首页 > 最新文献

Current Addiction Research最新文献

英文 中文
İNTERNET BAĞIMLILIĞINA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1620368337
Simge c
ÖZETİnternet kullanımı teknolojik gelişmelerle birlikte tüm dünyada her yaş grubundan insan arasında hızla yaygınlaşmaktadır. Bazı kişilerde internetin yoğun, sık ve kontrolsüz kullanımı, internet yolu ile kolayca ve hızlıca karşılanan duygusal ve sosyal ihtiyaçların etkisi ile birlikte bağımlılık gelişebilmektedir. İnternet kullanımı bağımlılık düzeyine ulaştığında ise bir takım sorunlara yol açabilmektedir. İnternet bağımlılığı kavramı DSM 5’de henüz bir bağımlılık olarak yer almasa da internetin ve internette yer alan uygulamaların davranışsal bir bağımlılık meydana getirebilecek şekilde problemli kullanımının etkileri uzun bir müddettir pek çok araştırmacı tarafından incelenmektedir. Bu çalışmada internet bağımlılığını etkileyen faktörlere dair yapılan çalışmaların güncel olarak derlenmesi amaçlanmıştır.ABSTRACT Internet usage is spreading rapidly among people of all age groups all over the world with technological developments. In some people, addiction may develop with the intense, frequent and uncontrolled use of the internet, and the effects of emotional and social needs that are easily and quickly met via the internet. Internet use can cause some problems when it reaches the level of addiction. Although the concept of internet addiction is not yet included in DSM 5 as an addiction, the effects of problematic use of the internet and its applications in a way that can lead to behavioral addiction have been studied by many researchers for a long time. In this study, it is aimed to compile up-to-date studies on factors affecting internet addiction.
{"title":"İNTERNET BAĞIMLILIĞINA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ","authors":"Simge c","doi":"10.5455/car.105-1620368337","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1620368337","url":null,"abstract":"ÖZET\u0000İnternet kullanımı teknolojik gelişmelerle birlikte tüm dünyada her yaş grubundan insan arasında hızla yaygınlaşmaktadır. Bazı kişilerde internetin yoğun, sık ve kontrolsüz kullanımı, internet yolu ile kolayca ve hızlıca karşılanan duygusal ve sosyal ihtiyaçların etkisi ile birlikte bağımlılık gelişebilmektedir. İnternet kullanımı bağımlılık düzeyine ulaştığında ise bir takım sorunlara yol açabilmektedir. İnternet bağımlılığı kavramı DSM 5’de henüz bir bağımlılık olarak yer almasa da internetin ve internette yer alan uygulamaların davranışsal bir bağımlılık meydana getirebilecek şekilde problemli kullanımının etkileri uzun bir müddettir pek çok araştırmacı tarafından incelenmektedir. Bu çalışmada internet bağımlılığını etkileyen faktörlere dair yapılan çalışmaların güncel olarak derlenmesi amaçlanmıştır.\u0000\u0000ABSTRACT\u0000 Internet usage is spreading rapidly among people of all age groups all over the world with technological developments. In some people, addiction may develop with the intense, frequent and uncontrolled use of the internet, and the effects of emotional and social needs that are easily and quickly met via the internet. Internet use can cause some problems when it reaches the level of addiction. Although the concept of internet addiction is not yet included in DSM 5 as an addiction, the effects of problematic use of the internet and its applications in a way that can lead to behavioral addiction have been studied by many researchers for a long time. In this study, it is aimed to compile up-to-date studies on factors affecting internet addiction.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115327965","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Hekim, Hemşire Ve Sağlık Memurlarının Psikolojik Dayanıklılık, Psikolojik Yıldırma, Şiddete İlişkin Kaygı Düzeyleri Ve Ruhsal Belirti Düzeylerinin Tükenmişlik Düzeyleri İle İlişkisi
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1658142564
Erkal Erzincan, B. Kun, Nermin z
ÖZETAmaç: Bu çalışmanın amacı bir tıp fakültesi hastanesinde çalışan hekim, hemşire ve sağlık memurlarının tükenmişlik düzeylerini belirlemek ve bununla ilişkili olabilecek değişkenleri araştırmaktır. Yöntem: Çalışma 2013 yılında bir tıp fakültesi hastanesinde çalışan hekim, hemşire ve sağlık memurlarından oluşan 242 kişi ile yürütülmüştür. Katılımcılar Sosyodemografik Form, Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ), Genel Sağlık Anketi (GSA)– 12, Kendini Toparlama Gücü Ölçeği (KTGÖ) ve Olumsuz Davranışlar Anketi (ODA) kullanılarak değerlendirilmişlerdir. Elde edilen veriler t-testi, Mann Whitney U testi, tek yönlü ANOVA testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin analizinde bir istatistiksel paket program kullanılmıştır. Sonuçların yorumlanmasında p<0,05 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışmamızda MTÖ; duygusal tükenme (DT), duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) olmak üzere üç alt boyutta değerlendirilmiştir. Uzman hekimlerin; araştırma görevlisi hekimler ve hemşire / sağlık memuru gruplarına göre her üç tükenmişlik alt boyutunda da daha az tükenmişlik yaşamakta oldukları saptanmıştır. Çalışmamızda katılımcıların tükenmişlik alt boyutları ile ruhsal belirti düzeyleri, psikolojik dayanıklılık düzeyleri ve psikolojik yıldırma düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler bulunduğu saptanmıştır. Sonuç: Tükenmişliğin sağlık çalışanlarında sık görülmekte olduğu bilinmektedir. Tükenmişliğin önlenebilmesi ve tedavisi için tükenmişlik ile ilişkili değişkenlerin tanımlanabilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak çalışmamız bu ihtiyacı göz önünde tutarak bu değişkenleri tanımlamayı amaçlamıştır.
