Bu çalışmada, milliyetçilik ideolojisinin toplum içerisinde ve bireyler arasında gelişmesi konusunda din, ırk ve kültür gibi en önemli yapı taşlarından biri olan dil olgusunun, milliyetçilik ideolojisi açısından etkisi üzerinde durulmuştur. Bu amaçla ilk olarak millet kavramı ve milliyetçilik ideolojisi açıklanmış ve sonrasında da dilin milliyetçilik ideolojisinin toplum içerisinde ve bireyler arasında yerleşmesine yaptığı etki üzerinde durulmuştur. Çalışmanın devamında, Afrika kıtası özelinde uzun yıllar süren ve bu toprakların siyasi, ekonomik ve kültürel gelişiminin engellenmesinde ana faktörlerden biri olan sömürgecilik kavramı ve bu kavramın tarihsel süreci üzerinde durulmuştur. Yine bu çalışmada, Afrika kıtasında sömürgecilik faaliyetinde bulunan ülkelerin başında gelen Fransa’nın, tarihsel süreç içerisinde yürüttüğü sömürge politikaları kronolojik olarak incelenmiş ve sonrasında da Afrika kıtası üzerindeki sömürge faaliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın son kısmında ise Fransa’nın Afrika kıtası üzerinde yürütmüş olduğu sömürgecilik faaliyetlerinin aksaması ve engellenmesi konusunda en büyük endişelerinden biri olan ve uygulamış olduğu politikaların da başında gelen milliyetçilik ideolojisini önleme politikaları incelenerek, söz konusu topraklarda milliyetçiliğin gelişmesini engellemek için uygulamış olduğu dil politikaları üzerinde durulmuştur.
{"title":"Dilin Milliyetçilik Üzerindeki Etkisi Bağlamında Fransa’nın Afrika Sömürgelerindeki Milliyetçiliği Önleme Politikaları","authors":"Serden Onur Karaca","doi":"10.25272/icps.1448140","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1448140","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, milliyetçilik ideolojisinin toplum içerisinde ve bireyler arasında gelişmesi konusunda din, ırk ve kültür gibi en önemli yapı taşlarından biri olan dil olgusunun, milliyetçilik ideolojisi açısından etkisi üzerinde durulmuştur. Bu amaçla ilk olarak millet kavramı ve milliyetçilik ideolojisi açıklanmış ve sonrasında da dilin milliyetçilik ideolojisinin toplum içerisinde ve bireyler arasında yerleşmesine yaptığı etki üzerinde durulmuştur. Çalışmanın devamında, Afrika kıtası özelinde uzun yıllar süren ve bu toprakların siyasi, ekonomik ve kültürel gelişiminin engellenmesinde ana faktörlerden biri olan sömürgecilik kavramı ve bu kavramın tarihsel süreci üzerinde durulmuştur. Yine bu çalışmada, Afrika kıtasında sömürgecilik faaliyetinde bulunan ülkelerin başında gelen Fransa’nın, tarihsel süreç içerisinde yürüttüğü sömürge politikaları kronolojik olarak incelenmiş ve sonrasında da Afrika kıtası üzerindeki sömürge faaliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın son kısmında ise Fransa’nın Afrika kıtası üzerinde yürütmüş olduğu sömürgecilik faaliyetlerinin aksaması ve engellenmesi konusunda en büyük endişelerinden biri olan ve uygulamış olduğu politikaların da başında gelen milliyetçilik ideolojisini önleme politikaları incelenerek, söz konusu topraklarda milliyetçiliğin gelişmesini engellemek için uygulamış olduğu dil politikaları üzerinde durulmuştur.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"56 s197","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-04-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140693901","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sivil toplum kuruluşlarının (STK’ların) sayısı ve bununla birlikte bu kuruluşların devletler ile olan münasebetleri de artmaktadır. Bu süreçte STK’lar devletlerin dış politikasını etkilemeye çalıştıkları gibi devletler de dış politikalarında bu kuruluşları birer araç olarak kullanabilmektedir. Özellikle dış politikanın hedefi doğrultusunda tecrübe sahibi STK’ların sürece dahil edilmesi, dış politikanın uygulanmasında kolaylaştırıcı olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı Afrika Açılımı bağlamında Somali’ye yönelik dış politikasında Türkiye’nin STK’ları sürece nasıl dahil ettiğini göstermektir. Bu amaçla Somali’de 2011 yılında vuku bulan şiddetli kıtlık vakası özelinde analiz gerçekleştirilmiştir. Nitel yöntem kullanılan bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti resmî kurumlarının ve bazı STK’ların raporları başta olmak üzere ilgili bilimsel yayınlar, raporlar ve haber yazıları aracılığıyla veriler toplanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında 2011 kıtlık vakası özelinde Türkiye’nin Somali’ye yönelik dış politikasında STK’ların tamamlayıcı unsur oldukları ve sürecin başarıya ulaştığı gözlemlenmiştir. Ayrıca Türkiye’nin söz konusu dış politikasının kendine has bir anlayışla gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
