Makine öğrenimi, veriler içerisindeki yararlı bilgileri çıkarmak ve veriler arasındaki ilişkilere dayalı algoritmalar tasarlamak için kullanılan istatistiksel bir modelleme konusudur. Makine öğrenimi kullanmanın en büyük avantajı, algoritmanın verilerle ne yapacağını öğrendiğinde gerekli işlemleri otomatik olarak yapmasıdır. Veri madenciliği konuları arasında sıklıkla kullanılan yöntem, sınıflandırmadır. Sınıflandırma yöntemi, pek çok algoritmaya kıyasla pratik ve hızlı çözümler sunan alternatif bir yöntemdir. Sınıflandırma yönteminde veriler içerisindeki bilgiler, bağıntılar, desenler ve benzerliklerden yola çıkılarak çeşitli algoritmalar yardımıyla model oluşturulur. Bu model üzerinden yeni gözlemler için sınıf tahmini yapılır. Bu çalışmada, farklı karar ağacı algoritmaları ile hastalık teşhisi için (hasta-hasta değil) sınıflandırma analizi yapılmıştır. Çalışmada asıl amaç; gözlemin hasta-hasta değil şeklinde sınıflandırılmasından ziyade, bu ayrım yapılırken kullanılan değişkenlerin neler olduğunun belirlemesi ve literatür ile kıyaslanmasıdır. Eğitim ve test aşamasında veriler, çapraz doğrulama ile karşılaştırılmıştır. En başarılı yöntem tespit edilirken doğruluk, kesinlik, duyarlılık, F-ölçütü, MCC, ROC Area, PRC Area ve Kappa değerleri göz önüne alınmıştır.
{"title":"A COMPARATIVE ANALYSIS OF DECISION TREE ALGORITHMS FOR ROSE DISEASE DIAGNOSIS","authors":"Burcu Durmuş, Öznur İŞÇİ GÜNERİ, Nevin GÜLER DİNCER","doi":"10.55440/umufed.1374429","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1374429","url":null,"abstract":"Makine öğrenimi, veriler içerisindeki yararlı bilgileri çıkarmak ve veriler arasındaki ilişkilere dayalı algoritmalar tasarlamak için kullanılan istatistiksel bir modelleme konusudur. Makine öğrenimi kullanmanın en büyük avantajı, algoritmanın verilerle ne yapacağını öğrendiğinde gerekli işlemleri otomatik olarak yapmasıdır. Veri madenciliği konuları arasında sıklıkla kullanılan yöntem, sınıflandırmadır. Sınıflandırma yöntemi, pek çok algoritmaya kıyasla pratik ve hızlı çözümler sunan alternatif bir yöntemdir. Sınıflandırma yönteminde veriler içerisindeki bilgiler, bağıntılar, desenler ve benzerliklerden yola çıkılarak çeşitli algoritmalar yardımıyla model oluşturulur. Bu model üzerinden yeni gözlemler için sınıf tahmini yapılır. Bu çalışmada, farklı karar ağacı algoritmaları ile hastalık teşhisi için (hasta-hasta değil) sınıflandırma analizi yapılmıştır. Çalışmada asıl amaç; gözlemin hasta-hasta değil şeklinde sınıflandırılmasından ziyade, bu ayrım yapılırken kullanılan değişkenlerin neler olduğunun belirlemesi ve literatür ile kıyaslanmasıdır. Eğitim ve test aşamasında veriler, çapraz doğrulama ile karşılaştırılmıştır. En başarılı yöntem tespit edilirken doğruluk, kesinlik, duyarlılık, F-ölçütü, MCC, ROC Area, PRC Area ve Kappa değerleri göz önüne alınmıştır.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"271 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139152762","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Dijital dünyamızın önemli sorunlarından biri mobil cihazlara gönderilen istenmeyen aramalar, SMS/MMS, otomatik aramalar veya bunların ticari bileşenleridir. Bu çalışmada, cep telefonu kullanıcılarına yapılan izinsiz ve istenmeyen aramaları önlemek/engellemek için Android tabanlı bir mobil uygulama geliştirilmiştir. Uygulama, cep telefonunun arayüz kısmını etkilemeden arka planda çalışır; belirli koşullar altında işletim sisteminde çalışan ilgili çağrı hizmetine müdahale eder. Uygulama, veritabanında kayıtlı numaralara göre arama engelleme gerçekleştirir. Geliştirici veya kullanıcı bu veritabanını sürekli olarak günceller. Android işletim sistemleri üzerinde yapılan testler, uygulamanın belirtilen sürümlerde başarılı bir şekilde çalıştığını göstermiştir. Uygulama ile kullanıcılar arka planda istenmeyen aramaları bağımsız olarak engelleyebilir. Bu uygulamanın insanların yaşam kalitesini artırabileceği düşünülmektedir