{"title":"Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Hekim, Hemşire Ve Sağlık Memurlarının Psikolojik Dayanıklılık, Psikolojik Yıldırma, Şiddete İlişkin Kaygı Düzeyleri Ve Ruhsal Belirti Düzeylerinin Tükenmişlik Düzeyleri İle İlişkisi","authors":"Erkal Erzincan, B. Kun, Nermin z","doi":"10.5455/car.105-1658142564","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1658142564","url":null,"abstract":"ÖZET\u0000Amaç: Bu çalışmanın amacı bir tıp fakültesi hastanesinde çalışan hekim, hemşire ve sağlık memurlarının tükenmişlik düzeylerini belirlemek ve bununla ilişkili olabilecek değişkenleri araştırmaktır.\u0000 \u0000Yöntem: Çalışma 2013 yılında bir tıp fakültesi hastanesinde çalışan hekim, hemşire ve sağlık memurlarından oluşan 242 kişi ile yürütülmüştür. Katılımcılar Sosyodemografik Form, Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ), Genel Sağlık Anketi (GSA)– 12, Kendini Toparlama Gücü Ölçeği (KTGÖ) ve Olumsuz Davranışlar Anketi (ODA) kullanılarak değerlendirilmişlerdir. Elde edilen veriler t-testi, Mann Whitney U testi, tek yönlü ANOVA testi, Kruskal Wallis testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Verilerin analizinde bir istatistiksel paket program kullanılmıştır. Sonuçların yorumlanmasında p<0,05 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir. \u0000\u0000Bulgular: Çalışmamızda MTÖ; duygusal tükenme (DT), duyarsızlaşma (D) ve kişisel başarı (KB) olmak üzere üç alt boyutta değerlendirilmiştir. Uzman hekimlerin; araştırma görevlisi hekimler ve hemşire / sağlık memuru gruplarına göre her üç tükenmişlik alt boyutunda da daha az tükenmişlik yaşamakta oldukları saptanmıştır. Çalışmamızda katılımcıların tükenmişlik alt boyutları ile ruhsal belirti düzeyleri, psikolojik dayanıklılık düzeyleri ve psikolojik yıldırma düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler bulunduğu saptanmıştır. \u0000\u0000Sonuç: Tükenmişliğin sağlık çalışanlarında sık görülmekte olduğu bilinmektedir. Tükenmişliğin önlenebilmesi ve tedavisi için tükenmişlik ile ilişkili değişkenlerin tanımlanabilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak çalışmamız bu ihtiyacı göz önünde tutarak bu değişkenleri tanımlamayı amaçlamıştır.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"112 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"117111017","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
TIKAYICI UYKU APNE SENDROMU OLAN HASTALARIN DEPRESYON, ANKSİYETE VE YEME BAĞIMLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1663615263
G. lmaz, Ali ler, Nil r
ÖZET: TUAS ve yeme bozuklukları arasındaki ilişki incelendiğinde, özellikle obez bireylerin hastalığı daha ağır geçirdiği gözlemlenmektedir. Yeme programındaki bozuklukların obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalık için önemli etkileri olduğu, bununla birlikte TUAS’ın ortaya çıkma riskini artırdığı bilinmektedir. Bugüne kadar eroin, sigara, alkol gibi çeşitli bağımlılık yapıcı maddeler ve TUAS arasındaki ilişki araştırılmış ve yapılan çalışmalarda bu bağımlılık türleri ve TUAS arasında ilişki bulunduğu ve bağımlılığın TUAS için risk faktörü oluşturabileceği çalışmalarda belirtilmiştir. Buna rağmen literatürde yeme bağımlılığı ve TUAS arasındaki ilişkiyi doğrudan araştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır.Amaç: TUAS tanısı almış hastalarda anksiyete, depresyon ve yeme bağımlılığının ilişkili olup olmadığını saptamaktır.Yöntem: Araştırma, Mart 2021 – Temmuz 2021 tarihleri arasında İstanbul’da bir hastaneye başvuran hafif, orta ve ağır derecede Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu tanısı (TUAS) almış ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden kişilerle yapılmıştır. Betimsel nitelikte olan bu çalışmada etik kurul onayı alındıktan sonra demografik soru formu, Modifiye Edilmiş Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği 2.0, Beck Depresyon Envanteri ve Beck Anksiyete Ölçeği uygulanmıştır.Bulgular: Çalışmaya dahil olan 105 TUAS hastanın %20’si PAP cihazı kullanmakta %80’i ise cihaz kullanmamaktadır. %71,4’ünde yeme bağımlılığı bulunuyorken %77,1’inde depresyon ve %91,5’inde de anksiyete bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Cinsiyete göre YB, anksiyete ve depresyonda kadınlar erkeklere oranla daha yüksek puan almışlardır. PAP cihazı kullanıp kullanmamanın YB seviyelerinde anlamlı fark oluştuşturduğu ayrıca orta düzeyde YB’ye sahip bireylerin PAP cihazı kullanmadığı görülmüştür. Yeme bağımlılığı ile depresyon arasında negatif yönde ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu, YB ile anksiyete, PAP cihazı kullanımı ve TUAS seviyesi arasında bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç: TUAS indeksi ile cihaz kullanımı arasında literatürde anlamlı bir ilişki görülmekteyken, bu çalışma sonucunda ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Tıkayıcı Uyku Apne Sendromundaki problemlerin özellikle yeme bağımlılığı bulunan bireylerde tıpkı madde bağımlılarında olduğu gibi farklı bir disiplinle çalışılmasına olanak sağlanmalıdır. Ayrıca orta düzeyde yeme bağımlılığı olan bireylerin cihaz kullanmamaları kiloyu artırıcı bir etken olarak görülebilmektedir.
