. Aynı dönemde yaşamış olan bu iki münevver, İslam toplumunun refahı ve ilerlemesi adına eğitimin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Klasik medrese eğitimi görmelerinin yanında çağdaş eğitimin öneminin farkına varan bu iki münevverin eğitim konusunda ortak fikirlere sahip oldukları görülür. Bu çalışmanın amacı Mehmet Akif ile İbn Bâdîs’in eğitim hakkındaki fikirlerini mukayeseli bir biçimde değerlendirmektir.
{"title":"A COMPARATIVE EXAMINATION ON MEHMET AKIF ERSOY AND İBN BÂDİS' THOUGHTS ON EDUCATION","authors":"Enser YILMAZ","doi":"10.32579/mecmua.1345742","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1345742","url":null,"abstract":"Eğitim bireyi hayata hazırladığı gibi toplumsal değerlerin aktarılması ve bir anlamda toplumsal kurumların korunmasında önemli işlevleri yerine getirir. Tarih boyunca eğitimin, birey ve toplum için önemine vurgu yapan düşünürler olmuştur. İslam’ın ilme verdiği değerden ötürü Müslüman düşünürler de eğitim konusunda oldukça duyarlı davranmışlardır. İslâm’ın doğduğu dönemden 16. yüzyılın sonlarına kadar İslam coğrafyasında eğitime büyük önem verilmiş, ilim ile uğraşan kişiler desteklenmiştir. Medreselerin sadece dini ilimlerin değil, aynı zamanda pozitif ilimlerin öğretildiği kurumlar olduğu dönemlerde ilim ve teknik açıdan büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Zaman içerisinde klasik eğitim veren kurumların bozulması ve çağı takip etmemesi toplumda büyük bir cehaletin kökleşmesine neden olmuştur. Mehmet Akif Ersoy ve Cezayirli âlim İbn Bâdîs bu noktada eğitim meselesi üzerinde durarak önemli fikirler ortaya koymuşlardır. Aynı dönemde yaşamış olan bu iki münevver, İslam toplumunun refahı ve ilerlemesi adına eğitimin yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Klasik medrese eğitimi görmelerinin yanında çağdaş eğitimin öneminin farkına varan bu iki münevverin eğitim konusunda ortak fikirlere sahip oldukları görülür. Bu çalışmanın amacı Mehmet Akif ile İbn Bâdîs’in eğitim hakkındaki fikirlerini mukayeseli bir biçimde değerlendirmektir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276653","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İnsanlar arasında sosyal dayanışmayı sağlayan ve ağırlıklı olarak sohbet ve eğlenceye dayalı bir geleneksel kültür unsuru olan Geleneksel Sohbet Toplantıları, ülkemizin farklı bölgelerinde, farklı isim ve uygulamalarla karşımıza çıkmaktadır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın kavramsal çerçevesini oluşturmak üzere Türkiye’de yedi bölgeyi temsil ettiği düşünülen rastgele belirlenmiş “Sohbet Toplantıları” nın seyirleri hakkında bilgiler verilmiştir. Bulgular bölümünde ise “Sohbet Toplantıları” nın seyrinde yer alan müzik bölümü ve icra edilen eserlerin makam ve usûl yapıları analiz edilmiştir. Bu bakımdan çalışma, hem somut olmayan kültürel mirasın korunması, güvence altına alınması, gelecek kuşaklara aktarımının sağlanması hem de toplantılarda yer alan eserlerin makam ve usûl analizinin ortaya konması bakımından önemlidir. Çalışma nitel özelliğe sahiptir ve kaynak tarama sonucunda elde edilen veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. Üçüncü ve sonuç bölümünde ise, sohbet etmek üzere bir araya gelinen “Geleneksel Sohbet Toplantıları” nın hemen her aşamasında yer alan müziğin vazgeçilmez bir unsur olduğu, “Halk Konservatuarı” olarak ta nitelendirilen bu toplantılarda icra edilen eserlerin makam ve usullerinin yörelere göre değişiklik gösterdiği belirlenmiştir.
