Özet Amaç: Bu çalışmanın amacı paramediklerin hastanın iyileşmesi ve hizmetin iyi bir şekilde planlanması ve yürütülmesi için; alanları ile ilgili olarak yayınlanmış güncel ve en iyi kanıtları kullanma düzeylerini belirlemektir. Yöntem: Tanımlayıcı araştırma modeli kullanılan araştırmada; araştırmanın evrenini özel ve kamu ambulans istasyonlarında çalışan paramedikler oluşturmaktadır. Örneklem yöntemi olarak kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış, literatür doğrultusunda hazırlanmış olan 17 soruluk veri toplama formu Google Formlar aracılığıyla doldurtulmuştur. Araştırmaya katılmayı kabul eden 163 paramedik çalışmaya dahil edilmiş ve elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 22.0 istatistik programı aracılığıyla değerlendirilmiştir. Bulgular: Paramediklerin % 39.9 ‘unun eğitim sürecinde, ,%52,1’sinin ise çalıştıkları kurumda kanıta dayalı uygulama eğitimi almadığı görülmüştür. Çalışmaya katılan paramediklerin %31,9 kanıta dayalı uygulama kavramını bilmemektedir ve bilgi edinme kaynağı olarak büyük çoğunluğu (%27) deneyimlerden faydalandığını ifade etmiştir. Paramediklerin %66,3’ü güncel kılavuzları takip etmediğini ,%90,2’si hiç bilimsel yayını olmadığını iletmiştir. Sonuç: Çalışmamız sonucunda paramediklerin kanıta dayalı uygulamaları konusunda farkındalıklarının (kanıta dayalı uygulama tanımını bilme, mezun olunan okulda ve çalıştığı kurumda kanıta dayalı uygulamalarına yönelik eğitim alma, literatür tarama, güncel kılavuzları takip etme, bilimsel yayın yapma, bilimsel toplantılara katılma…gibi) çok düşük olduğu belirlenmiştir.
{"title":"LEVELS OF USE OF EVIDENCE-BASED PRACTICES BY PARAMEDİCS","authors":"Yeter ÇUVADAR BAŞ, Esra DEMİRCİ ECEVİT","doi":"10.54409/hod.1210806","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1210806","url":null,"abstract":"Özet \u0000Amaç: Bu çalışmanın amacı paramediklerin hastanın iyileşmesi ve hizmetin iyi bir şekilde planlanması ve yürütülmesi için; alanları ile ilgili olarak yayınlanmış güncel ve en iyi kanıtları kullanma düzeylerini belirlemektir. \u0000Yöntem: Tanımlayıcı araştırma modeli kullanılan araştırmada; araştırmanın evrenini özel ve kamu ambulans istasyonlarında çalışan paramedikler oluşturmaktadır. Örneklem yöntemi olarak kartopu örnekleme yöntemi kullanılmış, literatür doğrultusunda hazırlanmış olan 17 soruluk veri toplama formu Google Formlar aracılığıyla doldurtulmuştur. Araştırmaya katılmayı kabul eden 163 paramedik çalışmaya dahil edilmiş ve elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 22.0 istatistik programı aracılığıyla değerlendirilmiştir. \u0000Bulgular: Paramediklerin % 39.9 ‘unun eğitim sürecinde, ,%52,1’sinin ise çalıştıkları kurumda kanıta dayalı uygulama eğitimi almadığı görülmüştür. Çalışmaya katılan paramediklerin %31,9 kanıta dayalı uygulama kavramını bilmemektedir ve bilgi edinme kaynağı olarak büyük çoğunluğu (%27) deneyimlerden faydalandığını ifade etmiştir. Paramediklerin %66,3’ü güncel kılavuzları takip etmediğini ,%90,2’si hiç bilimsel yayını olmadığını iletmiştir. \u0000Sonuç: Çalışmamız sonucunda paramediklerin kanıta dayalı uygulamaları konusunda farkındalıklarının (kanıta dayalı uygulama tanımını bilme, mezun olunan okulda ve çalıştığı kurumda kanıta dayalı uygulamalarına yönelik eğitim alma, literatür tarama, güncel kılavuzları takip etme, bilimsel yayın yapma, bilimsel toplantılara katılma…gibi) çok düşük olduğu belirlenmiştir.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115300797","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Objectives: Many studies have shown that people applying cardiopulmonary resuscitation (CPR) cannot make sustained and effective CPR due to fatigue, sweaty hands, broken ribs, inability to determine the correct area etc. Thus, this study aimed to determine the effectiveness and sustainability of CPR quality using a CPR manikin by following the 2015 CPR guidelines.Material and Method: This study was carried out with 153 student volunteers from seven different health sciences programmes at Izmir University of Economics. All students were trained in first aid and basic life support in the previous school academic year. The time and effectiveness of CPR applied on a CPR manikin (Ambu® Manikin) were measured. The