{"title":"İstenmeyen arama, sms/mms veya otomatik arama engelleyici uygulaması","authors":"Yuşa Çağatay Günaydin, Ramazan Solmaz","doi":"10.55440/umufed.1380468","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1380468","url":null,"abstract":"Dijital dünyamızın önemli sorunlarından biri mobil cihazlara gönderilen istenmeyen aramalar, SMS/MMS, otomatik aramalar veya bunların ticari bileşenleridir. Bu çalışmada, cep telefonu kullanıcılarına yapılan izinsiz ve istenmeyen aramaları önlemek/engellemek için Android tabanlı bir mobil uygulama geliştirilmiştir. Uygulama, cep telefonunun arayüz kısmını etkilemeden arka planda çalışır; belirli koşullar altında işletim sisteminde çalışan ilgili çağrı hizmetine müdahale eder. Uygulama, veritabanında kayıtlı numaralara göre arama engelleme gerçekleştirir. Geliştirici veya kullanıcı bu veritabanını sürekli olarak günceller. Android işletim sistemleri üzerinde yapılan testler, uygulamanın belirtilen sürümlerde başarılı bir şekilde çalıştığını göstermiştir. Uygulama ile kullanıcılar arka planda istenmeyen aramaları bağımsız olarak engelleyebilir. Bu uygulamanın insanların yaşam kalitesini artırabileceği düşünülmektedir","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"220 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139178410","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Endüstride polimerler mukavemetleri ve düşük yoğunlukları nedeniyle hem karışım hem de kompozit halinde değişik uygulamalarda sıklıkla kullanılmaktadırlar. Bunların dışında üretim kolaylığı, geniş malzeme seçimi ve atık malzemelerle karışımları bu polimerleri uygulamada ön sıralara çekmektedir. Bu çalışmada, polipropilen içerisine değişik oranlarda atık üre formaldehit tozları katılarak polimer karışımları üretilmiş ve bu üre formaldehitin polipropilene eklenmesi ile bazı mekanik ve fiziksel özelliklerindeki değişimler incelenmiştir. Üre formaldehit tozları polipropilen içerisine % 5, 10, 20 ve 30 oranlarında katılarak çift vidalı ekstruderde karıştırılmış ve granül halinde üretilmiştir. Daha sonra bu granüller kurutulmuş ve enjeksiyon makinesinde standartlara uygun şekilde test numuneleri basılmıştır. Elde edilen polimer karışımlarının yoğunluk, sertlik, ısıl çarpılma sıcaklığı (HDT), vicat yumuşama sıcaklığı, nem emme oranı, limit oksijen indeksi, erime akış indeksi, aşınma oranı, statik sürtünme katsayısı ve morfolojik yapısı incelenmiştir.
{"title":"Investigation of the properties of the polymer composite obtained by adding urea formaldehyde polymer powder to polypropylene","authors":"Münir Taşdemi̇r, Elif Ulutaş","doi":"10.55440/umufed.1369473","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1369473","url":null,"abstract":"Endüstride polimerler mukavemetleri ve düşük yoğunlukları nedeniyle hem karışım hem de kompozit halinde değişik uygulamalarda sıklıkla kullanılmaktadırlar. Bunların dışında üretim kolaylığı, geniş malzeme seçimi ve atık malzemelerle karışımları bu polimerleri uygulamada ön sıralara çekmektedir. Bu çalışmada, polipropilen içerisine değişik oranlarda atık üre formaldehit tozları katılarak polimer karışımları üretilmiş ve bu üre formaldehitin polipropilene eklenmesi ile bazı mekanik ve fiziksel özelliklerindeki değişimler incelenmiştir. Üre formaldehit tozları polipropilen içerisine % 5, 10, 20 ve 30 oranlarında katılarak çift vidalı ekstruderde karıştırılmış ve granül halinde üretilmiştir. Daha sonra bu granüller kurutulmuş ve enjeksiyon makinesinde standartlara uygun şekilde test numuneleri basılmıştır. Elde edilen polimer karışımlarının yoğunluk, sertlik, ısıl çarpılma sıcaklığı (HDT), vicat yumuşama sıcaklığı, nem emme oranı, limit oksijen indeksi, erime akış indeksi, aşınma oranı, statik sürtünme katsayısı ve morfolojik yapısı incelenmiştir.