{"title":"Traditional Sohbet Meetings And Maqam - Usûl Analysis Of Works Performed","authors":"Gülden Filiz ÖNAL, Ali Erman AKSARAY","doi":"10.32579/mecmua.1325925","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1325925","url":null,"abstract":"İnsanlar arasında sosyal dayanışmayı sağlayan ve ağırlıklı olarak sohbet ve eğlenceye dayalı bir geleneksel kültür unsuru olan Geleneksel Sohbet Toplantıları, ülkemizin farklı bölgelerinde, farklı isim ve uygulamalarla karşımıza çıkmaktadır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde çalışmanın kavramsal çerçevesini oluşturmak üzere Türkiye’de yedi bölgeyi temsil ettiği düşünülen rastgele belirlenmiş “Sohbet Toplantıları” nın seyirleri hakkında bilgiler verilmiştir. Bulgular bölümünde ise “Sohbet Toplantıları” nın seyrinde yer alan müzik bölümü ve icra edilen eserlerin makam ve usûl yapıları analiz edilmiştir. Bu bakımdan çalışma, hem somut olmayan kültürel mirasın korunması, güvence altına alınması, gelecek kuşaklara aktarımının sağlanması hem de toplantılarda yer alan eserlerin makam ve usûl analizinin ortaya konması bakımından önemlidir. Çalışma nitel özelliğe sahiptir ve kaynak tarama sonucunda elde edilen veriler içerik analizi ile yorumlanmıştır. Üçüncü ve sonuç bölümünde ise, sohbet etmek üzere bir araya gelinen “Geleneksel Sohbet Toplantıları” nın hemen her aşamasında yer alan müziğin vazgeçilmez bir unsur olduğu, “Halk Konservatuarı” olarak ta nitelendirilen bu toplantılarda icra edilen eserlerin makam ve usullerinin yörelere göre değişiklik gösterdiği belirlenmiştir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"5 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276469","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, Nevill ve arkadaşlarının (2020) geliştirdiği Otizmli Çocuklarda Tekrarlayan Davranışların Sosyal Etkisi ölçeğini Türkçe’ye uyarlamaktır. Araştırma bir özel otizm rehabilitasyon merkezinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Ölçek uyarlaması işlemlerinden ‘Geri çeviri’ yöntemi uygulanmıştır. Bu çeviri İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce olarak dil uzmanlarına yaptırıldı. Gelen dönütlerde maddelerin uygun olup olmadığı sorulduğundan orijinal ölçek 48 madde ve 2 alt boyuttan oluşmaktayken, nihai ölçek madde yapısı 23 madde ve 2 alt boyut şeklinde oluşturulmuştur. Yapılan bu çalışmada 273 ebeveyne ölçek formu doldurularak faktör analizi yapılmıştır. Ölçeğin başka dilde geçerlilik güvenirliliği yapıldığından, Türkçe uyarlamasında açıklayıcı faktör analizine (AFA) gerek olmadığına ve sadece doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılması yeterliliği literatürde belirtilmektedir. Yapılan birinci düzey DFA’da ölçek yapısının doğrulandığı görülmektedir. Ölçeğin güvenirliği açısından Cronbach Alpha Katsayısı; Tekrarlayan Davranış Sıklığı boyutu .91, Tekrarlayan Davranışların Yaşam Kalitesine Etkisi boyutu .92 ve genel olarak ölçekteki Cronbach Alpha Katsayısı .93 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar ile Otizmli Çocuklarda Tekrarlayan Davranışların Sosyal Etkisi ölçeğinin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir olduğu söylenebilir.