students’ body positioning, blowing capacities, depth of pressures and effective pressure durations were evaluated and numerical data were analysed by t-test. P-value <0.05 was accepted as statistically significant. Data were analysed using SPSS version 21.Results: Of the 153 student volunteers, 60.1% were female and 39.9% were male. The average student age was 20.32 ± 03 years, the average height was 169.20 ± 26 cm and the average weight was 65.12 ± 42 kg. The average effective CPR duration was 2.95 ± 0.86 min, the average pressure depth was 4.33 cm and the average depth of pressures and effective pressure was 0.6 liters. The position of the arms was correct in 83% of the students. In 81% of the cases, the application site was correctly determined. Moreover, 68.6% of the students were able to sustain the pumping activity of the heart. In all parameters other than the arms position, male students had better results than female students. CPR is a very important live-saving method to increase the chance of survival. However, this practice is ineffective unless applied correctly and timely.Conclusion: This study showed that manual chest compression on the manikin became ineffective in both speed and effectiveness just within minutes. This shows that there is a very important deficiency in this area where human life depends on minutes. Thus, developing and commissioning auxiliary external chest compression device that can perform CPR, especially in pre-hospital setting, ambulance and emergency departments, is important.
{"title":"DETERMINING THE EFFECTIVENESS OF CARDIOPULMONARY RESUSCITATION USING A MANIKIN","authors":"Melahat Kizil","doi":"10.54409/hod.1150760","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1150760","url":null,"abstract":"Objectives: Many studies have shown that people applying cardiopulmonary resuscitation (CPR) cannot make sustained and effective CPR due to fatigue, sweaty hands, broken ribs, inability to determine the correct area etc. Thus, this study aimed to determine the effectiveness and sustainability of CPR quality using a CPR manikin by following the 2015 CPR guidelines.Material and Method: This study was carried out with 153 student volunteers from seven different health sciences programmes at Izmir University of Economics. All students were trained in first aid and basic life support in the previous school academic year. The time and effectiveness of CPR applied on a CPR manikin (Ambu® Manikin) were measured. The students’ body positioning, blowing capacities, depth of pressures and effective pressure durations were evaluated and numerical data were analysed by t-test. P-value <0.05 was accepted as statistically significant. Data were analysed using SPSS version 21.Results: Of the 153 student volunteers, 60.1% were female and 39.9% were male. The average student age was 20.32 ± 03 years, the average height was 169.20 ± 26 cm and the average weight was 65.12 ± 42 kg. The average effective CPR duration was 2.95 ± 0.86 min, the average pressure depth was 4.33 cm and the average depth of pressures and effective pressure was 0.6 liters. The position of the arms was correct in 83% of the students. In 81% of the cases, the application site was correctly determined. Moreover, 68.6% of the students were able to sustain the pumping activity of the heart. In all parameters other than the arms position, male students had better results than female students. CPR is a very important live-saving method to increase the chance of survival. However, this practice is ineffective unless applied correctly and timely.Conclusion: This study showed that manual chest compression on the manikin became ineffective in both speed and effectiveness just within minutes. This shows that there is a very important deficiency in this area where human life depends on minutes. Thus, developing and commissioning auxiliary external chest compression device that can perform CPR, especially in pre-hospital setting, ambulance and emergency departments, is important.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"71 2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130680435","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
