Liberal demokratik teori, bireyin önceliğini vurgulasa da “halkın, halk için, halk tarafından yönetimi” tanımında da sembolleştiği gibi sivil toplumun katılımını talep etmektedir. Bu birlikte hareket etme durumu “kamusal alanda ortak aklın kullanımıyla” mümkün kılınacaktır. Kamusal alan özünde, bir topluma ait gerçeklerin ve düşüncelerin dolaştığı ve ortak bir bilgi birikiminin toplu siyasal eyleme temel oluşturduğu o topluma ait iletişim alanlarını ve kurumlarını içerir. Kamusal alanının dönüşümü sürecinde on sekizinci yüzyıl itibariyle kitle iletişim araçları toplumun ana enformasyon kaynağı ve paylaştığı deneyimin odağına dönüşmüştür. Modern “haber” kavramı, vatandaşları en önemli bilgilerle donatmanın bir aracı olarak gelişmiştir. Ancak medyanın ekonomi-politiği nedeniyle kitle iletişim araçlarının kamusal alan yaratmak yerine, siyasi ve ekonomik güç odaklarının ideolojik aracı haline geldiği iddia edilmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri yoluyla dolayımlanan enformasyon daha kolay ve hızlı ulaşılabilir ve paylaşılabilir olsa da kamusal alanın bu dönüşümü, demokratikleşme yönünde bir ivme sağlamamaktadır.
{"title":"DÖNÜŞEN; DEMOKRATİKLEŞEMEYEN KAMUSAL ALAN","authors":"Dilek Terzi̇oğlu","doi":"10.58455/cutsad.1218146","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1218146","url":null,"abstract":"Liberal demokratik teori, bireyin önceliğini vurgulasa da “halkın, halk için, halk tarafından yönetimi” tanımında da sembolleştiği gibi sivil toplumun katılımını talep etmektedir. Bu birlikte hareket etme durumu “kamusal alanda ortak aklın kullanımıyla” mümkün kılınacaktır. Kamusal alan özünde, bir topluma ait gerçeklerin ve düşüncelerin dolaştığı ve ortak bir bilgi birikiminin toplu siyasal eyleme temel oluşturduğu o topluma ait iletişim alanlarını ve kurumlarını içerir. Kamusal alanının dönüşümü sürecinde on sekizinci yüzyıl itibariyle kitle iletişim araçları toplumun ana enformasyon kaynağı ve paylaştığı deneyimin odağına dönüşmüştür. Modern “haber” kavramı, vatandaşları en önemli bilgilerle donatmanın bir aracı olarak gelişmiştir. Ancak medyanın ekonomi-politiği nedeniyle kitle iletişim araçlarının kamusal alan yaratmak yerine, siyasi ve ekonomik güç odaklarının ideolojik aracı haline geldiği iddia edilmektedir. Gelişen iletişim teknolojileri yoluyla dolayımlanan enformasyon daha kolay ve hızlı ulaşılabilir ve paylaşılabilir olsa da kamusal alanın bu dönüşümü, demokratikleşme yönünde bir ivme sağlamamaktadır.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"10 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126198247","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu çalışmada, duygusal zekâ ile işyeri mutluluğu arasındaki ilişkide iş özerkliğinin aracı rolünü belirlemek amaçlanmıştır. Bu bağlamda, araştırma verileri otel işletmelerinde çalışan 263 kişiden çevrimiçi anket tekniği ile elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler SPSS 25, AMOS 23 ve PROCESS macro istatistik programları kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, iş özerkliğinin duygusal zekâ ve işyeri mutluluğu arasındaki ilişkide aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, sonuç bölümünde değerlendirilerek önerilerde bulunulmuştur. Alan yazında duygusal zekâ ile işyeri mutluluğu arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda iş özerkliğinin aracı rolünü birlikte değerlendiren çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu araştırmanın ilgili literatüre kaynak ve katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