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"11 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139255815","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Metal yüzeylerine yapılan işlemler sonucunda iş parça yüzeylerinde izler veya renklerinde değişmeler oluşmaktadır. Günümüzün en önemli sorunlarından birisi metal yüzeylerinin pürüzlülüklerinin giderilmesidir. Bir mekanizmada pürüzlü yüzey kullanılırsa orada sürtünmeden dolayı aşınmalar oluşarak parçanın daha fazla hasar almasına neden olacaktır. Bu gibi durumların önüne geçebilmek için imalatçı sektörü çeşitli yöntemlerde metal yüzeyinin parlatılmasını yapmaktadır. Metal yüzeylerde düzgün ve pürüzsüz bir görünüm elde ederek kendi renklerini tekrar açığa çıkarmak için yapılan işleme de parlatma denilmektedir. Parlatmanın istenilen kalitede olması için aşındırma ve parlatmayı yapan aşındırıcı toz malzemelerin, pastaların ve işlem yöntemlerin, işlem parametrelerinin uygun seçilmesi gerekmektedir. Bu derleme makalesinde, metal yüzeylerin pürüzlülüğünün en aza indirgemede, aşındırıcı tozlar ile kullanılan işlem parametrelerinin yüzeyde daha az deforme yapması için gerekli koşullar ve aşındırıcı toz ile yüzey aşındırma teknikleri incelenmiştir. Literatürdeki yüzey işlem uygulamaları da incelenerek, aşındırıcı tozlar işe yüzey işleme konusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.
{"title":"THE EFFECT OF PROCESS PARAMETERS ON THE OPTIMIZATION OF THE BRIGHTNESS OF METAL SURFACES WITH MAGNETIC ABRASIVE POWDERS","authors":"Tuba Demi̇rel","doi":"10.55440/umufed.1312041","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1312041","url":null,"abstract":"Metal yüzeylerine yapılan işlemler sonucunda iş parça yüzeylerinde izler veya renklerinde değişmeler oluşmaktadır. Günümüzün en önemli sorunlarından birisi metal yüzeylerinin pürüzlülüklerinin giderilmesidir. Bir mekanizmada pürüzlü yüzey kullanılırsa orada sürtünmeden dolayı aşınmalar oluşarak parçanın daha fazla hasar almasına neden olacaktır. Bu gibi durumların önüne geçebilmek için imalatçı sektörü çeşitli yöntemlerde metal yüzeyinin parlatılmasını yapmaktadır. Metal yüzeylerde düzgün ve pürüzsüz bir görünüm elde ederek kendi renklerini tekrar açığa çıkarmak için yapılan işleme de parlatma denilmektedir. Parlatmanın istenilen kalitede olması için aşındırma ve parlatmayı yapan aşındırıcı toz malzemelerin, pastaların ve işlem yöntemlerin, işlem parametrelerinin uygun seçilmesi gerekmektedir. Bu derleme makalesinde, metal yüzeylerin pürüzlülüğünün en aza indirgemede, aşındırıcı tozlar ile kullanılan işlem parametrelerinin yüzeyde daha az deforme yapması için gerekli koşullar ve aşındırıcı toz ile yüzey aşındırma teknikleri incelenmiştir. Literatürdeki yüzey işlem uygulamaları da incelenerek, aşındırıcı tozlar işe yüzey işleme konusunda çeşitli öneriler getirilmiştir.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"110 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-11-17","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139263278","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Parlama efektli ürünlerin gündüz güneş enerjisini soğurması ve gece bu enerjiyi açığa çıkarması ile kullanımı, geceleri daha fazla güvenlik ve aydınlatma amaçlı kullanılan enerjide tasarruf sağlayabilmektedir. Bunun yanında, içeriğinde ışık yayan pigmentler kullanılarak üretilen ürünler, yollar, otoparklar, bisiklet yolları, tehlikeli ve kötü aydınlatılmış bölümler vb. için ek bir sinyalizasyon aracı olarak değerlendirilebilmektedir. Bu bağlamda, optimal olarak seçilmiş malzemeler ve pigmentler ile malzemelere ekstra ışık kaynağı özelliği kazandırılabilmektedir. Bu çalışmada, fotolüminesan pigment içeren bir dizi çimento harcı ve pigment içermeyen bir kontrol harcı üretilerek, fotolüminesan pigment içeren ve içermeyen harçların ve değişen pigment miktarının harçların fiziko-mekanik özelliklerine etkileri incelenmiştir. Çalışmada öncelikle kompozit fotolüminesan pigment (KFP), stronsiyum alüminat (SrAl2O4), titanyum dioksit (TiO2) ve stiren akrilik kopolimer emülsiyonun (SAKE) belli oranlarda karıştırılması ile elde edilmiştir. Daha sonra KFP çimento harcına eklenerek kompozit fotolüminesan harçlar üretilmiştir. Çalışma bulgularına göre, SrAl2O4 oranının artışı harçların basınç dayanımının azalmasına sebebiyet vermektedir. KFP katkılı harçlar yaklaşık 13 saat gün ışığına (06:00-19:30 arası) maruz bırakıldıktan