ÖZ Amaç: Afet yönetiminin başarı düzeyinin belirlenmesinde ilk akla gelen faktörlerden birisi olan kalkınma olgusunun afetlerle ilişkisinin, Türkiye’de “Planlı Dönem”in başlangıcını ifade eden 1960’lı yıllardan günümüze kadarki süreçte yaşama geçirilen beşer yıllık kalkınma planlaması geleneği çerçevesinde dikkate alınma ve uygulama düzeylerinin karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilmesi ve planlar arasındaki bütünsellik ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Türkiye’de ulusal düzeyde planlamadan sorumlu kuruluş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (erişim adresi: https://www.sbb.gov.tr) sisteminde yer alan ve uygulamaya konu edilmiş 11 kalkınma planı, afet olgusuna ilişkin seçilmiş 30 kelime taranmak suretiyle afet ve kalkınma olgularının ilişki düzeyi belirlenmiş ve tüm kalkınma planlarının içerikleri afet yönetimine ilişkin politikalara yer verme düzeyleri açısından incelenerek karşılaştırmalı bir çerçevede analiz edilmiştir. Bulgular: 11 kalkınma planının içeriğinin afet yönetimi ile ilgili konular yönüyle taranması sonucunda, “Afet Yönetimi”ne ilişkin hüküm ve değerlendirmeleri ayrı bir başlık altında ulusal düzeyde planlamaya dahil eden kalkınma planı sayısı 3 olarak tespit edilmiştir. Diğer 8 kalkınma planı içeriğinde, modern afet yönetimi yaklaşımlarına yönelik bağımsız, veya yüzeysel ifadelere yer verildiği belirlenmiştir. Afet yönetimi konusunu ayrı bir başlık altında düzenleyen planlarda, afet olgusunun diğer sektörel konu başlıklarıyla da değişen düzeylerde ilişkilendirildiği görülmüştür. Söz konusu sektörel ilişkilendirmelerde afete ilişkin bazı kavramların, risk ve tehlike algısının ötesinde ekonomik kalkınma kaygısına hizmet eden bir içerikte ele alındığı tespit edilmiştir. Sonuç: Türkiye’de afet olgusunun, planlama hiyerarşisinin en üst basamağında yer alan ve diğer üst ve alt düzey planların hazırlanmasına temel teşkil eden ulusal kalkınma planlarında yer verilmesi konusunun uzun yıllar ihmal edilmiş olması, gerek doğal gerek insan kaynaklı afet olaylarında yerel, bölgesel ve ulusal düzeydeki idari ve hukuki tasarrufların başarı düzeyini olumsuz etkilemiştir, planlar arasındaki bütünsellik ve süreklilik ilişkisi genel olarak düşük düzeyde kalmıştır.
{"title":"TÜRKİYE’DE PLANLI DÖNEMİN BAŞLANGICINDAN GÜNÜMÜZE AFETLER VE KALKINMA İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME","authors":"Gökhan Teni̇kler","doi":"10.54409/hod.1214321","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1214321","url":null,"abstract":"ÖZ \u0000 \u0000Amaç: Afet yönetiminin başarı düzeyinin belirlenmesinde ilk akla gelen faktörlerden birisi olan kalkınma olgusunun afetlerle ilişkisinin, Türkiye’de “Planlı Dönem”in başlangıcını ifade eden 1960’lı yıllardan günümüze kadarki süreçte yaşama geçirilen beşer yıllık kalkınma planlaması geleneği çerçevesinde dikkate alınma ve uygulama düzeylerinin karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilmesi ve planlar arasındaki bütünsellik ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. \u0000 \u0000Materyal ve Yöntem: Türkiye’de ulusal düzeyde planlamadan sorumlu kuruluş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (erişim adresi: https://www.sbb.gov.tr) sisteminde yer alan ve uygulamaya konu edilmiş 11 kalkınma planı, afet olgusuna ilişkin seçilmiş 30 kelime taranmak suretiyle afet ve kalkınma olgularının ilişki düzeyi belirlenmiş ve tüm kalkınma planlarının içerikleri afet yönetimine ilişkin politikalara yer verme düzeyleri açısından incelenerek karşılaştırmalı bir çerçevede analiz edilmiştir. \u0000 \u0000Bulgular: 11 kalkınma planının içeriğinin afet yönetimi ile ilgili konular yönüyle taranması sonucunda, “Afet Yönetimi”ne ilişkin hüküm ve değerlendirmeleri ayrı bir başlık altında ulusal düzeyde planlamaya dahil eden kalkınma planı sayısı 3 olarak tespit edilmiştir. Diğer 8 kalkınma planı içeriğinde, modern afet yönetimi yaklaşımlarına yönelik bağımsız, veya yüzeysel ifadelere yer verildiği belirlenmiştir. Afet yönetimi konusunu ayrı bir başlık altında düzenleyen planlarda, afet olgusunun diğer sektörel konu başlıklarıyla da değişen düzeylerde ilişkilendirildiği görülmüştür. Söz konusu sektörel ilişkilendirmelerde afete ilişkin bazı kavramların, risk ve tehlike algısının ötesinde ekonomik kalkınma kaygısına hizmet eden bir içerikte ele alındığı tespit edilmiştir. \u0000 \u0000Sonuç: Türkiye’de afet olgusunun, planlama hiyerarşisinin en üst basamağında yer alan ve diğer üst ve alt düzey planların hazırlanmasına temel teşkil eden ulusal kalkınma planlarında yer verilmesi konusunun uzun yıllar ihmal edilmiş olması, gerek doğal gerek insan kaynaklı afet olaylarında yerel, bölgesel ve ulusal düzeydeki idari ve hukuki tasarrufların başarı düzeyini olumsuz etkilemiştir, planlar arasındaki bütünsellik ve süreklilik ilişkisi genel olarak düşük düzeyde kalmıştır.