{"title":"DUYGUSAL ZEKÂ VE İŞ YERİ MUTLULUĞU ARASINDAKİ İLİŞKİDE İŞ ÖZERKLİĞİNİN ROLÜ","authors":"Ebru Demirel, Beyza Erer","doi":"10.58455/cutsad.1189117","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1189117","url":null,"abstract":"Bu çalışmada, duygusal zekâ ile işyeri mutluluğu arasındaki ilişkide iş özerkliğinin aracı rolünü belirlemek amaçlanmıştır. Bu bağlamda, araştırma verileri otel işletmelerinde çalışan 263 kişiden çevrimiçi anket tekniği ile elde edilmiştir. Elde edilen bu veriler SPSS 25, AMOS 23 ve PROCESS macro istatistik programları kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, iş özerkliğinin duygusal zekâ ve işyeri mutluluğu arasındaki ilişkide aracı role sahip olduğu tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, sonuç bölümünde değerlendirilerek önerilerde bulunulmuştur. Alan yazında duygusal zekâ ile işyeri mutluluğu arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalarda iş özerkliğinin aracı rolünü birlikte değerlendiren çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu araştırmanın ilgili literatüre kaynak ve katkı sağlayacağı düşünülmektedir.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"24 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121683453","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Sanat sineması ana damar sinemadan farklı olan, ticari kaygı gütmeyen, izleyicisini düşünmeye sevk eden tematik bir yapıdır. Kendisine özgü yöntemleriyle izleyicisini düşünmeye sevk eden sanat sineması izleyicinin beklentisi odaklı ilerlemez. Durağan olan sanat filmleri edebi bir zevk uyandırır. Sanat filmlerinde ele alınan olaylarda verilmek istenilen mesajlar nesneler başta olmak üzere çağrışım yapılarak aktarılır. Sanat filmleri mesajlarını soyutsal yöntemle izleyicisine aktarır.Tolga Karaçelik’in yönettiği Sarmaşık filmi ele aldığı konuyu işleyiş biçimi ve tekniğiyle sanat sinemasına örnek teşkil eder. Sarmaşık’ın sanat sinemasına nasıl bir örnek oluşturduğunun incelendiği çalışmada film de verilmek istenen alt metinler de analiz edilmiştir. Karaçelik, filminde toplumdaki yöneten ve yönetilen ilişkisini ele almış, bu ilişkiyi altı erkek karakter üzerinden irdelemiştir. Filmde kadın karakter yoktur ama ‘kadınlaştırılan’ karakterler mevcuttur. Yönetici sınıf ve işçi sınıfının karakterlere indirgenerek anlatıldığı film de otoritesini kaybeden bir iktidar ve bunalımdaki halk gitmeyen bir gemide mahsur kalanlar olarak anlatılmıştır. Çalışma sanat sineması doğrultusunda “Sarmaşık” filminin incelenmesi açısından önemlidir. Film betimsel yöntemle analiz edilmiştir. Çalışmada Sarmaşık’ın ele aldığı konuyu işleme tarzıyla bir sanat filmi örneği oluşturduğu sonucuna varılır.
{"title":"SANAT SİNEMASI BAĞLAMINDA SARMAŞIK FİLMİNİN ANALİZİ","authors":"Göktuğ Sezgi̇n","doi":"10.58455/cutsad.1166560","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1166560","url":null,"abstract":"Sanat sineması ana damar sinemadan farklı olan, ticari kaygı gütmeyen, izleyicisini düşünmeye sevk eden tematik bir yapıdır. Kendisine özgü yöntemleriyle izleyicisini düşünmeye sevk eden sanat sineması izleyicinin beklentisi odaklı ilerlemez. Durağan olan sanat filmleri edebi bir zevk uyandırır. Sanat filmlerinde ele alınan olaylarda verilmek istenilen mesajlar nesneler başta olmak üzere çağrışım yapılarak aktarılır. Sanat filmleri mesajlarını soyutsal yöntemle izleyicisine aktarır.Tolga Karaçelik’in yönettiği Sarmaşık filmi ele aldığı konuyu işleyiş biçimi ve tekniğiyle sanat sinemasına örnek teşkil eder. Sarmaşık’ın sanat sinemasına nasıl bir örnek oluşturduğunun incelendiği çalışmada film de verilmek istenen alt metinler de analiz edilmiştir. Karaçelik, filminde toplumdaki yöneten ve yönetilen ilişkisini ele almış, bu ilişkiyi altı erkek karakter üzerinden irdelemiştir. Filmde kadın karakter yoktur ama ‘kadınlaştırılan’ karakterler mevcuttur. Yönetici sınıf ve işçi sınıfının karakterlere indirgenerek anlatıldığı film de otoritesini kaybeden bir iktidar ve bunalımdaki halk gitmeyen bir gemide mahsur kalanlar olarak anlatılmıştır. Çalışma sanat sineması doğrultusunda “Sarmaşık” filminin incelenmesi açısından önemlidir. Film betimsel yöntemle analiz edilmiştir. Çalışmada Sarmaşık’ın ele aldığı konuyu işleme tarzıyla bir sanat filmi örneği oluşturduğu sonucuna varılır.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123766346","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