{"title":"OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA TEKRARLAYAN DAVRANIŞLARIN SOSYAL ETKISI ÖLÇEĞİNİN TÜRK KÜLTÜRÜNE UYARLANMASI: GEÇERLİLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI","authors":"Ramazan İNCİ, Mehmet SAĞLAM","doi":"10.32579/mecmua.1326009","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1326009","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, Nevill ve arkadaşlarının (2020) geliştirdiği Otizmli Çocuklarda Tekrarlayan Davranışların Sosyal Etkisi ölçeğini Türkçe’ye uyarlamaktır. Araştırma bir özel otizm rehabilitasyon merkezinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Ölçek uyarlaması işlemlerinden ‘Geri çeviri’ yöntemi uygulanmıştır. Bu çeviri İngilizce-Türkçe, Türkçe-İngilizce olarak dil uzmanlarına yaptırıldı. Gelen dönütlerde maddelerin uygun olup olmadığı sorulduğundan orijinal ölçek 48 madde ve 2 alt boyuttan oluşmaktayken, nihai ölçek madde yapısı 23 madde ve 2 alt boyut şeklinde oluşturulmuştur. Yapılan bu çalışmada 273 ebeveyne ölçek formu doldurularak faktör analizi yapılmıştır. Ölçeğin başka dilde geçerlilik güvenirliliği yapıldığından, Türkçe uyarlamasında açıklayıcı faktör analizine (AFA) gerek olmadığına ve sadece doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılması yeterliliği literatürde belirtilmektedir. Yapılan birinci düzey DFA’da ölçek yapısının doğrulandığı görülmektedir. Ölçeğin güvenirliği açısından Cronbach Alpha Katsayısı; Tekrarlayan Davranış Sıklığı boyutu .91, Tekrarlayan Davranışların Yaşam Kalitesine Etkisi boyutu .92 ve genel olarak ölçekteki Cronbach Alpha Katsayısı .93 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçlar ile Otizmli Çocuklarda Tekrarlayan Davranışların Sosyal Etkisi ölçeğinin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir olduğu söylenebilir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276464","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Yazarın, ulusal ve uluslararası toplantılarda sunduğu bildiri ve çeşitli dergilerde yayımladığı tanıtma yazılarından oluşan eser, divan edebiyatının yaşadığı değişik ülke ve şehirlerden izler taşıması yönüyle değerlidir. Ayrıca kitapta bulunan pek çok yazıya elektronik ortam üzerinden veya basılı kaynaklardan ulaşım sağlanamamaktadır. Yazıların belirli bir konu etrafında bir araya getirilmesi bu yönüyle de araştırmacıların ihtiyacını karşılamaktadır. Bildiriler ve Tanıtmalar başlığında toplam 18 yazının bulunduğu eserde Afganistan, Belgrat, Bombay, Filistin, Hindistan, İskenderiye, Kafkasya, Kahire, Kıbrıs, Kırım, Mısır, Potifar, Rusya vb. coğrafyalardan bilgi içeren yazılar bulunur. Tanıtımı yapılan eserlerin dördü eski harfli olup yazarın kişisel kütüphanesine aittir. Merak uyandırıcı bilgiler sunan eser tanıtma yazıları ve bildiriler kitaplaştırılırken yazar tarafından tekrar gözden geçirilmiş ve titizlikle hazırlanmıştır. Bu çalışmada ise kitapta yer alan her bildiri ve tanıtma yazısının içeriği açıklanmış, konu hakkında yapılan benzer çalışmalardan farkları da ortaya konulmaya çalışılmıştır. Türk kültür ve edebiyatına katkı sağlayan ve yazarın çok yönlü bakış açısını gösteren eserin değerlendirmesinin genç araştırmacılar için ufuk açıcı olacağını düşünüyoruz.