{"title":"TIKAYICI UYKU APNE SENDROMU OLAN HASTALARIN DEPRESYON, ANKSİYETE VE YEME BAĞIMLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ","authors":"G. lmaz, Ali ler, Nil r","doi":"10.5455/car.105-1663615263","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1663615263","url":null,"abstract":"ÖZET: TUAS ve yeme bozuklukları arasındaki ilişki incelendiğinde, özellikle obez bireylerin hastalığı daha ağır geçirdiği gözlemlenmektedir. Yeme programındaki bozuklukların obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalık için önemli etkileri olduğu, bununla birlikte TUAS’ın ortaya çıkma riskini artırdığı bilinmektedir. Bugüne kadar eroin, sigara, alkol gibi çeşitli bağımlılık yapıcı maddeler ve TUAS arasındaki ilişki araştırılmış ve yapılan çalışmalarda bu bağımlılık türleri ve TUAS arasında ilişki bulunduğu ve bağımlılığın TUAS için risk faktörü oluşturabileceği çalışmalarda belirtilmiştir. Buna rağmen literatürde yeme bağımlılığı ve TUAS arasındaki ilişkiyi doğrudan araştıran bir çalışmaya rastlanmamıştır.\u0000Amaç: TUAS tanısı almış hastalarda anksiyete, depresyon ve yeme bağımlılığının ilişkili olup olmadığını saptamaktır.\u0000Yöntem: Araştırma, Mart 2021 – Temmuz 2021 tarihleri arasında İstanbul’da bir hastaneye başvuran hafif, orta ve ağır derecede Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu tanısı (TUAS) almış ve çalışmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden kişilerle yapılmıştır. Betimsel nitelikte olan bu çalışmada etik kurul onayı alındıktan sonra demografik soru formu, Modifiye Edilmiş Yale Yeme Bağımlılığı Ölçeği 2.0, Beck Depresyon Envanteri ve Beck Anksiyete Ölçeği uygulanmıştır.\u0000Bulgular: Çalışmaya dahil olan 105 TUAS hastanın %20’si PAP cihazı kullanmakta %80’i ise cihaz kullanmamaktadır. %71,4’ünde yeme bağımlılığı bulunuyorken %77,1’inde depresyon ve %91,5’inde de anksiyete bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Cinsiyete göre YB, anksiyete ve depresyonda kadınlar erkeklere oranla daha yüksek puan almışlardır. PAP cihazı kullanıp kullanmamanın YB seviyelerinde anlamlı fark oluştuşturduğu ayrıca orta düzeyde YB’ye sahip bireylerin PAP cihazı kullanmadığı görülmüştür. Yeme bağımlılığı ile depresyon arasında negatif yönde ve düşük düzeyde bir ilişki olduğu, YB ile anksiyete, PAP cihazı kullanımı ve TUAS seviyesi arasında bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. \u0000Sonuç: TUAS indeksi ile cihaz kullanımı arasında literatürde anlamlı bir ilişki görülmekteyken, bu çalışma sonucunda ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Tıkayıcı Uyku Apne Sendromundaki problemlerin özellikle yeme bağımlılığı bulunan bireylerde tıpkı madde bağımlılarında olduğu gibi farklı bir disiplinle çalışılmasına olanak sağlanmalıdır. Ayrıca orta düzeyde yeme bağımlılığı olan bireylerin cihaz kullanmamaları kiloyu artırıcı bir etken olarak görülebilmektedir.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":" 18","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"113948064","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Cocaine use and related pathologies 可卡因使用和相关病理
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1632808119
Mustafa Akan, H. Cumurcu
The use of cocaine, which is a stimulant substance that can quickly develop addiction, is increasing in Europe and Turkey. Cocaine use can cause psychiatric and physical diseases in the individual, but it can also cause social and legal problems. Genetic, sociocultural and pharmacological factors, some factors related to learning and conditioning have an important role in the etiology of cocaine addiction. Cocaine exerts its psychoactive and addictive effects through the limbic system in the brain, which regulates pleasure and motivation. The nucleus accumbens, which is a part of the limbic system, is the most important region that mediates the effect of cocaine. Cocaine use can often be seen together with other psychiatric diseases, and it can also cause damage by affecting other system organs, especially the central nervous system. In this article, the neurochemical effects of cocaine, related psychiatric/physical diseases and treatment options are presented in the light of current information.