M. Demirel, Fatih Varol, Mustafa Sabır Bozoğlu, Alper Kaya, Hasan Suat Aksu
Sanayi devrimi ve teknolojik gelişmelere paralel olarak artan serbest zamanlar, bireyin hem fizyolojik hem de psikolojik olarak kendini geliştirmesi fırsat sağlamaktadır. Birey bu zaman diliminde iyi vakit geçirme, sosyalleşme ve aidiyet duygularını rekreatif faaliyetler aracılığı ile gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca rekreatif etkinliklerin bireylere özgür seçim şansı tanıyarak kendilerini ifade etmelerini olanak sağlaması bireyin akış deneyimi yaşamasına olanak sağlamaktadır. Bu noktadan hareketle oluşturulan bu ilişkisel tarama araştırmasının amacı; rekreatif bir faaliyet olarak tenis oynayan üniversite öğrencilerinin serbest zaman ilgilenim ve akış deneyimi düzeylerinin cinsiyet, sınıf, toplumsal olarak algılanan refah, serbest zaman kullanımında algılanan güçlük ve haftalık serbest zaman süresinin yeterlilik durumu açısından incelemektir. Araştırmanın evrenini Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencileri oluşturmakta iken örneklem grubunu 112 birey oluşturmaktadır. Verileri elde edebilmek adına “Rekreasyonel katılımcılarda akış deneyimi ölçeği” ve “Serbest zaman ilgilenim ölçeği” kullanılmıştır. Veriler SPSS paket programı aracılığıyla analiz edilmiş olup normallik dağılımını belirlemek için çarpıklık-basıklık testlerinden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; katılımcıların algıladıkları refah düzeyi ve kendini ifade etme alt boyutunda anlamlı bir farklılık olduğu, cinsiyet değişkeni ile serbest zaman ilgilenimi ve akış deneyimi arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; serbest zaman ilgilenimi ve akış deneyimi arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki saptanmıştır.
{"title":"REKREATİF AMAÇLI TENİS OYNAYAN BİREYLERDE AKIŞ DENEYİMİ VE SERBEST ZAMAN İLGİLENİMİ","authors":"M. Demirel, Fatih Varol, Mustafa Sabır Bozoğlu, Alper Kaya, Hasan Suat Aksu","doi":"10.58455/cutsad.1135074","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1135074","url":null,"abstract":"Sanayi devrimi ve teknolojik gelişmelere paralel olarak artan serbest zamanlar, bireyin hem fizyolojik hem de psikolojik olarak kendini geliştirmesi fırsat sağlamaktadır. Birey bu zaman diliminde iyi vakit geçirme, sosyalleşme ve aidiyet duygularını rekreatif faaliyetler aracılığı ile gerçekleştirebilmektedir. Ayrıca rekreatif etkinliklerin bireylere özgür seçim şansı tanıyarak kendilerini ifade etmelerini olanak sağlaması bireyin akış deneyimi yaşamasına olanak sağlamaktadır. Bu noktadan hareketle oluşturulan bu ilişkisel tarama araştırmasının amacı; rekreatif bir faaliyet olarak tenis oynayan üniversite öğrencilerinin serbest zaman ilgilenim ve akış deneyimi düzeylerinin cinsiyet, sınıf, toplumsal olarak algılanan refah, serbest zaman kullanımında algılanan güçlük ve haftalık serbest zaman süresinin yeterlilik durumu açısından incelemektir. Araştırmanın evrenini Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencileri oluşturmakta iken örneklem grubunu 112 birey oluşturmaktadır. Verileri elde edebilmek adına “Rekreasyonel katılımcılarda akış deneyimi ölçeği” ve “Serbest zaman ilgilenim ölçeği” kullanılmıştır. Veriler SPSS paket programı aracılığıyla analiz edilmiş olup normallik dağılımını belirlemek için çarpıklık-basıklık testlerinden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre; katılımcıların algıladıkları refah düzeyi ve kendini ifade etme alt boyutunda anlamlı bir farklılık olduğu, cinsiyet değişkeni ile serbest zaman ilgilenimi ve akış deneyimi arasında anlamlı bir farklılığın oluşmadığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak; serbest zaman ilgilenimi ve akış deneyimi arasında anlamlı ve olumlu bir ilişki saptanmıştır.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129272128","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