sonra, karanlık bir ortamda ışıma süreleri 576 dakika ile 696 dakika (yaklaşık 9,5-11,5 saat) aralığında tespit edilmiştir. Harçların ışık yayma performansları özellikle KFP içerisinde bulunan SrAl2O4 pigmenti oranı artışına bağlı olarak artmıştır. Bununla birlikte, ışık yayan pigment kompozisyonundaki TiO2 oranı arttıkça, pigment komponentinin ışık yaymadaki etkisinin daha da iyileştiği görülmüştür. Bu çalışma ile, SrAl2O4 ve TiO2’in birlikte kullanımı ile karanlıkta ışık yayabilen çimento harçlarının üretilebildiği tespit edilmiştir. Trafik sinyalizasyon sistemlerindeki yanlış hesaplamalardan kaynaklanan trafik yoğunluğu, günlük yaşamda en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Kalabalık nüfuslu şehirlerde daha fazla hissedilen bu problem, nüfusu az olan şehirlerde de hissedilebilmektedir. Bartın ili de bu problemin yaşandığı nüfusu az olan şehirlere örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada, Bartın ilindeki trafik sinyalizasyon sistemleri Sabit Zamanlı Kontrol Teknikleri kullanılarak yeniden tasarlanmıştır. Bu kapsamda Bartın ilindeki yoğunluğu en fazla olan sinyalizasyonlu kavşaklar belirlenmiş ve bu kavşaklardan toplanan trafik verileri kullanılarak matematiksel model için girdiler belirlenmiştir. Son olarak bu girdiler kullanılarak bir model çıkarılmıştır.
{"title":"Effect of Strontium Aluminate Added Composite Pigment Composition on the Performance of Cement-Based Photoluminescent Mortar","authors":"L. Gündüz, Şevket Onur Kalkan","doi":"10.55440/umufed.1332306","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1332306","url":null,"abstract":"Parlama efektli ürünlerin gündüz güneş enerjisini soğurması ve gece bu enerjiyi açığa çıkarması ile kullanımı, geceleri daha fazla güvenlik ve aydınlatma amaçlı kullanılan enerjide tasarruf sağlayabilmektedir. Bunun yanında, içeriğinde ışık yayan pigmentler kullanılarak üretilen ürünler, yollar, otoparklar, bisiklet yolları, tehlikeli ve kötü aydınlatılmış bölümler vb. için ek bir sinyalizasyon aracı olarak değerlendirilebilmektedir. Bu bağlamda, optimal olarak seçilmiş malzemeler ve pigmentler ile malzemelere ekstra ışık kaynağı özelliği kazandırılabilmektedir. Bu çalışmada, fotolüminesan pigment içeren bir dizi çimento harcı ve pigment içermeyen bir kontrol harcı üretilerek, fotolüminesan pigment içeren ve içermeyen harçların ve değişen pigment miktarının harçların fiziko-mekanik özelliklerine etkileri incelenmiştir. Çalışmada öncelikle kompozit fotolüminesan pigment (KFP), stronsiyum alüminat (SrAl2O4), titanyum dioksit (TiO2) ve stiren akrilik kopolimer emülsiyonun (SAKE) belli oranlarda karıştırılması ile elde edilmiştir. Daha sonra KFP çimento harcına eklenerek kompozit fotolüminesan harçlar üretilmiştir. Çalışma bulgularına göre, SrAl2O4 oranının artışı harçların basınç dayanımının azalmasına sebebiyet vermektedir. KFP katkılı harçlar yaklaşık 13 saat gün ışığına (06:00-19:30 arası) maruz bırakıldıktan sonra, karanlık bir ortamda ışıma süreleri 576 dakika ile 696 dakika (yaklaşık 9,5-11,5 saat) aralığında tespit edilmiştir. Harçların ışık yayma performansları özellikle KFP içerisinde bulunan SrAl2O4 pigmenti oranı artışına bağlı olarak artmıştır. Bununla birlikte, ışık yayan pigment kompozisyonundaki TiO2 oranı arttıkça, pigment komponentinin ışık yaymadaki etkisinin daha da iyileştiği görülmüştür. Bu çalışma ile, SrAl2O4 ve TiO2’in birlikte kullanımı ile karanlıkta ışık yayabilen çimento harçlarının üretilebildiği tespit edilmiştir. Trafik sinyalizasyon sistemlerindeki yanlış hesaplamalardan kaynaklanan trafik yoğunluğu, günlük yaşamda en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Kalabalık nüfuslu şehirlerde daha fazla hissedilen bu problem, nüfusu az olan şehirlerde de hissedilebilmektedir. Bartın ili de bu problemin yaşandığı nüfusu az olan şehirlere örnek olarak verilebilir. Bu çalışmada, Bartın ilindeki trafik sinyalizasyon sistemleri Sabit Zamanlı Kontrol Teknikleri kullanılarak yeniden tasarlanmıştır. Bu kapsamda Bartın ilindeki yoğunluğu en fazla olan sinyalizasyonlu kavşaklar belirlenmiş ve bu kavşaklardan toplanan trafik verileri kullanılarak matematiksel model için girdiler belirlenmiştir. Son olarak bu girdiler kullanılarak bir model çıkarılmıştır.