{"title":"Batislam, Hanife Dilek, Divan Edebiyatı Coğrafyasından Esintiler, Ürün Yayınları, Ankara 2023, 196 s.","authors":"Bilge KARGA GÖLLÜ","doi":"10.32579/mecmua.1345867","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1345867","url":null,"abstract":"Yazarın, ulusal ve uluslararası toplantılarda sunduğu bildiri ve çeşitli dergilerde yayımladığı tanıtma yazılarından oluşan eser, divan edebiyatının yaşadığı değişik ülke ve şehirlerden izler taşıması yönüyle değerlidir. Ayrıca kitapta bulunan pek çok yazıya elektronik ortam üzerinden veya basılı kaynaklardan ulaşım sağlanamamaktadır. Yazıların belirli bir konu etrafında bir araya getirilmesi bu yönüyle de araştırmacıların ihtiyacını karşılamaktadır. Bildiriler ve Tanıtmalar başlığında toplam 18 yazının bulunduğu eserde Afganistan, Belgrat, Bombay, Filistin, Hindistan, İskenderiye, Kafkasya, Kahire, Kıbrıs, Kırım, Mısır, Potifar, Rusya vb. coğrafyalardan bilgi içeren yazılar bulunur. Tanıtımı yapılan eserlerin dördü eski harfli olup yazarın kişisel kütüphanesine aittir. Merak uyandırıcı bilgiler sunan eser tanıtma yazıları ve bildiriler kitaplaştırılırken yazar tarafından tekrar gözden geçirilmiş ve titizlikle hazırlanmıştır. Bu çalışmada ise kitapta yer alan her bildiri ve tanıtma yazısının içeriği açıklanmış, konu hakkında yapılan benzer çalışmalardan farkları da ortaya konulmaya çalışılmıştır. Türk kültür ve edebiyatına katkı sağlayan ve yazarın çok yönlü bakış açısını gösteren eserin değerlendirmesinin genç araştırmacılar için ufuk açıcı olacağını düşünüyoruz.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276466","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Klasik metinlerde yaygın olarak kullanılan kimi ibareler zaman içerisinde işlenme sürecine bağlı olarak çeşitli anlamlar kazanmışlardır. Temel anlamları dışındaki bu karşılıklar benzetme temelinden hareketle oluşabildiği gibi kelime/ibarenin belli bir kurgu içerisinde tekrar etmesi yoluyla da ortaya çıkabilmektedir. Klasik Türk şiirinde sevgilinin saçı ifade edilirken kullanılan pek çok kelimeye niteleyici başka ifadeler de eklenmiş, bu yapılardan bir kısmı diğerlerine oranla daha çok tercih edilmiştir. Manzum metinlerde “sevgilinin saçı” anlamında ve diğer tercihlere nazaran sıklık olarak daha çok karşılaşılan yapılardan biri “zülf-i nigâr” terkibidir. Bu çalışmada “zülf-i nigâr” terkibinin temel karşılığı korunmakla birlikte farklı bir anlam ilgisinin bulunduğu ve metinlerde bu yönüyle de kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. “Sevgilinin saçı” karşılığındaki bu terkibin, güzellik unsurlarının ifadesinde uygun bir mahal/mekân olan bahçe ve bahçedeki unsurlarla yoğun olarak bir arada bulunduğunu söylemek mümkündür. Terkibin “sümbül çiçeğinin bir çeşidi” olarak belirlenen anlamı, bahçe unsurları ile olan bu birlikteliğinin neticesinde ortaya çıkmış görünmektedir. Tespit edilen tanıklardan hareketle 16. yüzyıl metinlerinde terkibin bu anlamının bilindiğini ve örneklendirildiğini görmek mümkündür. Terkibin “bir sümbül çeşidi/bir çiçek ismi” anlamının belirlenmesinde özellikle mısra/beyit içerisindeki ikili kullanımlar ve edebî sanatların etkili olduğunu söylemek mümkündür.
{"title":"“Zülf-ı̇ nı̇gar” As a Flower Name In Classical Turkish Poetry","authors":"Orhan KILIÇARSLAN","doi":"10.32579/mecmua.1353117","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1353117","url":null,"abstract":"Klasik metinlerde yaygın olarak kullanılan kimi ibareler zaman içerisinde işlenme sürecine bağlı olarak çeşitli anlamlar kazanmışlardır. Temel anlamları dışındaki bu karşılıklar benzetme temelinden hareketle oluşabildiği gibi kelime/ibarenin belli bir kurgu içerisinde tekrar etmesi yoluyla da ortaya çıkabilmektedir. Klasik Türk şiirinde sevgilinin saçı ifade edilirken kullanılan pek çok kelimeye niteleyici başka ifadeler de eklenmiş, bu yapılardan bir kısmı diğerlerine oranla daha çok tercih edilmiştir. Manzum metinlerde “sevgilinin saçı” anlamında ve diğer tercihlere nazaran sıklık olarak daha çok karşılaşılan yapılardan biri “zülf-i nigâr” terkibidir. Bu çalışmada “zülf-i nigâr” terkibinin temel karşılığı korunmakla birlikte farklı bir anlam ilgisinin bulunduğu ve metinlerde bu yönüyle de kullanıldığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. “Sevgilinin saçı” karşılığındaki bu terkibin, güzellik unsurlarının ifadesinde uygun bir mahal/mekân olan bahçe ve bahçedeki unsurlarla yoğun olarak bir arada bulunduğunu söylemek mümkündür. Terkibin “sümbül çiçeğinin bir çeşidi” olarak belirlenen anlamı, bahçe unsurları ile olan bu birlikteliğinin neticesinde ortaya çıkmış görünmektedir. Tespit edilen tanıklardan hareketle 16. yüzyıl metinlerinde terkibin bu anlamının bilindiğini ve örneklendirildiğini görmek mümkündür. Terkibin “bir sümbül çeşidi/bir çiçek ismi” anlamının belirlenmesinde özellikle mısra/beyit içerisindeki ikili kullanımlar ve edebî sanatların etkili olduğunu söylemek mümkündür.