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"116 6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128362041","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri; ihtiyaç halinde kesintisiz sağlık hizmeti sağlayan, hasta ve yaralının tanı, tedavi ve transport basamaklarını hızlıca başlatarak, güvenli hasta bakımını yerine getiren sağlık birimleridir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde teknolojinin getirmiş olduğu kolaylıklardan faydalanılsa da insan emeği ve gücünün yadsınamayacağı bir gerçektir. Sağlık çalışanlarının işlerini severek yapmaları ve vermiş oldukları sağlık hizmetlerinden memnuniyet duymaları iş doyumu düzeyleri ile bağlantılıdır. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık profesyonellerinin iş doyumlarını arttıracak önlemler alınması sunulan hizmetin kalitesi arttırırken, hasta ve yaralının yaşam kalitesini de yükseltecektir. İş doyumunu etkileyen birden çok etmen bulunmaktadır. Bu çalışmada literatür taraması yapılarak hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık çalışanlarının iş doyumlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
{"title":"HASTANE ÖNCESİ ACİL SAĞLIK HİZMETLERİNDE GÖREV YAPAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ DOYUMUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER","authors":"Samet Ulaş","doi":"10.54409/hod.1207643","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1207643","url":null,"abstract":"Hastane öncesi acil sağlık hizmetleri; ihtiyaç halinde kesintisiz sağlık hizmeti sağlayan, hasta ve yaralının tanı, tedavi ve transport basamaklarını hızlıca başlatarak, güvenli hasta bakımını yerine getiren sağlık birimleridir. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde teknolojinin getirmiş olduğu kolaylıklardan faydalanılsa da insan emeği ve gücünün yadsınamayacağı bir gerçektir. Sağlık çalışanlarının işlerini severek yapmaları ve vermiş oldukları sağlık hizmetlerinden memnuniyet duymaları iş doyumu düzeyleri ile bağlantılıdır. Hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık profesyonellerinin iş doyumlarını arttıracak önlemler alınması sunulan hizmetin kalitesi arttırırken, hasta ve yaralının yaşam kalitesini de yükseltecektir. İş doyumunu etkileyen birden çok etmen bulunmaktadır. Bu çalışmada literatür taraması yapılarak hastane öncesi acil sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık çalışanlarının iş doyumlarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"28 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114660265","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Özet Amaç: Bu çalışma ön lisans eğitimi alan üniversite öğrencilerinin Facebook bağımlılığını ilişkili değişkenler açısından incelemek ve Facebook bağımlılık düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve analitik olan bu araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesindeki sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan, araştırmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, sınıf, bölüm, Facebook’taki arkadaş sayısı, günlük hayattaki arkadaş sayısı, ne kadar süre Facebook’ta zaman geçirdikleri gibi bilgilerine ilişkin 12 sorudan oluşan tanımlayıcı bilgi formu ile 5’li likert tipinde, 6 faktör altında toplanabilen (Aşırı Kullanım, Sınır Koyamama, Duygudurum Değişikliği İçin Kullanım, Nüks Etme, Bırakamama, Hayatın Akışını Etkileme) 18 sorudan oluşan “Facebook Bağımlılık Ölçeği” kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma katılanları %51,8’i kız, %85,7’si 18-21 yaş aralığındadır. Katılımcıların %76,8'i Facebook’u kendi isimleri ile kullanırken, % 64,3’sı ise günde bir saatten az Facebook’ta vakit geçirdiklerini %48,2’si Facebook’a cep telefonu ile bağlandıklarını, %41,1’i Facebook’ta 500’den fazla arkadaşı olduğunu belirtmişlerdir. Facebook dışı uygulama kullananlar %94,6 idi ve Twitter, Instagram, Periscope gibi uygulamalar kullanılıyorken, Linkedln, Myspace gibi uygulamaların kullanımı tercih edilmemekteydi. Facebook bağımlılık ölçeği total puanı ortalama 34 iken alt ölçek puanları oldukça düşüktü. Facebook bağımlılık ölçeği total puanları sadece Facebook Kullanım yılı (r: 0,576, p