SMEs, which are extremely important for national economies, are supported by both developed and developing countries due to their advantages. The evaluation of touristic enterprises as "SMEs" in the five-year development plans has enabled tourism enterprises to benefit from these supports and economic aids. The definition of SME may vary between countries and even between institutions and organizations within the same country. Among the reasons for this change are the differences in the criteria used for measurement such as production, marketing, sales volume, number of employees and amount of capital. The aim of this study is to reveal how SME classifications are made in Turkey and European Union member countries. The data within the scope of the study were collected by document analysis method. The general scanning model was preferred as the research design. It has been observed that criteria such as the number of employees, budget volume and sales volume are used in making the classifications. Considering the accommodation establishments in particular, it is understood that the classification is made according to the number of rooms and employees. In this study, attention was drawn to the extent to which SMEs dominate the market, how important they are for the country's economies, and the economic support to be given according to these classifications.
{"title":"CLASSIFICATION OF TOURISM SMEs","authors":"Y. Erdoğan","doi":"10.58455/cutsad.1153136","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1153136","url":null,"abstract":"SMEs, which are extremely important for national economies, are supported by both developed and developing countries due to their advantages. The evaluation of touristic enterprises as \"SMEs\" in the five-year development plans has enabled tourism enterprises to benefit from these supports and economic aids. The definition of SME may vary between countries and even between institutions and organizations within the same country. Among the reasons for this change are the differences in the criteria used for measurement such as production, marketing, sales volume, number of employees and amount of capital. The aim of this study is to reveal how SME classifications are made in Turkey and European Union member countries. The data within the scope of the study were collected by document analysis method. The general scanning model was preferred as the research design. It has been observed that criteria such as the number of employees, budget volume and sales volume are used in making the classifications. Considering the accommodation establishments in particular, it is understood that the classification is made according to the number of rooms and employees. In this study, attention was drawn to the extent to which SMEs dominate the market, how important they are for the country's economies, and the economic support to be given according to these classifications.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115369839","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
İmaj, halkla ilişkiler açısından bireylerin, kuruluşla ilgili bilgi ve deneyimleri vasıtasıyla oluşmaktadır. Kurum imajı, kuruluşun kavranma tarzının bir sonucudur. Marka imajı ise hafızadaki marka çağrışımları tarafından yansıtılan algılardır. Son olarak, transfer imajı, imaj transferi süreciyle etkinlikten markaya transfer edilen imajdır. İmaj, hedef kitle tarafından alınan birtakım mesajlar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda sponsorluk, imaj açısından son derece önemli bir hale gelmektedir. En yalın anlatımla sponsorluk, sponsor ve desteklenen arasındaki ilişkidir ve kuruluşlara, hedef kitlesiyle buluşma ve sıcak bir atmosfer yaratma olanağı sunmaktadır. Çalışmada, sponsorluk yoluyla bir imajın nasıl transfer edilebileceğini açıklama amacı taşıyan dört örnek model bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmanın başlıca önerisi, Türk insanının sosyolojik ve psikolojik yapısı temelinde yeni modellerin ortaya koyulmasıdır.