在欧洲和土耳其,可卡因的使用量正在增加。可卡因是一种兴奋剂,可以迅速使人上瘾。可卡因的使用会导致个人的精神和身体疾病,但它也会导致社会和法律问题。遗传因素、社会文化因素、药理因素以及一些与学习和条件反射有关的因素在可卡因成瘾的病因学中起着重要作用。可卡因通过大脑中的边缘系统发挥其精神活性和成瘾性作用,该系统调节愉悦和动机。伏隔核是大脑边缘系统的一部分,是调节可卡因作用的最重要区域。可卡因的使用通常与其他精神疾病一起出现,它也可以通过影响其他系统器官,特别是中枢神经系统而造成损害。在这篇文章中,可卡因的神经化学作用,相关的精神/身体疾病和治疗方案是根据目前的信息提出的。
{"title":"Cocaine use and related pathologies","authors":"Mustafa Akan, H. Cumurcu","doi":"10.5455/car.105-1632808119","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1632808119","url":null,"abstract":"The use of cocaine, which is a stimulant substance that can quickly develop addiction, is increasing in Europe and Turkey. Cocaine use can cause psychiatric and physical diseases in the individual, but it can also cause social and legal problems. Genetic, sociocultural and pharmacological factors, some factors related to learning and conditioning have an important role in the etiology of cocaine addiction. Cocaine exerts its psychoactive and addictive effects through the limbic system in the brain, which regulates pleasure and motivation. The nucleus accumbens, which is a part of the limbic system, is the most important region that mediates the effect of cocaine. Cocaine use can often be seen together with other psychiatric diseases, and it can also cause damage by affecting other system organs, especially the central nervous system. In this article, the neurochemical effects of cocaine, related psychiatric/physical diseases and treatment options are presented in the light of current information.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"82 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"121750071","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Sigara Bağımlılığının Farmakolojik Tedavisi
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1610303894
Tijen engezer, Caner Aslan
Nikotin bağımlılığı tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Farmakoterapi, kullanılmaması gereken bir durum yoksa bırakmaya istekli ve kabul eden her hastaya başlanmalıdır. Çalışmalar farmakoterapinin bırakma oranlarını plaseboya göre anlamlı ölçüde arttırdığını göstermektedir. Nikotin replasman tedavisi (NRT), Bupropiyon ve Vareniklin birinci basamak tedavilerdir. Bunlardan herhangi bir tanesi ilk seçeneğimiz olabilir. Birinci basamak tedaviler etkinliği kanıtlanmış, yan etki açısından güvenilir ve onaylanmış tedavilerdir. Sigara bağımlılığı tedavisinde farmakoterapiye bilişsel davranışçı terapilerin eklenmesi ile başarı oranları yükselmektedir.Günümüzde NRT için kullanılan nikotin formları; sakız, nazal sprey, pastil, inhaler ve nikotin bandıdır. Ülkemizde ise yalnızca transdermal bant ve sakız formları bulunmaktadır. Nikotin bantları bizim önereceğimiz şekilde sabit bir dozda kullanılırken diğer tüm nikotin formları hastanın ihtiyacı olduğunda kullanılmaktadır. Nontrisiklik, aminoketon bir antidepresan olan bupropiyon, yoksunluk bulgularından olan depresif semptomlara ve iştah artışına özellikle olumlu etki göstermektedir. Vareniklin doğada bulunan bir alkoloid olan sistisin bitkisinin yapısının modifikasyonu ile geliştirilmiştir. α4β2 reseptörleri uyararak nikotinik agonist etkileri ile nucleus accumbensden dopamin salınımını sağlar. Böylece nikotin yoksunluk semptomlarını azaltır. Vareniklinin kontraendike olduğu çok az durum vardır. Diğer ilaçlarla etkileşim konusunda güvenilirdir. Kombinasyon tedavileri ile başarı oranları artmaktadır.
{"title":"Sigara Bağımlılığının Farmakolojik Tedavisi","authors":"Tijen engezer, Caner Aslan","doi":"10.5455/car.105-1610303894","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1610303894","url":null,"abstract":"Nikotin bağımlılığı tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Farmakoterapi, kullanılmaması gereken bir durum yoksa bırakmaya istekli ve kabul eden her hastaya başlanmalıdır. Çalışmalar farmakoterapinin bırakma oranlarını plaseboya göre anlamlı ölçüde arttırdığını göstermektedir. Nikotin replasman tedavisi (NRT), Bupropiyon ve Vareniklin birinci basamak tedavilerdir. Bunlardan herhangi bir tanesi ilk seçeneğimiz olabilir. Birinci basamak tedaviler etkinliği kanıtlanmış, yan etki açısından güvenilir ve onaylanmış tedavilerdir. Sigara bağımlılığı tedavisinde farmakoterapiye bilişsel davranışçı terapilerin eklenmesi ile başarı oranları yükselmektedir.\u0000Günümüzde NRT için kullanılan nikotin formları; sakız, nazal sprey, pastil, inhaler ve nikotin bandıdır. Ülkemizde ise yalnızca transdermal bant ve sakız formları bulunmaktadır. Nikotin bantları bizim önereceğimiz şekilde sabit bir dozda kullanılırken diğer tüm nikotin formları hastanın ihtiyacı olduğunda kullanılmaktadır. Nontrisiklik, aminoketon bir antidepresan olan bupropiyon, yoksunluk bulgularından olan depresif semptomlara ve iştah artışına özellikle olumlu etki göstermektedir. Vareniklin doğada bulunan bir alkoloid olan sistisin bitkisinin yapısının modifikasyonu ile geliştirilmiştir. α4β2 reseptörleri uyararak nikotinik agonist etkileri ile nucleus accumbensden dopamin salınımını sağlar. Böylece nikotin yoksunluk semptomlarını azaltır. Vareniklinin kontraendike olduğu çok az durum vardır. Diğer ilaçlarla etkileşim konusunda güvenilirdir. Kombinasyon tedavileri ile başarı oranları artmaktadır.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"9 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122185422","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞU TANILI HASTALARDA DÜRTÜSELLİK VE YEMETUTUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1581540170
Sema Akkoyun, I. Z
Evaluation of Impulsity and Eating Attitudein Patients wiht a Diagnosis of Alcohol UseDisorderObjective: In this study, the relationshipbetween impulsivity and eating attitude wasexamined in individuals with alcohol usedisorder and nonalcohol use individuals.Method: It was conducted as a cross-sectionalstudy involving participants with alcohol usedisorders and no alcohol use. The participantswho were diagnosed with alcohol use disorderwere interviewed with patients hospitalized inthe AMATEM service of NP Istanbul BrainHospital (N=58). Participants were evaluatedwith Sociodemographic Information Form,Eating Attitude Test, Barratt Impulsivity Scale(BIS-11), Adult ADHD Scale.Results: It was observed that the number ofmale participants was higher among the groupof patients diagnosed with alcohol use disorder(N = 58) and the control group (N = 60). It isseen that the study was done with early adults.When comparing the eating variables,impulsivity and ADHD dimensions, which arethe research variables, in the patient group andcontrol group, it was found that the eatingattitude and impulsivity dimensions were higherin the patient group diagnosed with alcohol usedisorder. In ADHD dimensions, only theattention deficit sub-dimension is higher thanthe control group.Conclusion: In this study, eating attitude andimpulsivity scores were found higher in patientswith alcohol use disorder.Key Words: Alcohol Use Disorder, Addiction,ADHD, Impulsivity, Eating Attitude.