{"title":"Afrika Açılımı Bağlamında Türkiye’nin Somali’ye Yönelik Dış Politikası ve Sivil Toplum Kuruluşları: 2011 Kıtlık Vakası","authors":"Onur Balcı","doi":"10.25272/icps.1459023","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1459023","url":null,"abstract":"Sivil toplum kuruluşlarının (STK’ların) sayısı ve bununla birlikte bu kuruluşların devletler ile olan münasebetleri de artmaktadır. Bu süreçte STK’lar devletlerin dış politikasını etkilemeye çalıştıkları gibi devletler de dış politikalarında bu kuruluşları birer araç olarak kullanabilmektedir. Özellikle dış politikanın hedefi doğrultusunda tecrübe sahibi STK’ların sürece dahil edilmesi, dış politikanın uygulanmasında kolaylaştırıcı olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı Afrika Açılımı bağlamında Somali’ye yönelik dış politikasında Türkiye’nin STK’ları sürece nasıl dahil ettiğini göstermektir. Bu amaçla Somali’de 2011 yılında vuku bulan şiddetli kıtlık vakası özelinde analiz gerçekleştirilmiştir. Nitel yöntem kullanılan bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti resmî kurumlarının ve bazı STK’ların raporları başta olmak üzere ilgili bilimsel yayınlar, raporlar ve haber yazıları aracılığıyla veriler toplanmıştır. Elde edilen bulgular ışığında 2011 kıtlık vakası özelinde Türkiye’nin Somali’ye yönelik dış politikasında STK’ların tamamlayıcı unsur oldukları ve sürecin başarıya ulaştığı gözlemlenmiştir. Ayrıca Türkiye’nin söz konusu dış politikasının kendine has bir anlayışla gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"6 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-04-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140697643","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
In this article, it is mentioned that Azerbaijan’s strategic deployment of soft power across a variety of realms, including economic and public diplomacy, educational initiatives, and humanitarian leadership, is examined. It is clearly understood from this text that Azerbaijan is actively shaping global conversations and ideals, earning it the reputation of being a norm entrepreneur. Situated at the crossroads of cultural, economic, and political trends, the significance of leveraging its considerable energy resources and economic alliances to bolster its international standing is recognized by Azerbaijan. This analysis explores Azerbaijan as a norm entrepreneur and reveals its ability to respond quickly in crisis situations and global cooperation. At the same time, the article analyzes the priority issues that Azerbaijan has set before itself since the 1990s - issues such as the liberation of its lands from occupation, bringing these situations to the attention of the international community, and preventing all kinds of provocations, and the indispensable role of cultural and public diplomacy in this sense are analyzed. While highlighting the country’s commitment to global solidarity, the challenges posed by the Nagorno-Karabakh conflict, and the delicate balance required when using energy resources for political leverage are critically examined in the article. A considerable effort towards resolving the intricate connection between economic power and infrastructural improvements is made. Through ambitious projects like the Baku International Sea Trade Port and the Baku-Tbilisi-Kars railway, not only is Azerbaijan’s economic prowess enhanced but also its significance in ensuring energy stability in Europe is solidified. More than that, this fact is about widening economic exchanges, the importance of a single market, and enhancing Azerbaijan’s soft power through more cooperation.