{"title":"Üniversite Öğrencilerinin Facebook Bağımlılık Düzeylerinin Belirlenmesi: Sağlık Hizmetleri MYO Örneği","authors":"Mahmut Beler, I. Uysal, A. Akgün","doi":"10.54409/hod.1200538","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1200538","url":null,"abstract":"Özet \u0000Amaç: Bu çalışma ön lisans eğitimi alan üniversite öğrencilerinin Facebook bağımlılığını ilişkili değişkenler açısından incelemek ve Facebook bağımlılık düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. \u0000Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve analitik olan bu araştırmanın evrenini bir devlet üniversitesindeki sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu öğrencileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan, araştırmaya katılan öğrencilerin yaş, cinsiyet, sınıf, bölüm, Facebook’taki arkadaş sayısı, günlük hayattaki arkadaş sayısı, ne kadar süre Facebook’ta zaman geçirdikleri gibi bilgilerine ilişkin 12 sorudan oluşan tanımlayıcı bilgi formu ile 5’li likert tipinde, 6 faktör altında toplanabilen (Aşırı Kullanım, Sınır Koyamama, Duygudurum Değişikliği İçin Kullanım, Nüks Etme, Bırakamama, Hayatın Akışını Etkileme) 18 sorudan oluşan “Facebook Bağımlılık Ölçeği” kullanılmıştır. \u0000Bulgular: Araştırma katılanları %51,8’i kız, %85,7’si 18-21 yaş aralığındadır. Katılımcıların %76,8'i Facebook’u kendi isimleri ile kullanırken, % 64,3’sı ise günde bir saatten az Facebook’ta vakit geçirdiklerini %48,2’si Facebook’a cep telefonu ile bağlandıklarını, %41,1’i Facebook’ta 500’den fazla arkadaşı olduğunu belirtmişlerdir. Facebook dışı uygulama kullananlar %94,6 idi ve Twitter, Instagram, Periscope gibi uygulamalar kullanılıyorken, Linkedln, Myspace gibi uygulamaların kullanımı tercih edilmemekteydi. Facebook bağımlılık ölçeği total puanı ortalama 34 iken alt ölçek puanları oldukça düşüktü. Facebook bağımlılık ölçeği total puanları sadece Facebook Kullanım yılı (r: 0,576, p","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"98 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127122654","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
M. Altuntaş, Galip Usta, G. Ersunan, Uçar Küçük, Aptullah Osman Koçak
Objectives: While higher education institutions were looking for a solution to the problems with distance education, students' perceptions of distance education became a matter of curiosity. This study was conducted to evaluate the students' attitudes studying in the First and Emergency Aid Program towards distance education. Materials and Methods: The research was conducted with the students studying in the First and Emergency Aid Program in the spring semester of the 2019-2020 academic year. In this multicenter study, the "Attitude Scale towards Distance Education" was used. Results: Nine hundred forty-eight students who voluntarily participated in the study answered the questions comprehensively. It was determined that the attitude level of male students (26.4%) participating (m=92.00) was moderate, and the level of attitude of female students (73.6%) (m=81.00) was low (p
{"title":"INVESTIGATION OF ATTITUDES OF STUDENTS STUDYING IN FIRST AND EMERGENCY AID PROGRAM TOWARDS DISTANCE EDUCATION","authors":"M. Altuntaş, Galip Usta, G. Ersunan, Uçar Küçük, Aptullah Osman Koçak","doi":"10.54409/hod.1175842","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1175842","url":null,"abstract":"Objectives: While higher education institutions were looking for a solution to the problems with distance education, students' perceptions of distance education became a matter of curiosity. This study was conducted to evaluate the students' attitudes studying in the First and Emergency Aid Program towards distance education. \u0000Materials and Methods: The research was