目的:研究酒精使用障碍患者冲动与饮食态度的关系,探讨酒精使用障碍患者和非酒精使用患者冲动与饮食态度的关系。方法:采用横断面研究方法,纳入有酒精使用障碍和无酒精使用的参与者。被诊断为酒精使用障碍的参与者与NP伊斯坦布尔脑科医院AMATEM服务住院的患者(N=58)进行了访谈。采用社会人口学信息表、饮食态度测试、Barratt冲动性量表(BIS-11)、成人ADHD量表对被试进行评估。结果:在诊断为酒精使用障碍的患者组(N = 58)和对照组(N = 60)中,男性参与者人数较多。可以看出,这项研究是在早期成年人中进行的。比较研究变量患者组和对照组的饮食态度、冲动性和ADHD维度,发现酒精使用障碍患者组的饮食态度和冲动性维度更高。在ADHD维度中,只有注意缺陷子维度高于对照组。结论:酒精使用障碍患者的饮食态度和冲动得分较高。关键词:酒精使用障碍,成瘾,ADHD,冲动性,饮食态度
{"title":"ALKOL KULLANIM BOZUKLUĞU TANILI HASTALARDA DÜRTÜSELLİK VE YEME\u0000TUTUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ","authors":"Sema Akkoyun, I. Z","doi":"10.5455/car.105-1581540170","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1581540170","url":null,"abstract":"Evaluation of Impulsity and Eating Attitude\u0000in Patients wiht a Diagnosis of Alcohol Use\u0000Disorder\u0000Objective: In this study, the relationship\u0000between impulsivity and eating attitude was\u0000examined in individuals with alcohol use\u0000disorder and nonalcohol use individuals.\u0000Method: It was conducted as a cross-sectional\u0000study involving participants with alcohol use\u0000disorders and no alcohol use. The participants\u0000who were diagnosed with alcohol use disorder\u0000were interviewed with patients hospitalized in\u0000the AMATEM service of NP Istanbul Brain\u0000Hospital (N=58). Participants were evaluated\u0000with Sociodemographic Information Form,\u0000Eating Attitude Test, Barratt Impulsivity Scale\u0000(BIS-11), Adult ADHD Scale.\u0000Results: It was observed that the number of\u0000male participants was higher among the group\u0000of patients diagnosed with alcohol use disorder\u0000(N = 58) and the control group (N = 60). It is\u0000seen that the study was done with early adults.\u0000When comparing the eating variables,\u0000impulsivity and ADHD dimensions, which are\u0000the research variables, in the patient group and\u0000control group, it was found that the eating\u0000attitude and impulsivity dimensions were higher\u0000in the patient group diagnosed with alcohol use\u0000disorder. In ADHD dimensions, only the\u0000attention deficit sub-dimension is higher than\u0000the control group.\u0000Conclusion: In this study, eating attitude and\u0000impulsivity scores were found higher in patients\u0000with alcohol use disorder.\u0000Key Words: Alcohol Use Disorder, Addiction,\u0000ADHD, Impulsivity, Eating Attitude.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129148641","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Are there any connections between kleptomania and addiction?A Case Report 盗窃癖和毒瘾之间有什么联系吗?病例报告
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1612334518
Guldal Y lmaz, alptekin etin
Kleptomania is defined as the inability to prevent stealing the objects in a repetitive manner, irrespective of the monatery value or need. Kleptomania has been classified as impulse control disorder in DSM 5. Research on kleptomania reveals that it appears to be a lack of resistance to desire for stealing, but the cause of kleptomania have not been fully eludicated. From a clinical point of view, it is often stated that spontaneous and sudden appearance of kleptomanic behavior has been observed, although a small part of the behaviour has already been planned. On the other hand it has been shown that it can also occur after an event which causes anger or stress factors. Kleptomanic behavioral attacks often occur in the community, in stores, in supermarkets, and in malls. Stolen objects are generally worthless objects from an economical point of view. Differential diagnosis of kleptomania should be made from theft, acute mania, alcohol-substance intoxication, antisocial personality disorder and obsessive - compulsive disorder. Selective serotonine reuptake inhibitors have been preferred in the treatment. On the other hand, the possible association of kleptomania with the addiction spectrum has prompted opioid antagonists as a treatment option. There are case reports and a controlled trial showing that opioid antagonists are effective in adults and adolescents with kleptomania. In this open-label study has been reported to naltrexon have been received for 12 weeks and efficience had been reported. In this case report, the evaluation of kleptomani as a behavioral dependency has been made after the development of kleptomanic behaviors in the early remission period of the patient diagnosed with alcohol dependency.