{"title":"Influence and Norm Entrepreneurship: Azerbaijan’s Strategic Deployment of Soft Power","authors":"Sirus Asgarov","doi":"10.25272/icps.1431761","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1431761","url":null,"abstract":"In this article, it is mentioned that Azerbaijan’s strategic deployment of soft power across a variety of realms, including economic and public diplomacy, educational initiatives, and humanitarian leadership, is examined. It is clearly understood from this text that Azerbaijan is actively shaping global conversations and ideals, earning it the reputation of being a norm entrepreneur. Situated at the crossroads of cultural, economic, and political trends, the significance of leveraging its considerable energy resources and economic alliances to bolster its international standing is recognized by Azerbaijan. This analysis explores Azerbaijan as a norm entrepreneur and reveals its ability to respond quickly in crisis situations and global cooperation. At the same time, the article analyzes the priority issues that Azerbaijan has set before itself since the 1990s - issues such as the liberation of its lands from occupation, bringing these situations to the attention of the international community, and preventing all kinds of provocations, and the indispensable role of cultural and public diplomacy in this sense are analyzed. While highlighting the country’s commitment to global solidarity, the challenges posed by the Nagorno-Karabakh conflict, and the delicate balance required when using energy resources for political leverage are critically examined in the article. A considerable effort towards resolving the intricate connection between economic power and infrastructural improvements is made. Through ambitious projects like the Baku International Sea Trade Port and the Baku-Tbilisi-Kars railway, not only is Azerbaijan’s economic prowess enhanced but also its significance in ensuring energy stability in Europe is solidified. More than that, this fact is about widening economic exchanges, the importance of a single market, and enhancing Azerbaijan’s soft power through more cooperation.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"69 s312","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-04-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140694561","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Badiou komünist idea ya da hipotezin farklı dönemlerde farklı sekanslar olarak gerçekleştiğini söylemektedir. Geliştirdiği Yeni Komünizm düşüncesi ikinci sekanstaki yanlışlara ve eksikliklere bir cevap niteliğindedir. Ona göre üçüncü sekans öncekilerden doğru dersleri çıkartmalı ve böylece yeni bir komünizm anlayışıyla hareket etmelidir. Bu sekans başlamamış olmasına rağmen Badiou birtakım ilkeler ve bu sekansın nasıl olacağına ve olması gerektiğine dair bazı öngörüler öne sürmektedir. Yeni komünizmde devlet 20. Yüzyıl sosyalist rejimlerindeki gibi olamaz çünkü Badiou’ya göre sosyalizmin kurulma mantığında bir sorun vardır. Makalenin konusu Badiou’nun eleştirileri ve 20. yüzyıl sosyalizmine alternatif olarak ileri sürdüğü anlayıştır. Proletarya diktatörlüğünün 20. yüzyıldaki uygulaması olan parti-devlet modelinin eleştirisi üzerinden kendi modelini önermektedir. Makale bu yeni modeldeki devletin olanaklı olup olmadığını tartışmaktadır. Badiou üçlü yapı dediği sistem içinde devletin zayıf olması gerektiğini savunmaktadır. Çalışmanın iddiası, zayıf devlet yerine klasik Marksist tasarımdaki önce devrimin bazı görevlerini yerine getiren güçlü bir devletin giderek sönümlenmesi fikrinin daha gerçekçi ve olanaklı olduğudur. Zayıf devlet daha işlevseldir ve yirminci yüzyıldaki hatalara düşmeyi engelleyecektir diye düşünmek bir yanılgıya götürmektedir. Çalışmanın amacı, Badiou’nun zayıf devlet düşüncesini eleştirel bir şekilde değerlendirmektir. Ekonomi politiği atlamak Badiou’nun sosyalizm ve komünizm arasındaki ayrımı görmesini engellemektedir. Bu da geçiş dönemini doğru değerlendirememesini getirmektedir. Üçlü yapı, parti-devlet modeli karşısında baskıcı olmadığı ve iktidarı tek elde toplamadığı için daha doğru bir model gibi görünmektedir fakat devletin zayıflığı meselesi ancak pratikte, politik konjonktür içinde çözüme kavuşabilir. Makalenin temel eleştirisi Badiou’nun önceki deneyimlere ve anlayışlara yönelttiği eleştirilerin etik bağlamda önemli olduğu fakat politik olarak yetersiz olduğudur.