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"2 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139323150","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde atık yağların çeşitli alanlarda değerlendirilmesi üzerine araştırmalar bulunmaktadır. Bu çalışmada, bazı bitkisel atık yağlar (ceviz, zeytin ve mısır) uygulanmış yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) ahşabında renk parametreleri, beyazlık indeksi (WI*) değerleri ve parlaklık değerleri belirlenmiştir. Atık yağlar ahşap malzeme yüzeylerine sürme tekniği ile uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, çok değişkenli varyans analizi sonuçları bütün testler için anlamlı olarak tespit edilmiştir. 3 atık türünde b* ve C* değerleri artış belirlenirken, L*, a*, ho, liflere dik ve paralel yönlerde WI* değerleri ve 20o, 60o’ve 85o’lerde liflere dik ve paralel yönlerde parlaklık değerleri azalış görülmüştür. Atık yağların uygulanması ile ahşap malzemenin sahip olduğu yüzey özellikleri değişmiştir.
{"title":"Bazı bitkisel atık yağlar uygulanmış yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) ahşabında renk, beyazlık indeksi ve parlaklık değerlerinin belirlenmesi","authors":"Osman Çamlibel, Ümit Ayata","doi":"10.55440/umufed.1329259","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1329259","url":null,"abstract":"Günümüzde atık yağların çeşitli alanlarda değerlendirilmesi üzerine araştırmalar bulunmaktadır. Bu çalışmada, bazı bitkisel atık yağlar (ceviz, zeytin ve mısır) uygulanmış yalancı akasya (Robinia pseudoacacia L.) ahşabında renk parametreleri, beyazlık indeksi (WI*) değerleri ve parlaklık değerleri belirlenmiştir. Atık yağlar ahşap malzeme yüzeylerine sürme tekniği ile uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, çok değişkenli varyans analizi sonuçları bütün testler için anlamlı olarak tespit edilmiştir. 3 atık türünde b* ve C* değerleri artış belirlenirken, L*, a*, ho, liflere dik ve paralel yönlerde WI* değerleri ve 20o, 60o’ve 85o’lerde liflere dik ve paralel yönlerde parlaklık değerleri azalış görülmüştür. Atık yağların uygulanması ile ahşap malzemenin sahip olduğu yüzey özellikleri değişmiştir.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"54 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139322861","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Plastik malzemelerin gün geçtikçe artan bir kullanım alanına sahip olmaları ve teknolojideki yeni gelişmeler, plastik sektörünü sürekli bir gelişim içine sokmuştur. Üretim yöntemi açısından geniş yelpazeye sahip olan plastikler aynı zamanda kimyasal ve fiziksel özelliklerinin istenilen yönde değiştirilebilir olması sebebiyle geleneksel malzemelerin yerini almıştır. Üretim aşamasında fonksiyonel dolgu-katkı maddeleri kullanıldığında meydana gelen yapısal değişikler, elde edilen yeni plastiğin birçok mekanik ve fiziksel özelliğinde gelişmelere sebep olur. Diğer katkı malzemelerine kıyasla bor ve bor bileşiklerinin katkı malzemesi olarak kullanılması alanında literatürde çok az çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada çinko boratın (ZnB) polipropilenin (PP) fiziksel ve morfolojik özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Ayrıca çalışmada üretilen polimer kompozitlere 70C sıcaklıkta 15 ve 30 gün boyunca UV yaşlandırma yapılarak yaşlandırmanın etkileri incelenmiştir. Farklı konsantrasyonlara sahip (%5, 10, 15, 20) PP/ZnB polimer kompozitleri, daha homojen bir karışım sağlanması adına çift vidalı ekstrüzyon makinesinde üretilmişlerdir. Kırıcı yardımı ile granül formuna getirilen polimer kompozitlere ait test numuneleri enjeksiyon makinesinde başarılı şekilde kalıplanmıştır. Numunelerin mekanik davranışını incelemek için çekme, sertlik, darbe, yoğunluk testi yapılmıştır. Ayrıca polimer kompozitlerin mikroyapı incelemesi taramalı elektron mikroskopu (SEM) ile yapılmıştır.