{"title":"SPONSORLUK ARACILIĞIYLA İMAJ OLUŞTURMAK: MODELLER BAĞLAMINDA BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Kahraman Kağan Kaya, Şevval Karabacak","doi":"10.58455/cutsad.1164555","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1164555","url":null,"abstract":"İmaj, halkla ilişkiler açısından bireylerin, kuruluşla ilgili bilgi ve deneyimleri vasıtasıyla oluşmaktadır. Kurum imajı, kuruluşun kavranma tarzının bir sonucudur. Marka imajı ise hafızadaki marka çağrışımları tarafından yansıtılan algılardır. Son olarak, transfer imajı, imaj transferi süreciyle etkinlikten markaya transfer edilen imajdır. İmaj, hedef kitle tarafından alınan birtakım mesajlar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda sponsorluk, imaj açısından son derece önemli bir hale gelmektedir. En yalın anlatımla sponsorluk, sponsor ve desteklenen arasındaki ilişkidir ve kuruluşlara, hedef kitlesiyle buluşma ve sıcak bir atmosfer yaratma olanağı sunmaktadır. Çalışmada, sponsorluk yoluyla bir imajın nasıl transfer edilebileceğini açıklama amacı taşıyan dört örnek model bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Çalışmanın başlıca önerisi, Türk insanının sosyolojik ve psikolojik yapısı temelinde yeni modellerin ortaya koyulmasıdır.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132489775","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Bu araştırmanın amacı Türk bankacılık sektörünün konaklama şirketlerine sunduğu kredilerin dağılımını, türlerini ve vadesini analiz etmektir. Bu amaçla öncelikle Türk bankacılık sektörünün 2009 – 2021 yılları arasında konaklama şirketlerine yönelik sunduğu nakdi ve gayri nakdi kredi düzeyleri ve takibe düşen kredi miktarı incelenmiştir. Ayrıca Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 24 bankanın konaklama şirketlerine yönelik hangi kredi paketlerini sundukları hem ticari ve katılım bankaları hem de kamu ve özel sektör bankaları açısından karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Bu bağlamda bankaların kurumsal web siteleri ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu raporları üzerinde doküman analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda konaklama şirketlerine sunulan nakdi ve gayri nakdi kredi düzeylerinin yıllar itibariyle artışta olduğu, en çok artışın nakdi krediler bağlamında gerçekleştiği ve daha çok orta ve uzun vadeli nakdi kredilerin sunulduğu belirlenmiştir. Ayrıca sınırlı sayıda bankanın konaklama şirketlerine yönelik vade yapılarının ve geri ödemelerinin turizm sektörünün nakit akışının en aktif olduğu dönemlerde olacak şekilde kredi paketleri sundukları saptanmıştır. Yine bankaların sektöre hem destek adı altında konaklama şirketlerinin faaliyet anında ödemelerini kolaylaştıran kredi paketleri sunduğu hem de yatırım adı altında yeni otel inşaat ve yenileme gibi uzun vadeli kredi seçenekleri sağladıkları gözlemlenmiştir.
{"title":"TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN KONAKLAMA ŞİRKETLERİNE SUNDUĞU KREDİLERİN ANALİZİ","authors":"Erdinç Karadeni̇z, Emre Hidir","doi":"10.58455/cutsad.1183478","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1183478","url":null,"abstract":"Bu araştırmanın amacı Türk bankacılık sektörünün konaklama şirketlerine sunduğu kredilerin dağılımını, türlerini ve vadesini analiz etmektir. Bu amaçla öncelikle Türk bankacılık sektörünün 2009 – 2021 yılları arasında konaklama şirketlerine yönelik sunduğu nakdi ve gayri nakdi kredi düzeyleri ve takibe düşen kredi miktarı incelenmiştir. Ayrıca Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 24 bankanın konaklama şirketlerine yönelik hangi kredi paketlerini sundukları hem ticari ve katılım bankaları hem de kamu ve özel sektör bankaları açısından karşılaştırılarak analiz edilmiştir. Bu bağlamda bankaların kurumsal web siteleri ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu raporları üzerinde doküman analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda konaklama şirketlerine sunulan nakdi ve gayri nakdi kredi düzeylerinin yıllar itibariyle artışta olduğu, en çok artışın nakdi krediler bağlamında gerçekleştiği ve daha çok orta ve uzun vadeli nakdi kredilerin sunulduğu belirlenmiştir. Ayrıca sınırlı sayıda bankanın konaklama şirketlerine yönelik vade yapılarının ve geri ödemelerinin turizm sektörünün nakit akışının en aktif