{"title":"Badiou’nun Yeni Komünizm Anlayışındaki Devlet Düşüncesi Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme","authors":"Çağan Bi̇r","doi":"10.25272/icps.1384253","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1384253","url":null,"abstract":"Badiou komünist idea ya da hipotezin farklı dönemlerde farklı sekanslar olarak gerçekleştiğini söylemektedir. Geliştirdiği Yeni Komünizm düşüncesi ikinci sekanstaki yanlışlara ve eksikliklere bir cevap niteliğindedir. Ona göre üçüncü sekans öncekilerden doğru dersleri çıkartmalı ve böylece yeni bir komünizm anlayışıyla hareket etmelidir. Bu sekans başlamamış olmasına rağmen Badiou birtakım ilkeler ve bu sekansın nasıl olacağına ve olması gerektiğine dair bazı öngörüler öne sürmektedir. Yeni komünizmde devlet 20. Yüzyıl sosyalist rejimlerindeki gibi olamaz çünkü Badiou’ya göre sosyalizmin kurulma mantığında bir sorun vardır. Makalenin konusu Badiou’nun eleştirileri ve 20. yüzyıl sosyalizmine alternatif olarak ileri sürdüğü anlayıştır. Proletarya diktatörlüğünün 20. yüzyıldaki uygulaması olan parti-devlet modelinin eleştirisi üzerinden kendi modelini önermektedir. Makale bu yeni modeldeki devletin olanaklı olup olmadığını tartışmaktadır. Badiou üçlü yapı dediği sistem içinde devletin zayıf olması gerektiğini savunmaktadır. Çalışmanın iddiası, zayıf devlet yerine klasik Marksist tasarımdaki önce devrimin bazı görevlerini yerine getiren güçlü bir devletin giderek sönümlenmesi fikrinin daha gerçekçi ve olanaklı olduğudur. Zayıf devlet daha işlevseldir ve yirminci yüzyıldaki hatalara düşmeyi engelleyecektir diye düşünmek bir yanılgıya götürmektedir. Çalışmanın amacı, Badiou’nun zayıf devlet düşüncesini eleştirel bir şekilde değerlendirmektir. Ekonomi politiği atlamak Badiou’nun sosyalizm ve komünizm arasındaki ayrımı görmesini engellemektedir. Bu da geçiş dönemini doğru değerlendirememesini getirmektedir. Üçlü yapı, parti-devlet modeli karşısında baskıcı olmadığı ve iktidarı tek elde toplamadığı için daha doğru bir model gibi görünmektedir fakat devletin zayıflığı meselesi ancak pratikte, politik konjonktür içinde çözüme kavuşabilir. Makalenin temel eleştirisi Badiou’nun önceki deneyimlere ve anlayışlara yönelttiği eleştirilerin etik bağlamda önemli olduğu fakat politik olarak yetersiz olduğudur.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139167511","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Climate change, thought to cause significant problems if necessary precautions are not taken, causes droughts and natural disasters to occur frequently and severely. The primary resources required for life, such as water, soil, and food, will decrease in such a situation. It is thought that experiencing tensions dependent on resource scarcity will trigger internal and external conflicts, especially in underdeveloped countries with weak central governments and low income levels. On the other hand, because wars cause the use of large amounts of fossil fuels and firearms, they destroy forests and natural resources and increase carbon dioxide emissions, which are considered the most crucial cause of the climate crisis. In other words, while climate changes trigger wars, unfortunately, wars also increase the climate crisis. Especially when war reaches an existential dimension for countries, the risk of non-compliance with these agreements increases even in states that reshape their energy policies with significant investments to prevent climate change. In this study, we examined the Web of Science (Wos) literature on the relationship between climate change, which is seen as a significant threat to our future, and wars through its main themes and bibliometric indicators. In this study, we examined the Web of Science (Wos) literature on the relationship between climate change, which is seen as a significant threat to our future, and wars through its main themes and bibliometric indicators. Looking at the time series, interest in conflict and climate change studies has increased, and most studies have been done mainly in the field of "environmental sciences and ecology". Latent Dirichlet Allocation (LDA) Topic Modeling was applied to the abstracts downloaded in this study to find the main topics of conflict and climate change studies. So, the main topics were food, politics, migration, carbon emissions, and animals.