conducted with the students studying in the First and Emergency Aid Program in the spring semester of the 2019-2020 academic year. In this multicenter study, the \"Attitude Scale towards Distance Education\" was used. \u0000Results: Nine hundred forty-eight students who voluntarily participated in the study answered the questions comprehensively. It was determined that the attitude level of male students (26.4%) participating (m=92.00) was moderate, and the level of attitude of female students (73.6%) (m=81.00) was low (p","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"123 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"127407439","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Elif KILIÇ GÜNER, Özge Akbaba, Elanur YILMAZ KARABULUTLU, Havva Öztürk
Amaç: Bu çalışma, COVID-19 pandemisi sürecinde klinik uygulama yapamayan İlk ve Acil Yardım öğrencilerinin mesleki yaşamları ile ilgili kaygı düzeylerinin ve ilişkili faktörlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırmanın evrenini üç üniversitenin İlk ve Acil Yardım Programında öğrenim gören öğrenciler oluşturdu. Araştırmada örneklem seçimine gidilmedi. Ocak 2020-Mart 2020 tarihleri arasında araştırmaya katılmayı kabul eden 379 öğrenci ile çalışma yürütüldü. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Acil Sağlık Çalışanları için Mesleki Kaygı Ölçeği kullanılarak online olarak toplandı. Araştırma için etik kurul ve kurum izinleri alındı. Veriler Statistical Package for Social Science 25 programıyla analiz edilip, değerlendirmede; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve bağımsız örneklem t testi kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin mesleki kaygı düzeyine ilişkin ölçek puan ortalamaları 3,32±0,84 olarak bulundu. Kadınların, ikinci sınıfların, mesleğe başlamak için kendisini hazır hissetmeyenlerin, hastaya müdahale ederken korku yaşayacağını düşünenlerin, uzaktan eğitimin mesleki bilgiyi olumsuz etkilediğini düşünenlerin, yapmaktan korktuğu klinik uygulama olanların ve olumsuz deneyim yaşamaktan korkanların kaygı puanları istatistiksel olarak anlamlı olup kaygı düzeyleri daha yüksek bulundu (p
{"title":"PANDEMİ SÜRECİNDE KLİNİK UYGULAMA YAPAMAYAN İLK VE ACİL YARDIM ÖĞRENCİLERİNİN MESLEKİ YAŞAM İLE İLGİLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ","authors":"Elif KILIÇ GÜNER, Özge Akbaba, Elanur YILMAZ KARABULUTLU, Havva Öztürk","doi":"10.54409/hod.1123206","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1123206","url":null,"abstract":"Amaç: Bu çalışma, COVID-19 pandemisi sürecinde klinik uygulama yapamayan İlk ve Acil Yardım öğrencilerinin mesleki yaşamları ile ilgili kaygı düzeylerinin ve ilişkili faktörlerini belirlemek amacıyla yapıldı. \u0000Yöntem: Kesitsel tanımlayıcı nitelikte olan bu araştırmanın evrenini üç üniversitenin İlk ve Acil Yardım Programında öğrenim gören öğrenciler oluşturdu. Araştırmada örneklem seçimine gidilmedi. Ocak 2020-Mart 2020 tarihleri arasında araştırmaya katılmayı kabul eden 379 öğrenci ile çalışma yürütüldü. Veriler Kişisel Bilgi Formu ve Acil Sağlık Çalışanları için Mesleki Kaygı Ölçeği kullanılarak online olarak toplandı. Araştırma için etik kurul ve kurum izinleri alındı. Veriler Statistical Package for Social Science 25 programıyla analiz edilip, değerlendirmede; sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve bağımsız örneklem t testi kullanıldı. \u0000Bulgular: Öğrencilerin mesleki kaygı düzeyine ilişkin ölçek puan ortalamaları 3,32±0,84 olarak bulundu. Kadınların, ikinci sınıfların, mesleğe başlamak için kendisini hazır hissetmeyenlerin, hastaya müdahale ederken korku yaşayacağını düşünenlerin, uzaktan eğitimin mesleki bilgiyi olumsuz etkilediğini düşünenlerin, yapmaktan korktuğu klinik uygulama olanların ve olumsuz deneyim yaşamaktan korkanların kaygı puanları istatistiksel olarak anlamlı olup kaygı düzeyleri daha yüksek bulundu (p","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"146 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132975057","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Transport of critically ill patients is very risky and difficult. This situation becomes even more important in specific patient groups who diagnosed with COVID-19. Transport of patients