olduğu dönemlerde olacak şekilde kredi paketleri sundukları saptanmıştır. Yine bankaların sektöre hem destek adı altında konaklama şirketlerinin faaliyet anında ödemelerini kolaylaştıran kredi paketleri sunduğu hem de yatırım adı altında yeni otel inşaat ve yenileme gibi uzun vadeli kredi seçenekleri sağladıkları gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-11-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131681772","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de turist ihtiyaç ve beklentileri sürekli değişim halindedir. Bunun sonucunda turistler deniz-kum-güneş haricinde tabiata, kültürel mirasa ve gelenekleri doğrultusundaki diğer alanlara da duyarlı hale gelmeye başlamışlardır. Böylece “özel ilgi turizmi” son yıllarda ön plana çıkmaya başlamıştır. Özel ilgi turizmini içerisinde yer alan hüzün turizmi; tarihteki önemli kişilerin ölümü, felaketle sonuçlanan doğa olaylar, kişiler üzerinde yaşanmış trajedik olaylar ve savaş alanlarını görme arzusu, geçmişi yaşama hissiyatı tarihi destinasyonlara olan ilgi ve merak duygusu ile ifade edilmektedir. Seyahat gereksinimi uyandıran hüzün turizmi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, hüzün turizmi ile alakalı yerli ve yabancı literatür çalışmaları taranarak dünya genelinde ve ülkemizde yapılan araştırmaların kavramsal çerçeveleri incelenmiştir. Dünya da ve ülkemizde hüzün turizmi destinasyonlarına yer verilerek, ülkemizdeki hüzün turizmi potansiyelini ön plana çıkarmak hedeflenmiştir. Bu çalışmanın hedefi; seyahat motivasyonu olarak hüzün turizmi ve hüzün turizminin itici-çekici faktörlerinin destinasyon üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmanın uygulama kısmında ise asker devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu olan Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün kabri “Anıtkabir” hüzün turizmi kapsamında değerlendirilmiştir. Anıtkabir’in mimarisi, içinde bulunan tarihi eserleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve gelecek nesillere olan mesajları da yine hüzün turizmi kapsamında analize dâhil edilmiştir.
{"title":"ANITKABİR’İ ZİYARET EDEN YERLİ TURİSTLERİN İÇ TURİZM TALEBİNE ETKİSİNİN HÜZÜN TURİZMİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"F. Bi̇lge, Tuğçe Küçükkaraca","doi":"10.58455/cutsad.1169981","DOIUrl":"https://doi.org/10.58455/cutsad.1169981","url":null,"abstract":"Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de turist ihtiyaç ve beklentileri sürekli değişim halindedir. Bunun sonucunda turistler deniz-kum-güneş haricinde tabiata, kültürel mirasa ve gelenekleri doğrultusundaki diğer alanlara da duyarlı hale gelmeye başlamışlardır. Böylece “özel ilgi turizmi” son yıllarda ön plana çıkmaya başlamıştır. \u0000Özel ilgi turizmini içerisinde yer alan hüzün turizmi; tarihteki önemli kişilerin ölümü, felaketle sonuçlanan doğa olaylar, kişiler üzerinde yaşanmış trajedik olaylar ve savaş alanlarını görme arzusu, geçmişi yaşama hissiyatı tarihi destinasyonlara olan ilgi ve merak duygusu ile ifade edilmektedir. Seyahat gereksinimi uyandıran hüzün turizmi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, hüzün turizmi ile alakalı yerli ve yabancı literatür çalışmaları taranarak dünya genelinde ve ülkemizde yapılan araştırmaların kavramsal çerçeveleri incelenmiştir. Dünya da ve ülkemizde hüzün turizmi destinasyonlarına yer verilerek, ülkemizdeki hüzün turizmi potansiyelini ön plana çıkarmak hedeflenmiştir. \u0000Bu çalışmanın hedefi; seyahat motivasyonu olarak hüzün turizmi ve hüzün turizminin itici-çekici faktörlerinin destinasyon üzerindeki etkisini incelemektir. \u0000Çalışmanın uygulama kısmında ise asker devlet adamı ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu olan Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün kabri “Anıtkabir” hüzün turizmi kapsamında değerlendirilmiştir. Anıtkabir’in mimarisi, içinde bulunan tarihi eserleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ve gelecek nesillere olan mesajları da yine hüzün turizmi kapsamında analize dâhil edilmiştir.","PeriodicalId":130535,"journal":{"name":"Çatalhöyük Uluslararası Turizm ve Sosyal Araştırmalar Dergisi","volume":"124 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-09-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128115737","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}