{"title":"Main Themes and Bibliometric Analysis of Conflict and Climate Change Studies","authors":"Çağla Edi̇z, İsmail Edi̇z","doi":"10.25272/icps.1389823","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1389823","url":null,"abstract":"Climate change, thought to cause significant problems if necessary precautions are not taken, causes droughts and natural disasters to occur frequently and severely. The primary resources required for life, such as water, soil, and food, will decrease in such a situation. It is thought that experiencing tensions dependent on resource scarcity will trigger internal and external conflicts, especially in underdeveloped countries with weak central governments and low income levels. On the other hand, because wars cause the use of large amounts of fossil fuels and firearms, they destroy forests and natural resources and increase carbon dioxide emissions, which are considered the most crucial cause of the climate crisis. In other words, while climate changes trigger wars, unfortunately, wars also increase the climate crisis. Especially when war reaches an existential dimension for countries, the risk of non-compliance with these agreements increases even in states that reshape their energy policies with significant investments to prevent climate change. In this study, we examined the Web of Science (Wos) literature on the relationship between climate change, which is seen as a significant threat to our future, and wars through its main themes and bibliometric indicators. In this study, we examined the Web of Science (Wos) literature on the relationship between climate change, which is seen as a significant threat to our future, and wars through its main themes and bibliometric indicators. Looking at the time series, interest in conflict and climate change studies has increased, and most studies have been done mainly in the field of \"environmental sciences and ecology\". Latent Dirichlet Allocation (LDA) Topic Modeling was applied to the abstracts downloaded in this study to find the main topics of conflict and climate change studies. So, the main topics were food, politics, migration, carbon emissions, and animals.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"361 6-7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139181150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı, kamu hizmetlerinin dijitalleşme sürecini kavramsal bir çerçeve içinde ele alarak, dijital dönüşümün kamu hizmetlerine katkılarını ve zorluklarını incelemektir. Araştırma, kamu yönetimi ve dijital teknolojiler alanındaki literatür taraması ile desteklenerek, dijital dönüşüm sürecinin toplumun farklı boyutlarını nasıl etkilediğini ve kamu hizmetlerinin vatandaşlar, işletmeler ve diğer paydaşlar üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi hedeflemiştir. Araştırmanın içeriğinde, kamu hizmetlerinde dijital dönüşümün önemi, yenilikçi dijital yaklaşımların katkıları ve zorlukları, dijital dönüşümün kamu verimliliği ve etkinliği üzerindeki rolü, dijital eşitsizlik ve erişim zorlukları, mevcut altyapının uyumu ve entegrasyon zorlukları, yapay zeka ve makine öğrenmesi uygulamaları, blokzincir teknolojisinin potansiyeli ve büyük veri ve veri analitiğinin rolü gibi temel başlıklar ele alınmıştır. Araştırma sonucunda, dijital dönüşümün kamu hizmetlerine katkılarının yanı sıra güvenlik ve veri gizliliği sorunları, dijital eşitsizlik ve erişim zorlukları, mevcut altyapının uyumu ve entegrasyonu gibi zorlukların da göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Kamu hizmetlerinin dijitalleşme sürecinin topluma uzanan etkileri oldukça geniş kapsamlıdır ve bu sürecin başarısı için dikkatli bir yaklaşım ve uygun politikaların geliştirilmesi önemlidir.