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"55 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276470","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dünya genelindeki tüm eğitim sistemleri değerler eğitimine öğretim programlarında yer vermektedirler. Nitekim toplumun tamamının sahip olması beklenen birtakım temel değerler vardır ve bu değerlerin bireye aktarımının sadece aile ve çevreye bırakılması beklenemez. Ülkemiz eğitim sisteminde değerler eğitimine ilişkin kazanımlar daha çok Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde kendine yer bulmaktadır. Bu araştırmada DKAB derslerinde yer alan değerler eğitimine ilişkin kazanımlar lise öğrencilerinin görüşlerinden yola çıkılarak değerlendirilecektir. Araştırmada veri toplama aracı olarak 9 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Toplam 28 öğrenci ile yürütülen çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğrenciler genel olarak DKAB derslerinde yer alan değerlere ilişkin kazanımları gerekli ve önemli görmektedirler. Buna rağmen öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda değerlere ilişkin kazanımların gerçek hayatta kullanılmasına yönelik birtakım eksikliklerin olduğu görülmektedir. Bunun yanında öğrenciler okulda ve çevrede edinilen değerlerin çoğu zaman birbirleriyle uyuşmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, öğrenci merkezli bir öğrenme ortamının değerlerin içselleştirilmesinde önemli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır.
{"title":"High School Students' Views on Values Education in Religious Culture and Moral Knowledge Course (A Case Study in Şanlıurfa)","authors":"Serap ALTUĞ, Mehmet Fatih KAYAN","doi":"10.32579/mecmua.1347916","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1347916","url":null,"abstract":"Dünya genelindeki tüm eğitim sistemleri değerler eğitimine öğretim programlarında yer vermektedirler. Nitekim toplumun tamamının sahip olması beklenen birtakım temel değerler vardır ve bu değerlerin bireye aktarımının sadece aile ve çevreye bırakılması beklenemez. Ülkemiz eğitim sisteminde değerler eğitimine ilişkin kazanımlar daha çok Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde kendine yer bulmaktadır. Bu araştırmada DKAB derslerinde yer alan değerler eğitimine ilişkin kazanımlar lise öğrencilerinin görüşlerinden yola çıkılarak değerlendirilecektir. Araştırmada veri toplama aracı olarak 9 sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Toplam 28 öğrenci ile yürütülen çalışmadan elde edilen bulgulara göre öğrenciler genel olarak DKAB derslerinde yer alan değerlere ilişkin kazanımları gerekli ve önemli görmektedirler. Buna rağmen öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucunda değerlere ilişkin kazanımların gerçek hayatta kullanılmasına yönelik birtakım eksikliklerin olduğu görülmektedir. Bunun yanında öğrenciler okulda ve çevrede edinilen değerlerin çoğu zaman birbirleriyle uyuşmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, öğrenci merkezli bir öğrenme ortamının değerlerin içselleştirilmesinde önemli bir rolü olduğunu ortaya koymaktadır.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276465","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
1980’li yıllarda yazın hayatına başlayan Hasan Ali Toptaş, modernist ve postmodern etkilerin Türk anlatılarında yeni yeni başladığı yıllarda eserlerini kaleme alır. Yazar şiire yaklaşan dili, kurgudaki farklılığı, zaman, mekân ve kişiler düzeyinde klasik anlayışın dışında geliştirdiği anlatım biçimleri, bireyin varoluş sorunsalını izleksel kurguya taşıyan bakış açısıyla Türk roman ve öykücülüğünde kendisine özgün bir yer bulur. 8 Roman, 1 çocuk romanı, 3 hikaye, 1 deneme, 1 şiirsel metin ve söyleşilerini topladığı kitabı olmak üzere 15 kitap ile Türk edebiyatında yer edinen Toptaş yazıyı, yazmayı ve harfleri kendisine sığınma alanı olarak tercih eder. İnsanın sınırlarına, sınırsızlıklarına odaklanan sanatkâr hayatı siyah ve beyaz tonlarıyla değil gri olarak gördüğünü ifade eden poetik duruşuyla hayatın bütün tatlarını, acılarını, saklı yanlarını, gizemli taraflarını kurgusal düzleme taşıyarak varoluşsal problemlerin sorgulamasını gerçekleştirir.