{"title":"Effect of UV aging on mechanical properties of polypropylene/zinc borate (ZnHBO3) polymer composites","authors":"Elif Ulutaş, Münir Taşdemi̇r","doi":"10.55440/umufed.1194993","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1194993","url":null,"abstract":"Plastik malzemelerin gün geçtikçe artan bir kullanım alanına sahip olmaları ve teknolojideki yeni gelişmeler, plastik sektörünü sürekli bir gelişim içine sokmuştur. Üretim yöntemi açısından geniş yelpazeye sahip olan plastikler aynı zamanda kimyasal ve fiziksel özelliklerinin istenilen yönde değiştirilebilir olması sebebiyle geleneksel malzemelerin yerini almıştır. Üretim aşamasında fonksiyonel dolgu-katkı maddeleri kullanıldığında meydana gelen yapısal değişikler, elde edilen yeni plastiğin birçok mekanik ve fiziksel özelliğinde gelişmelere sebep olur. Diğer katkı malzemelerine kıyasla bor ve bor bileşiklerinin katkı malzemesi olarak kullanılması alanında literatürde çok az çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada çinko boratın (ZnB) polipropilenin (PP) fiziksel ve morfolojik özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Ayrıca çalışmada üretilen polimer kompozitlere 70C sıcaklıkta 15 ve 30 gün boyunca UV yaşlandırma yapılarak yaşlandırmanın etkileri incelenmiştir. Farklı konsantrasyonlara sahip (%5, 10, 15, 20) PP/ZnB polimer kompozitleri, daha homojen bir karışım sağlanması adına çift vidalı ekstrüzyon makinesinde üretilmişlerdir. Kırıcı yardımı ile granül formuna getirilen polimer kompozitlere ait test numuneleri enjeksiyon makinesinde başarılı şekilde kalıplanmıştır. Numunelerin mekanik davranışını incelemek için çekme, sertlik, darbe, yoğunluk testi yapılmıştır. Ayrıca polimer kompozitlerin mikroyapı incelemesi taramalı elektron mikroskopu (SEM) ile yapılmıştır.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"27 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139324672","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Beyin-bilgisayar bağlantısı alanındaki gelişmeler her zaman bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ile geçmiş yıllardan beri ulaşılmaya çalışılan bir amaca bugün artık daha çok yakınız. Beyinin kendisini akıllı cihaza çevirmesine olanak tanınmasıyla birlikte birçok gelişmeler gözlemlenmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda başta Parkinson hastalığından Felçli insanlara kadar pek çok rahatsızlığın tedavisi belki de mümkün hale gelecektir. İlerleyen süreçlerde insan ve akıllı cihazlar arasındaki iletişimin fiziki sınırları da ortadan kalkabilecektir. Beyin-bilgisayar bağlantısı teknolojisinin son ürünü olan Neuralink, potansiyel faydaları yanında, zararlı yazılımların oluşturacağı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bilgi ve düşünce mahremiyeti konusunda birçok zafiyet ile karşılaşacağımız gerçeği kaçınılmazdır. Üst düzey güvenlik ile geliştirilen Neuralink, yeni iletişim teknolojileri ile desteklenecek ve uygulama alanları yaşamın birçok noktasına değinecektir. Bu çalışmanın temel amacı ise beyin-bilgisayar bağlantısının geçmişten günümüze geldiği tüm gelişmeleri ve beyin-bilgisayar bağlantısının son ürünlerinden olan Neuralink hakkında yapılacak çalışmalara temel bir kaynak olmasıdır.