盗窃癖被定义为无法阻止以重复的方式窃取物品,无论其货币价值或需求如何。在DSM 5中,盗窃癖被归类为冲动控制障碍。对盗窃癖的研究表明,它似乎是对偷窃欲望缺乏抵抗力,但盗窃癖的原因尚未完全阐明。从临床的角度来看,经常观察到自发和突然出现的盗窃行为,尽管一小部分行为已经计划好了。另一方面,研究表明,它也可能发生在引起愤怒或压力因素的事件之后。盗窃行为攻击经常发生在社区、商店、超市和购物中心。从经济角度来看,被盗物品通常是毫无价值的物品。盗窃癖的鉴别诊断应从盗窃、急性躁狂、酒精物质中毒、反社会人格障碍和强迫症等方面进行。选择性5 -羟色胺再摄取抑制剂是首选的治疗方法。另一方面,盗窃癖与成瘾谱的可能关联促使阿片类拮抗剂作为一种治疗选择。有病例报告和对照试验表明,阿片类拮抗剂对成人和青少年盗窃癖有效。在这项开放标签研究中,纳曲松已经使用了12周,并且有疗效报告。在本病例报告中,在诊断为酒精依赖的患者的早期缓解期出现盗窃行为后,对盗窃行为作为一种行为依赖进行了评估。
{"title":"Are there any connections between kleptomania and addiction?\u0000A Case Report","authors":"Guldal Y lmaz, alptekin etin","doi":"10.5455/car.105-1612334518","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1612334518","url":null,"abstract":"Kleptomania is defined as the inability to prevent stealing the objects in a repetitive manner, irrespective of the monatery value or need. Kleptomania has been classified as impulse control disorder in DSM 5. Research on kleptomania reveals that it appears to be a lack of resistance to desire for stealing, but the cause of kleptomania have not been fully eludicated. From a clinical point of view, it is often stated that spontaneous and sudden appearance of kleptomanic behavior has been observed, although a small part of the behaviour has already been planned. On the other hand it has been shown that it can also occur after an event which causes anger or stress factors. Kleptomanic behavioral attacks often occur in the community, in stores, in supermarkets, and in malls. Stolen objects are generally worthless objects from an economical point of view. Differential diagnosis of kleptomania should be made from theft, acute mania, alcohol-substance intoxication, antisocial personality disorder and obsessive - compulsive disorder. Selective serotonine reuptake inhibitors have been preferred in the treatment. On the other hand, the possible association of kleptomania with the addiction spectrum has prompted opioid antagonists as a treatment option. There are case reports and a controlled trial showing that opioid antagonists are effective in adults and adolescents with kleptomania. In this open-label study has been reported to naltrexon have been received for 12 weeks and efficience had been reported. In this case report, the evaluation of kleptomani as a behavioral dependency has been made after the development of kleptomanic behaviors in the early remission period of the patient diagnosed with alcohol dependency.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"52 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133555097","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Sekondary Pathological gambling 继发性病理性赌博
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/CAR.105-1545726962
G. Eryilmaz, I. Göğcegöz
{"title":"Sekondary Pathological gambling","authors":"G. Eryilmaz, I. Göğcegöz","doi":"10.5455/CAR.105-1545726962","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/CAR.105-1545726962","url":null,"abstract":"","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114043792","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Obezite, Yeme Bağımlılığı ve Duygusal Şiddet Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1630697113
Nil r, G. lmaz
Obezite tüm dünya çapında salgına varan niteliğiyle halihazırdaki en büyük sağlık problemlerinden biri olarak nitelenmektedir. Günümüzde coğrafi yerleşim, etnik köken ya da sosyoekonomik durumlardan ayrı bir biçimde her yaş ve cinsiyette de obezite görülme sıklığı yükselmiştir. Her alanda olduğu gibi gıda endüstrisinde de gıdaların lezzetini arttırmak amacıyla icra edilen besin modifikasyonları kişilerin duygu durumlarında ve beslenme alışkanlıklarında değişikliklere neden olabilmektedir. Obeziteye neden olan ve bireylerin sosyal yaşamları duygu durumları ve genel psikopatolojilerinde olumsuz sonuçlara yol açan yeme bağımlılığı, gıdalara yönelik hedonik cevapta değişiklikler ve kilo almaya bağlı olarak çok sayıda kronik hastalığa da neden olmaktadır. Her ne kadar günümüzde obezite ile mücadelede obezite cerrahisi bir çözüm yolu olarak gözükse etiyolojine bakıldığında çok karmaşık bir kompleks yapı barındırmaktadır. Altta yatan bağımlılık durumu bazen diyetlerin ve ameliyatlarında netice vermemesine neden olmaktadır.