with suspected/diagnosed COVID-19 should be performed in accordance with “critical patient transport principles” infectious disease. It has become even more important than before the epidemic that the parties involved in the patient transport process draw clear road maps, accurately identify suspected/diagnosed COVID-19 cases, use existing resources in the most effective way, and reduce the risks to pre-hospital emergency health personnel. During transportation, continuous monitoring of the vital functions of critically ill patients, organization of the necessary equipment and personnel to intervene in risky situations, provision of personal protective equipment to the personnel, disinfection and decontamination of the ambulance are of great importance for the safety of patients and pre-hospital emergency health personnel. How to transfer special patient groups with COVID-19 and what to pay attention to while transportation is focused in this review.
{"title":"TRANSPORT ORGANISATION OF SPECIFIC PATIENT GROUPS DIAGNOSED WITH COVID-19 IN PRE-HOSPITAL EMERGENCY HEALTHCARE","authors":"Şükran Balkaner, G. Yildirim","doi":"10.54409/hod.1070410","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1070410","url":null,"abstract":"Transport of critically ill patients is very risky and difficult. This situation becomes even more important in specific patient groups who diagnosed with COVID-19. Transport of patients with suspected/diagnosed COVID-19 should be performed in accordance with “critical patient transport principles” infectious disease. It has become even more important than before the epidemic that the parties involved in the patient transport process draw clear road maps, accurately identify suspected/diagnosed COVID-19 cases, use existing resources in the most effective way, and reduce the risks to pre-hospital emergency health personnel. During transportation, continuous monitoring of the vital functions of critically ill patients, organization of the necessary equipment and personnel to intervene in risky situations, provision of personal protective equipment to the personnel, disinfection and decontamination of the ambulance are of great importance for the safety of patients and pre-hospital emergency health personnel. How to transfer special patient groups with COVID-19 and what to pay attention to while transportation is focused in this review.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"92 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115618920","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aim: This study aimed to evaluate the effectiveness of the simulated patient application used in the in-service training programs of prehospital emergency health care personnel in emergency case management. Material and Method: The research was carried out with 198 participants who were invited to in-service module trainings held at Simulation Center between March 2020-2022. Data were collected by using Personal Information Form, Simulated Patient Practice Effectiveness Scale, Simulation Design Scale, and Student Satisfaction and Self-Confidence Scale in Learning. Results: According to the findings, the mean score of the Simulated Patient Practice Efficiency Scale was determined as 114.3±14.4, the total score of the Simulation Design Scale was 4.1; and the total score of the Student Satisfaction and Self-Confidence Scale in Learning was 50.5±8.4. No statistically significant differences were found between gender, occupational groups, and their level of self-efficacy (p>0.05). A statistically significant difference was found between the age variable and the Student Satisfaction in Learning and Self-Confidence Scale and Simulation Design Scale scores when comparing occupational anxiety levels between genders (p