Bir eseri kendinden önce yazılmış metinlerle ilişki içerisine sokan ve üstkurmaca tekniğinin bir alt grubunda yer alan metinlerarasılık Postmodern eserlerde yazarların önem verdiği bir kurgu tekniğidir. Özgünlük kaygısından arınmış bir şekilde eserlerini kurgulayan Postmodern yazarlar yeryüzünde söylenmemiş hiçbir sözün kalmadığı düşüncesinden hareketle yeni anlam alanları üretmek, aynı metinle farklı bakış açıları yakalayabilmek, yeni bir bağlamla yeni düşünce zeminleri oluşturabilmek için evvelce yazılmış söylemlere, metinlere başvurmak için bu tekniğe başvururlar. Yazın süreci ve okuma süreçleri dikkate alındığında birçok eserden ve kaynaktan beslenen Hasan Ali Toptaş metinlerarasılığa eserlerinde fazlaca yer veren bir yazardır. Modern Türk şiiri, halk hikayeleri, Karacaoğlan, Dede Korkut, efsaneler, masallar ve mitolojik anlatılar yazarın beslendiği ve metinlerinde başvurduğu kaynaklar olarak sayılabilir. Kendisini içinde doğduğu kültürün, geleneğin bir parçası olarak gören ve bu birikimden soyutlanmadan eserlerini kaleme alan yazar, bu hazinenin dil olanaklarından, söylem biçimlerinden istifade ettiğini söyleyerek yazınsal alt yapısına işaret eder. Yazar bunun yanı sıra dünya edebiyatının önemli kalemlerinden ve metinlerinden de beslenerek evrenseli yakalamaya gayret eder.
Bu çalışmada Hasan Ali Toptaş’ın roman ve öyküleri metinlerarasılık bağlamında incelenecektir. Epigraf, alıntı, gönderge, iç metinsellik, kolaj, montaj, parodi, pastiş gibi metinlerarası yöntemin alt başlıkları çerçevesinde yapılacak tahlillerle Hasan Ali Toptaş anlatılarını zenginleştiren ve anlam alanlarını çoğaltan kurgusal yapı ortaya çıkarılacaktır.