肥胖症是全世界最大的健康问题之一,具有流行病的特征。如今,肥胖症的发病率在所有年龄段和性别的人群中都有所上升,与地理位置、种族或社会经济地位无关。与所有领域一样,食品工业为增加食品风味而对食品进行的改良会导致个人情绪状态和饮食习惯发生变化。饮食成瘾会导致肥胖,并对个人的社会生活、情绪状态和一般心理病理学造成负面影响,还会因对食物的享乐反应改变和体重增加而引发许多慢性疾病。尽管减肥手术似乎是当今对抗肥胖症的一种解决方案,但从病因学的角度来看,它包含着非常复杂的复杂结构。潜在的成瘾有时会导致节食和手术无效。
{"title":"Obezite, Yeme Bağımlılığı ve Duygusal Şiddet Arasındaki İlişkinin İncelenmesi","authors":"Nil r, G. lmaz","doi":"10.5455/car.105-1630697113","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1630697113","url":null,"abstract":"Obezite tüm dünya çapında salgına varan niteliğiyle halihazırdaki en büyük sağlık problemlerinden biri olarak nitelenmektedir. Günümüzde coğrafi yerleşim, etnik köken ya da sosyoekonomik durumlardan ayrı bir biçimde her yaş ve cinsiyette de obezite görülme sıklığı yükselmiştir. Her alanda olduğu gibi gıda endüstrisinde de gıdaların lezzetini arttırmak amacıyla icra edilen besin modifikasyonları kişilerin duygu durumlarında ve beslenme alışkanlıklarında değişikliklere neden olabilmektedir. Obeziteye neden olan ve bireylerin sosyal yaşamları duygu durumları ve genel psikopatolojilerinde olumsuz sonuçlara yol açan yeme bağımlılığı, gıdalara yönelik hedonik cevapta değişiklikler ve kilo almaya bağlı olarak çok sayıda kronik hastalığa da neden olmaktadır. Her ne kadar günümüzde obezite ile mücadelede obezite cerrahisi bir çözüm yolu olarak gözükse etiyolojine bakıldığında çok karmaşık bir kompleks yapı barındırmaktadır. Altta yatan bağımlılık durumu bazen diyetlerin ve ameliyatlarında netice vermemesine neden olmaktadır.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"44 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128456373","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
BAĞIMLILIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE GEÇERLİK VEGÜVENİRLİK ÇALIŞMASI
Pub Date : 1900-01-01 DOI: 10.5455/car.105-1669376879
C. Noyan, asl n, Serdar Nurmedov, alptekin etin, Nesrin Dilbaz, G. Alpar
GİRİŞ: Bağımlılık tarihsel süreçte farklı modeller ile tanımlanmaktadır. Halen üzerinde fikir birliğine varılan tek bir model olmamakla birlikte birden fazla modelin iç içe geçtiği değerlendirilmektedir. Bağımlılığı açıklamaya çalışan modellerin hem alkol/madde kullanan kişilerde hem de sağlık çalışanlarında bağımlılığa karşı tutumları ortaya çıkarttığı değerlendirilmektedir. Bağımlılığı kronik bir beyin hastalığı olarak açıklayan modellerin yanında bağımlılığı kişisel bir yetersizlik olarak açıklayan ahlaki modellerin psikiyatristlerin bağımlılığa yönelik inanışlarını etkilediği ve tedavi konusunda önemli bariyerler oluşturabileceği değerlendirilmektedir. Ahlaki yaklaşım, spiritüel yaklaşım, Bilişsel yaklaşım ve Hastalık modeli gibi yaklaşımlar ile bağımlılık açıklanmaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın amacı sağlık çalışanlarının bağımlılık ile ilgili inanışlarının belirlenmesi amacı ile “Addiction Belief Inventory” ölçeğinin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yapmaktır. YÖNTEM:. Bağımlılık inanış ölçeği 2002 yılında Luke tarafından bağımlılığa yönelik inanış ve tutumları ölçmek için geliştirilmiş olan 5’li likert tipi bir ölçektir. 1 (kesinlikle katılmıyorum)‘dan 5 (kesinlikle katılıyorum)’e kadar değerlendirme aralığı bulunmaktadır. Farklı gruplarla yapılan geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarında Cronbach alfa değeri 0.61-0.83 arasındadır. Kontrol Kaybı, Kronik Hastalık, Uzmanlara Güven, Davranışların Sorumluluğu, İyileşme Sorumluluğu, Genetik Yatkınlık, Başetme ve Ahlaki Zayıflık olarak 8 alt ölçeği bulunmaktadır. İnternet üzerinden anket yöntemi ve birebir anket doldurma yolu ile 400 sağlık çalışanına anket uygulanmış olup, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştırSONUÇ: Geçerlik ve güvenirlik analizleri sonucunda anketin 8 faktörlü yapısı korunmuş olup. Cronbach alfa değeri 0,702 olarak sonuçlanmıştır. Bağımlılık İnanış Ölçeği’nin Türkçe formu bağımlılıkla ilgili tutum çalışmalarında geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabilir.
引言:在历史进程中,不同的模式对依赖性做出了不同的定义。尽管目前还没有一种模式可以达成共识,但人们认为有不止一种模式是相互交织在一起的。据评估,试图解释成瘾的模式揭示了酒精/药物使用者和医疗专业人员对成瘾的态度。除了将成瘾解释为一种慢性脑部疾病的模式外,将成瘾解释为个人缺陷的道德模式也影响了精神科医生对成瘾的看法,并可能对治疗造成重要障碍。人们试图用道德方法、精神方法、认知方法和疾病模式等方法来解释成瘾问题。本研究旨在对 "成瘾信念量表 "进行土耳其语有效性和可靠性研究,以确定医护人员对成瘾的信念。方法:.成瘾信念量表是由 Luke 于 2002 年开发的 5 点李克特量表,用于测量对成瘾的信念和态度。评价范围从 1(非常不同意)到 5(非常同意)。在对不同群体进行的效度和信度研究中,Cronbach's alpha 值介于 0.61-0.83 之间。它有 8 个分量表:失控、慢性疾病、对专家的信任、对行为的责任、对康复的责任、遗传倾向、应对和道德弱点。问卷通过在线调查法和一对一问卷填写法对 400 名医护人员进行了问卷调查,并进行了效度和信度研究:经过效度和信度分析,问卷的 8 个因素结构得以保留。Cronbach's alpha 值为 0.702。在与成瘾有关的态度研究中,土耳其形式的成瘾信念量表可用作有效和可靠的工具。