{"title":"The Development Process of Brain-Computer Connection and Neuralink Current Situation Review and Future Predictions","authors":"Muhammet Kurutay","doi":"10.55440/umufed.1237232","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1237232","url":null,"abstract":"Beyin-bilgisayar bağlantısı alanındaki gelişmeler her zaman bizi şaşırtmaya devam ederken, yapay zekâ ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler ile geçmiş yıllardan beri ulaşılmaya çalışılan bir amaca bugün artık daha çok yakınız. Beyinin kendisini akıllı cihaza çevirmesine olanak tanınmasıyla birlikte birçok gelişmeler gözlemlenmiştir. Bu gelişmeler doğrultusunda başta Parkinson hastalığından Felçli insanlara kadar pek çok rahatsızlığın tedavisi belki de mümkün hale gelecektir. İlerleyen süreçlerde insan ve akıllı cihazlar arasındaki iletişimin fiziki sınırları da ortadan kalkabilecektir. Beyin-bilgisayar bağlantısı teknolojisinin son ürünü olan Neuralink, potansiyel faydaları yanında, zararlı yazılımların oluşturacağı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bilgi ve düşünce mahremiyeti konusunda birçok zafiyet ile karşılaşacağımız gerçeği kaçınılmazdır. Üst düzey güvenlik ile geliştirilen Neuralink, yeni iletişim teknolojileri ile desteklenecek ve uygulama alanları yaşamın birçok noktasına değinecektir. Bu çalışmanın temel amacı ise beyin-bilgisayar bağlantısının geçmişten günümüze geldiği tüm gelişmeleri ve beyin-bilgisayar bağlantısının son ürünlerinden olan Neuralink hakkında yapılacak çalışmalara temel bir kaynak olmasıdır.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116059752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Günümüzde küresel iklim değişikliği sebebiyle enerji yönetim sistemlerine olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu çalışmada akıllı binalarda yapay zekâ destekli enerji yönetimi ile ilgili literatürdeki çalışmalar incelenmiştir. İncelemeye alınan çalışmaların araştırılmasında YÖKTEZ, IEEE, Web of Science, Science Direct ve ProQuest veri tabanlarından yararlanılmıştır. Bu veri tabanlarında önceden belirlenen anahtar kelimeler ile arama yapılıp, konu ile yakın içerikteki çalışmaların incelenmiştir. İncelemede çalışmaların amaçları ve içerikleri ile ilgili bilgi verilmiştir. Ayrıca ilgili çalışmaların daha rahat analiz edilmesi için çalışmaların adını, türünü, gerçekleştirildiği ülkeyi, konusunu, veri toplama aracını, örneklem büyüklüğünü ve sınırlılıklarını içerecek şekilde literatürdeki 32 çalışmanın yer aldığı bir tablo oluşturulup, inceleme için bu tablodan yararlanılmıştır. İncelenen çalışmalar içeriklerine ve sonuçlarına göre yorumlanıp, ileride yapılabilecek çalışmalar hakkında öneriler sunulmuştur. Çalışma kapsamında yapılan inceleme sonucunda, akıllı binalarda enerji sistemlerinin büyük bir çoğunluğunun sadece elektrik enerjisinin yönetimi üzerinde durduğu görülmüştür. Buna ek olarak araştırma kapsamına dâhil edilen çalışmaların büyük bir çoğunluğunun Hindistan’da gerçekleştirildiği, yapılan inceleme sonucunda görülmüştür.
如今，由于全球气候变化，对能源管理系统的需求与日俱增。本研究分析了有关智能建筑中人工智能支持的能源管理的文献研究。研究利用 YÖKTEZ、IEEE、Web of Science、Science Direct 和 ProQuest 数据库进行搜索。使用预先确定的关键词对这些数据库进行了搜索，并对内容与主题相近的研究进行了审查。综述中提供了有关研究目的和内容的信息。此外，为了更方便地分析相关研究，我们制作了一个包含 32 项文献研究的表格，其中包括研究的名称、类型、国家、主题、数据收集工具、样本量和局限性。根据研究内容和结果对所分析的研究进行了解读，并对未来的研究提出了建议。在研究范围内进行的综述发现，智能建筑中的大多数能源系统都只关注电能管理。此外，审查结果显示，研究范围内的大多数研究都是在印度进行的。
{"title":"Artificial Intelligence Assisted Energy Management in Smart Buildings: A Review","authors":"Mertkan Si̇noplu, Eyüp Burak Ceyhan","doi":"10.55440/umufed.1291719","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1291719","url":null,"abstract":"Günümüzde küresel iklim değişikliği sebebiyle enerji yönetim sistemlerine olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu çalışmada akıllı binalarda yapay zekâ destekli enerji yönetimi ile ilgili literatürdeki çalışmalar incelenmiştir. İncelemeye alınan çalışmaların araştırılmasında YÖKTEZ, IEEE, Web of Science, Science Direct ve ProQuest veri tabanlarından yararlanılmıştır. Bu veri tabanlarında önceden belirlenen anahtar