哈桑-阿里-托普塔什(Hasan Ali Toptaş)于 20 世纪 80 年代开始文学创作,他的作品创作于现代主义和后现代影响刚刚开始在土耳其叙事中出现的年代。作者在土耳其小说和短篇小说创作中找到了自己的独特位置,他的语言接近诗歌,他的小说与众不同,他在时间、地点和人物的层面上发展了超越古典理解的叙事形式,他的视角将个人的生存问题带入了主题小说。托普塔什创作了 15 部作品,包括 8 部长篇小说、1 部儿童小说、3 部故事、1 篇散文、1 篇诗歌和他的访谈录,他更愿意将写作、文字和书信作为自己的避难所。艺术家关注人类的局限性和无限性,以诗歌的姿态将生活中所有的滋味、痛苦、隐秘面和神秘面都搬到了小说的平面上,表达了对生存问题的追问,他眼中的生活不是黑白色调,而是灰色。
互文性是后现代作家重视的一种小说手法,它使作品与之前的文本发生关系,是元小说手法的一个分支。后现代作家在构思作品时摆脱了对原创性的关注,他们借助这种手法来创造新的意义领域,认为世界上没有未曾说出口的话,用同一文本捕捉不同的视角,参考以前的论述和文本,从而在新的语境中创造新的思想基础。哈桑-阿里-托普塔什(Hasan Ali Toptaş)在写作过程和阅读过程中会从许多作品和资料中汲取养分,他是一位在作品中给予互文性大量空间的作家。现代土耳其诗歌、民间故事、卡拉考兰、德代-科尔库特、传说、童话和神话叙事都可以算作作者在其作品中的素材来源。作者将自己视为其出生的文化和传统的一部分,在写作时没有脱离这一积累,他指出自己的文学背景,称自己利用了这一宝藏的语言可能性和话语形式。除此之外,作者还从世界文学的重要作家和文本中汲取营养,努力捕捉普遍性。通过在互文性方法的小标题框架内进行分析,如书信体、引文、参考文献、互文性、拼贴、蒙太奇、戏仿、模仿,将揭示出丰富哈桑-阿里-托普塔什的叙事并增加其意义领域的虚构结构。
{"title":"HASAN ALİ TOPTAŞ ANLATILARINDA METİNLERARASILIK","authors":"Fatih UYAR","doi":"10.32579/mecmua.1345032","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1345032","url":null,"abstract":"1980’li yıllarda yazın hayatına başlayan Hasan Ali Toptaş, modernist ve postmodern etkilerin Türk anlatılarında yeni yeni başladığı yıllarda eserlerini kaleme alır. Yazar şiire yaklaşan dili, kurgudaki farklılığı, zaman, mekân ve kişiler düzeyinde klasik anlayışın dışında geliştirdiği anlatım biçimleri, bireyin varoluş sorunsalını izleksel kurguya taşıyan bakış açısıyla Türk roman ve öykücülüğünde kendisine özgün bir yer bulur. 8 Roman, 1 çocuk romanı, 3 hikaye, 1 deneme, 1 şiirsel metin ve söyleşilerini topladığı kitabı olmak üzere 15 kitap ile Türk edebiyatında yer edinen Toptaş yazıyı, yazmayı ve harfleri kendisine sığınma alanı olarak tercih eder. İnsanın sınırlarına, sınırsızlıklarına odaklanan sanatkâr hayatı siyah ve beyaz tonlarıyla değil gri olarak gördüğünü ifade eden poetik duruşuyla hayatın bütün tatlarını, acılarını, saklı yanlarını, gizemli taraflarını kurgusal düzleme taşıyarak varoluşsal problemlerin sorgulamasını gerçekleştirir. 
 Bir eseri kendinden önce yazılmış metinlerle ilişki içerisine sokan ve üstkurmaca tekniğinin bir alt grubunda yer alan metinlerarasılık Postmodern eserlerde yazarların önem verdiği bir kurgu tekniğidir. Özgünlük kaygısından arınmış bir şekilde eserlerini kurgulayan Postmodern yazarlar yeryüzünde söylenmemiş hiçbir sözün kalmadığı düşüncesinden hareketle yeni anlam alanları üretmek, aynı metinle farklı bakış açıları yakalayabilmek, yeni bir bağlamla yeni düşünce zeminleri oluşturabilmek için evvelce yazılmış söylemlere, metinlere başvurmak için bu tekniğe başvururlar. Yazın süreci ve okuma süreçleri dikkate alındığında birçok eserden ve kaynaktan beslenen Hasan Ali Toptaş metinlerarasılığa eserlerinde fazlaca yer veren bir yazardır. Modern Türk şiiri, halk hikayeleri, Karacaoğlan, Dede Korkut, efsaneler, masallar ve mitolojik anlatılar yazarın beslendiği ve metinlerinde başvurduğu kaynaklar olarak sayılabilir. Kendisini içinde doğduğu kültürün, geleneğin bir parçası olarak gören ve bu birikimden soyutlanmadan eserlerini kaleme alan yazar, bu hazinenin dil olanaklarından, söylem biçimlerinden istifade ettiğini söyleyerek yazınsal alt yapısına işaret eder. Yazar bunun yanı sıra dünya edebiyatının önemli kalemlerinden ve metinlerinden de beslenerek evrenseli yakalamaya gayret eder.