{"title":"Evaluation of the Efficiency of Simulated Patient Application in Emergency Case Management In-Service Training of Prehospital Health Personnel","authors":"A. Sezgin, G. Kınıklı, M. Kaşıkçı","doi":"10.54409/hod.1181296","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1181296","url":null,"abstract":"Aim: This study aimed to evaluate the effectiveness of the simulated patient application used in the in-service training programs of prehospital emergency health care personnel in emergency case management. \u0000Material and Method: The research was carried out with 198 participants who were invited to in-service module trainings held at Simulation Center between March 2020-2022. Data were collected by using Personal Information Form, Simulated Patient Practice Effectiveness Scale, Simulation Design Scale, and Student Satisfaction and Self-Confidence Scale in Learning. \u0000Results: According to the findings, the mean score of the Simulated Patient Practice Efficiency Scale was determined as 114.3±14.4, the total score of the Simulation Design Scale was 4.1; and the total score of the Student Satisfaction and Self-Confidence Scale in Learning was 50.5±8.4. No statistically significant differences were found between gender, occupational groups, and their level of self-efficacy (p>0.05). A statistically significant difference was found between the age variable and the Student Satisfaction in Learning and Self-Confidence Scale and Simulation Design Scale scores when comparing occupational anxiety levels between genders (p","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121444838","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Aim: The main purpose of the study is to determine the effect of occupational anxiety level on job satisfaction in pre-hospital emergency health workers. Materials and Methods: The study was conducted with a total of 72 pre-hospital health workers, 29 of whom were Emergency Medicine Technicians and 43 Paramedics, who worked in the field in Adıyaman Provincial Ambulance Service as an online questionnaire application and agreed to participate in the research. Results: The participants' Minnesota job satisfaction scale internal sub-dimension score was 2,99±0,72, the Minnesota job satisfaction scale external sub-dimension score was 2.50±0.86, and the Minnesota job satisfaction scale total score was 2,79±0,73. The total score of the occupational anxiety scale was 86,11±18,15. Among the participants, women, paramedics, married people and those aged between 18-25 had higher Minnesota Job Satisfaction Scale scores. Conclusion: It was concluded that the job satisfaction score of the emergency health personnel was low and their anxiety level was high. Determining the factors affecting the job satisfaction of health workers and providing necessary solutions are important in reducing the level of anxiety of health workers.
{"title":"THE EFFECT OF PROFESSIONAL ANXIETY LEVEL ON JOB SATISFACTION OF PRE-HOSPITAL EMERGENCY HEALTH WORKERS: ADIYAMAN PROVINCE EXAMPLE","authors":"Adile Neşe, Reva Gündoğan","doi":"10.54409/hod.1142419","DOIUrl":"https://doi.org/10.54409/hod.1142419","url":null,"abstract":"Aim: The main purpose of the study is to determine the effect of occupational anxiety level on job satisfaction in pre-hospital emergency health workers. \u0000Materials and Methods: The study was conducted with a total of 72 pre-hospital health workers, 29 of whom were Emergency Medicine Technicians and 43 Paramedics, who worked in the field in Adıyaman Provincial Ambulance Service as an online questionnaire application and agreed to participate in the research. \u0000Results: The participants' Minnesota job satisfaction scale internal sub-dimension score was 2,99±0,72, the Minnesota job satisfaction scale external sub-dimension score was 2.50±0.86, and the Minnesota job satisfaction scale total score was 2,79±0,73. The total score of the occupational anxiety scale was 86,11±18,15. Among the participants, women, paramedics, married people and those aged between 18-25 had higher Minnesota Job Satisfaction Scale scores. \u0000Conclusion: It was concluded that the job satisfaction score of the emergency health personnel was low and their anxiety level was high. Determining the factors affecting the job satisfaction of health workers and providing necessary solutions are important in reducing the level of anxiety of health workers.","PeriodicalId":354765,"journal":{"name":"Hastane Öncesi Dergisi","volume":"52 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-10-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"131325569","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}