{"title":"Dijital Dönüşüm ve Kamu Hizmetleri Yönetimde Yenilikçi Yaklaşımlar ve Zorluklar","authors":"H. Uslu","doi":"10.25272/icps.1354693","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1354693","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı, kamu hizmetlerinin dijitalleşme sürecini kavramsal bir çerçeve içinde ele alarak, dijital dönüşümün kamu hizmetlerine katkılarını ve zorluklarını incelemektir. Araştırma, kamu yönetimi ve dijital teknolojiler alanındaki literatür taraması ile desteklenerek, dijital dönüşüm sürecinin toplumun farklı boyutlarını nasıl etkilediğini ve kamu hizmetlerinin vatandaşlar, işletmeler ve diğer paydaşlar üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi hedeflemiştir. Araştırmanın içeriğinde, kamu hizmetlerinde dijital dönüşümün önemi, yenilikçi dijital yaklaşımların katkıları ve zorlukları, dijital dönüşümün kamu verimliliği ve etkinliği üzerindeki rolü, dijital eşitsizlik ve erişim zorlukları, mevcut altyapının uyumu ve entegrasyon zorlukları, yapay zeka ve makine öğrenmesi uygulamaları, blokzincir teknolojisinin potansiyeli ve büyük veri ve veri analitiğinin rolü gibi temel başlıklar ele alınmıştır. Araştırma sonucunda, dijital dönüşümün kamu hizmetlerine katkılarının yanı sıra güvenlik ve veri gizliliği sorunları, dijital eşitsizlik ve erişim zorlukları, mevcut altyapının uyumu ve entegrasyonu gibi zorlukların da göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Kamu hizmetlerinin dijitalleşme sürecinin topluma uzanan etkileri oldukça geniş kapsamlıdır ve bu sürecin başarısı için dikkatli bir yaklaşım ve uygun politikaların geliştirilmesi önemlidir.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"78 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139318654","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
As the first country in the East to grant women the right to vote and be elected, new political strategies were defined in Azerbaijan after gaining independence in 1991. The main problems related to gender equality, which is one of the issues included in the new political strategies, are women’s poor representation in public administration, early marriages, gender-based violence, women working in lower-paid jobs in the labor force, etc. During the presidency of both the father and son Aliyev, official international conventions on gender equality and women’s rights were signed and official laws were adopted. The issue of gender equality and women’s rights in official decisions of presidents, programs of state institutions and parties, and the effectiveness of these activities will be observed in this article. The official decrees, orders, and statements of the Presidents, statistics and projects of the State Committee for Family, Women and Children Affairs of the Republic of Azerbaijan, gender statistics of the State Statistical Committee, the program of the ruling New Azerbaijan Party since 1995 and the data of the Milli Majlis will be analyzed as the objects of research addressed to the issues mentioned above.