{"title":"BAĞIMLILIKLA İLGİLİ İNANIŞLAR ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE GEÇERLİK VE\u0000GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI","authors":"C. Noyan, asl n, Serdar Nurmedov, alptekin etin, Nesrin Dilbaz, G. Alpar","doi":"10.5455/car.105-1669376879","DOIUrl":"https://doi.org/10.5455/car.105-1669376879","url":null,"abstract":"GİRİŞ: Bağımlılık tarihsel süreçte farklı modeller ile tanımlanmaktadır. Halen üzerinde fikir birliğine varılan tek bir model olmamakla birlikte birden fazla modelin iç içe geçtiği değerlendirilmektedir. Bağımlılığı açıklamaya çalışan modellerin hem alkol/madde kullanan kişilerde hem de sağlık çalışanlarında bağımlılığa karşı tutumları ortaya çıkarttığı değerlendirilmektedir. Bağımlılığı kronik bir beyin hastalığı olarak açıklayan modellerin yanında bağımlılığı kişisel bir yetersizlik olarak açıklayan ahlaki modellerin psikiyatristlerin bağımlılığa yönelik inanışlarını etkilediği ve tedavi konusunda önemli bariyerler oluşturabileceği değerlendirilmektedir. Ahlaki yaklaşım, spiritüel yaklaşım, Bilişsel yaklaşım ve Hastalık modeli gibi yaklaşımlar ile bağımlılık açıklanmaya çalışılmıştır. Bu araştırmanın amacı sağlık çalışanlarının bağımlılık ile ilgili inanışlarının belirlenmesi amacı ile “Addiction Belief Inventory” ölçeğinin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yapmaktır. \u0000YÖNTEM:. Bağımlılık inanış ölçeği 2002 yılında Luke tarafından bağımlılığa yönelik inanış ve tutumları ölçmek için geliştirilmiş olan 5’li likert tipi bir ölçektir. 1 (kesinlikle katılmıyorum)‘dan 5 (kesinlikle katılıyorum)’e kadar değerlendirme aralığı bulunmaktadır. Farklı gruplarla yapılan geçerlilik ve güvenirlik çalışmalarında Cronbach alfa değeri 0.61-0.83 arasındadır. Kontrol Kaybı, Kronik Hastalık, Uzmanlara Güven, Davranışların Sorumluluğu, İyileşme Sorumluluğu, Genetik Yatkınlık, Başetme ve Ahlaki Zayıflık olarak 8 alt ölçeği bulunmaktadır. İnternet üzerinden anket yöntemi ve birebir anket doldurma yolu ile 400 sağlık çalışanına anket uygulanmış olup, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır\u0000SONUÇ: Geçerlik ve güvenirlik analizleri sonucunda anketin 8 faktörlü yapısı korunmuş olup. Cronbach alfa değeri 0,702 olarak sonuçlanmıştır. Bağımlılık İnanış Ölçeği’nin Türkçe formu bağımlılıkla ilgili tutum çalışmalarında geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabilir.","PeriodicalId":396945,"journal":{"name":"Current Addiction Research","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126614277","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
期刊
Current Addiction Research
全部 Acc. Chem. Res. ACS Applied Bio Materials ACS Appl. Electron. Mater. ACS Appl. Energy Mater. ACS Appl. Mater. Interfaces ACS Appl. Nano Mater. ACS Appl. Polym. Mater. ACS BIOMATER-SCI ENG ACS Catal. ACS Cent. Sci. ACS Chem. Biol. ACS Chemical Health & Safety ACS Chem. Neurosci. ACS Comb. Sci. ACS Earth Space Chem. ACS Energy Lett. ACS Infect. Dis. ACS Macro Lett. ACS Mater. Lett. ACS Med. Chem. Lett. ACS Nano ACS Omega ACS Photonics ACS Sens. ACS Sustainable Chem. Eng. ACS Synth. Biol. Anal. Chem. BIOCHEMISTRY-US Bioconjugate Chem. BIOMACROMOLECULES Chem. Res. Toxicol. Chem. Rev. Chem. Mater. CRYST GROWTH DES ENERG FUEL Environ. Sci. Technol. Environ. Sci. Technol. Lett. Eur. J. Inorg. Chem. IND ENG CHEM RES Inorg. Chem. J. Agric. Food. Chem. J. Chem. Eng. Data J. Chem. Educ. J. Chem. Inf. Model. J. Chem. Theory Comput. J. Med. Chem. J. Nat. Prod. J PROTEOME RES J. Am. Chem. Soc. LANGMUIR MACROMOLECULES Mol. Pharmaceutics Nano Lett. Org. Lett. ORG PROCESS RES DEV ORGANOMETALLICS J. Org. Chem. J. Phys. Chem. J. Phys. Chem. A J. Phys. Chem. B J. Phys. Chem. C J. Phys. Chem. Lett. Analyst Anal. Methods Biomater. Sci. Catal. Sci. Technol. Chem. Commun. Chem. Soc. Rev. CHEM EDUC RES PRACT CRYSTENGCOMM Dalton Trans. Energy Environ. Sci. ENVIRON SCI-NANO ENVIRON SCI-PROC IMP ENVIRON SCI-WAT RES Faraday Discuss. Food Funct. Green Chem. Inorg. Chem. Front. Integr. Biol. J. Anal. At. Spectrom. J. Mater. Chem. A J. Mater. Chem. B J. Mater. Chem. C Lab Chip Mater. Chem. Front. Mater. Horiz. MEDCHEMCOMM Metallomics Mol. Biosyst. Mol. Syst. Des. Eng. Nanoscale Nanoscale Horiz. Nat. Prod. Rep. New J. Chem. Org. Biomol. Chem. Org. Chem. Front. PHOTOCH PHOTOBIO SCI PCCP Polym. Chem.
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
0
微信
客服QQ
Book学术公众号 扫码关注我们
反馈
×
意见反馈
请填写您的意见或建议
请填写您的手机或邮箱
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
现在去查看 取消
×
提示
确定
Book学术官方微信
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术
文献互助 智能选刊 最新文献 互助须知 联系我们:info@booksci.cn
Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。
Copyright © 2023 Book学术 All rights reserved.
ghs 京公网安备 11010802042870号 京ICP备2023020795号-1