 Bu çalışmada Hasan Ali Toptaş’ın roman ve öyküleri metinlerarasılık bağlamında incelenecektir. Epigraf, alıntı, gönderge, iç metinsellik, kolaj, montaj, parodi, pastiş gibi metinlerarası yöntemin alt başlıkları çerçevesinde yapılacak tahlillerle Hasan Ali Toptaş anlatılarını zenginleştiren ve anlam alanlarını çoğaltan kurgusal yapı ortaya çıkarılacaktır.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276468","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Nota, tarih boyunca müziği yazabilmek ve aktarabilmek için kullanılmış önemli bir vasıtadır. Ancak Türk Mûsikîsinin aslî karakteri göz önüne alındığında notanın bâzı zorluklar ortaya çıkardığı da görülmektedir. Bu zorluklar Türk Mûsikîsinde nota kullanımının yaygınlaşmamış olmasının en büyük sebeplerindendir. Tarih boyunca Türk Mûsikîsinde geleneğin “meşk” denilen özgün bir yöntemle gerçekleştirilmiş olması bu yüzden olmalıdır. Meşk, öğretici ve öğrenici arasında birebir etkileşime ve hâfızada tutmaya dayalı bir öğretim sistemidir. Türk Mûsikîsi için sanılanın aksine kolaylaştırıcı olan bu yöntem, meşk halkalarının zayıflamasıyla çeşitli zorluklara yol açmıştır. Meşkin ortadan kalkmasıyla oluşan boşluğu doldurmak için birçok farklı sistemde müzik yazıları kullanılmıştır. Birbirinden farklı özellikleri bulunan bu notaların bugün kullanılan nota sistemine çevrilebilmesi için titizlikle incelenmeleri gerekmektedir. Türk Mûsikîsi geleneğinin önemli aktarıcılarından biri olan, Galata ve Üsküdar Mevlevîhâneleri neyzenbaşısı Emîn Dede’nin Hamparsum sistemiyle yazdığı defterlerin incelenmesi; geleneğin anlaşılması ve eserlerin gelenekteki gibi icrâ‘ edilebilmesi açısından çok önemlidir. Bu çalışmada, Emîn Dede’nin taksîm defterinin içeriği hakkında bilgiler verilmektedir.
{"title":"The Improvisation Manuscript of Neyzen Dede Emîn Efendi (Yazıcı)","authors":"Şemsettin ALANÇ, Sinan DURU","doi":"10.32579/mecmua.1324869","DOIUrl":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1324869","url":null,"abstract":"Nota, tarih boyunca müziği yazabilmek ve aktarabilmek için kullanılmış önemli bir vasıtadır. Ancak Türk Mûsikîsinin aslî karakteri göz önüne alındığında notanın bâzı zorluklar ortaya çıkardığı da görülmektedir. Bu zorluklar Türk Mûsikîsinde nota kullanımının yaygınlaşmamış olmasının en büyük sebeplerindendir. Tarih boyunca Türk Mûsikîsinde geleneğin “meşk” denilen özgün bir yöntemle gerçekleştirilmiş olması bu yüzden olmalıdır. Meşk, öğretici ve öğrenici arasında birebir etkileşime ve hâfızada tutmaya dayalı bir öğretim sistemidir. Türk Mûsikîsi için sanılanın aksine kolaylaştırıcı olan bu yöntem, meşk halkalarının zayıflamasıyla çeşitli zorluklara yol açmıştır. Meşkin ortadan kalkmasıyla oluşan boşluğu doldurmak için birçok farklı sistemde müzik yazıları kullanılmıştır. Birbirinden farklı özellikleri bulunan bu notaların bugün kullanılan nota sistemine çevrilebilmesi için titizlikle incelenmeleri gerekmektedir. Türk Mûsikîsi geleneğinin önemli aktarıcılarından biri olan, Galata ve Üsküdar Mevlevîhâneleri neyzenbaşısı Emîn Dede’nin Hamparsum sistemiyle yazdığı defterlerin incelenmesi; geleneğin anlaşılması ve eserlerin gelenekteki gibi icrâ‘ edilebilmesi açısından çok önemlidir. Bu çalışmada, Emîn Dede’nin taksîm defterinin içeriği hakkında bilgiler verilmektedir.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"63 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"136276472","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}