kelimeler ile arama yapılıp, konu ile yakın içerikteki çalışmaların incelenmiştir. İncelemede çalışmaların amaçları ve içerikleri ile ilgili bilgi verilmiştir. Ayrıca ilgili çalışmaların daha rahat analiz edilmesi için çalışmaların adını, türünü, gerçekleştirildiği ülkeyi, konusunu, veri toplama aracını, örneklem büyüklüğünü ve sınırlılıklarını içerecek şekilde literatürdeki 32 çalışmanın yer aldığı bir tablo oluşturulup, inceleme için bu tablodan yararlanılmıştır. İncelenen çalışmalar içeriklerine ve sonuçlarına göre yorumlanıp, ileride yapılabilecek çalışmalar hakkında öneriler sunulmuştur. Çalışma kapsamında yapılan inceleme sonucunda, akıllı binalarda enerji sistemlerinin büyük bir çoğunluğunun sadece elektrik enerjisinin yönetimi üzerinde durduğu görülmüştür. Buna ek olarak araştırma kapsamına dâhil edilen çalışmaların büyük bir çoğunluğunun Hindistan’da gerçekleştirildiği, yapılan inceleme sonucunda görülmüştür.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"19 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127995432","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Fosil yakıtların kullanılması ile oluşan kirlilik, Dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu en temel sorunlardan biridir. Fosil yakıtlar, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunu artıran en büyük CO2 emisyonu kaynaklarıdır ve oluşan bu durumun karşısında en uygun çözüm yenilenebilir enerjiye geçiş olarak görülmektedir. Yeşil enerji türlerinden biri de pompaj depolamalı hidroelektrik enerjidir. PDHES’ler puant güç ihtiyacının karşılanması, frekansın sabit tutulması ve şebekede yük dengesi yaratmak için kullanılmaktadır. Pik zamanlarda yukarı rezervuardan su aşağı rezervuara gönderilerek kısa bir sürede enerji üretilmektedir. Bu çalışmada dünyadaki mevcut PDHES-PV-RT hibrit sistemi araştırılmış ve Azerbaycan’da bu tür tesislerin kurulabileceği arazi alanları incelenmiş ve simülasyon programıyla hesaplama analizi yapılmıştır. Azerbaycan’da, şebekedeki frekansın sabit tutulmasında bu tez kapsamında kurulması önerilen tesislerin önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Çalışma sonunda hibrit sistemin Azerbaycan elektrik şebekesine aktardığı yıllık elektrik enerjisi, tesisin kurulum maliyeti, yıllık toplam karı ve amortisman süresi hesaplanmıştır.
{"title":"PDHES INSTALLATION ANALYIS OF HYBRID WORKING WITH WIND-SOLOR ENERGY IN MINGEÇEVİR","authors":"F. Mammadov, Özlem Onay","doi":"10.55440/umufed.1262616","DOIUrl":"https://doi.org/10.55440/umufed.1262616","url":null,"abstract":"Fosil yakıtların kullanılması ile oluşan kirlilik, Dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu en temel sorunlardan biridir. Fosil yakıtlar, atmosferdeki sera gazı konsantrasyonunu artıran en büyük CO2 emisyonu kaynaklarıdır ve oluşan bu durumun karşısında en uygun çözüm yenilenebilir enerjiye geçiş olarak görülmektedir. Yeşil enerji türlerinden biri de pompaj depolamalı hidroelektrik enerjidir. PDHES’ler puant güç ihtiyacının karşılanması, frekansın sabit tutulması ve şebekede yük dengesi yaratmak için kullanılmaktadır. Pik zamanlarda yukarı rezervuardan su aşağı rezervuara gönderilerek kısa bir sürede enerji üretilmektedir. Bu çalışmada dünyadaki mevcut PDHES-PV-RT hibrit sistemi araştırılmış ve Azerbaycan’da bu tür tesislerin kurulabileceği arazi alanları incelenmiş ve simülasyon programıyla hesaplama analizi yapılmıştır. Azerbaycan’da, şebekedeki frekansın sabit tutulmasında bu tez kapsamında kurulması önerilen tesislerin önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Çalışma sonunda hibrit sistemin Azerbaycan elektrik şebekesine aktardığı yıllık elektrik enerjisi, tesisin kurulum maliyeti, yıllık toplam karı ve amortisman süresi hesaplanmıştır.","PeriodicalId":315046,"journal":{"name":"Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi","volume":"98 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-05-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"123338463","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
京公网安备 11010802042870号
京ICP备2023020795号-1
扫码关注我们
求助内容：
应助结果提醒方式：