{"title":"Azerbaycan'da Kadın Hareketinin Gelişimi ve Yasal Belgelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Sorunlarının Yeri","authors":"Ilaha Balakishiyeva","doi":"10.25272/icps.1358093","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1358093","url":null,"abstract":"As the first country in the East to grant women the right to vote and be elected, new political strategies were defined in Azerbaijan after gaining independence in 1991. The main problems related to gender equality, which is one of the issues included in the new political strategies, are women’s poor representation in public administration, early marriages, gender-based violence, women working in lower-paid jobs in the labor force, etc. During the presidency of both the father and son Aliyev, official international conventions on gender equality and women’s rights were signed and official laws were adopted. The issue of gender equality and women’s rights in official decisions of presidents, programs of state institutions and parties, and the effectiveness of these activities will be observed in this article. The official decrees, orders, and statements of the Presidents, statistics and projects of the State Committee for Family, Women and Children Affairs of the Republic of Azerbaijan, gender statistics of the State Statistical Committee, the program of the ruling New Azerbaijan Party since 1995 and the data of the Milli Majlis will be analyzed as the objects of research addressed to the issues mentioned above.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"9 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139318284","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dijital çağın başat bir unsuru olarak sosyal medya, gündelik yaşamın bir parçası hâline gelmiştir. Bu yaygınlık, kavramın çeşitli disiplinlere ait kavramlarla ilişkili olarak incelenmesine imkân tanımaktadır. Bu çalışmada ise sosyal medya ile ilişkileri bağlamında siyasal propaganda ve kamuoyu kavramları değerlendirilmiştir. Dijitalleşmeyle birlikte büyük değişimler geçiren bu kavramların yeni niteliklerini, sosyal medyanın yapısal niteliklerinden ayrı ele almak mümkün değildir. Siyasal propaganda, klasik medyanın vakit, nakit ve etki açısından sağlayamadığı avantajlardan faydalanarak dijital bir propaganda formuna bürünmüştür. Bu durum, elbette propagandanın odağında bulunan kamuoyunun, dijital platformlarda şekillendirilmesine imkân tanıyan bir zemin yaratmıştır. Böylelikle kamuoyu, dijitalleşmenin getirdiği yeni teknik imkânlar dahilinde manipülasyonu çok daha kolay bir yapıya indirgenmiştir. Başta sosyal medyadaki kullanıcı verilerinin analizi olmak üzere çeşitli yöntemler propaganda politikalarının üretimini ve kamuoyunun yönlendirilmesini kolaylaştırmaktadır. İşbu çalışma kavramların özgül manalarına ve birbirleri arasındaki ilişkiye temel bir imleme yapmak gayesiyle hazırlanmıştır.
{"title":"Social Media and Public Opinion in the Context of Political Propaganda","authors":"Oğuzcan Acar","doi":"10.25272/icps.1327220","DOIUrl":"https://doi.org/10.25272/icps.1327220","url":null,"abstract":"Dijital çağın başat bir unsuru olarak sosyal medya, gündelik yaşamın bir parçası hâline gelmiştir. Bu yaygınlık, kavramın çeşitli disiplinlere ait kavramlarla ilişkili olarak incelenmesine imkân tanımaktadır. Bu çalışmada ise sosyal medya ile ilişkileri bağlamında siyasal propaganda ve kamuoyu kavramları değerlendirilmiştir. Dijitalleşmeyle birlikte büyük değişimler geçiren bu kavramların yeni niteliklerini, sosyal medyanın yapısal niteliklerinden ayrı ele almak mümkün değildir. Siyasal propaganda, klasik medyanın vakit, nakit ve etki açısından sağlayamadığı avantajlardan faydalanarak dijital bir propaganda formuna bürünmüştür. Bu durum, elbette propagandanın odağında bulunan kamuoyunun, dijital platformlarda şekillendirilmesine imkân tanıyan bir zemin yaratmıştır. Böylelikle kamuoyu, dijitalleşmenin getirdiği yeni teknik imkânlar dahilinde manipülasyonu çok daha kolay bir yapıya indirgenmiştir. Başta sosyal medyadaki kullanıcı verilerinin analizi olmak üzere çeşitli yöntemler propaganda politikalarının üretimini ve kamuoyunun yönlendirilmesini kolaylaştırmaktadır. İşbu çalışma kavramların özgül manalarına ve birbirleri arasındaki ilişkiye temel bir imleme yapmak gayesiyle hazırlanmıştır.","PeriodicalId":510218,"journal":{"name":"International Journal of Political Studies","volume":"23 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-09-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139339985","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：